Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1030

Dün canım olan
Yarın düşmanım olmaz benim
Yaşananların hatrı hep
Saklı kalır..
Hatıraları hep sorulur
Selamları hep alınır
Sildiklerım vardır birde...
Onlar yanlışlarım ve
Pişmanlıklarımdır
Adları anılmaz hatıraları sorulmaz
Sadece beddualarımdır
Vicdanla birlikte
Şeref ararım
Sevdiklerimde..
Her zaman doğru deildir elbet seçimlerim
Zaman gelir
Şerefsizleride severim...

canım dostum bu senin için.....


Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanları gibi
Zaman zaman uğradığın
Yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla
Bazen rüzgâra o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli
Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen
Yolunu ısıtan ustan olmalı,
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
Sana vermeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini…

Değişen ben değilim değişen zaman
Bu sabahda yanlıs uyandım
Ne beni seven nede merak eden birinin olmadığını bilerek
Taki karkarşıma sen çıkana kadar..
Hiç sevmedim kimseyi senin kadar bu hayatımda
Yüreğim yanmadı hiç bu kadar
Ama sen hazırsın gitmeye
Herzaman herkesin yaptığı gibi...
Aşklarım oldu hemde uğruna ölebileceğim aşklar
Ama en çok seni sevdim
Artık gitme demiyeceğim sana
Senden öncekiler gibi...Sende anlamadın
Beni güzel hatırla!!..
Hazırım ben yanlızlığa
Ne de olsa alışmıştım çoktan yanlız uyanmaya
Değişen ben değilim değişen zaman
Sana en yorgun sabahlar..uykusuz geceler bıraktım
Söylenmemiş 'merhabalar' sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklara
Ne ararsan bir sevdanın içinde
fazlasıyla bıraktım ardımdan..
Ne olur sil gözyaşlarını beni güzel hatırla!!..
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
Yalandan da olsa..
Şaşırtmayı severim biliyorsun..
Buda son süprizim olsun
Son kez söylüyorum 'seni seviyorum'
Kusursuz bir aşkdı bu sana büyüttüğüm
Sen ne yaşadın bilmiyorum
Seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
GİDİYORUM...

Başlıksız ve Zamansız...



gülüşünü katınca zamana
zaman zamansızlığa bürünüyor
ifadesizlikler alıp götürüyor kelimeleri ve cümleleri
sıralanmayan dizeler karışıyor aklıma
düşlerim dökülüyor yollara
yollarda buluyorum kendimi
kaldırımlara atıyorum
ezilmemek için
bir taksinin tekerleği altında.
su sıçrıyor ıslanıyorum
ıslanıyorum zamansızlığın içinde
zaman güneşe dönüyor
ve ben ıslaklığımla düşüyorum
bir yatağın kenarına
yorgun ve
üşüyerek
yorgansız yatıyorum
gece yıldızlar doğuyor üzerimde
çatısını atıyorum evin
gece beni sarıyor
yıldızlara bakıyorum
yıldız oluyorum
Yıldızlar ise ışığım
ve ikimizde soğuk gece...

Arama Sorma Beni

Gayri hiç arama sorma ne olur
Açtığın bu yara kapanır birgün
Deli gönül başka birini bulur
Belkide adını unutur birgün

Geceleri girme benim rüyama
Güneş olsan ışık verme dünyama
Yeter artık onurumla oynama
Kırdığın bu kalbim düzelir bir gün

Helallık dileme helaldır hakkım
Kin ile nefretten ben çok ırağım
Arada bir çınlar iki kulağım
Adımı anmasan kesilir birgün

Hayat sermayesi elbet bitecek
Güner'de fanidir düşüp ölecek
Herkes ektiğini er geç biçecek
Amel defterini görecek birgün

Gözyaşı Gözyaşlarımı akıtsam, onlarla bir ırmak oluştursam.
Coşsam, çağlasam, kirlenen yeryüzünü kaplasam.
Durmak bilmeyen korkusuz cengâver misali, saldırsam.
Her tarafı sarsam, her şeyi o an içerisinde alıkoysam.
Zamanı durdursam, bir an içerisinde her yöne aksam.
Mazluma, darda kalmışa, su olsam, as olsam.
Zalime, ihanet edene, sel olsam ve boğsam.
Temizlenir mi yeryüzü gözyaşlarımı akıtsam?
Bitermi bu işkence, mazlumla beraber bende ağlasam?

Çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü,
Ölümün acımasızlığı her zamankinden beter…
Gidenler, gelenler, düşenler.
Zaman sonsuzluğunu anlamayanlar..
Düştük yola güzel şeyler bulmak umuduyla..
Işıklarıyla büyük şehirler yol oldu bize iz sürdük yalnızlığa...