Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1032

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.021 Cevap: 12.492
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10311
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Engin Ol
Neler cektigimi bilemezsin ki,
Sponsorlu Bağlantılar
Sen kendi derdine dusmussun gonul.
Gozumdeki yası goremezsin ki,
Sen, kendi derdine dusmussungonul.

Engin ol Engin’in hallerine bak
Sevda atesiyle yanıyorum bak

Ask ile, zevk ile arsa cıkarsin
Cikar umarsizca seyran edersin
Ya benim hallarim nicedir dersin
Senkendi derdine dusmussungonul

Engin olEngin’in hallerine bak
Sevda atesiyle yaniyorum bak
ZEYNEP



Son düzenleyen mydarling24; 30 Eylül 2006 00:34 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10312
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Şeytan Islığı “.....

Sponsorlu Bağlantılar
her gece sessiz bir Ay girer uyuyan kadınların odalarına..ağlamalarına üzülür belki....belki o muhteşem kıvrımlarına dokunamadığına.....”





üzülme kanamasın yazamayan ellerin
zehirli sarmaşıklar defolsun bedeninden
erkekse ateş damarlarını benden istesin
gölgeleri yok çakallar dizilmiş geçeceğin yollara
hala buradayım bak /ağlama bir benim sana kör olmayan
beni her nerede istiyorsan korkma / an

bu tıslayan yılan kim / nereden geliyor bu fısıltılar
“ yalandır diyorum yalan, bitmeyen aşklar yalan! ”

çağrılırsa sabah utanır çekilirse gece ve hangi erkekse
o adını çağıran / sakın seni tanımasın öldürürüm
işte bir başıma yatağına getirdiğim turuncu güneş
sen bir uyan sevgilim / uyanma veyahut/ hiç örtme kalçalarını
bilirim her gece utangaç Ay dudaklarından öper seni
ben ürkek girerim odana / lakin benim öpüşlerim hayasız
ah! .dokun / tenim Mars / gövdemi sorma / gövdem en ilkel ateş

ıslanırsın ve dile gelir bilmem kaç bin efsane
bin bir gece masallarında Şehrazat’a açılır gövdelerimiz
açılsın/biliriz / nasılsa gerisi kandır gördüğümüzün gerisi dehşet
bir kalır kesiksoluklarımız şehvet panayırında/çocukluğumuz kalır
yetişkin bedenlerimizle nasıl büyük oyunları oynadığımız
üşüdüğümüz kalır hatta içindeyken nasıl gülerek ağladığımız
kimse karışmasın titremelerimize kimse ilişmesin
sorularınızı da çekin üzerimizden, ne kadar uzun gözleriniz
nasılsa gerisi kandır gördüğümüzün gerisi dehşet

bir kalmaz mel’un şeytanın cennetteki son gecesi
gittikçe azalır frekanssız tıslayışı / fitnesi cehennem ve ateş
sen ey mezarsız ceberrut hayvan /çek ıslığını dünyamızdan
yankılanır çığlık çığlığa göklerde dinmeyen iğrenç ses;

“yalandır diyorum yalan, bitmeyen aşklar yalan
aslında sizin sevdiğiniz ve itirafa utandığınız vahşet
size son sözlerimdir ey insanlar / sevmeyin sakın sevmeyin
şehvetten ötesi kan / şehvetten ötesi dehşet....! ”


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10313
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kırk Küsur

Kırk küsur..
Sakladıkların içinde göl,
Umutların,
Kuyruğu kopuk bir döl,
Milyonda bir..
Ki,
Hilkat garibesi bir sevda,
Gözler şaşı,
Kulaklar sağır,
Ve duyarsız eller..

Kırk küsur..
Belki de kırk uzun adım.
Ne bir arpa boyu,
Ne bir üzüm salkımı.
Öylesine bir yaşam,
Geriye bakıldığında.
Nadasa bırakılmış,
Ötesi çürük,
Berisi yanık..

Kırk küsur..
Ağlayan nar yüreğinden,
Kaskatı damarlarına damlayan,
Tas tas kızılcık şerbeti.
Ve sapır sapır dökülen,
Yıllanmış dişler.
Gülen ayvanın,
Yeşil-beyaz,
Ve dimdik dirilişi,
Yıllar sonra..

Kırk küsur,
Kara kırlangıç;
Ak sevdalara kanat çırpan..
Yok oluş,
Sinsice bir siniş değil,
Bu uçuşlar.
Yeniden doğmuşluğa,
Taptaze bir başlangıç.
Ne doludizgin,
Ne de başıboş,
Usul usul,
Kırk küsur..


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10314
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SANA BEN HİÇ BİRŞEY SÖYLEMEDİM

Gitmeleri ardına takarken,
Kuşandın, mor renkli elvedaları.
Gitmenin, rengini sordum?
Sen:
-Laciverte bulanan kan rengi dedin...
Neden dedim?
Sen:
-Sustun...

Gittin...

Giderken, hiç bir şey söylemedin...

Vuslatları giyinirken yüreğim,
Kılıçlar kınına dar geliyordu
Öfke nöbetlerimde....
Kavgaya aç olan dişlerim,
Darbeleri sindiremiyordu.
Vuruyordun,
Vuruyordun, en acımasız halinle.
Hiç bir şey, söylemeden gidiyordun...

Ellerime tutunup,
Susmaları oynuyordun..
Karşıma geçip, denizi taşlıyor,
Beni derinlere atıyordun...

Yol kenarlarına takılıyordun.
Bir han duvarına asılıp,
Nehir uzantılarında
Kayboluyordun...
Düşlerimin en ücrasında
Belirene dek..

Prangalar örüyordun,
Pamuktan ellerinle.
Giydiriyordun yüreğime,
Dar gelen
Vuslat acemiliğini...

Lâl olan ellerim,
Öksüz bir çoçuk gülümsemesiyle uyandı.
Rüya bitmişti...

Sen, ağlamayı untutalı beri
Ben ölüme göz kırpıyorum.

Maviye kayan yanlarımı,
Gözlerine sundum
Ey yar...
Hadi vur beni!
En intahara yakın yerimden.
Hadi vur beni!
Ki infazını,
Yokluğuna bırakma.
Yoksa düşlerin,
Yaşatmaz beni....

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10315
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
huzunadasi caddeyedusenyalnizligimCADDEYE DÜŞEN YALNIZLIĞIM

Sessiz bir yağmur yağar,
yedi tepesi ıslanır İstanbul'un.
siyah siyah bakar gözlerimiz...

çingene bir çocuğun,
sokak başında;
kirli ellerinin dokunduğu,
akortsuz keman tellerinden çıkan sesler;
dökülür kaldırımlara;
taşlara konar gözlerimiz...

buz beyazı bir ay doğar;
ışıkları yayılır gecenin karanlığına.
elleri cebinde bir adam yürür yalnızlığına.
çöp karıştıran köpekler
bacaklarına dolaşır.
bir eski sevdayı arar gözlerimiz...

yağmur değer saçlarına,
erozyona uğramış gibi duyguları;
kayar gider yüreğinden.
Taksim'in orta yerinde ıslanır anılar.
şimdi gitmek zamanıdır.
ışığını yitirir solar gözlerimiz.

caddenin aydınlığı geride kalır,
keman duyulmaz,
yedi tepesi ıslak İstanbul'da,
gece başlar;
yastıkta ağlar gözlerimiz...


Atila IŞIK
Son düzenleyen Blue Blood; 30 Eylül 2006 03:43
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10316
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEVMEK DEDİĞİN NEDİR Kİ?...

Sevmek,beğenmektir. Sevmek, özlemektir. Görmek
istemektir sevmek...
Ve sevmek, görmeden duramamaktır.Sevmek, ısrar
etmektir. Sevmek, vazgeçmemektir.
Pes etmemektir sevmek...Sevmek, merak etmektir.
Sevmek, sevdiğine "Sevgilim" diyebilmektir.
Dokunmak istemektir sevmek.
Sevdiğine yakın olmak istemektir. Soluduğu havayı
solumaktır. Sevdiğinin haliyle hallenmektir.
Ve sevmek, sevdiğini yaşamaktır. Sevmek, hissetmektir.
Sevmek, üşümektir.
Titremektir sevmek, Sevgiliyi düşünerek...
Sevmek, temmuz güneşinde suyu, sıcak çöllerde gölgeyi
özlemektir.
Sevmek, ateşe düşmektir. Kor olmaktır sevmek,
yanmaktır.
Sevmek, ölmektir bazen, Sevgilisizliği düşünerek...
Sevgilinin ölümsüzlüğünü düşünmektir.
Sevmek, yok olmaktır Sevgilide...
Sevgilinin yüreğinde olmaktır. Yüreğin de taşımaktır
Sevgiliyi...
Ve sevmek, belki bazen sevilmektir.
Sevmek, istemektir, hiçbirsek beklememektir.
Hesaplamamaktır sevmek...
Sevmek, inanmaktır. Sevmek yaşamaktır.
Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok
duyumsamaktır.
Sevmek, sevdiği olmaktır. Sevdiği ile sevdiğini
paylaşmaktır. Sevdiği ile kalbini bölüşmektir sevmek.

...Ki tek kalp olunsun.

Sevgide son yoktur. Biten sevgi yoktur. Bitmiş gibi
görünen sevgi vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide.
Yaşadıkça yaşatılır sevilen. Vazgeçmiş gibi görünmek
vardır bu yüzden.

Vazgeçmek değil...

Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin olduğu yerde son
bulur istekler. Bir şey varsa istediğin bu senin için
değil sevdiğin içindir.
Hatta ondan onun adına istersin. onu daha sonsuz
sevebilmek için istersin. İstersin ama bir gün gelir bu
isteklerde son bulur. Kendinden istersin artık.
Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz
kılmak istersin onu... Sonsuzluğa götürmek, onunla
sonsuzluğa varmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu
olmaz mi. Sevgili bunu belirler sadece.
Sevmek, sevgiliden sevgiliyi istemeyi öğrenmektir.
Sevmek, sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
Sevmek, sevmek istemektir.
Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir
duraktır o...
Öyle ki, tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne
ondan anlaşılmayı beklersin, ne onu anlamayı...
Ne onun gelmesini beklersin, ne onun Leyla,
olmasını...
Beklediğin bir şey yoktur. Sevmeyi, daha çok sevmeyi
becermenin dışında...
Sevmek, gücenmemektir. Sevmek, sevgilinin hiçbir
sözüne üzülmememeydi öğrenmek demektir. Sevgilinin ölüm
hançerine bile "hayır" dememektir sevmek. Sevgiliden
gelen her hareketi, her sözü kabullenmektir.
İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden
gelen ölüm emrine, "ölürüm" diyebilmektir.

Sevmek, ÖLMEKTIR.

Sevmek, ölmeyi bilmektir. Sevgili için yaşamaktır.
onun eli, gözü, kalbi olmaktır. Ama artık onun
bir şeyi olunmadığı zaman ölmesini bilmektir.

Sevmek, vermektir. Almamaya yemin ederek vermektir
Ama almalar kurtaracaksa sevgiliyi, almasını da
bilmektir SEVMEK.
Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar
var olmaktır o sevgiden.
Sevmek, sevgili olmaktır. Sevgilinin yüzündeki gülücük
olmaktır. Onu yasama döndürecek bir damla su
olmaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır.
Sevdiğinin cani olmaktır. Ölümü istediğinde verebilsin
diye ölmeden...
Sevmek, güvenmektir. Sevmek, onaylamaktır.
Sevmek , sevgiliyi bir nefes gibi, bir ses
gibi yakın olmaktır.
Sevmek çok ötelerde olsa bile yakın olmaktır.
Sevgiliye...
Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
Sevmek, her şeyi göze almaktır. Sevgilinin olduğu
cehenneme yürüyüp olmadığı cennete girmemektir sevmek.
Sevmek, bir olmaktır.
Sevmek, sevmeyi hak etmektir.
Sevmek, sevgilisiz geçen gecelerin sabahına varmaktır.
Sevgilisiz geçen gecelerde sevgiliyi yaşamaktır.

ASK, BIR SEVMEKTIR. BIR KERE SEVMEKTIR.
VE SEVMEK,
BUNLARI GÖRMEDEN BILE HISSEDEBILMEKTIR.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10317
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen Varsın



Güzel sesine,şirin sözlerine,
İplik iplik nakışlarda sen varsın..
Aşk Kitabından Kanunları okudum,
Madde madde satırında Sen Varsın...

Özsuyusun hayat denen düzenin,
Nedenisin kader ile neşenin,
Sevda cephesinde şehit düşenin,
Herzaman başucunda Sen Varsın...

Sıcaklıgını hissettigim an gelir bahar,
Yapraklarda yeşilligin,çiçeklerde kokun var,
Yama yama olmuş kalbimdeki yaralar,
Sıra sıra dikilişinde sen varsın.....

Gelmak için yorulma,çok uzaklara,
Sen kendini benim kalbimde ara,
Umut Güneşi beyaz bulutlara,
Her girip çıkışında sen varsın.....

Bu satırları buradan yazarken,
Aşkın içimde alev alev yanarken,
Kurtaran Hakan bu kafayla giderken,
Onun her kelimesinde Sen Varsın.....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10318
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ÇOK UZUN SÜRDÜ

Çok uzun sürdü bu sefer,
Yarın , yarın diyerek geçirdim seneleri,
Ama yine de aramadın, yine de sormadın.
Artık sayamaz oldum günleri,
Belki üç yıl, belki beş yıl,
Bildiğim tek şey yoksun
Ve sanırım artık olmayacaksın da.
Alışmalı mıyım sensizliğe,
Yoksa hala gelme umudunla mı yaşamalıyım
İşte onu bilemiyorum.
Belki de biliyorum bütün cevapları,
Ama korkuyorum gerçeklerden.
Hiçbir şeyden korkmadığım kadar,
Korkuyorum sensizlikten.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10319
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çizebilseydim,
Bahar olacaktı yüzün...
Yazabilsem,
En uzunu şiirlerin...
Olmadı, beceremedim...
Adını duvarlara yazacak çağım da
Çoktan geçti benim.
Yasak sevdamın
Gözaltı tarafı...
Çaresiz,
Seni yüreğimde erittim.
Ama yine de
Hoşgeldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi
Hoşgeldin...
'Ağır ağır çıkılan bir merdiven' yok...
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun: yine gecikmişsin...
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü...
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim...
Ama yine de hoş geldin
Eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin
Ben bir bu dağları eskitemedim,
Bir de sana düşmüş yüreğimi...
Gittiğim yolları hiç hesaba katma!
Düşünü görmediğim uykular zaten haram
Gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı...
Haydi sar kollarını...
'Ayrılık' diyeceğim,
Dilim varmıyor...
Daha yeni söylemiştim;
Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin.
Deniz tuzunu saklıyor
Çizdiğim beyazlarda
Karlar çürüdü
Suyumuz ekşi,
Gönlümüz kırık.
Sevip de kaçanların hiç biri, yüzyıllardır yakalanamadı.
Firarinin umudu tükenmiyor,
Yaşamadan bitmiyor kör olası...
Ama yine de hoş geldin eskimeyen yüzümün yeni gülümseyişi
Hoş geldin
Bir tarafımızı Eylül'de budamışlardı
Kalanı, sevdana kurban...
Aklıma seni düşürdüm,
Bu akşam gözlerimi
Küllükte söndürdüm.
Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin
Korkunun bittiği yere yazdım adını,
Dağların en kuytu yerine...
Sonsuzluk değildi beklediğimiz,
Bir parça 'mutluluk' diye diretmiştik.
Çok mu geldi bilmem ki
Kaderin gözüne
Ama yine de hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi
Eskidi saatler,
Zamanı geldi,
Yeniden düşmeliyim yollara...
Geceler sırtımda
Cebimde sevdalarım
Yardan öte söyleyecek sözüm vardı benim.
Düşlere saklamalı şimdi yari, uyanmamacasına!
Yükselmeli ateşim
Kanamalı sıkmaktan avuç içlerim
Terleyip atmalıyım içimden seni
Kimseler bilmemişti, görmemişti gelişini,
Benden gidişindeki gibi...
Ama yine de hoş geldin.
Eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #10320
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen Varsın



ellerimde yavru kuş gibi sıcaklığın
parmak uçlarım dahi sen varsın
sabahlarım seninle başlayıp
seninle biter
sana uzanır karanlıkta hep düşünceler
sen kalbimin en ücra köşesinde bile varsın

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya