Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1037

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.422.859 Cevap: 12.492
Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #10361
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi

İNANÇ KALIBINI KIR ÖZGÜR OL
Sponsorlu Bağlantılar

ULU TANRIM
Ulu Tanrı'm, akıl ermez sırrına,
Binbir ismi hakda pinhan edersin.
İçirirsin sabrın peymanesini,
Hikmetini sonra ayan edersin.

Gizlenirsin bir nüvenin içinde,
Ademin de şeytanın da cinin de,
Her milletin ayrı ayrı dininde
Şirke, küfre, rayhi bürhan edersin.

Aşk olursun, gönlümüzü yakarsın,
Leyla olur karşımıza çıkarsın,
Rakıyb olur canımızı sıkarsın,
Vuslatını bize hicran edersin.

Bozuktur düzenin, olmazsın akort,
Tavşana kaç dersin, tazıya aport,
Haham, papaz, hoca ettikçe zart zurt,
Alay eder, güler isyan edersin.

Sen indirdin yere şu dört kitabı,
Ayrı ayrı her birinin hisabı,
Her bir dinin sensin putu, mihrabı,
Yalanına kendin iman edersin.

Zerdüşt olmuş görünmüşsün ateşte,
Brahmen'in Vişno'sısın güneşte,
Bir parlayış parladın ki Kureyş'te
Mahbubunu zatına şan edersin.

Hem goncasın, hem bülbülsün, hem diken,
Hem canansın, hem de çileyi çeken,
Hikmetine def'ineler açıkken
Seyyah, derviş olur selman edersin.

Yok olmadan var olmanın yolu yok,
Kendin gibi seni arayan pek çok,
Hiç şaşırmaz kaderden attığın ok,
Sevdiğini aşka nişan edersin.

Çiftçi olur, öküzünü haylarsın,
Ağa olur, hizmetkarı paylarsın,
Yersin, göksün, yıllar, günler, aylarsın,
Asırları toplar bir an edersin.

Görünürsün her velide, delide,
Mustafa'da Avram'da Pandeli'de,
Bir maymuncuk gibi her bir kilide
Hem uyarsın hem de bühtan edersin.

Neşve olur, gizlenirsin şarabda,
Helal, haram yazılırsın kitabda,
Sevdalarla şu inleyen rebabda,
Sensin, aşıkları nalan edersin.

Zincir olur mecnunları bağlarsın,
Görür, acır, karşısında ağlarsın,
Irmak olur dere tepe çağlarsın,
Tufan olur, dehri viran edersin.

Bir ot idin, kamış oldun, ney oldun,
Feryadına karşılık hey hey oldun,
Su, kök, filiz, asma, üzüm, mey oldun,
Her katranı bana umman edersin.

Çıban olur, enselerde çıkarsın,
Yanar canın yine kendin sıkarsın.
Kendin yapar, kendin yakar yıkarsın,
Sigortadan ne kar, ziyan edersin?

Maymun olur, ısırırsın kralı,
Hala Yunan canevinden yaralı,
Yıldızını o yar sardı saralı,
Venizelos'musun devran edersin,.

Bir iraden adam yapar eşeği,
Azlolurken batar ona döşeği,
Gazabındır şu felaket şimşeği,
Her nereye çaksan suzan edersin.

Çıkmayan bir candan umut kesilmez,
Rahmetinden zerre bile eksilmez,
Gözümüzü senden başkası silmez,
Güldürmeden önce giryan edersin.

Şımartırsın bir sonradan görmeyi,
Öğretirsin halka çorap örmeyi,
O çalarken tam gözünden sürmeyi,
Yakalarsın, hapse ferman edersin.

Zengin olur kasaları kitlersin,
Fakir düşer garip başın bitlersin,
Deri, kemik, beden bizi ciltlersin,
Hicranlara canlı divan edersin.

La'netin mi şu Şin İslam kapısı,
Yedi cehennneme bedel yapısı,
Zebanilerde mi bunu tapısı?
Bu çeteyi sen perişan edersin.

Dar-ün Nedve midir şu Dar-ül-hikme
Savurdular birbirine çok tekme.
Kuyruğu sakattır, pek hızlı çekme,
Eşeklerle bizi handan edersin.

Kudururlar arpalıkla, tiridle,
Girişirler kafa, göz, yüz, dividle;
Geğirirler, anırırlar, tecvidle,
Harf-ı meddi yular, kolan edersin!

Fitne için yeter İzmir'li Cüce,
Yelken takar devedeki hörgüce,
Kürek çeker akıntıya her gece,
Boklu dereye mi kaptan edersin?

Uçarken havada gaflete daldım,
Fena suretinden bir buse aldım,
Süleyman tahtının altında kaldım,
Cibril'i şaşırtan o Burak benim.

Felek allem, kader kallem eyledi,
Hind'de Buda Tur'da Musa eyledi,
Beni bana herkes nasıl söyledi?
Dillerde destanda bu merak benim.

Serseri bir kıdemliyim ocakta,
Kaynamışım nice kabda kucakta,
Buz kesildim sinirimden sıcakta,


CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #10362
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Geri Dönmeyeceğim

Sponsorlu Bağlantılar
Beni öyle kırdın ki; en güzeller-güzeli...
Şah tahtına bindirsen, geri dönmeyeceğim.
O zalim pençen ile, beni üzdün-üzeli;
Gökten yıldız indirsen, geri dönmeyeceğim!

''-Sensiz yaşanmaz.'' diye, hala öyle sansam da,
İstesem de unutmam... Ölene dek ansam da,
Geceler boyu özlem, alevine yansam da;
Hicrana göğüs gerdim, geri dönmeyeceğim.

Hava, su, Güneş miydin, benim için sen neydin?
Gittiğim her yerde, kalbimde benimleydin.
Sana adanmış ömrün, feryadını bileydin...
Dönülmez yola erdim, geri dönmeyeceğim.

Sönmez artık bu alev, beni kor gibi yakan...
Benim gibi gördün mü, sana sevgiyle bakan?
Gözümü ilk açtığım, kalbimde kutsal mekan;
Evreni sana verdim...Geri dönmeyeceğim!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #10363
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kırk Yaşın Eşiğinde Şiir

Küçük heyecanlara paydos
Çünkü rüzgarla aynu yaştayım
Çünkü güneş kardeşim
Bir ırmakla sevişmekteyim.

Bana artık dingin olmak
Bana yalınlık yaraşır
İçimde şiirin güzelliği
Yaşamak sevinciyle yaraşır.

Güzeller güzeli ömrüm
Sana gitgide sevdalanıştayım
Nice emeklerle dokunmuş
Bir ince,bir nazlı nakıştayım.

Küçük tasalara,tutkulara paydos
Çünkü evrenle aynı yaştayım
Başsız sonsuz doyumsuz
Bir başdödürücü akıştayım.


Ataol Behramoğlu
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #10364
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
İzmir aşkımıza uyanmakta


Aşkım bak İzmir’de gün ışıldamakta
Aşkım imbat doğan günü özlemle selamlamakta
Uyanda gör, sabahın ilk parıltıları körfezden su içme telaşında
Aşkım hadi uyan; şu eşsiz manzaranın tadına kollarında varsam ya,
Aşkım uyansana, İzmir de gün doğmakta.
Aşkım, baksana İzmir aşkımıza uyanmakta.

Hala damağımda dün geceki rakı, balık ve roka.
İzmir’im, bir düş şehrisin şimdi kordon boyunla.

Omzun da başım, yüreğimdeki aşkınla
Sen ve İzmirim hala mahmur,
iki sevdiğim de hala derin uykularda
Aşkım uyansana, İzmir de gün doğmakta.
Aşkım, baksana İzmir aşkımıza uyanmakta.

Sokakları deniz, denizi kız kokan Smyrna
Kıskandın mı aşkımı, hadi durma öyle mahzun söyle bana
Palmiyelerinde kendimi aşka vurduğum
Kordon’unda aşkımla kadeh kaldırdığım,
Karşıyaka’da İzmir’in güllerini kokladığım
Bostanlı’sını aşkımla adım adım arşınladığım
Sen değil miydin söyle bana İzmir’irim, hadi cevaplasana

Kıskanma hırçın amazonum, sakın mahzun olma
İnan senin kalbimdeki yerin bambaşka
Ama kollarımda aşkım var,
İzin ver de ne olur yaşayayım onu doya doya
Canım İzmir, kalbimdeki ilk yerini kaptırıverdin ona
Aşkım baksana İzmir de gün doğmakta.
Aşkım baksana İzmir aşkımıza uyanmakta..

Hırçın savaşçı dilber. Amazonların kraliçesi.
Tanrıça bakışlım, iyot kokulum. Her gün aşık olduğum.
Karşımda sen, kollarımda aşkım
Haydi silkinip uyan. Gücenme, darılma bana
Canım İzmir, aşkıma şahit ol, tüm güzelliğini ser yollarıma

Aşkım, hadi uyansana..... aç gözlerini bak İzmir de gün doğmakta
Aşkım baksana, İzmir aşkımıza şahit,
Sanki bize mutlu mutlu göz kırpmakta,
Aşkım İzmir en güzel haliyle karşımızda durmakta
Uyan hadi aşkım, günaydın deyip beni kollarına alsana
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #10365
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni
Sıcaklığını bulmalıyım
dokunuşlarını, kenetlenişi
Terimizle sulanmalı yeryüzü
güneş terimizle ışıldamalı sabah olunca
Apansız fırtınalar çıkmalı
sarsılmalıyım
Özlemek
yanında olmak isteğidir
gülüşünü görmek biraz da
Hiç özlemedim seni
Saçlarına gül takmam
bir ırmak gibi akıtırım ovaya
soluğunla yanar
dudaklarımın bozkırı
Akkor halindeki ufuk
bakır bir tel gibi eriyip gider
kraterler ortasında kalırım
Toprak yarılır birden
su kirlenir
Ürpertir bu coğrafya
bu serüven
ikimizi bir anda
yaşadığımı duyarım
Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #10366
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ben Sana Mecburum

ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum

ağaclar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski Istanbul mudur
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşamüstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki Haziran'da mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şileb sızıyor ıssız gözlerinden
belki Yesilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
belki korsun kırılmışsın telaş içindesin
kötü rüzgar saçlarını götürüyor

ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #10367
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YARIN NE GÜNE DURUYOR


SEVGİLİLERDEN BİRİSİ TERKEDİP GİDER
DİĞERİ BİR ÖMÜR SEVER
İNSAN GENÇKEN DÜNYAYI TİTRETİRİM SANIR
İHTİYARLIK GEÇMİŞ HER GÜNE KÜSER
GİDİYORUM YOKMU DUR DİYEN
LAF DİNLEMEYİN KENDİ KENDİME KONUŞUYORUM
DÜNYAYA GELİŞİM BİLE SANKİ BENİM YÜZÜMDEN
İKİ DAKİKA GÖRÜŞEMEZSEK SENİ ÇOK ÖZLEDİM DERDİN
ARTIK YOKMU ÖYLE Bİ DERDİN.
KALBİME SENİN DÖVMENİ YAPTIRDIM
SANA SANCILANDIM HER VESİLEDE ANDIM
BEN BEBEĞİM YÜZÜSTÜ YATIRIP SIRTIMI SIVAZLAYIN
MERHAMET VİCDANINDAN SIZSIN AZICIK
İSTANBUL YAPIŞ YAPIŞ İLİŞKİLER VICIK VICIK
HERKEZ TEKBAŞINA YANLIZ YAŞLI BİR DÜNYA
SİZİN GÖSTERDİĞİNİZ SAĞDECE ANYA
ÖVGÜLERİM KISIK ALTINI AÇIN
KİMİNLE BENİM ARAMDA KALDIN BENİ TERCİH KONUSU YAPAMAZSIN
YARIN NE GÜNE DURUYOR
DÜN ARTIK ÖYLESİNE KONUŞULUYOR
BİRŞEY İÇİN DEĞİL HERŞEY İÇİN BİR ŞANS DAHA
SENİN İÇİN O BİTTİYSE PARANTEZİ KAPATSANA.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #10368
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yıldızları kokladım, gelmediğin geceler...
Sanki...
Ve sanki koptu geceye bağlandığı ipinden, sabah.
Çektii, çekti de kör saatler ardındaki şafağı;
Tükenmedi karanlık! ..

Gün doğmadı...
Söküldüğünden beri düğümü benden; umudunun! ..

Ben, yıldızları kokladım; gelmediğin geceler boyu! ..
Halbuki, biliyordum; gece, sadece bir kara çarşaf gibiydi başımda, incecik...
Biliyordum ki bin deliğinden de karanlığın, ümitti salan bana ışıktan iplerini;
Adını 'yıldız' koyup! ..
Kara bir çarşaftı gece, başımda. Kara bir çarşaftı nefesimi tıkayan ve ben; adına "yıldız" denen her minik deliğin ağzına yapışıp, umut soluyordum!..
Ben, yıldızları yokluyordum geceler boyu...
Yıldızları kokluyordum; olmadığın geceler!..

İçim, sızlıyordu, çünkü "içim" sızıyordu her yaramdan dışıma...
Her yaram yâââr kokuyordu!..

Bir yıldız dudağıydı aradığım; soluksuz gecelerimde... Hangisiydin, bilmeden... Bilmeden, ışıktan bakışların hangisi olduğunu!..
Yıldızları kokluyordum gelmediğin geceler...

Ve ben ümit içiyordum ışık dökülen kurnalardan. Turnalar haber uçuruyorken aydınlık kıtalara, ben umuyordum...
Umuyordum ki;
Hiç bitmeyecek kadar çok yarınımız var...

Ben, yıldızları kokluyordum gelmediğin geceler...
Biliyordum ki, kimse bilmez kokusunu ben gibi; yıldızların. Kimse bilmez; her biri nasıl da ayrı kokar, her biri bir çiçek gibi...
Yıldızları kokluyordum gelmediğin geceler...

Yıldızları kokladım, gelmediğin geceler...
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #10369
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
İki Gozum

Dayan İki Gozum
Acilarimi collere bir biraksam
Olum kokan yatagimda
Ruzgarda yerimden delicesine firlasam
Ateste acan cicekleriyle dolduracagim
Ve yildizlarla parlatacagim gozbebegini

Sensizlikte
Gozyasım bulanik akar
Acilarimi bir anlatsam
Benimle her gece aglarsin
Ve icin hep bana icin icin sizlar

Dayan İki Gozum
kefeni uzerimden bir cikarsam
Umutlarinla kirlarda delicesine bir kossam
Avuclarimda denizleri birakacagim kiyina
Koynumda sakladigim
Meltem kokulu baharlari birakacagim kapina.

Sensizlikte
duvarlara carpiyor kanadim
Sanki her gece
Olume kundaklaniyor sensiz yarinim
Ve dag yollarinda
Siyaha burunmus agitlar besteliyorum
Yavru sercelerimi matemle besliyorum.

Dayan İki Gozum
Yatagımda hastaligimi bir yensem
Cennetin kokulariyla sana kosacagim
Yuregimi sonsuza dek sevdana birakacagim.

ZEYNEP
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #10370
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İpsiz Dem
hiç sanmam ellerinizden
damla isteyeceğini
iç yoksunu kuyudan
ipsiz dem çekeceğini

susan fer kararan döşten
olsa terlice döşeği
dokunan tadı içmez
serine değmez elleri.

tutuşmuş teni inceden
düşmüş de geceden teli
cana can tek canandan
sıkı sarılınca beli

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya