Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1040

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.021 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10391
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sevdam hükümsüzlüğe hüküm giydi
yarınların gelişi yok artık
Sponsorlu Bağlantılar
gözlerimi ufuklar doldurmuyor
bir mavi derinliktir tutsaklığım
çılgınca bir macera
senin yüreğine müptelalığım
sana sevdalılığım
hakimimde sensin savunucumda.
ya sev ya terket
ya özgür bırak, ya ölüme hükmet


dünlerim tarihi oluştururken
senlerim yarınımı yazıyor

şiirlerim seni almıyor
her satırında yetersiz kalıyor
seni nereye koysam şaşırıyorum
bir tek, yüreğim kabul ediyor.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10392
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GÜNEŞ LEKELERİ BÜYÜMÜŞ.

Sponsorlu Bağlantılar
Güneş lekeleri büyümüş,
Yıldızlar yeniden azacak.
Kiralık kalem aranıyor,
Yıldıznameleri yazacak.

Bir sis hilali kapatacak,
Korku basacak ortalığı.
Karadelikler oluşuyor,
Yutacak yığınla varlığı…

Medya uyanmış çalışıyor,
Köşeden ses geliyor; hav hav!
Köhne yanardağ ağız açmış,
Lav püskürecek yeniden, lav!

Tatlı hayaller şurda dursun,
Temelli unutun bolluğu!
Akıllı tavuklar feryatta,
Alıp da kaçıyor folluğu.

Balans ayarı ile dünya,
Oturtulacak yörüngeye,
Kolu bacağı kesilerek,
Piyasa gelecek dengeye.

Güneş lekeleri büyümüş,
Yıldızlar yeniden azacak.
Hürriyet yakılıp törenle,
Külleri havada tozacak…

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10393
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aç kapıyı yalnızlık, ben geldim
Hayır, ağlamadım, gözlerim yaşlı değil.
Cephedeydim, kurtaramadım yenilmekliği.
Gece yarısı, uyumuştur sokaklar çoktan
Bir sen varsın işte, bir de benim hayaletim. . .
Bakma öyle, al elimden valizlerimi
Bir şey yok içlerinde; balık kokusu sinmiş üç beş kazak,
Kırık bir ayna, bir kaç tel siyah saç. . .

Soğuk burası, yağmur kokuyor
Geceleri uyku tutmaz insanı burda
Bak, yıldızları görmem lazım benim dolunayda; çıldırırım
Yıkarım üstüne bu mahzeni, kaçamazsın. . .

Morarmış, çatlamış ellerim soğuktan görmüyor musun ?!
Varsa sıcak bir çorba getir bana, tuzlu
Yoksa uğraşma, aç değilim !
Saat yok duvarlarda, o kadar yalın yaşamak
Günışığı da yok, karanlık ruhun gibi yakın sana. . .

Yalnızlık kapat kapıyı !
Şuraya, şu soğuk taşların üzerine bir yatak ser bana.
Uyumak istiyorum,
Unutmak istiyorum,
Unutulmak istiyorum. . .

Yalnızlık kapat pencereleri ! ,
yüzüm görmesin güneşi .
çünkü acıyor.
yüzüm mü yoksa yüzsüzlüğümden mi geliyor bu acı.
Ölmek istiyorum.
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10394
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Hayat Üzerime Boşalıyor

Şimşek çakıyor.
Delicesine yağacak yağmurdan önce…
Delicesine şimşek çakıyor.
Sanki ayrılamıyor yağmur, sarmalandığı buluttan.
Sanki bize inat, bağırıp duruyor yukarıdan.
Şimşek çakıyor, az sonra yağmur yağacak.
Bir bebek delicesine ağlıyor, az sonra anasından ayrılacak.
Bir baba delicesine balyoz sallıyor, az sonra yavrusuna süt alacak.
Bir delikanlı kan revan koşuyor, asla sevgilisine kavuşamayacak.
Ve bir şarkı çalıyor taş plakta, cızırtılı.
Ve benim yüreğimin cızırtısına karışıyor.
Korkmamak mümkün olsa korkmayacağım.
Mümkün olmuyor korkmamak, korkuyorum.
***

Delicesine şimşek çakıyor, yokluğunun üstüne.
Gittiğini bir kere daha anlıyorum. Gittiğini, hem de bugün akşama doğru.
Gökyüzü bir karnaval yeri gibi ışıklar saçıyor her yana.
Havai fişek kadar renkli, atom bombası kadar korkutucu bir şenlikle etraf yanıyor.
İçim yanıyor, sancıyorum, nefessiz kaç dakika yaşanabileceğini sayıyorum.
Bugün akşama doğru, şimşeklerden iki saat önce, gittin!
Bırakıp beni öylece, gittin!
Nasılsa bana dönmeyeceksin. Yolun açık olsun.
Bugün akşama doğru gitmek nereden düştü aklına?
Bak şimşekler çakıyor, ben korkuyorum!
Usulca bacaklarının arasına kıvrılmak yok. Omzuna yaslanmak da!
Ben korkumu geçirecek başka bir yol bilmiyorum.
Çaresiz korkacağım, perdeleri kapatıp, karanlık odama sığınacağım.
Sen, mümkündür kalabalıkların içerisinde, şimşeklerin raks eden renklerini seyredeceksin.
Ya da gittiğin yerde, şimşekler seslerini az önce kesmiş olacaklar.
Bu durum da bedenlerimiz kadar, kaderlerimiz de ayrılmış olacaklar.
Korkularımız, birbirinden habersiz kalacaklar.
Başka insanlar olacağız biz.
Bu durumda, onca yaşadığımız şeye rağmen, yabancı kalacağız.
El olacağız, iki başka garip olacağız, saçma olacağız.
Bunların hepsini senin gidişin sağlayacak.
Bütün bunları düşünmeden gitmek, delicesine bir şey.
Bu delilik de ancak senden beklenir.

Şimşek çakıyor.
Gelip sana sığınamayacağımı söyleme sakın.
Şimşek çakıyor diyorum, anlamıyor musun?
Bilmiyorum diyorum, sensiz bir kokuyla baş etmeyi.
Bilmiyorum diyorum, sen olmadan şimşeklere bakıp gülmeyi.
Bilmiyorum diyorum, duymuyor musun?
Şimdi burada olsan, ekmeğimize çikolata sürer yerdik.
Çikolata korkuya iyi gelir der, gülerdik.
Yapacak başka bir şey yok, delicesine ağlıyorum, kendi sesimden ürkerek.
İki gürültü birbirine karışıyor, hıçkırık ve şimşek.
Sen yok oluyorsun, bir bebek annesini kaybediyor.
Balyoz sesini boğuyor şimşek, çocuk boşuna bekliyor.
Hayat boşuna bekliyor.
Tüm sevgililer kan revan koşuyorlar, aşk yok oluyor.
Sen yok oluyorsun, aşk olsun.
Yüreğimdeki cızırtı önce taş plağı, sonra tüm sesleri susturuyor.
Ve şimşek susuyor, delicesine bir yağmur başlıyor.
Perdeleri açıyorum. Kovalarca yağmur üstüme boşalıyor.
Hayat üzerime boşalıyor.
Geride boş kalıyor, yok kalıyor.
Korkmamak mümkün olsa korkmayacağım.
Mümkün olmuyor korkmamak, korkuyorum.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10395
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir hazin türkü benimki
çaresiz kalmışlık
balçık içinde kalmışken çırpınışım
isyan edişim…..
dönmek istemesem de geçmişe hatırlatır birileri
dön der tekrar sevmeye sevilmeye
ben her ne kadar geleceği göremesem de
bir tokat gibi geçmişim vurur yüzüme
hata değildi yaşadıklarım
namussuzluk hiç değil
utanmıyorum alnım ak yaşamam gerekiyormuş yaşadım
şimdi sonunu bilmediğim bir filmi izliyorum
hayatıma dair neler olacağını tahmin bile edemediğim bir film
gülerken ağlayan yürekti adı……….
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10396
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Ağlama Yeter

Hoşça kal demeden, ah yunus gözlüm,
Duman yalnızlığın dağında öldüm.
Volkandım severken, şimdiyse söndüm,
Hazindir ayrılık, ağlama yeter.

Aşkımızdan uzak, artık sensizim,
Boşlukta kimsesiz ve nedensizim,
Kapandı gözlerim, nursuz, fersizim,
Yoruldu bedenim, baston ol yeter.

Seninle yaşandı en güzel günler,
Aşkımıza ettik kutsal yeminler,
Bir hiç uğrunaydı, bitti sevgiler,
Anılara dalıp yaşamak yeter.

Acıları katıp aşk kadehine,
Bir dikişte içtik şifa yerine,
Şimdi sürmeler çek o gözlerine,
Bir umudun kalsın elinde yeter.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10397
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
göğüslediğim iplerde sen varsın
tutamam bu şehri avuçlarımda
ellerim dünden sancılı ellerim
dokunma ellerime yanarsın

ateşten sırılsıklam saçlarım
yüreğim mayınların kucağı
sevme beni sevmelere tutsağım
beni her gece iplere asarsın

bu benim son ölümüm olacak
tepeden tırnağa zor bir yasağım
bu benim son ölümüm diyorum
sen bu sevdayı anlayamazsın
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10398
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Yaşamak

Ne kelimelerle anlatabilirsiniz ne de kitaplarda yazıldığı gibidir yaşamak.
Fakir bir çocuğun yırtık lastik pabucunun arasından giren donduran soğuk
Gözlerinden yaş olup akan ince damlalarıyla umutsuzluk
Ellerini ısıtmak için üflediği buhar
Tekme atılan teneke kutunun sesiyle duyulan kalabalık mutluluk...

Uçuk kaçık bir genç kız
Dantelini bir kenara itip saatlerce penceresinden bakan
O sonsuzluk gibi gelen yollara
Hayalleriyle rengarenk süslü kaldırımlar yapan
Dönüp yüreğine yeniden hüzünle dolan...

Kimsenin adını bilmediği küçük bir kır çiçeği
İlkbahar geldiğinde uyanan ve sevgiyle sımsıkı hayata tutunan
Yeryüzünün en uzak köşesinde unutulmuş, itilmiş olduğunun sanan
Umduğunu bulamadan kuruyup, sonsuzluğa doğru rüzgarla savrulan...

Küçük bir kalp atışı; heyecanlı olduğunda,
Kanatlanıp pır pır uçup giden uzaklara
Rüyasını bile göremediği o inanılmaz dünyalara
Duran bir gün ansızın, sevgisi solduğunda...

Ne kelimelerle anlatabilirsiniz, ne de kitaplarda yazıldığı gibidir yaşamak
Çınar Ağacının en tepesine yuva yapmış bir Ağaçkakan
Hani yumuşak tüyleriyle iki minik yavru, aç aç gözlerinize bakan
Adını koyamadığımız bir duygu
Yüreğimizden gelip te dudaklarımızdan akmayan,
Tuhaf bir iç sıkıntısı; sebepsizce gün ışığını karartan
Ya da hüzün; kesif dumanlarıyla ciğerlerimizi ölesiye yakan...

Dudaklarınıza dokunduğunda cenneti anımsatan duygusuyla, bir yudum su
Yıllar sonra karşılaşılan eski bir sevgili
Özlem ile gözlerinize bakan minik bir bebek
Geceleyin aniden çalan bir telefon
Farkında olmadan altında kaldığın o 'Ahmak Islatan'
Terk edilmek bir akşam üstü, daha güneş batmadan
Ardında bırakmak doyasıya nefes alıp kokladığını
Uzunca bir buse bile almadan...

Yalnızlık; gecenin bir yarısında uykunuzdan uyandıracak kadar
Sensizlik, bensizlik, kimsesizlik; rüyalarınızı solduracak kadar
Adını hiç bilmediğiniz hüzünlü bir şarkı
Sessizliğin sesi
Gülümseme; yürekteki sevgiyi gözlere yansıtan
Rüzgar; derin hıçkırıklarla boğulmuş gibi amansız esen
Yağmur; günahların üzerine delice yağan
Sevgi; serçe parmağını tutacak kadar yakın olduğun
Sımsıcak bir kucaklama; yüzyıllar öncesinden gelen o tanıdıklık hissiyle
Sen, Ben, O veya Biz
Fırlattığın büyülü bir bakış ile,
Sonsuzluğun öteki ucuna yapılan kaçamak...
Ne kelimelerle anlatabilirim, ne de yazdıklarımdır yaşamak...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10399
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SANIYORSUN Kİ...

Saniyorsun ki yasamiyorum seni
Saniyorsun ki dusunmuyorum
Saniyorsun ki aramiyorum gecelerimde
Kacinci yanginin icindeyim, bil bilsen......Msn Brokenheart
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
3 Ekim 2006       Mesaj #10400
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Haykıramadım

Sensiz geceler, sensiz günlerim oldu
Özlemlerim dolu dolu, özlemlerim taşar oldu
Her ne zaman sevdiğimi söylemek istediysem
Tam şuram tıkandı, sevdiğimi haykıramadım

Hayallerde seninle sarmaş dolaş neşelendim
Seninle konuşup, sözlerinle şenlendim
Ne zaman sarmak istediyse kollarım seni
Hülyalarımdan uyanıp, sana sarılamadım

Rüyalarımı süsledi, ela gözlerindeki bakış
Hayallerim hep besleyip büyüttü seni bende
Hülyama ne zaman haykırmak istediysem sevgimi
Seni bende bulup, sevgimi haykıramadım

Sam yeli gibi esip çatlattı tenimi, yokluğun
Bir nefes kadar yakında oysa bana, çatlak dudakların
Ne zaman buse alacak olduysam gül yanaklarından
Solar sanıp yanakların., seni koklayamadım

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya