Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1067

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.275 Cevap: 12.492
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
15 Ekim 2006       Mesaj #10661
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Dilenci

Sponsorlu Bağlantılar
Sen hergün köşebaşlarında
Yırtık urbanla kirli ellerinle
Avuç açan, sefil insan.
İnan yok farkımız birbirimizden
Sen belki tüm yaşamınca dilenecek;
Beklediğin beş kuruşu biri vermezse
Ötekinden isteyeceksin.
Ama ben tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.

Victor Hugo
firstlady - avatarı
firstlady
Ziyaretçi
15 Ekim 2006       Mesaj #10662
firstlady - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul'u Düşünüyorum

Sponsorlu Bağlantılar
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
15 Ekim 2006       Mesaj #10663
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
İnsan Bir Kere Ölür

Her bulunduğum yerde yitiriyorum seni
Yanıbaşımda olduğun oluyor kimi gün
Ya da ben oluyorum sessizce gözlerinde
Bir yaprak kımıldıyor hafiften
Bu sessizlik bir kasırga başlangıcı
Kükremeye hazırlanışı denizin
Bu, aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı
Bu bir yerde erimek
Apansız yok olmak belki de
Ve sonra susmak, susmak yüzyıllar boyu
Beni unuttuğun bir uzak çizgide
Tuvale sürdüğüm boya değil artık
Kırmızı kan rengidir gözlerimin
En karadan daha kara yok
Oysa en beyazdın sen gecelerimde
O bana en yakın renkti tüy gibi
Buram buram sıcaklığını çizerdim duvarlara
Kokun bir tuhaftı çocuksu
Sonra katmerli bir gül gibiydi baygın
Gecenin en koyulaştığı o yerde
Düşerdi ellerime darmadağın.
Öten bir ishak kuşudur şimdi
Haber getirir ölümlerden, dinle
Yaşamak bir manga asker karşımda
Ateş etmeyin diyorum
Bir diyeceğim var
Gözlerimi bağlamayın
Son defa görmek istiyorum insanı
Göğü, güneşi, denizleri
Ve bu son ölümün olsun diyorum
Bir daha öldürmeyin beni.
Kibritim ıslak
Sigaram yanmıyor
Ne olur bir ateş verin
Bu ilk aldanışım değil
Bu ilk sönüşü değil umutlarımın
Ben bu denizin son kıyısıyım.
Bir cam kırıldı uzakta
Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı
Bütün şiirlerim anlamsız şimdi
Resimler renksiz, şarkılar ruhsuz
Hiç bir şey artık avutamaz beni
Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil
Son şair de kırdı son kalemini
İlk meşaleyi kim yaktı bu karanlıkta
Kimdi aydınlatan benim zindan gözlerimi
Sevilmek mi
O son artığı en ilkel çağların
Bir mağara duvarındaki en eski resim
Ya sevmek
Hiç sönmeden bir ömür boyu
O en güzel huy benimsediğim
Yıkıldıkça tutunduğum dal bu boşlukta
O en insancıl gerçeğim benim
Ben hep böyle yüzyıllar boyu sevdim
Çağlar boyu
Kopkoyu bir geceydi yaşadığım sevince
Ellerimi arardım, bulamazdım çoğu gün
Bir saklayan vardı beni
Bir tutan vardı
Sana yaklaşamazdım
Anlayamadığım korkular vardı içimde
Hep böyle seninle sensiz kalırdım ben
Bir kıvılcım sönerken
Bir yanardağ patlardı içimde.
Ko şimdi ben yalnız öleyim
Vur ellerimi ekmeğimi al
Tiksinir beni kim görse sensiz
Utanır yalnızlığım bana baktıkça
Aynalar mı
Hani nerdeler
Kimbilir kaç yüzyıl oldu kendimi görmeyeli
Adım mı neydi
Besbelli unutmuşum
Hadi vur
Hadi öldür
Kurtar beni ezilmekten çürümekten
Hadi gel, açtım kollarımı
Bir zaman
Ölmeye vaktim mi vardı seni sevmekten
Sen büyüyen bir sessizliktin içimde
Beni ben eden en duru ırmaktın
En güzeliydin mozaiklerin
Seninle maviydi gökyüzüm
Çiçeklerim sende yeşerirdi
Sen bambaşka bir evren yaratırdın
Sularımdan Güneşimden rüzgarımdan
Bak! Nasıl da her şey değişiverdi apansız
Şimdi bu karanlıklarda yapayalnız
Mavi mavi bir resim ağlar duvarlarımdan
Ben bir tohumum
Al beni toprağa ek yeniden
Neredesin hani ne oldun
Antik bir kadın başı mıydın
Yoksa bir deniz miydin eskiden
Yosunların kurudu mu öldü mü balıkların
Hani bir Nefertiti yaşamıştı eski Mısır'da
Yoksa o muydun sen
Hadi, anlat bana neydin
Belki de uzak belirsiz bir noktaydın sen
Öyküme girmeseydin
İnsan bir kere ölür
Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki
Paramparça olmuş sevgilerdir
Her aldanış
Yeni bir aldanışa hazırlar bizi
Zamanla renkler değişir
Donuklaşır anılar
Silinir üstümüzden
Güzel olan ne varsa
Görür içindeki bütün hayallerin olduğunu
İnsan yaşarsa.
Ve bir gün insan da ölür
Çimen gibi yaprak gibi
Sarsılır yeryüzü yerinden
Devrilen koca bir ağaçtır sanki
Durur atışları yorgun kalbimizin
El, ayak kesilir
Göz ölür, dudak ölür, kan ölür
Susar ta içimizde
Yıllardır çalan çalgı
Bütün teller ses vermez olur
Acılar diner
Ve bir gün biter bu çirkin oyun
Perde iner...

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
15 Ekim 2006       Mesaj #10664
kambis - avatarı
Ziyaretçi

**********************
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus derki gör taktirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Rüyada konuk ettim seni
Dillere destan ettim seni
Basıma taç edecektim seni
Yarama ilaç edecektim seni

Gönlüme sultan etmiştim seni
Kalbime mesken etmiştim seni
Yine de yaranamadım ben seni
Mecnuna çevirttirdin sen beni

Ölümü çok arattırdın sen bana
Deli divaneye çevirdin sen beni
En çileli sair yaptırdın sen beni
Çilemle yasamayı öğrettin bana


Elimle kuyumu kazdırdı bana,
Ah şu şairliğim olmaz olaydı!
Aklına eseni yazdırdı bana,
Bütün sırlarımı aleme yaydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Ona her gün güzel, her hava hoştu,
Sevgisiz hayatın manası boştu,
Gördüğü kısrağın peşinden koştu,
Uslanmak bilmeyen bir deli taydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Evimden barkımdan çözdürdü beni,
İşimden gücümden bezdirdi beni,
Bulutlar üstünde gezdirdi beni,
Bastığım yıldızlar hüsrana kaydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Ak yazımı baht-ı siyah eyledi,
Gençliğime yazık, günah eyledi,
Nerde akşam, orda sabah eyledi,
Serseri hayatı marifet saydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Alnım da açıktı, yüzüm de aktı,
Kimseye verecek hesabım yoktu,
Günah kervanımı pazara çekti,
Yükümde ne varsa, hepsini saydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...

Hayal aleminde gezmem dese de,
Seni bundan böyle üzmem dese de,
Bu gece, tek hece, yazmam dese de,
Sabaha çıkmadan sözünden caydı;
Ah şu şairliğim olmaz olaydı! ...


*********************************************
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Ekim 2006       Mesaj #10665
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Şanssız Kış



İmkansızdı benim sevdam
Ama gücüm kalmadı bu askın sonunu bulmaya
Yenildim
Bekledim Her zamanki gibi
Dayan gönlüm
Biliyorsun ki bu son olacak
Ama bu acı için atacaksın kalbini
Unutacaksın Geçmişi
Kimi Sevdiğini
Seni üzen her şeyi unutacaksın
Sakın ağlama
Bir damla gözyaşın beni su uçurumdan atmaya değer
Sensizliktir benim şu kalbimi acıtıp parça parça eden
Göz yasım sel olur akar eğer bu imkansızlık sürerse
Keşke bir kere seni seviyorum diyebilseydim
Sen gidiyorsun ve ben sana dur bile demeyen zavallı bir kızım
Haklısın ama bende seni sevmekle haklıydım
Ah keşke su hiç sevmediğim her şey dursa ki
Ben seni hiç bırakmasam
Ama bırak beni
Hadi Git gece gözlüm git hadi
Bırak her şey imkansız olsun tıpkı yıldızlar gibi.
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
16 Ekim 2006       Mesaj #10666
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Ren Kıyılarında

Of of!
Şu ırmak Fırat değil mayındır
Öbürü Dicle değil ne kar
Bir yanda Kızılırmak
Ceyhan'a benzemeden elde akar
Öbür yanda dalgın gözlerle Mehmetler
Ren ırmağına bakar
Kimbilir bu bakışlardan bir yol
Gurbetten sılaya çıkar

Ren kıyılarında Mehmetler gezer
Gözler ufuklarda; dalgın, derbeder
Sanki sular getirecek bir haber
Ren kıyılarında Mehmetler gezer

Vatana hasret, ezana hasret, canana hasret
Ben sana hasret, sen bana hasret, can cana hasret

Ren kıyılarında Mehmetler durur
Hasret dalga dalga yüreğe vurur
Çileler yeşerir, umutlar kurur
Ren kıyılarında Mehmetler durur

Vatana hasret, ezana hasret, canana hasret
Ben sana hasret, sen bana hasret, can cana hasret

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
16 Ekim 2006       Mesaj #10667
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Şarkılar Seni Söyler

O gülüşün var ya hani senin
Aklımı başımdan alır yarim
O sözlerin yok mu o sözlerin
Gönlüme sevinç katar sevdiğim
O gözlerin var ya o gözlerin
Ruhuma neşe saçar sevgilim
Hep yanımda sen olsan
Yüreğimi doldursan
Başımın tacı olsan birtanem

Şarkılar hep seni söyler bana
Olmalıydım şimdi seninle yan yana
Aşk şerbetinden içmeli kana kana
Sevelim birbirimizi doya doya
Sevda yolunda yürüyelim kol kola
Olmalıyız ikimiz can cana.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Ekim 2006       Mesaj #10668
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEN DEMEK

Sevda demek sen demek
Her gece kendimden geçmek
Kadeh,kadeh acıyı içmek
Hüzün demek sen demek

Allah’ım acıyla yaşıyorum
Çektiğim dertlerle ağlıyorum
Sevda bu tutuştum yanıyorum
Yıllardır gerçek aşkı arıyorum

Yarın demek sen demek
Zor geliyor böyle sevmek
Hiç uğruna yeminler etmek
Ölümlere uçurumlara gitmek

Hayal demek sen demek
Rüyalar bana seninle olmak
Sevgiyle kalbine coşup dolmak
Gerçek demek sen demek.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
16 Ekim 2006       Mesaj #10669
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Şaşacaksın Kalacaksın


Kara sevdaya tutulup,
Zemheride yanacaksın,
Ayrılık derdine düşüp,
Ağustosta donacaksın...

Dostlar sırtını dönecek,
Yarin senden ayrılacak,
hayat kalbini kıracak,
Düşeceksin kalacaksın...

Ömrün yetmez bir çok şeye,
Nefret edip yaşamaya,
Sevilmeden doya doya,
Düşeceksin, kalacaksın...

Ümitlerin birer birer,
Senden elini çekerler,
Buna sebep sensin derler,
Her gün naçar kalacaksın...

Gözlerin bomboş bakacak,
Anılar içini yakacak,
Gönlün hep hasret çekecek,
Hiç aranmaz olacaksın...

Kendi benliğinle çelişip,
Hayallerine yılışıp,
Derdini kendinle bölüşüp,
Kendini oyalayacaksın...

Bitecek hayatla her denge,
Bir dert olacak, vir manga,
Ayaklarına pranga,
Hırsına gem vuracaksın...

Anılar seni aşacak,
Gün be gün aklın şaşacak,
Aklın her şeye şaşacak,
Bir boşluk ta kalacaksın...

Her şey diken, her yol yokuş,
Ne gerçek dost, ne bir bakış,
gezdiğin toprağa son bakış,
Vee ona konulacaksın...

Her şey diken, her yol yokuş,
Ne gerçek dost, ne de bakış,
Bastığın toprağa son bakış,
Ve ona gömüleceksin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Ekim 2006       Mesaj #10670
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bizlere Doğru Gel Yağmur

Çatlamış dudakların, kurak toprağın ümidi.
Kara sinede yatan tohumların can simidi.
Nâçâr mahzun gönüller, dil tekrar eder tahmîdi.
Âlem-i Gayb’dan rahmet ve sekineyle gel yağmur!

Sensiz boyunlar bükük, bağırlar yaralı, yanık.
Buna bütün günahsız, dilsiz ümmetler de tanık.
Sanma ki bu alemde bütün herkes suçlu sanık!
Bizi de o günahsız masumlara kat gel yağmur!

Katrelerle buluşsun dallardaki her bir yaprak.
Çeksin seni sineye doya doya kara toprak.
Seninle ıslansın tüm çocuklar, gülsün şen şakrak.
Şimşek kırbaçlarını çek, korkutmadan gel yağmur!

Boyun büken laleler, sümbüller, kekikli dağlar.
Cennet gibi mis kokan üzümler, asmalı bağlar.
Sensiz bahçeler hasat bekleyen kalpleri dağlar.
Sakin ol, sükunet bul; olma taşkın bir sel yağmur!

Aranırsın, semada gözler; kara bulutlarda.
Yaşarsın yeşil fidan gibi, bitmez umutlarda.
Sessiz dua gibisin şu gizemli sükutlarda.
Âlem-i Şühûd’u da meleklerinle del yağmur!

Susuzdur börtü böcek, ot ağaç hep sana bakar.
Laleler sümbüller hep kanaatle buldu vakar.
Bülbül sanki hep ağlar, nağmesiyle yürek yakar.
Ot fışkırsın, kalmasın yeşil tepeler kel yağmur!

İnce ince yağarak hep ‘ahmak ıslatan’ sensin.
‘Bardaktan boşalıp’ da canları koşturan sensin.
Suları kabartarak dereyi coşturan sensin.
Milletin dilinde hep oldun darb-ı mesel yağmur!

Rabbimizin izniyle inersin nizamla yere.
Dolular hep taş gibi, meyvelerde açar bere.
Sel, fırtına ve tayfun yıkar göğsü gere gere.
Afetin ayağını bereketinle çel yağmur!
Rahmetini sererek bizlere doğru gel yağmur!

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya