Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1072

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.363 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10711
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Neden Sevdim seni ?
Çünkü kendi yaşam yolculuğun için
Sponsorlu Bağlantılar
Ne varsa gönlünce değerli olan
Gökkuşağı gibi saydam ve yalın
Yüreğini yüreğinle bana yansıttın.

Çünkü yolu senin yoluna karşıt
Nice ayrı dünyaların insanlarını
Anladın yıllardır sevecenlikle
Hepsine de dost elini uzattın

Çünkü umutları da hüzünleri de
Ne güzeldi seninle başbaşa yudumlamak
Yaramaz çocuklar gibi kıvancımı da
Acılarımı da sevgiyle paylaştın

Çünkü seviyorsun sen öz varlığını
Tüm ruhunla önemsiyorsun kendini
Her uzatışında sevgiyle ellerini
Kalplerimizin sıcaklığına alıştın

Çünkü doğal akışında yaşamın
Barış adına dirlik düzenlik içinde
Özenle, sevginle, yüce gönlünce
Yeni dünyalar yaratmaya çalıştın

Çünkü sen insanca onurunla varsın
Gözyaşımı sildin saf duygularınla
Sevda türküleri gibi rengarenk
Açtın bana, benliğime karıştın

İşte ben bütün bunlar için sevdim seni
Ölünceye kadar da seveceğim seni.....

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10712
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir yağmur damlasına..

Sponsorlu Bağlantılar
Ruhumda sekiyor sözcüklerin..
adınla başlıyor her cümle..
bunca deniz
bunca dalga..
biri darbuka çalıyor
yağmur damlası sözcüklerime..
kemanın iniltisi;
uzaktan ve dokunurca..
andaçlarımız ıslak şimdi..
ağarmış saçları umutlarımızın..
solmuş bir gül
bizi ümitliyorken hala;
bak:ağlayan biri var
bu yağmurlu gecede.
içe dokunan hüzne..

kapısı aralamış sevinçler
buruk bakıyor
çiçek açmış bir agaç gölgesinden..
biz kırdık
biz soldurduk onları..
biz bıraktık ardımızda
bunca mahzun bakışı..
bir yağmur damlasına sığdırdık
bu güzel umutlu masalı..

şimdi iki kırık kalbiz
iki suskun başkaldırı..
bak sorguluyor bizi başsavcı
kodese tıkılmaya ne gerek
gittiğimiz her yer avlu
tutunduğumuz her şey demir parmaklık
adınla bitiyor bak
bir ümitvar aşk şarkısı....

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10713
arwen - avatarı
Ziyaretçi
göğsüme saplı bir hançer gibi duruyor ayrılığın bedenimde.
acısı büyük bilemezsin.
zeytin gözlerin hayatımın aydınlığıydı,
toprağa can veren su gibiydi
susuz kaldım kuruyorum;
bilemezsin..
dayanılmaz bir ağrı sensizlik,
nutkumu kesen,
elden ayaktan düşüren;
bilemezsin.
en derinlerinden sinsice bir sızı kök salıyor vücuduma,
kanser gibi yayılıyor,
eriyorum mum gibi;
bilemezsin...
gözlerim kan çanağı,
azgın bir nehir,
yağmur öncesi bulut
ey cellat!
vur artık başımı;
yoksa şimdi ağlayacağım.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10714
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Şimdi bana dokunuşların kaldı.
Gittin, ama hala teninde ellerim.
Küçük bir çocuk gibi dizlerinde,
defalarca öpülmeyi özledim.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10715
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ölümden önce sen vurdun beni oysa daha çok erkendi
en acıyan yerime, yüreğime zehir döktün
hayata karşı vakitsiz yargılandım ama daha çok erkendi
unutmaz dediklerim ilk önce unuttular
sokaklar segah makamında bir intihar çığlığıdır
vakitsiz aşklara düştüm
ben hep vakitsiz aşklara yanılmış ve yenilmiştim
içimdeki Kafkasyalı çocuk yaralı ve şizofrenik bir tarihin suçlu ***idir
tüm çiçekler bu suçlu ***in gözlerine saklanıyor
yalnızlık ve acı benim ikiz kardeşimdir artık
oysa bu çocuğun gözleri çok güzeldi eskiden
bu çocuk en acıyan yerinden kanadı her zaman
bu çocuğun gözleri çok güzeldi eskiden şimdiyse bir tımarhane
hayat senin gözlerini böyle öptü işte çocuk
anıların, düşlerin, aşkların,
yalanların ve yanlışların orta yerinde
elbette ki gülüşünden bile hüzün damlar
gözlerin neden benim uçurumum oldu ki çocuk
ben neden senin bıçağının en derin yarası oldum ki çocuk
senin ellerin neden ağlıyor ve ben hep üşüyorum ki çocuk
yaralı ve yorgun kuşların yalnızlığı senin gözlerine konmamalıydı çocuk
her şeyin kefaretini peşin ödeyen sen, bunca acıyı hak etmedin ki çocuk
bir insanı bu denli çok sevmenin bedeli bu mu olmalıydı
sen hep gizli gizli sevmenin bedelini hep böyle kanayarak ödüyorsun çocuk

şimdi bir Vivaldi dört mevsim bir sızıdır
hele Pazar sabahları Ebruli'siz bir kahvaltıyla daha acı bir sızıdır

'' ormanların tarihini aslanlar değil, avcılar; tarihi haklılar değil, galipler yazar...
hayat, karşılaştığımız fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğimizle ilgilenir. ''
Xsentius. M. Ö. IX. yy.

anılar içimde öylesine acıyor ve kanıyor ki
aşklarım aşksız, düşlerim düşsüz
sesim sensiz nefesim sensiz
sensiz sensiz her şey sensiz

her yüz güz gibi bir anıdır bunu sen de bilirsin
ama sen benim için sadece bir yüz değildin ki
yüzünü güz gibi anılara gömüp de gittin
beni buz gibi anılara gömüp de gittin ve her şey bitti
kolum kanadım yok inancım güvencim yok
dostum arkadaşım yok evim bile yok sevgili
sen benim hayatla aramdaki köprüydün
gittin ve insan bitti ve hayat bitti
şimdi ben artık nereye ve kime giderim ki
ah ne çok azız ve yalnızız artık
dostlar gelir dostlar gider kırılgan yüreğimden
düşlerimi bozguna uğratarak
ben insanların bu kadar acımasız olacağını bilmezdim
aşkın bir gün ansızın saplanan kalleş bir bıçak olduğunu hiç düşünmemiştim
çocukluğumun bu denli hayatın hışmına uğrayacağını bilseydim, yaşamazdım
bilseydim sana bile yüreğimi açmazdım
ama bilemedim ben neden hiç bilemiyorum ki sevgili
ama çocuklar neden hep kandırılıyor ki sevgili
neden çocukların gözleri çalınıyor ve ertesi gün unutuluyor
ey yar canan yar can yar
ah seni... seni kim unudar

ben hep en acıyan yerimden kanar
ben hep en öpüldüğüm yerden ağlarım

en güzel kızlar neden en aptal tiplerin sevgilisi olurlar
bazı kavramlar neden boş ve boşlukta kalırlar
bazı güzel yüzlü erkekler neden hep kızları yanıltırlar
bazı dostlar neden hep ölüdür, bazı şairler neden yalancıdır
bazı dostlar gibi neden sen de iki de bir ellerini yıkayıp duruyorsun
bazı oyunlar ve yalanlar neden bu denli kirlidir
ah vicdan....ah kanayan vicdan...oysa her şey o kadar açık ki
ah çocuk, içinde sevgi ve sevgili acıması taşıdığın sürece hep üşüyeceksin
ve bir gün gelecek yüreğine kazıdığın iki hece silinecek,
çürüyüp düşecek anıların ve acıların mezarlığına
ömrünü de alıp giderek: Eb - ru.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10716
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ayışığı sözleri..

bugün hep yağmur yağdı,çisil çisil
üşüdüm,ıslandım..
gözlerime birikti yağmur üç-dört kez
tutsak birine rastladaım
ve topal bir köpeğe
bir de beynimi kemirip duran gerçeğe
kalabalıktım ama yalnızdım
temmuzdu ama üşüyordum
ay gökteydi
ama ışığına bakamıyordum
gözlerimdeki nehri sakladım
ama gördüler
akıyordu çünki yanaklarımdan
ve hangi gönülden geçiyordu arkı
bilmiyordu hiçkimseler
biri yunus-hüznü dedi
öteki aytutulması
karanlıktan bahsettiler bir ara
kangren olmuş bir aşktan
ben sustum yalnızca
bir yunusa
bir ayışığına
bir de sana..
sonra yastığıma konuştum
sen gibi
bir bilsen
sana anlatcağım ne çok şey vardı
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10717
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sessiz kalmıyor gecenin koynunda,
hiç bir sevda.
Sıcacık, huzur dolu kucaklar açılıyor hepsine
yağmurlarımı adadım canımı da sana.
Gözlerini hayal ederek uyudum dün gece
ellerin dolaştı yorgan yerine tenimde
sesin kulaklarımda
kandırdım kendimi yine
''biradan gelir'' diye
bekledim yalnız
bekledim gelmeni
hiç bir gece bu kadar uzun olmadı
yakmadı nefesin olmada uyumak
açsan kapıyı şimdi
gelip uzansan yanıma.
Çok özledim seni.
Rüyalarım yok seni görebileceğim
hayal kuramıyorum sen olmadan
olmuyor ki sevginsiz
bakmadan, kızmadan bana
ağlayamıyorum bile sen vurmadan
sanki eriyorum dağ eteklerindeki karlar gibi
kadehimin son damlası sen.
Şimdi gelsen
yüreğim senin
beklediğime yanmıyorum.
Kaldırımlar boş olsada yokluğunla
sevdan büyük bir çığır bedenimde
vuslatım aşktan benim
zaman zindanda kalmış
tutkular kavrulmuş hasretten
şimdi gelsen.
Ruhun olsa hissettiğim
kör olsa bütün melekler
günahlar görünmese
yasaklıklar sıralansa
yanımda yoksan bile
şimdi gelsen.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10718
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
susku-nun yengeçleri
susku denizinin yengeçleri
sarmışlar geceyi
sükutun ürperten türküsü
uğultu...
sularda karartı oluyor gece
yarasını saklıyor bir yarasa
sarıkaranfili soluyor dostbahçemin
mavisi yitik şimdi göklerin
el sallıyor birbir sevdiklerim
tekin değil deniz
liman değil şu karşıki ışık
sessizce,batıyor Titaniği ümitlerin..

bir celladın kahkaha-sını
bir çocuğun elveda-sını
duyuyorum...
hıçkırığim kayboluyor
hırçın dalgalarda...
adımlarım yanıyor,
telaşlı voltalarda...
yıllanmış suskuların çarmıhında
yıpranmışlığımı bağırıyorum
yüzümü ıslayan o elim şefkat
içimi dağlayan o zalim firkat
sen oluyorsun..
ama; ........
duymuyorsun....
elveda çocuk....
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10719
arwen - avatarı
Ziyaretçi
yıllardır gözümden akan
yaşlardan sonra gör beni.
her adımda engel olan
taşlardan sonra gör beni.

yalnızlığım acı belki,
yıldızlar uzak değil ki,
aştığım yıllar önceki
dertlerden sonra gör beni.

tez yorulur, hızlı koşan
namert olur korkup kaçan
her seher vaktinde açan
güllerden sonra gör beni.

tek biz miydik, boyun büken?
ayrı olur mu gül diken?
yapayalnız sensiz geçen,
yıllardan sonra gör beni.

uzun yanlış yolu bitti,
dertler beni benden etti,
vefasızlar çekti gitti,
Onlardan sonra gör beni...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10720
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ölmüşüm sonra..

yorgun ve yılgındı kadın
düşsüz ve yoksul!
ne sözü kalmıştı artık
ne de saklanabileceği bir maskesi
herkes gibiydi şimdi
hiçkimsenin biri
kağıt bir mendile yazdı
hiçkimse-liğini
durup uzaklara daldı
parmağına doladı
saçının buklesini.
herkes:acıttı yüreğini
hiçkimse: savurdu külleri yüzüne..
rüzgar : çarptı yüzüne
olamadıklarını..
korktum
ve
ölmüşüm sonra...



Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya