Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1078

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.303 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ekim 2006       Mesaj #10771
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Suskunum Sana

Sponsorlu Bağlantılar
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde

Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum

Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum

Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun

the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
20 Ekim 2006       Mesaj #10772
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
BİR KIZIN HİKAYESİ
Bu mavi limanda oturmuş gemiler bekliyorum.
Sponsorlu Bağlantılar
Kimi yorgun, kara bir şilepten
Kimi, martı kanadı gibi ak bir gemiden
Sanıyorum, gülerek karşıma sen çıkacaksın.
Bu yüzden,
Kaç yolcunun boynuna atıldım “sensin” diye,
Işıklı, kalın bakışlarını gördüm onlarda.
Soluk başını,
Suskun, anlamlı yüzünü,
Uzun parmaklı katı ellerini.
Ama yok...
Onlar sen değilmişler,
Hepsi bencil, çıkarcı, hepsi yüreksizmişler.
Her biri bir dönemeçte beni sensiz bıraktı.
Hani duymasam, hani inanmasam sana
Yüreğim bu aldanışlarda tuz buz parçalanacaktı.
Biliyorum...
Şu koca yeryüzünde bir sen sevebilirsin beni
Sen anlarsın karanlığımdan.
Sen bilirsin sevildim mi tok kedi gibi şımardığımı, hayınlaştığımı.
Umursamaz görünürken kıskançlıktan geberdiğimi
Yalnız sen bilirsin.
Tembelsem, suskunsam,
İnceden inceden sözlerle dokunuyorsam sana
Dudaklarımda alev varken “hayır” diyorsam
Bir sen bilirsin de bunları, içinden “beni seviyor” dersin.
Sonra saçlarımdan öpüp pencereden sokağı seyredersin.
İşte bana adanmış insan,
İşte bana adanmış dünya,
Seni her gemiden bunun için bekliyorum ya...
Bahar gelmiyor mu, çiçeğe durmuyor mu ağaçlar,
Güneş esmerliğimi öpmüyor mu...
Ah şu Nisan almıyor mu aklımı başımdan,
Şu doğduğum ay Mayıs beni yeşil yeşil çıldırtmıyor mu,
Anlatamam...
Haziranda her şey durulmuş, her şey sütliman.
Ama harabım, bitkinim, yoksulum senden yana.
Caddelerde kirli gölge gibi dolaşıyorum.
Bütün günler, bütün geceler kendimi yenmeye uğraşıyorum.
Ama olsun...
Belki bir limandasın, gemi bulamıyorsun,
Belki bin parçasın sen de benim gibi,
Belki uzak bir kıyıda, bir bankın üstünde
Boş limana bakıp ağlayarak oturuyorsun.
Üzülme... Ne olur iyi bak kendine...
Vapur dumanlarında -herhal- kirlendim biraz,
Rıhtımlarda -herhal- eskidim.
Ama kimse çalamadı buramdan seni,
Kimse burama ilişemedi.
Şu rezil insan kırıntıları bin kılığa girip beni aldatsalar da
İçimde işte bembeyazım, işte yepyeniyim.
Ne olur kendine iyi bak...
Bir gün seni bana getirecek vapur mutlaka limana girmiş olacak.
Hem bütün gemiler batmış, köprüler yıkılmışsa bile
Ağlama sakın...
İşte söz, işte kendimi koyuyorum ortaya,
Her bahar, bütün rıhtımlarda,
-Gelmemiş, belki de hiç gelmeyecek sevgilim
Seni bekleyeceğim...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ekim 2006       Mesaj #10773
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sen şimdi suskunluğum oluyorsun
En çığırtkan yalnızlıkları bırakıp arkanda
Beni bir uçurumun kenarına terk ediyorsun

Üşüyorum...
Yüreğim buz kesiyor yokluğundan
Her yanımdan kuşatıyor dağ gibi gitmelerin
Karanlık bir sonbahara rehin düşüyorum
Kurumuş yaprak gibi eksiliyorum senden
Oysa ben yüreğinin nasırında filizlenmiştim
Bir tomurcuk edasıyla düşerken toprağına
İlk suyumu gözlerinin maviliğinden içmiştim

Ayrılık yüklü bulutlar taşıyordu denizinden
Üstüme yağmur yağıyordu; içime sen
Sel bakışlı karanfiller açardı geceye
Boynu bükük yakamozlar fışkırırdı içinden

Gözlerinde bir masal buğusu taşırdın
Eski zamanlardan kalma dalgınlığını bir de
Düşlerimi getirmiştim sana Babil'den
Olur da belki tutarsın diye ellerinden
Ama sen suskunluğum oluyorsun şimdi
Ve bana seni susmak kalıyor
Uçurum boylarında yağmuru beklerken...
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
20 Ekim 2006       Mesaj #10774
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi

SANA GETİRDİM

En güzel türkümü böldüm yarıda
Sustum yüreğimi sana getirdim
Aşk kınından kalemimi çıkarıp
Kestim yüreğimi sana getirdim

Yürek vermez yürekliye darıldım
Küstüm yüreğimi sana getirdim
Bir güvercin kanadının ucuna
Astım yüreğimi sana getirdim

Denizlerde tuz koymadım yarama
Bastım yüreğimi sana getirdim
Sesimin ibresi az konuş dedi
Kıstım yüreğimi sana getirdim

Dalgalarca dalgalandım rüzgarca
Estim yüreğimi sana getirdim
Sen can istemişsin candan da öte
Dostum yüreğimi sana getirdim
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Ekim 2006       Mesaj #10775
arwen - avatarı
Ziyaretçi
O akşam;
Bir sızı hissettinmi yüreğinde
Derinlerden gelen,
Bir çığlığın sesi yankılandımı kulaklarında
Sebebini bilmediğin,
Neolduğunu anlayamadığın.
Bir duydu kapladımı düşüncelerini.
Yoksa beni mi düşündün
Belki öyledi
belkide değil...
Sen beni düşlerken,
Yaşatırken hayellerinde,en güzel duygularla.
Ben ise yalnızdım.
Yalnızdeğildim aslında.
Sadece sen yoktun,
okadar...
Sen oturmuş beni düşlerken,
Gecenin bi saatinde,
Yollarda beni ararken,
Yokluğumu bildiğin halde..
Ben bir başkasının kollarında
Seni düşünerek
Aldattım onu...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Ekim 2006       Mesaj #10776
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
üç heceli gece

gece devrilir gözlerine
sarı kelimeler asılı güneşte
gazete sayfasında yalınayak serseri
alt yazıda sarhoş düşler

biraz bahar ağlar
biraz geceyi susar
karakalem bir hayat
diz çökmüş ışığa
ölmek için susuyor kendi yalnızlığına

dizelerde vurulur kayıp fermanı
bir delinin esiri
benli yitik köy kaçağı

siyah mektup
soluk istasyon damlası
açık alın
siren sesi kabahat
belkide mavi yangın duası

sözüm yok
ölüme biraz zaman
geceye biraz şarap

saklandı soğuk martı
kendi derdine kanatlandı

acısı kırılgan kederinde
kaderi yağmur sancısı bahar

yankısı zamanda iklim saati
-vuruldum
düşecek yerim yok

bağırdı
ağladı
sustu...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Ekim 2006       Mesaj #10777
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bu Gece Yazabilirim Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim.
Şöyle yazabilirim: "Yıldızla yüklü gece,
Mavmavi yıldızlar titreşir uzaklarda."
Döner gökte, şarkı söyler gece rüzgarı.
Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim.
Sevdim onu, o da sevdi beni bazen.
Böyle gecelerde duyumsadım onu kollarımda.
Öptüm, öptüm uçsuz bucaksız göğün altında.
Sevdi beni, ben de sevdim onu bazen.
Nasıl sevilmez o kocaman duru gözler.
Bu gece en hüzünlü dizeleri yazabilirim.
Benim olmadığını düşündükçe, duyumsadıkça onu yitirdiğimi
Duymak uçsuz bucaksız, onsuz daha da sınırsız geceyi.
Gönüle düşer dizeler, çiy çimene düşercesine.
Ne çıkar sevgim onu tutamadıysa
Gece yıldızla yüklü ve yanımda değil o
Hepsi bu.
Uzakta şarkı söylüyor biri.
Uzakta.
Gönlüm razı değil onu yitirmeye.
Gözlerim bulmak istiyor onu, alıp getirmek için
Yüreğim ağrıyor ama o yanımda değil.
Aynı gece beyazlatıyor aynı ağaçları
Ama biz aynı biz değiliz artık.
Sevmiyorum onu artık, bu kesin ama nasıl sevmiştim eskiden
Sesim rüzgarı aradı sesine dokunmak için
Başkasının, kimbilir kimin olacak, öpüşlerimden önceki gibi.
Sesi, pırıltılı bedeni, sonsuz gözleriyle.
Sevmiyorum bu kesin, ama belki de seviyorum
Unutmak uzun sürer çabucak geçse de sevgi.
Böyle gecelerde aldım onu kollarıma
Ama gönlüm yitirmeye razı değil.
En son acı bana çektirdiği
Ve bunlar son dizeler onun için yazdığım.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Ekim 2006       Mesaj #10778
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Her yerde hayalin var, sevdan kanımda.
Sensizim diye, sığmıyorum bir yere.
Sarılmak istemiştim, yoktun yanımda.
Resimlerini öptüm! Binlerce kere...

Sevdan bir deli rüzgar, bağrıma esen.
Bakışın bir destandır; nefesler kesen.
Şu umutsuz aşığa bir ''-Evet! '' desen;
Senin ayaklarına, Dünya'yı sere.

Hasret dediğin, ölümden de beter ki.
Şu ömür dedikleri, gün gelir biter ki.
Sen dile Meleğim! Sen iste yeter ki;
Bu can, senin yoluna; canını vere...

Uyku tutar mı, gece hasret çekeni?
Bir yangının alevi, sarar bedeni.
Nasıl isyan etmem ki? ''-Çaresiz Ben''i:
Şu diyardan-diyara, atan kadere!
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Ekim 2006       Mesaj #10779
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Terk Edersen
Bir gün terk edip gidersen eğer
Döndüğünde sanma ki bulacaksın beni
Pişmanlık duyduğunda nedensiz terk edişinden
Dönüp geleceksin dizlerime kapanıp af dilemeye
Nerede olduğumu soracaksın tanıdıklarına
Adrese gerek yok diyecekler o mezarlıkta
Boş gelme kabrimi ziyaretime gelirsen eğer
Kırmızı karanfiller ser üstüme o bana yeter
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Ekim 2006       Mesaj #10780
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yine sensiz bir gün başlamakta
dalında çırpınan yaralı bir kus gibiyim
sen uzak karanlıkta
ve çaresiz
zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.

İnsen ömrü boyunca ya bekliyor
yâda bekletiliyor
beni bekliyorsun belki de bir başkasını
ama sunu bil
suna inan ki
Kalbim Daima Seninle.

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya