Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1109

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.496 Cevap: 12.492
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
30 Ekim 2006       Mesaj #11081
kambis - avatarı
Ziyaretçi
FAHRİYE ABLA
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar
Sponsorlu Bağlantılar
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar
Bu afyon ruhu gibi baygın mahalleden
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin , dişlerin ve akpak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen fahriye abla



Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede
Yaz kış yeşil bir saksı ıtır pencerede
Bahçede akasyalar açardı baharla
Ne şirin komşumuzdun fahriye abla



Önce upuzun sonra kesik saçın vardı
Tenin buğdaysı , boyun bir başak kadardı
İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin
Açılırdı rüzgarda kısa eteklerin
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla
Ne çapkın komşumuzdun sen fahriye abla



Gönül verdin derlerdi o delikanlıya
En sonunda varmışsın bir erzincanlıya
Bilmem şimdi hala bu ilk kocandamısın
Hala dağları karlı erzincandamısın
Bırak geçmiş günleri gönlüm hatırlasın
Hatırada kalan şeyler değişmez zamanda
Ne vefalı komşumuzdun sen fahriye abla

AHMET MUHİP DIRANAS
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Ekim 2006       Mesaj #11082
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Öyle bir sevgili buldum ki dostlar
Gerçeği sevdalı, düşü sevdalı
Sponsorlu Bağlantılar
Yok artık gönlüme, o yalnızlıklar
Baharı sevdalı, kışı sevdalı

Nesini anlatsam, nasıl söylesem?
Ömrüm tazelenir yüzünü görsem
Ne mutlu olurum, ah bir de sarsam
Kolları sevdalı, dili sevdalı

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
30 Ekim 2006       Mesaj #11083
kambis - avatarı
Ziyaretçi
CAN TANEM
sonsuz boşluğunda gökyüzü yalnızlığına mahkum edilir ay ışığı
gün doğumu beklenirken
kavuşmalara kurulur saatler
narin bir çiçek gibi savrulan rüzgarla
ruhlara fısıldanan ses olursun
önce hafif bir rüzgar
ve ardından toz toprak ile kopan fırtınanın kapattığı
aşılmaz ve geçit vermez yollar
dört bir yana saçılan sözleri koyup koynuna
yüreklere yaşam olursun
veda etmeye hazırlanan sıcak günlerden kalma
bu son yaz ikindisinde
kavuşmalar gibi yol yorgunu yağmurlarla
saçlara dokunursun
efkar demlenirken gözlerde
kor alevler içinde yürekler üşür
yalnızlık kara bir gölge gibi sevdalar üzerine düşer
renkler siyaha döner
bilinmedik renkler içinde
eskitilmiş geceden sonra doğan güneşle beraber
gök kuşağından süzülen ışık olursun can tanem
Atila IŞIK
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Ekim 2006       Mesaj #11084
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Hasretine dayanmaz oldum sevdalım
Dudaklarımda özlem türküsü gece ve gündüz
Bir şeyler kemiriyor içimi bir şeyler
Bilmezdim özleminin bu kadar acı olduğunu
Bilmezdim yokluğunun bu kadar yakıcı olduğunu
Yok be sevdalım
Yaşanmaz bu dünyada SEN OLMAYINCA.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #11085
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
AYNALAR OLMASIN

aynalar olmasın lütfen

çıplak bir odanın
feri sönmüş sabahında
dilimi jiletle kazımış türküler dökülüyor ağzımdan
bir dulda yok artık sığınabileceğim
öyle diyor eylül
galiba kurtulamayacağım bu defa
galiba…
dökülüyor yağmur
süzülerek rüzgarın eğlencesi bulutlardan
koyulaşıveriyor birden düştüğü yer
bir ince melodi salınıyor sokaklara
bir deli ritim
bir sızılı nefes
çocukluğumun
toplu “kortik” oyuncuları çıkmıştır şimdi sokağa
kurtulamayacağım bu defa
öyle söylüyor eylül
hem de bir damla olarak yaşamak varken
toprağa can vermek adına
düşüyor toprağa
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #11086
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Baharda açacağım
Zoru seçtim
seni sevdim
çiçekler getirdim
uzak yaylalardan
kırmızı çizgilerde vuruldum
dağıldım
simdi bir rüzgar esecek kuzeyden
savuracak son parçamı
toprağa düşeceğim
çiçek kopardığım yaylalarda
baharda açacağım
sen kokacağım
Enfal Törün, Ekim 2006, İzmir
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #11087
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Cennetin güzelliğini üstünde toplamış,
Cehennem sıcaklığını kalbime saplamış,
Bu aşk yolunda çilelerime katlanmış,
Sevda yüklü meleğimsin,sevdalımsın.

Bazen Azrail olur canımı alırsın,
Bazen İsrafil olur kıyamet koparırsın,
Ama sen varya sen,
Sonuçta melek kalpli sevdalımsın.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #11088
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşadığım kadar


yaşadığın kadar daha yaşayacaksın
ne kadar gidersen git hep aynı yerdesin
gözlerini açsan maymun, şaşıracaksın
kibir, aydın yüreklerde siyah perdesin

hayat, seni bir celsede boşayacağım
şahidimdir bahçemdeki yaban otları
insan üstü mahluk gibi yaşayacağım
parçaladım içimdeki bütün putları

dalkavuklar sardı aşkı, kirletti diller
ceketimin cebindedir artık mutluluk
almak için uzansam ah yetmiyor eller
bu yüzden hep yüzüm gülse, bir yanım buruk

yaramaz bir rüzgar esse simdi ansızın
saçlarımda eski dilek saçakları var
bir zamanlar umuduydu o hoyrat kızın
ağaçların yeşilini süpürdü tozlar

yaşadığım kadar daha yaşayacağım
her nefesim için bir gardiyan görevli
hayat, sakın kıpırdama, kaşıyacağım
madem bütün hüclerim seninle evli
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #11089
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Pamuk ipliğine döndüm,
Ha koptum ha kopacağım
Biçare şaşkına döndüm
Daraldım boğulacağım

Sevdam beni aramıyor
Ne özlüyor ne soruyor
Öldü mü kaldımı diye
Hiç mi hiç merak etmiyor

Onu nasıl sevdiğimi
Canımın içi deyişimi
Ona verdiğim değerin
Bilemedi kıymetini

Beni anlamak istemedi
Yüreğimi hissetmedi
Kim bilir kimi dinledi
Gerçeği görmek istemedi

İsteseydi görmez miydi
Benim gibi sevmez miydi
Bana karşı hissi olsa
Sevdim seni demez miydi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2006       Mesaj #11090
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İntihar Bahçesi

kendime vardığım anlar kuşandım ıslığımı
en az kendime karşı güven içinde yaşadım
yüklediğim anlamlardan arınınca eşya
ruhumu kanatınca kadife ve tül
ellerim rüyanızdan bir mızrak boyu
ayrılıp da uzanınca iliklenmiş yakama
sanrılı boşluğuma fenerimi sarkıttım
veda başlıkları altında gölgemi saklayacak
çarmıhımdan başka sığınak bulamadım

şimdi acılarla kundaklanmış zamanın
silinmiş levhaların uğuldayan çanın
alnımda derinleşen çarpının şahidiyim
yazgımın iklimine açıldı dehliz
adını gerçeğe devşirdi vehim
belki biraz erken ama çaresiz
aklınızda kifayetsiz nedamet
hatıranızda münasebetsiz şaka
dilinizde lanet olarak gideceğim


Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya