Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1114

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.531 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11131
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yalnız kaldım unutuldum şu koskoca şehirde
Tek başımayım sanki şu insanlar içinde
Sponsorlu Bağlantılar
Özlem duyarım sevdama hep düşlerimde
Kim anlar ki beni kim bilebilir
Geçen günlerim sevdanın sevdanın peşinde

Umut olmuştu gülen gözleri kalbime
Unutulmaz sözlerdi hançer gibi gönlüme
Hatırladıkça hep acı verdi sevgime
Kim anlar ki beni kim bilebilir
Dert olan bakışlar sevdanın peşinde...

Durmuş sanki zaman geçmek bilmiyor
Uzak olmak yalan acılar tükenmiyor
Boş koymuşum hayata ölüm bekliyor
Kim anlar ki beni kim bilebilir
Yaşla dolmuş gözlerim sevdanın peşinde....

firstlady - avatarı
firstlady
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11132
firstlady - avatarı
Ziyaretçi
BİRTANEME

Sponsorlu Bağlantılar
Seni sevdim,
sevgilerin en güzelini vermek için.
Seni düşündüm gecelerce,
en güzel düşlerimde yaşattım seni.
Ne varsa sana adadım elimdekileri,
sana adadım, yüreğimin her zerresini.
Yanlızca sen sev istedim,
sen sar istedim, yüreğimin her köşesini.
Seni gördüm nereye baktıysam,
gözlerime işledim gözlerini.
Ve yalandan uzak,
en temiz sevdayla,
yarınlarımda bir sana yer verdim.
Bir tek, seni yazdım kaderim diye,
bir tek seni istedim, herşeyden çok.
Sen yoksan, anlamsız dünya, anlamsız yaşamak.
Sensizliği, ölümden bin beter bildim.


Gülüyorsam, mutluysam, bunca çileye inat,
bilirim ki, bu senin eserin.
Bir tek senin kollarındayken,
yaşamayı seviyorsam,
senin kollarındayken acıları siliyorsam,
her ne kadar kabul etmesende,
ben seni, daha çok seviyorsam,
biliyorum ki, bu senin eserin......


Ve, hiç bir zaman anlatamam, seni sevmenin tadını.
Ve, doymaz yüreğim,
doymaz ellerim, bedenim, seni sevmeye..
Bunca sene sonra seviyorsam kendimi,
sen sevdiğin içindir beni.
Ve seviyorsam seni,
bana sevmeyi öğrettiğin içindir.
Sevebildiğim tek insan, sen olduğun içindir.
Biliyorum ki;
ne zaman dolsa gözlerim, bir an acıyla,
sen sileceksin gözyaşlarımı.
Ne zaman sarılacak bir beden arasam,
sen saracaksın beni.
Ve, senin sıcaklığında tanıyacağım şefkati.
Seninle gülecek, seninle ağlayacağım.
Benim bildiğim tek gerçek,
sen olacaksın hep.
Ve ben,

en güzel şiirlerimi sana saklayacağım,
en güzel düşlerimi sana..
Sen yeter ki,
yarınlarda, bugünkü gibi, sev beni.
Senin sarhoşluğundan, hiç ayılmasın yüreğim.
Ve, ecele kadar,
benimle kal, yanlız benimle.
Seviyorum seni,
ve bir ömür yaşatacağım,
yüreğimde SEVGİNİ............
BİRTANEM



arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11133
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Aşk aşk diye inliyoruz durmadan,
Duygularımız akıp gidiyor satırlara,
Kelimeler,dizeler,şiirler,ardı sıra
Geçek aşk'ı yaşıyor muyuz acaba?

Şimdiki aklım olsaydı eğer,
Sorardım kendime,aşık olmadan önce
Bu güç,bu hırs,bu azim var mı diye.
Sorardım sevdiğime
Beni sevmek yürek ister,
Sende bu yürek var mı diye.

Aşığım demekle aşık olunmuyor,
Sevmek,ölesiye sevmek yetmiyor.
Sevgi karşılık ister,özveri ister.
Aşk verdiği kadarını almak ister.

Aşığım demekle aşık olunmuyor,
Bozulmuşsa terazinin bir kefe'si
Gelmiyorsa verdiğin sevgi geriye
Kabuslar görürsün tüm gecelerin de.

Aşığım demekle aşık olunmuyor
Çalışacaksın,üreteceksin,hep vereceksin.
Seviyorsa o da seni,senin sevdiğin gibi,
Elbet dönecektir sana,verdiğin sevgi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11134
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kırgınım…
Kime olduğunu, neye olduğunu bilmeden kırgınım…
Belki hayata, belki kendime kırgınım sadece…

Kırgınım…
Yüreğim bir yanardağ gibi kaynayarak yanarken,
Nasıl oluyor da bir buz dağı oluveriyorum bir anda…

Kırgınım…
İçim sevgi ile kavrulurken neden böyle yıkıcı,
Parçalayıcı oluyorum…
En çok sevdiğim varlıkları biranda kırıp,
Un ufak ediyorum…

Kırgınım…
Öfkeme, tat almayan yüreğime,
Sevmenin, sevilmenin değerini bilmeyen
Kalbime…

Kırgınım…
Yeşilin huzurunu, mavinin derinliğini,
Görmeyen gözlerime...
Kuşların nidasını işitmeyen kulaklarıma
Kırgınım…

Kırgınım…
Mantığımla kalbimin arasında gidip gelen
Benliğime…

Kırgınım…
Sonuçlandıramadığım sevgilerime,
Sarılmaya korktuğum sevgililerime…

Kırgınım çok kırgınım,
Beceriksizliğime, korkaklığıma,
Kırgınım…
Beklide bir hayalden ibaret oluşuma…
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11135
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Sensizliğin Dahilindeyim

yine yalnızlığın sahilindeyim.....
dolayısıyla sensizliğin dahilindeyim.....

bugün mavisine tecavüz edilmiş ucsuz bucaksız deniz umarsız dalgalarda...med-ceziri hiç bu kadar görmemiştim sakin..

sürgün hayatında martılar başımda dolanıyor, leş kargaları misali arsız.....suskunlar benli vakitlerde dilsiz gibi lakin..

yine karetta yumurtalarının mahalindeyim....
sırtımda aşkın yükü kaplumbağa halindeyim....

gün gün gelirim seyrederim korurum onları seni korur gibi
çatlayacak dudaklarım gibi kabuklar alıp götürecekler onlarıda biliyorum dalgalar sahibi......

yine varlığının hayalindeyim.....
pusunda gözlerim meyalindeyim...

küskün gülüşlerim her yanım tuzak bilmem nerde fak,bubi
mecnun olmamı bekliyor toz bulutlarıyla haber salmış sina,gobi......

yine anlamsızlığın mealindeyim....
kavramda düşünceler sualindeyim....

özgün fikirler üreten beynim şimdi cahil kafalara tabi
ihtiyarlıyor sensiz her dakika içimde büyüttüğüm sabi....

yine içimde kopan fırtınanın celalindeyim....
avucumda toplanmış kederin melalindeyim....(usanç)

düzgün zeminlerde kavisli yürüyorum melekesiz gabi(yetenek fakiri,beceri özürlü)
yanımda sensizlik var,ayağım ondan dolaşıyor mutlak bittabi...

yine ihtiraslı emellerdeyim.....
kuramda bilimsel temellerdeyim....

süzgün bakışlarım güneşim kararmış artık ayrılık hobi...
canımda yalnızlık, hücreselim kör pencerelerde sensiz olmak bence fobi...

yine riyakar amellerdeyim...
tutsağında vuslatın ellerindeyim...

vurgun yemiş kayıkçılar gibi alabana olmuş kalbi
yaramda kanasa varmı aşkını içimden söküp alacak harbi

yine yaşamsızım ölmelerdeyim...
ruhumda labirent destekli bölmelerdeyim..

yorgun ve bitkin bedenime gönderse azrail ecel celbi
alsada canımı ulaşamaz cesedime yine ben olurum bu aşkın galibi....
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11136
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Süleymaniye'de Bayram Sabahı

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayâletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayâlet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilâhî yapıya.
Tanrının mâbedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymâniye târih oluyor.
*
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah'ına bir böyle yapı.
En güzel mâbedi olsun diye en son dînin
Budur öz şekli hayâl ettiği mîmârînin.
Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul'un ufkunda bu kudsî tepeyi;
Taşımış harcını gâzîleri, serdârıyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mîmâriyle.
Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevî bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezelî rahmete ruh orduları..
Bir neferdir, bu zafer mâbedinin mîmârı.
*
Ulu mâbed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklîmine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, îmânî bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Büyük Allah'ı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbîr oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi,
Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi!
*
Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbîr'i
Ne kadar saf idi sîmâsı bu mü'min neferin!
Kimdi? Bânisi mi, mîmârı mı ulvî eserin?
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yüzü dünyâda yiğit yüzlerinin en güzeli,
Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşayan vârisi hem sâhibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde.
*
Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri.
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar'dan mı? Hisar'dan mı? Kavaklar'dan mı?
Bursa'dan, Konya'dan, İzmir'den, uzaktan uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;
Şimdi her merhaleden, taa Bâyezîd'den, Van'dan,
Aynı top sesleri birbir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mübârek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hâtırâlar rüzgârını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını.
*
Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosova'dan, Niğbolu'dan, Varna'dan, İstanbul'dan..
Anıyor her biri bir vak'ayı heybetle bu an;
Belgrad'dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar'dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra dağlardan mı?
*
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar'dan mı? Tunus'dan mı Cezayir'den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
Yeni doğmus aya baktıkları yerden geliyor;
O mübârek gemiler hangi seherden geliyor?
*
Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı.
*
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.

Yahya Kemal Beyatlı
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11137
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Sen..Uzaktaki Sevgili

“Yokluğun bıçak gibi kesiyor geceleri
Bir sana hasret kaldım bu kadar
Bir tek sen az oldun isteklerim içinde
Oysa bir sen olsaydın hayatımda”

Sen..uzaktaki sevgili..
Gel.. yoruldum artık seni sensizlikte yaşamaktan
Oysa ne kadar yalnızsam ben o kadar seninleyim
Yaradılıştan beri en derinlerde saklıyordum seni
Kimseler ulaşamasın diye hala en derinlerde tutuyorum..
Bana saklıyorum seni…
Kimselerle paylaşamıyorum..
Her şeyin başında içinde ve sonundasın….
o kadar içimdesin ki..
o kadar benimsin ki..
Tüm varlığında ağ gibi sardın yüreğimi

Sen..uzaktaki sevgili.
Tüm şiirlerimi sana yazıyorum
Klavyeme tenin diye dokunuyorum
Seni çiziyorum satır aralarına
Seni çağırıyorum avaz avaz…
Duyuyor musun?

Kaç zamandır sana üşüyorum
Sana yanıyorum kaç aydır..
Sırılsıklamım aşkından
Yüzüm gözüm saçlarım oldun sen..
Her aynaya bakışımda seni görüyorum..
Yüreğim küle döndü artık..
Sana ne kadar ihtiyacım var
Görmüyor musun?

Sen... uzaktaki sevgili...
Seni içiyorum her sigaramda
Gözlerimde tütüyorsun.
Seni nasıl sevdiğimi bilmiyorsun..
Her gece seni uyuyorum
Her sabah sana uyanıyorum
ismin hala dudaklarımda mühürlü..
Bir gün ismini tüm dünyaya haykıracağım
Biliyor musun?


Senden ayrı geçirdiğim her günün adını hasret koydum..
Senden ayrı aldığım her nefes, attığım her adım, içtiğim her yudum su…
yaşıyor gibi yaptığım adı yalan olan hayatım, hepsinin ama hepsinin adını hasret koydum…

recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11138
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Keder Sana Yakışıyor

Ne kadar değişmişsin görmeyeli,
Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan,
Hüzün rengi almış saçlarının her teli
Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan,
Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli
Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli

Böyle mahzun kederli değildin eskiden
Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi
Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan
Yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi
Baygın kokusuna anılarla beraber giden
Böyle mahzun kederli değildin eskiden

Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar
Ağlamaktan mı karardı gözlerin
Bir zamanlar gözyaşını sevmezdin
Şimdi nerden yaşardı gözlerin
Hasta mısın, yorgun musun nen var
Sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar

Arzular vardır bilirsin anlatılamaz
Eskisi gibi kalsaydın ne olurdu
Taptaze, ıpılık kar gibi beyaz
Keder sana yakışmıyor gül biraz
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz.

Victor Hugo
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11139
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Bakakalmak Gözlerine

bakakalmak gözlerine
dertsiz, tasasız
bir an için düşünmemek
geçmişi, geleceği

yolda olabilmek sana doğru
gel zaman git zaman
belki tutabilmek elini
boğaziçinde bir akşamüstü

yalnızlığı denize döküp Haliç'ten
koşa koşa gelmek sana
umutlarla tanışmak yeniden
yıllar sonra...

ve varolmak yeni baştan
savaştan çıkmış bir kalpten
yeni bir filiz elde etmek
günden güne yeşeren

ve korkular bir yandan
hep yeniden kimsesizliği hatırlatan
kulağını çınlatan
sensizliği çağrıştıran

inanabilmek sana
bütün bunlara rağmen
sahip olabilmek küçücük bir umuda
bu kimsesiz dünyada...
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
1 Kasım 2006       Mesaj #11140
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Promete

Kalbinde her dakika şu ulvi tahassürün
minkar-ı âteşinini duy, dâima düşün:

Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?..

Yükselmek âsümâna ve gülmek, ne tatlı şey!..
Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa... Ey

müştâk-ı feyz u nûr olan âti-i milletin
meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin

yüklen getir - ne varsa - biraz meskenet - fiken,
bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen

esmâr-ı bünye-hıyzini; boş durmasın elin.
Gör dâimâ önünde esâtir-i evvelin

gökten dehâ-yi narı çalan kahramâanını...
Varsın bulunmasın bilecek nâm ü şânını!..

Tevfik Fikret

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya