Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1129

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.648 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11281
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hüzün Keder, Nefret ve Diğerleri
İçimi kaplayan hüzündü,
Sponsorlu Bağlantılar
yoğun bir hüzün.
Sağanağın şiddeti bile
yetmedi onu dağıtmaya.
Sonradan bu hüzün,
baktım ki kedere dönüştü.
Keder olmakla da kalmadı
nefret oldu sonunda
gitti o en uç noktada durdu.

Bende kalansa çaresizlikti.
Onu da çağırdı nefret yanına.
Ardından gözyaşı da geldi
kapladı üzerlerini
koca bir yağmur bulutu gibi.

Bunu gören sıkıntı hemen koştu
sıkıştırdı hüznü, kederi,
nefreti, ve çaresizliği.

Uzaklardaki mutluluk ise
çağrılmayı bekliyordu, nazik;
davetsiz gelemezdi o
ben ne kadar ezilsem de
davetsizlerin altında.

Sonunda yıllar yaptı yapacağını
bahane arar gibi davranarak
vardı bir karara
birliği nasıl dağıtacağına dair.

Bahane ise hazır,
çıkageldi o ulaşılmaz mahmurluğuyla.
Hürmetle karşılandı geldiği yerde.
Hürmet korkuya dönüştü,
korku da kaçıp gitti
bir bahane gibi gelen
ölümün karşısından.

Ben öldüğümde ise
ağlayan sadece mutluluktu
davet bekleyip de
bana gelmediği için.

Sonra yemin etti mutluluk
göz yaşları tükendiğinde.
Bundan böyle
hüzün, keder, nefret ve diğerlerinden
önce davranacağına dair.


arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11282
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sende olmasan gönül söyle ben ne ederim
Dertlerimi kimlere hangi ellere derim
Sponsorlu Bağlantılar
Yokluğunda çöllerde Mecnun`dur tek rakibim
Çağırsan da ölüme seve seve giderim

Ayrılıktır bilesin her gün artan kederim
Bir nefeslik vuslata ömrü feda ederim
Yokluğunda çöllerde Mecnun`dur tek rakibim
Çağırsan da ölüme seve seve giderim

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11283
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ve bir bahar sabahı umutlarım dünyayı saracaklar
Kitaplar; dünyanın en umut dolu insanıydı yazacaklar
Diye haykırdı kendi iç dünyasında umutsuzca
Ama o, fırtınalı denizde batıp çıkan bir yapraktı aslında

Yüzmeye çalıştı, çırpındı, çırpındı
Çabasıyla etrafındakilere son umutlarını dağıttı
Kalanları ise dev bir deniz dalgası.

Denizin dibinde ağlayan bir deniz kızı vardı
Yanında ise sararmış bir sonbahar yaprağı
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11284
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yaşadın mı hiç?
Sevdalının başı düşmüşken omzuna
Gözler kapanıp da dalınmışken hülyalara
Tutarken sevgiden de sıcak ellerini
Özlem duyabilmeyi hala
Sevebilmeyi öylesine...

Yaşadın mı hiç?
Güneşlerin gözbebeklerinde doğmasını
Karanlıkların siyah örtüsünden sıyrılmasını
Kardelen derlemeyi karlı dağların yamaçlarında
Çıkmaz sokaklarda bile elele olabilmenin mutluluk ışıltısı
Sevebilmeyi öylesine...

Yaşadın mı hiç?
O’nu her soluğunda hissedebilmeyi
Bütün yolların O’na kitlendiğini
Çılgınlar gibi sevdiğini haykıramayı kümeleşmiş bulutlara
Son nefeste bile ilk anın özlemini söyleyebilmeyi
Sevebilmeyi öylesine...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11285
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mavi Düşler
yok Bunalım caddesinden geçiyordum,
Gece vakti yolumuz kesişmeden evvel
Umut sokağına girdim sayende
İlk görüşte aşka inanmak istercesine.

Sen vardın artık geceleri,
Kimin umrundaydı boş sokaklar.
Senin mavi gözlerini gören gözler,
Görmez olmuştu yıldızları.

Bir sen vardın gönlümde,
Senin bile bilmediğin
Eminim bir ben vardı karşında
Benim hiç tanımadığım.
Herşeye rağmen bir ben vardım
Bir de sen gecenin alacalığında.

Gündüzleride vardın fakat dingin
Sen, sen olmaktan çıkıyordun
Asıl sen oluyordun
Kimbilir belki asıl sen kayboluyordu(n).

Sonbaharda düşen her yaprakla,
Dönüştü gülümseme gözyaşına!
Bir sonu vardı, herşeyin olduğu gibi,
Arzu edilmeyen ama kaçınılmaz olan.
Umut sokağından çıkıp,
Daldım hüzün çıkmazına.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11286
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Elini tutayım dedim eller karıştı
Saçını okşayım dedim teller karıştı
Seni seviyorum dedim diller karıştı
Karışsada seni hep seveceğim

Doğum gününde aradım günler karıştı
Çiçek göndereyim dedim güller karıştı
Yllar su gibi geçti sele karıştı
Karışsada seni hep seveceğim

Seneler boşa geçti günler karıştı
Bu aşk alevlendi küle karıştı
Ademle havva gibi şeytan karıştı
Karışsada onların aşkıyla seveceğim.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11287
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Rüzgar
yok sessizlik sevgilim,
sıcak günün gecesinde
esen ılık rüzgarsa saçların
saçların yüzümü okşuyor
gözlerimi kapayıp yürüdüğüm
karanlık sokak aralarında.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11288
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Belki de ben de bir gün, mutluluk neymiş, öğreneceğim,
Yaşadığım acılara inat, hayata sımsıkı sarılıp yeniden güleceğim,
Çözmeyi beceremediğim ama çözümünün hep var olduğuna inandığım soruları
bir bir çözeceğim.
Beni kötü günümde yalnız bırakanların aksine,
ben başkalarına kötü günlerinde yardım edeceğim,
Anlık zevklere dönüşen aşklara inat, çıkarsızca,
yalnız birini, ölümüne seveceğim...
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11289
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Yer çekiminden gözlerinin delinen bedenimden
Binlerce sağır yağmur bastonsuz çıkagelir
Binlerce kırık gök yükselir göğüslerimin
Coğrafyası bembeden
Boynu kambur müge bir gecedir –ki
Kırk bir buçuk derece ateşle alevlendirir
Gelinliğini simsiyah özgürlüğümün
Puasimoda olur beşinci mevsimin ta kendisi…

Sonra, espadrillerin çürük İspanyolca
Sevişmeyi de, bilmemneyi de bilmez…
Zaman yedi rengi ayıran prizmalara
Kırılır iç organların ve utancın hıncı
Değişmez! Adam gibi kalıveririm orta yerinde
kenarlarının.
Adın olur kahramanı
Bu ikircikli ilkbahar cinayetlerimin.

Başkaldırmaya hazır gözlerinin yer çekiminde
Delinir bedenim…
Delinir bedenim…
Delinir…

Gözlerinin yer çekimine senin kısaca
1789 Fransız Devrimi denir…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2006       Mesaj #11290
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mevsimler sen kokarken
Ay, geceye sürgün biliyorum..
Zemheri artığı umutlarımla
Geceye inat yürüyorum.
Gözlerini arıyorum,
Karanlıkların düştügü kaldırımlarda..
Cehennem yangınlarından
Kirpiklerine firar ediyorum.
Ateşini söndüremezsem hasretinin,
Korkma canım,
Ateşlere gözlerini verdim diye...
Sen; saçlarını bırak rüzgara,
Küllerimden saçlarına gülleri işlemeden
Ölümü dudaklarından öpmeyeceğim.
Takvimler, yaprağından acıyı elerken
Yıldızlar, karanlığa küskün biliyorum.
Alnıma, kavgalarını alıp
Cellatlığına soyunuyorum
Gecmiş yıllarının..
Suskunluğunu almayın kurşunların.
Yarimi yaralamadan,
Gözbebeklerinden öpeyim ölümün...
Menzil, bir kez ıskalarsa da gögsümü
Ben serileyim elvedası topraga...
Şafakları sökerken karanlıklardan
Her sabah sana gülümsüyorum.
Şimdi gülümseme zamanı ey yâr.
Dünden miras kalsa da acıların,
Hep güllerle anılacak ömrün.
Aydınlığa çevir yüzünü,
Meleklerin kirpiklerine yazılacak
Bahar kokan o naif gülüşün....
feather

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya