Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1192

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.427.084 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11911
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sensizlik öğle acı veriyor ki bana
Dalıp dalıp gidiyorum bak uzaklara
Sponsorlu Bağlantılar
Kalbim derinden sızlıyor ağrıyor işte
Küsüyorum işte ben bu yalnızlığıma
Perişan olsam da yaşadığım bu hayatta
Mutlu olacağım belki öbür dünyada
Senden önce yaşamadım ki ben sevdayı
Sen öğrettin bana sevmeyi ve de aşkı
Bense kıymetini bilemedim belki de
Bilmelisin sen varsın sadece hayatımda
Sensizlikten ötesi nedir ki zaten bana
Ben bir kere sevdim bunu anlasana
Başkasına nasıl veririm kalbimi bir daha.
Onun sadece sende olduğunu anlasana
Beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda
Sensizlik çok acı veriyor inan ki bana.
Bir kez daha benim yanımda olsana.


*aLıntı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11912
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
tez unutulan acıları önemsemem,
getir bana
Sponsorlu Bağlantılar
kırmızı karanfilin kanayan yarasını..

içime güz yağmurları yağıyor

güldüremiyorum yüzünü siyahın

yorgun sevdamı dinlendirirken
keşkelerin ipine tutundum
zehir sızdırıyor içime pişmanlıklar

yitik umutlar toplamında
didikleyip durma yüreğimi..
mevsimlerin arasına sıkışmış bir kış günüyüm
bir yaşamın pusulasızlığında/kanadı kırık


başıboş bir yalnızlığın
sesizce yüreğe indiği karmaşada
unutulmuş son eylülü de yaktım

ömrüme yazamazsın kimliğini..


her hüznüm
kendi acısının rengini veriyor

aşk çiçeklenir mi bu mevsim
taç yaprakları gözlerini açar mı
bilmem
yüreğimdeki uçurtmanın ipi senin elinde
bir boşluğa düşer gibiyim
damla damla özledim seni..
...............açıklayamam

mevsimsiz yağmurlar gibiydik
ertelenmiş sevda tadında
..............kalemim oldun

belki adı yoktu yaşananların
yaşanmamış aşkların hatırı için
........ne şiirlerimden
..............ne de aklımdan çık

yaralı olsa da sözcükler
tüm ezberlerimi kaybetmeden
...... ..anılarımda kal ki
..............susmasın kalemim

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11913
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sen neyimsin bilemiyorum...Sen biliyorsan bir ses ver bana.......
Kocaman bir sessizlikti yaşamlarımız, çoğu zaman kimse birbirinin sesini duymadı, aslında duyuyor dediklerimiz bile çok uzaktaydı...


Ben, bir tek sana sesleniyorum tüm gücümle ve şimdi duymanı istiyorum ne olur dur dinle...

Kaç mevsim sığar bir ömre yada bir ömür kaç mevsimliktir.?
Sen, yaşadığım en güzel dört mevsim, yüreğime ekip, göz yaşlarımla beslediğim en büyük sevdasın.

Bazen kilometrelerce uzak, bazen aldığım nefes kadar yakınsın...

Uzak diyarlardan gelen sesinin merhabasıyla gelir konar yüreğime kelebekler...

Engin denizlerin ortasında, yarışır bulurum kendimi.
Korkutmaz suların rengi ve derinliği, tıpkı sana duyduğum sevgi gibi..
Nice bir zaman sonra, dans ettiğim beyaz köpüklü dalgalar, bilmediğim bir çölün kızgın kumlarına bırakır beni.. Kervanlarla yolculuk ederken bulurum kendimi.. Sen neyimsin hala çözemem...
Bir an, bir Dua sesi getirir kendime beni...
Kurduğum hayal sona erer, gerçeğe dönüşür duygular, sen yoksun , yaşadığım hayal kırıklığıyla, hüzün yine kapımı çalar... Gözlerimde dolu misali birikir yaşlar ve sen bilmezsin,
Yüreğime yağmurlar yağar...

Yağan yağmurlarla gelen sonbaharda , daracık bir patika yolunda yürür bulurum kendimi.. Ağaçlar yapraksız kalmış yine, sensiz ben gibi.. Üzerine basmaya kıyamadığım sarı, kırmızı yaprakların sesleri, alır götürür geçmiş zamanlara beni... Düşen bir dal parçasıyla boğazımda düğümlenir tarifsiz duygular ve gözlerimde birikir yaşlar , Yüreğime yeniden yağmurlar yağar...

Bir dağ başı yalnızlığı yaşıyor yüreğim... Dağ başı yalnızlığı ölümden beter Yumruklarımı sıkıyor, avazım çıktığı kadar bağırıyorum.. "SENİ ÇOK SEVİYORUM"
Sesimin yankısıyla çığlar düşüyor eteklerime Yollarımda karlar, yollarımda kara yazım var.
Gel desem, gelemezsin. Gel desen ayaklarımda buzdan prangalar.
Gözlerime hapsettiğim yaşlar,
Ve yüreğime yeniden yağmurlar yağar...


Mevsimler geliyor ve geçiyor hayatımdan
Bir yarım hep eksik..Bir yanım hep sensiz kalıyor
Görmüyorsun..!
Duymuyorsun..!
Yüreğime yağmurlar yağıyor
Yağmurlar yüreğime ağlıyor,
VE SEN HALA NEYİMSİN BİLEMİYORUM........
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11914
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BİLİNMEYEN DENİZ

Bilinmeyen denizde geçen her gün
Sürükler ardından sonu gelmez yarınları.
Çoğalır duyular kendiliğinden
Çevrilir kum bugünkü cama
Kavanozun içinde sıkışıp kalınır
Tıpkı kendi içine kapanan insan gibi
Denizin sonsuzluğu benzer bir cezaevine
Gözler mavi duvarda çaresizce dolaşır.
Ölesiye kahreder uzaklık seni
Ey bu denizlerin külrengi tayfası!
İşte böyle yakınlık ve uzaklık arasında
Pusulayı şaşırır kalır kişi oğlu.
Tapınağı yıkılır, gemisi batar...
Yarat bu yüzden kendine bir düşünce sanatı
Gelecek yıllar için çığlığını taşıyan
Dayanabilmen için o günlere dek,
Dayanabilmen için o illere dek.


Harry MARTINSON

wub wub
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11915
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bembeyaz bir kâğıda dokunmuş
Önce kelimeler
Sonra şiir doğmuş…
Gözlerinin önünden geçen her vapurda
Hayalleri yolcu olurmuş
Denize kurar sofrasını
Martılarla yaparmış kahvaltısını…
Bilmez ki gözlerimin hüzünden
Başka anlamları yitirdiğini…
Sen tak martılara ipini, boya şehri maviye
Ben uçurup martıları, maviye boğacağım
İçimdeki bütün kırıntıları…
Sonra belki bir tren vagonunda
Sevgiliye verilecekken
Solan iki gül olur
Savruluruz pencereden istasyonsuz şehirlere…
feather
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11916
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Duracaksın

Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan
alaycı kargaların sesini
dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk
alacaksın.

Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman, ?dinlenin biraz? diyeceksin.

Bir inci avcısı gibi, ta derinlere dalıp tek tek bütün
istiridyeleri açarak,
bir sevinç arayacaksın.
Hayaller kuracaksın.
Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin.
Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri.
Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri.
Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan
tenleri.
Seni şakalarıyla güldürenleri ve senin şakalarına
gülenleri.
Sevinçlerini, hayallerini, hatıralarını,
sevdalarını, sevişmelerini,
özlemlerini, şakalarını bir bir yerleştireceksin içine,
hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları
sıkıca kucaklayacaksın.

Ölüm her yandan üstüne saldırıp seni kuşattığında,
tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.

Güzel bir haber gelecek belki yarın sabah.
Belki bir mektup alacaksın.
Sana gülümsemesini çok istediğin gülümseyecek belki sana.
Serüvenci gemiciler gibi meçhul denizlerde
kaybolduğunda,
tam da o zaman, karanın bir gün görüneceğini düşüneceksin.
Gözcünün ?kara göründü? diye bağırdığını hayal
edeceksin.
Kara, hiç görünmese bile,
hiç olmazsa neyi aradığını ve neyi kaybettiğini
bileceksin,
çektiğin onca fırtınanın, varmayı umduğun o umutlu
hedefle mana kazandığını anlayacaksın.

Her şeyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
Neyi aradığını hiç unutmayacaksın.
Sevinçleri ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini
o kadar kavrayacaksın.
Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar
çok düşünürsen
öfken o kadar keskinleşecek.
Karanlık inerken ışığa daha dikkatli bakacaksın.
Geleceğinle arana, dibinde canavarların dolaştığı
bir uçurum koyduklarında,
nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce,
geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacaksın.

Sevdiğin bir türküyü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeyeceksin.
Bir çiçek iliştireceksin yakana.
Ölüm seni kuşattığında, tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.
En azgın, en ihtiraslı sevişmelerini...
En çılgın hayallerini...
En çağıltılı kahkahalarını...

Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı
kargaların sesini dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın.
Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.

Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman,
?dinlenin biraz? diyeceksin.
Onları, şefkatle dinlendireceksin.
Çünkü onlara yine ihtiyacın olacak.

Ahmet Altan
careless_WhispeR - avatarı
careless_WhispeR
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
15 Kasım 2006       Mesaj #11917
careless_WhispeR - avatarı
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
BİR GÜNÜN SONUNDA ARZÛ


Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümâyân
,Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nâlân;
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrârını ömrün eder i'lân.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Âlemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam
;Üstümde semâ kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Ahmet HAŞİM
http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic184255_2.gif
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11918
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Korku

Bırak derin karanlıklar çeksin içine seni bir kere
Bırak insanlar konuşsunlar arkandan
dilediklerince
Bir gün yalınayak yürü
en kalabalık olduğu saatinde caddenin
Ve hiç düşünmeden ne düşündüğünü karşındakinin
İçinden geldiğince konuş
Yüreğinden geldiğince

Yoksa nasıl korkularından öteye varırsın
nasıl özgür kılabilirsin kendini alabildiğince
nasıl sen, sen olabilirsin
nasıl güneşin sıcak kokusunu duyabilirsin
ve denizin mavi sesini
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11919
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Sevdiceğim

Bak yine bahar geldi sevdiceğim
Kac bahar yaşadık seninle
Kac bahar yaşadım sensiz
Yine yaşayacağım
Sen olsanda olmasan da
Yine seveceğim
Sen olsan da olmasanda
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Kasım 2006       Mesaj #11920
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Anlatmak istedim derdimi sen bil diye
Kimseye güvenmedin herkes sana il diye
Aldatmak istedim kıymetimi bil diye
Vicdanım el vermedi seni kalpten silmeye

Ne istersen yapardım biran olsun gül diye
Bülbül olmak istedim benim yarim gül diye
Aşkımı istemedin alevlenmiş kül diye
Ömür boyu hasretim tebessüme,gülmeye

Emir vermişler gülümaşıkları böl diye
İstemedin sen beni gözyaşlarım göl diye
Haber salmışsın bana biran evvel öl diye
Seni gördükten sonra hasret kaldım ölmeye

Rabbim sana kalp vermiş bir insanı sev diye
Görsem bir park bir lamba otururdum ev diye
Belkide korktun benden benim aşkım dev diye
Seviyorum dedin ama yüreğin yetmez sevmeye...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya