Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1199

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.427.084 Cevap: 12.492
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11981
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Yaşamak,sevmektir.
Sevmek, yeniden doğmaktır,
Sponsorlu Bağlantılar
Doğmak,mutsuzluğa adım atmaktır,
Mutsuzluk,gözyaşı çaresizliktir,
Çaresizlik,ölümü düşlemektir,
Ölüm,bir güneştir ufkuma doğan..
Sensiz yaşamaksa geride kalan...

recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11982
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Seni Seviyorum

Sponsorlu Bağlantılar
Hani seversin de,
Sevdiğini söyleyemezsin.
Hani seversin de,
Acı çekersin.
Hani seversin de,
Onu görmek bile yeter dersin.
Hani seversin de,
Sesini duymak istersin.
Hani seversin de,
Daima onu düşlersin.
Hani seversin de,
Sevdiğini söyleyemezsin.

Yine de seversin,
Beklersin, Beklersin, Beklersin...


arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11983
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Çizgi çektim üzerine yolların,yasanmamis zaman gibi say gitsin...
Hicranlarla yürünecek yolların varsa eğer,hesabima yaz gitsin...
Ben gam kervanıyım alışkın gönlüm,umutlar nerede yiterse yitsin...
Adanmış bir candır,canana ömrüm,dilerse vuslat,hasret koy gitsin...
Fırtına kopunca açar mi çiçek?
Mevsimi geçmeden yare gül gitsin...
Titreyen tomurcuk elinde yürek,istiyorsan rüzgara sal gitsin...
Kırdığın kalpti sevdam çeker,anlamsiz inatla daha yar gitsin...
Geriye dönmeyen günlerdir gecen,harca kalanını da biterse bitsin...
Ne dününde vefa nede bugününde,yok vefasız;mehberime kül gitsin...
Kanımdan desen sec gönül bahçene,susuz toprağımda yare gül gitsin...
Neden karalar bağlar,bacalara sor...
Güneş nerelerde geceler sor...
Çiçek neden solgun,bahcelere sor...
Kendime inkara dil nasıl döner?
Söyle hep süratten durmak mi hüner?
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11984
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın Tarifi




Bana aşkın tarifini soruyorlar,
Şairiz ya sözde
Aşkı bilir diyorlar
Oysa aşkı bilseydim
Onca şiire mecbur kalırmıydım.

Aşık olunca şiir yazılmaz,
Şiir yazarakta aşk bilinmez,
Aşık olunur,aşk yaşanır
Sonra aşk biter,şiire yalvarılır,
Sonra yine aşık olunur,şiir terkedilir
Öksüz bırakılır,
Aşk bitince,şiir evlat edinilir
Yani şiir kandırılır.

Aşık olacağınız insanda aradığınız özellikler
Bu dünyanın en saçma sorusu
İnsan bir özelliğe aşık olurmu,
Öyle olsa aşkın özelliği kalırmı?

Dürüstlük ararım diyor,
Dürüstlük abideleri,
Oysa birçok aşkın bitme sebebi
Yalan
Demekki dürüstlüğe aşık olmuyor insan.

Güzellik veya yakışıklılık tercih sebebi,
Bu bağlamda çirkinler,aşkın katili
Oysa neçok tanıdığım çirkin var,
Aşk üzerinde sanki mücevher.

Uzun sarı saçlar,vede renkli göz
Atletik bir yapı,yada karizma
Sözüm ona aşkın tapusudur ya
Dünya nüfusunun yüzde üçü
Aşkı hakediyor,bu kör bakışla.

Aşk varya!
Öyle acayip birşeydirki.
Aşk bir kaç saniye için ölmek,
Bir ömürlük sadakate tapmak,
İki damla gözyaşını içmektir,
Aşk bir özelliği sevmek değil,
Sevdiğini özel bilmektir.
Aşk şiir yazmak değil
Şiir gibi yaşamaktır

recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11985
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Yine De Gülümseyerek

Ne sağnaklar görmüşüz, yarılan gökyüzünden alnımız
yıldırımlarla ağmış,
ne rüzgarlar çınlamış bağrımızda, coşkusundan kırılmış
kaburgamız,
dişlenip kayaları ne ateşler yakmışız, aşmışız ne zifir
uçurumlar,
yine de ürkütmeden öpmüşüz bir ceylanı gözlerinin
yaşından
incitmeden tutmuşuz ağzımızda yorulan kelebeği;
şimdi asmalardan korukların tadı silinmiş,
sesimizde sendeleyen bir keder,
uykusuzluk serin serin sızıyor acıyan tenimizden;
ziyanı yok, nasıl olsa gönlümüzde aşkın yeri çok derin.

Ne azgın canavarlar üstüne yürümüşüz bir demet
çiçek için,
neyimiz var neyimiz yok vermişiz bir narin dilek için,
yıllarını taş duvara örmüşüz ömrümüzün bir hırçın
yürek için;
şimdi çevremizde yosunlaşmış sessizlik,
yabanıyız gittiğimiz her şehrin, çiğdemsiz, kükremesiz,
kimsecikler sezmiyor boynumuzdan didişen örümceğin
zehrini;
ziyanı yok, nasıl olsa nabzımızda durulanır yaşamanın
iksiri.
Ne güzel sevmişiz, ağzımızda mavi bir tat kekremiş,
ne sızılar sarmışız yumuşacık öpüşlerin çığlığını kuşanıp,
şafaklar tutuşkunu şarkılar yuvalanıp ne mintanlar yırtmışız,
şimdi usulcacık ürpersek kara gece uykumuz kaçacak
kadar delik
üstümüz çimensiz tepeler gibi bereketsiz, örtüsüz, serin;
ziyanı yok, nasıl olsa gönlümüzün çayırları ipekten,
bakışımız lekesiz.

Ne masalar düzmüşüz kıvrımları gümüş, kakmaları sedeften,
ne milyonlar yanından başeğmeden geçmişiz, huyumuz
değişmemiş,
hayatımız günbegün çarpışarak yaşanılan sırların ürünüdür;
şimdi kar altında avcumuz, avurdumuz ilaçsız,
ıssızlaşmış sabahlar, yoksunluk arsızlaşmış,
kaçışır yolumuzdan gölgesini de alıp o şaklabanlar
inildesek açlıktan;
ziyanı yok, nasıl olsa gönlümüzün dağı taşı altından.

Ne devlerle dalaşmış kanımızı göstermeden silmişiz.
ne kudurgan günlerde elimizi dost eline titremeden vermişiz,
bir ömür seğirtmişiz bir nefes beklemeden;
şimdi nice anışların dudağı üşüyen bir çocuk kadar uçuk,
nicesi elsıkışların sahtekar çıkmış.

- Bizi eşkiyalar soymamış abi
muhabbet yıkmış!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11986
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ENGELLİ KOŞU

Sana koşuyorum...

Kahverengi tepelerden dokunarak,

Bulutlara

Özgürlüğümü getirdim avuçlarımda

Menekşeler sağım da, solum da

Renklerini sana taşıyorum

Sana koşuyorum...

Saçlarımda baharın kokusu

Üzerinde yıldızlar

Güneşi gecemde saklı.

Yalın ayak çocukluğumla

Oyunlarımı sana getiriyorum

Sana koşuyorum...

Aynada bıraktım çizgilerimi

Yeşiller giydim üzerime

Eteklerimde gülüşlerim

Kahkahalarımı sana taşıyorum.

recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11987
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Bugün Ben Bir Güzel Gördüm

Bugün ben bir güzel gördüm
Gül cemali ala benzer
Çıkmış bahçede salınır
Boyu selvi dala benzer

Boyu uzun beli ince
Memeler benzer turunca
Yanak lale ağız gonca
Kaşları hilale benzer

Bahçenizde biter badem
Sanma ki ben sana yadem
Eğil gerdanından tadam
Ab-ı şeker bala benzer

Bahçenizde biter üzüm
Sensin benim iki gözüm
Gerdanına yoktur sözüm
Bağdadı merale benzer

Bahçenizde bülbül öter
Aşık Hasan yanıp tüter
Siyah kakül gerdan örter
Lebi kevser bala benzer

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11988
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GONCA GÜLLER...



SARI GÜLLER,KIRMIZI GÜLLER,PEMBE GÜLLER...
SENİN OLMADIĞIN YERDE HEPSİ TEK RENKTELER...
GÜNEŞİN BUZ TUTTUĞU,
AYIN HİÇ DOĞMADIĞI İKLİMLER...
SEN GİDİNCE BENİM DÜNYAMA GELİP YERLEŞTİLER...
BİR YALNIZLIK ŞARKISI MIRILDANIYOR OMZUMDA MELEKLER...
SENİ KAYBETMEKTEN KORKUYORUM...
AKIL DİYOR GİT...
GİT,SARIL ONA HİÇ BIRAKMA...
KENDİN İÇİN DEĞİL,SEVDANIN HATRINA...
AMA,AMA YORGUNUM...
YUVASINDAN DÜŞMÜŞ MİNİK BİR SERÇE GİBİYİM...
DOĞRULMAYA ÇALIŞTIKCA,
ACIYOR KIRIK YÜREĞİM...
SEN GEL...
GEL SAR BENİ,
ŞİMDİ DAHA ÇOK İHTİYACI VAR,
YÜREĞİNE BU YÜREĞİN...







BİR TATLI MELTEMDİR,
UÇUŞAN SAÇLARININ İPEK RÜZGARI...
DUDAK DOKUNUŞU HAZLARIN,
SEVDAMA GONCADIR GÜLÜM...
YAK BENİ KAVUR ATEŞİNDE,
SENSİZ BİR AN BİLE,BEDENİME ÖLÜM...
YIKARIM DÜNYAYI,
HİÇ BİR ŞEYİ GÖRMEZ GÖZÜM...
İLLEDE SEN...VE SADECE SEN...
DELİ DİVANEYİM PEŞİNDE...
YÜREĞİME GEÇMEZ SÖZÜM...

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11989
arwen - avatarı
Ziyaretçi
bir başka kokuyor bugün,birbaşka
birbaşka uçuşuyor bulutlar bugün
ya aklıma geliyor kimsesizliğim
yada tutmuş yakamı bırakmıyor
merhamet arıyorum uzak gönüllerde
sılamı arıyorum sonra tek başıma
bırakıp gidenleri,terk edenleri arıyorum
kendimle yaşıyorum yine sevgiyi
kimsesizin sevgi kendisiyle olurmuş
yaşadıkça anlıyorum bu acıyı
yaşlandıkça büyütüyorum içimde
ölünce anlarsın beni diye saklıyorum
sılamı çok fazla özlüyorum
merhameti zaten bulamıyorum
bekle sılam ben geliyorum....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2006       Mesaj #11990
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Karanlık Bir Gecede Düşünce Anaforları




Karanlık Bir Gecede Düşünce Anaforları



Bu çöl yangını tutuşur ilk heceyle
Saydam gecelerin perçemine asıldığı anda
Tılsımını yitirmiş efsûnî kitabelere kanarken ben
Yontma kadim sahifenin yanmış köşesinde
Kırk-ikindi şafaktan doğarım yeni-baştan
çizgileri silinmiş karartı ayalarına toprağın,
Ahengi kırmızıya bürünen sefir düşlerimle…

Üzerimde eksikliklerin devirdiği ezmeler
Taşınması güç handelerden taşar
Delişmen yanlarım ipini koparmış/ firarda
Sen, taşraların sürgün ettiği son mektup
İzinin deştiği yanlarımda intihar bekçileri
Saatleri bir muhale iterken beynimde
Zorlar beynimin mesur kelimeleri giz dehlizimi..

Maltada ıslatır saçlarımı yağmur
Ben hücremde kelebek kanatlarıyla
Çizerim resmini perdahı koparılmış duvarlara
Dilerdim son defa ümidim yıkık,
İntiharımın okşamasını çatlak tırnaklarımı
Bahanesi korku yaftası ve ölüm telvesi dudaklarımda..

Bu kaçıncı uykusuz gecedir,
Vücudumda ucuz bir sıyrık misâli geçiyor üzerimden
Ürkekçe açıyorum gözlerimi sabahına
Barut kokusundandır yüzümün buruşması
Beynime batan kan mızrakları
Titrer bağlamamın telleri canımın teninde
Ranzamda ölüm sessizliği çınlatır kulağımı..

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya