Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1212

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.427.167 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12111
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gün,
hep gülüşle teslim etmiyor kendini geceye
Sponsorlu Bağlantılar
gece,
hep çiğ taneleriyle başlamıyor güne
tanyeri hep kızıl olmuyor,
saatler hep aynı ilerlemiyor günün içinde.
korkulukları açılmıyor pencerelerin,
dalgalar aynı sessizlikle
vurmuyor sahile,
batıyor kimi zaman tekneler denizlerde,
devriliyor en güçlü ağaçlar,
hafif rüzgarlarda.
mutluluk her zaman sarmıyor
beyaz duvakların sardığı gibi
bir gelinin başını.
kimi zaman
bulutlarda terk etmiyor güneşi
üşüyor insan yalnızlığında
feather

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12112
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Seni öyle çok sevdim ki gülüm,
Aşkımı anlatmaya yetmez gücüm,
Sponsorlu Bağlantılar
Seninle cennette gibiydi her günüm,
Cehenneme çevirdin, sızladı mı için?

Senin için ağlarken bile mutluydum,
Bu güzel aşkımızdan umutluydum,
Her zaman sevginle gurur duydum,
Yıktın gururumu, sızladı mı için?

Ben kölendim sen sultanım,
Ben delikanlındım sen canım,
Şimdi meyhaneler tek mekanım,
Halimi görünce sızladı mı için?

Hatırlar mısın o ilk bakışmamızı,
Şarkımızı, o bitmez dediğin aşkımızı,
Şimdi düşmanlar kazıyor mezarımızı,
Kabrimize bakıpta sızladı mı için?

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12113
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEN FARKINDA DEĞİLSİN

Hasret dağları sardı
Sen farkında değilsin
Son umut sende kalsın
Sen farkında değilsin

Böyle sessiz duruşun
Umursamaz oluşun
Yüreğimde bir kurşun
Sen farkında değilsin

Bilmiyorsun tutkumu
O kaybetmek korkumu
Bölüyorsun uykumu
Sen farkında değilsin

Gözlerim ufka dalar
İçimde volkan yanar
Senin için ölen var
Sen farkında değilsin

Bir çılgının yolunda
Ben, sen oldum sonunda
Herkes bunun farkında
Sen farkında değilsin.

Ahmet Selcuk İLKAN
CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12114
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Şimdi sana dair sözlerim diken dilime....
Külden ateşe gidiştir seni her hatırlayışım...
Gri bulutlar çöreklenmemişti kentimizin üzerine...
Yağmur a çeyrek vardı...

Arşivlerde çoğalmış resimlerime ,bültenlere düşmüş ismime aldırmadan yürüyordum,
kentin puslu akşamlarında...

Aynı yağmurlardan kaçmıştık...
Bir hüzün kavşağında bulmuştuk; ateş-sönmez bu sevdayı...

Acı vardı ceplerimizde ...
Fail-i meçhul umutlarımız...

Daha kalın duvarlar örülmemişti gözlerimize....
Günler bizim di ,Geceler bizim...

bölüşmüştük herşeyi yağmur yağmamıştı günlerimize...

Filistin senindi,Beyrut benim...
Ellerinde taşlarla ,çocuklar koşuşurdu ,gözlerinde...

Dağlar benimdi..kentler senin...
Bana ulaşmak zordu,sende ise yaşamak...

Biz bunu başarmıştık seninle...
Sevmiştik birbirimizi,dağlarımızı ,kentlerimizi...sevmiştik ülkemizi...

Birgün atladın dertleştiğimiz çatıdan...ve gittin sonsuzluğa...
Kalakaldım kanlı meydanlar ortasında ,bir başıma ...yaralı...

o ölümlü kaza sonrası yaralı kalmışlımla ve morg kapılarında
bırakarak seni ,sürgün gittim yağmurlar kentine!!!

yoksun yaar!!

kaçtığım yağmurlar yağıyor üstüme...
Şu soluğuyla tenimi dağlayan,hasret rüzgarlarında...

SUS a kesmiş yüreğimin,acısı ve yanıtsız kalmış çağrımın köhnemiş sızısıyla,
...Birbaşımayım...

Sesime fidye isteyen duvarların ardında....
Kalın bir duvarla ayıralı beri hayatımı,senden ve yaşamdan...

Hiç bir yanlışlığı bağışlamayan bir mezalimlik içindeyim...

Ey yaar!!

Bilemezsin ne akıllara zarar gecelerdeyim...
Bazen kurşun yemiş gibi suskun!!

Bazen bombalanmış bir kent gibi çığlık çığlığa!..
Bilemezsin hüznüme isyan zamanlarımı...

Çocuklar ölüyor gözlerimin ortadoğusunda..
Her metresi başka bir yangın gecelerimin...

Yoksun yaar!

Kaldım imlası bozuk cümlelerin arasında...

sözcüklerim takarrof marka silahına sürülmüş tek bir mermi...
seni düşünmek rus ruleti...

şakağımda sensizliğin soğuk namlusu....
...yüzüm kül!!

...................nerdesin yaaar!! üşü/yorum...................

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12115
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anlıklar.........
Kimseleri istemiyorum
Düşlerimde yola çıktığım vakit
Gerçeğin beni bunalttığı günlerde
Dilimden düşürmediğim bir şarkı gibi.
Sen ol sesimin konak yerinde
Yeter…

Yüzün de olmasaydı
Dünyayı yumuşatan o yaz bulutu gülüşün
Günlerim neye benzerdi, ya ömrüm?
Karanlık mahzende soluk bir resim
Rutubet, toz ve küf kokuları içinde
Eskir, eskir, eskirdi…

İnsan kendini duymadığı bir günü
Nereye kadar taşıyabilir.
Alın çizgisinin çukurunda
Sesinde senin adın
Ufkunda yüzün yoksa.

Bir salkım söğüde benzetiyorum seni
Uzak, çok uzak kıyıları süsleyen
Kendimi unutulmuş bir ırmağa
Yalnızlığın ufuklarını bütünleyen
Düşmüyor bir gün olsun
Sularıma gölgen…

Senin bana gelişin günler içinde
Bir su serinliğidir olsa olsa
İnce kırılışlarla güneşin altın kanatlarından
Ağustos topraklarına dökülen
İçtikçe susuzluğumu arttırır gülüşün.

Yanlış bir kapıyım ben
Önünde yanlış bir çocuğun durduğu
Açılsam acılara değer kanatlarım
Açılmasam, simsiyah bir mutsuzluktur duruşum.

Sabah yüzündür, akşam yüzünü dönüşün
Gece bıraktığın boşluktur ardında
Ve şiir,
O ince hilaldir lacivert yalnızlıklarda
Sarılıp süzgün ışığına
Katlanmanın türküsünü söylediğim.

“Değişme” diyen sesin kaldı geride
Terkedilmiş evlerde hayal gibi yankılanan
“Sen böyle güzelsin…”
Değişemezdim, değişmedim
Ömür sürüyor yırtarak yine yürek zarını
Aykırı soruların o bildik seyrinde
Küçük bir incelikle ışıklanıp
Düşerek gölgeler içinde
Aldanışın içedönük o gücenik ülkesine

Seni koruyacağım sana bile sezdirmeden
Gökyüzü gibi uzaktan ve beklentisiz
Gereceğim yüreğimi üzerine
Sevmek birazda bu değil midir?
Islatmasa da sesini bir daha
Bir isyan türküsü gibi sürdüreceğim yağmurumu
Düşlere ömürler veren o duygu bulutunun…

Şükrü ERBAŞ
gizem_mechul - avatarı
gizem_mechul
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12116
gizem_mechul - avatarı
Ziyaretçi
Geç Azizim Geç Biz de yasariz azizim,
Yasamaya gelince, biz de yasariz ama,
Olmuyor cebimizden kattigimizla eglenmek,
Gönlümüzden katalim,
Varlikli kisileriz neseden yana.
Pazarimiz hos mu geçecek,
Sart degil Büyükada, Heybeli;
Çok bile gelir kayigi Hristo'nun:
Sekiz arsin iki karis,
Kiz gibi Cibali yapisi.
Bir isaretimize bakar
Çikmazsa baligi alesta,
Aylardan temmuz, günlerden pazar;
Yenikapi açiklarindayiz...
Birakin Hasan geçsin kürege,
Utandirmaz bu kollar sahibini.
Kabarmaz bu avuçlar
On ikisinden beri nasirlidir.
Fazla külfet istemez,
Bol sigaramiz olsun,
Köfte, ekmek, domates yeter.
Karimiz, sevgilimiz yanimizda
Basaltinda sarap testisi...
Dedik ya bugün pazar
Belki genç arkadasi
"Ilk defa günese çikardilar",
Isteriz bütün dostlar aramizda olsun;
Kiminin Hanya'dan gelir selami,
Kiminin Konya'dan
Sandalimiz genis degil, ne çare,
Gönlümüz kadar.
Ne yapalim bol sarabimiz var ya,
Onlarin sagligina içecek;
Gün ola harman ola!..
Anlariz biz de bu islerden,
Elimiz degdi de oksamadik mi,
Su "pür hayal" saçlari ?
Kim istemez "yâr"i uyutmasini "sine" de
Batan güne karsi,
"Bâde" içmesini "Yâr eli"nden?
Gözü kör olsun felegin,
Gelecekten umudumuzu kesmedik,
Içimiz öylesine ferah...
Son kadehlere dogru sorsun,
Sesi en güzelimiz bizden:
"Gam, keder ne imis?"
Yontulmamis sesimizle cevabi hazir:
"Geç azizim, geç!"
careless_WhispeR - avatarı
careless_WhispeR
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
21 Kasım 2006       Mesaj #12117
careless_WhispeR - avatarı
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
Kaybolan Akşamlar

Yalnızlığım, ömrümün hiç bitmeyen melodisi...
Zayıf ve savunmasız , kaybolan akşamlarımda,
Öylece bitivermiş bir çam ağacına benziyorum...
Sallanıyorum işte bak! Kaybolan akşamlarımda.

Kendini fırtınaya dayanan var mıdır? Çam kadar,
Çözemedim! Nasıl öğreniyorum insan tanımayı,
Hem de eğiliyorum yerlere düştü, düşecek kadar...
Savunmasızım işte bak! kaybolan akşamlarımda.
Sensizliğinin üzerinden, ne kadar zaman geçmiş...
Sayamadım. Öğreniyorum hala zamanı saymayı...
Terle karışık hala sen kokuyorum biliyor musun?
Sallanıyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.

Yokluğunda bu kadar zaman üzerime nasıl sinmiş...
Yetmiyor. Sonra... uzun uzun tutuyorum soluğumu...
Hissetmek için, senin uçuşan saçlarının kokusunu,
Hissediyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.
Tutuyorum ama, kahrolası ciğerlerim iflas ediyor
Seni solumaya derin derin, uzun süre duramıyor...
Yetmiyor sinem ve kafesim, hayalin bile sığamıyor,
Sallanıyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.

Biraz kaçsam kendimden; gelip yanıma oturuyorsun...
Orada gözlerinin içiyle bana bakıp bakıp gülüyorsun
Buradasın da gitmemişsin gibi, bunu hep yapıyorsun...
Sallanıyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.
Bu yüzden anlatan resmini gözümün önüne asıyorum...
Buradaymışsın da tükenmez sonbaharlar yaşıyorum
Kendimi de avuntu olmadığına sonsuz inandırıyorum...
Sallanıyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.

Hayatın altı üstü bir ve aynı, nedir beynime giren...
Kac yüzyıl gidişinden geçmiş, sensiz üstüme sinen!
Çok yorgunum! Umduklarım bütün yüzsüzlüğümden...
Umutlanıyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.
Öğren, çok sevdiğin koparılınca, nasıl acıyacak,
Umut bu, belki bir de gelip kucağıma atlayacak,
Beklediğim de sensin bana sıkı sıkıya sarılacak,
Sarılıyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.
Aniden gittin, daha fazla ne yaralayabilir ki beni?
İmkansızlık yıkılıyor üzerime, yaşıyorum seni,
Tutunacak birşey yok başka! Senin ılık nefesini
Hissediyorum işte bak! kaybolan akşamlarımda.
Halbu ki o gün öpüşmüştük yemek sonrası, öncesi,
Oysa, allahaısmarladık bile denmeyen kaçış gecesi,
Bir de gelen kırmızı gülleri çok sevdiğin bilmecesi,
Pekala anlıyorum bak! kaybolan akşamlarımda.
Sana her akşamımdan bağırıyorum duyuyor musun?
Allahın belası! Güller ne çok özlendi biliyor musun?
Kahrolası! Ne bekliyorsun daha, hadi geliyor musun?
Hala seni bekliyorum bak! kaybolan akşamlarımda.
Arada sırada hala "küçük ev"de köfte ekmek yiyorum,
her gün ve her gece beni özler belki döner diyorum!
Yoksun işte lanet olası! yalnızlığımı bitiremiyorum.
Hala seni bekliyorum bak! kaybolan akşamlarımda.
Bu yüzden yok artık gece uykularım! Gelmiyorsun,
Yoksun işte. Seni üzdüm, geliyorum demiyorsun...
Tireyecesineyim! kırmızı gülleri de mi sevmiyorsun,
Güllerinle bekliyorum bak! kaybolan akşamlarımda.
http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic184255_2.gif
gizem_mechul - avatarı
gizem_mechul
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12118
gizem_mechul - avatarı
Ziyaretçi
ARTIK VEDA VAKTİ

Havada nemli ve tuzlu bir serinlik
Karanfil yağları damacanayla
Gül yağları, bergamut, lavanta
Akşam güneşine bulandı
Limanda boydan boya

Ne dedilerse yaptım bavullar hazır
Geçmişi sığdırdım içine
Ağır değilmiş o kadar
Geçiştirmişiz zamanı
Ateş ve su ve güzelim deniz
Buluşmuşlar arasıra

Her yerden akıyor gün
Suyun üstünde esintiler
Bir yolculuk vaktidir şimdi
Köklerinden koparak yolculuk
Yerinde sayarak yolculuk
Rüzgarlara karışıyor kalbim
Yamaçların, yarların en ucunda
Kızıl kuşlar gibi titreyerek

Ey benim güzel aşkım
Sen hiç kış görmedin ki
Poyraz nedir, kar, tipi bilmezsin
Yalnızlık bile
Ağzının kenarında
Açıveren çiçekti

Bütün gece limanlarda
Beni alacak tekneyi aradım
Yabancı yıldızların altında
Bir göktaşı gibiydim
Işığım gitgide eksildi

Unutmazsın beni bilirim
Pencerene yine
Beyaz bir gül bıraktım
careless_WhispeR - avatarı
careless_WhispeR
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
21 Kasım 2006       Mesaj #12119
careless_WhispeR - avatarı
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
siir Acele AşkDaha dün gördüm seni düşümde,
aşık oldum.
Uyandım, yoktun.
Uyumak istedim tekrar,
Olmadı.
Hepsi bu kadarmış demek.
Eh,
mutluluklar dilerim sana,
düşümde gördüğüm,
gördüğümü sandığım,
seni sandığım sana…
http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic184255_2.gif
nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12120
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
Anlatamıyorum


Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.


Orhan Veli Kanık


Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya