Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1213

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.427.136 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12121
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Güzelcin

Sponsorlu Bağlantılar
Koşu koşuver nar gözlüm
Yuvarlak biçimli ayakların
Küheylan kolanı gibi kuşağın
Gürbüz kalçalarının üzerinde
Koştur azaplardan kaçalım
Koruklar üzümlenmiş mi bakalım
Bir söze iki gülüş bir öpücük
İki bedeni birbirine katalım
Ruhsatlım sevdamsın beri gel
Kanın höpürtülü başın dik
O seven yuyan bakışınla
İçimi yu mermer döşegel
Dorukta yeni ay ince işaret
Geceye bir şey olmaz gayri
Ne kem gözler gizlenir karanlığa
Ne evin sevincinden korkan bulunur
Asmalarda güneş ve çocuklarımız
Çardakta ıslak ve ekşi uyur
Bacın bazlama yağlasın sahan
Mutluyuz tüm dünyaya duyur

Cahit Zarifoğlu
CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12122
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Sensizliğin adıydı hüzün,
Umudun varoluşunda saklıydı yüzün.
Sponsorlu Bağlantılar
Dermanı sendeydi,
Renklerine küskün günümün...

Ve sımsıcak, yorgun ellerindi,
Hayatımın kaderi.
Yüreğiminse,
Hem ateşiydin, hem su serpeni...

Oysa çiçekleri her kokladığımda
Duruşun gelir aklıma,
Köşebaşında,
Papatyalarla...

Çık, gel!

'İşte burası virgül..' dediğin yerde,
Bekliyorum seni.
Beklemek bile güzel gözlerini...
Tren raylarına fısıldadım geleceğini.
İyi ki varsın ömrümün yedi rengi !
İyi ki...

Ayşenur Öksüz

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12123
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gün Eksilmesin Penceremden

Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!

Cahit Sıtkı Tarancı
akeem - avatarı
akeem
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12124
akeem - avatarı
Ziyaretçi
dün gördüm seni o dagın başın da oy yar,
ne işin vardı o dagda...
ya başına bi hal gelse ,yar,off yar,nedeydim ben seni,
şimdi ben nedem seni,salakmısın oy yarr..

can...
firstlady - avatarı
firstlady
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12125
firstlady - avatarı
Ziyaretçi
Bahar Ve Sen

Ne Zaman Seni Düşünsem
Ala Bir Ceylan Dolaşır Kırlarda
Ağaçlar En Güzel Yemişlerini Verir
Kuşlar Cıvıldar Dallarda

Ne Zaman Seni;
O Gülen Gözlerini Düşünsem
Al Bir Güneşdir Doğar İçimde
Umut Ekinleri Büyür
Sevda Rüzgarları Eser Gönlümde...
Kelebekler Konar Ellerime...

Ne Zaman Seni Düşünsem
Kekik Kokulu Yarim,
Bir Bahardır Kaplar Benliğimi
Havaya Aşk Kokusu Dolar
Alır Götürür Sana Yüreğimi

Gökhan Buzdoğan
MARLON - avatarı
MARLON
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12126
MARLON - avatarı
Ziyaretçi
sevgi004
nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12127
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
Apansız bir sevdadayım
Bir yol tuttum yeniden
Kaldırımları papatyalarla süslü

Yürüdüğüm yollar dikenliydi
Meçhuldu yollarım

Ve gözlerinde
Gerçek aşkı tattım
Artık gözlerine
Ödenecek bir borcum var

Bu mutlu yolculuğu tattırana
Beslediğim sonsuz sevgim var

Al sevgili
Yüreğim senin
Tüm benliğimle seninim

Sana kendimi emanet ediyorum
Asla tedirgin değilim
Hiç olmadığım kadar huzurluyum
Başımı omuzuna koyarken...

firstlady - avatarı
firstlady
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12128
firstlady - avatarı
Ziyaretçi
Mahşerde Yaşamak

Ölüler yürüyordu çıplak ayaklarıyla
Ve bedenleri bir kor misali yanmıştı.
Hiçbirşeyden şikayetçi değillerdi.
Hepsi sanki isteyerek Gelmişlerdi

Hava birazdan kararacaktı
Kızıl vücutları aydınlatıyordu etrafı
Ve düştü bir tanesi daha yanıp bitmişti.
Kaldırmadı diğeri elini bile uzatamadı
Yürümeliydi yanarak yalınayak

Ve kararmış gözüyle biri yanaştı uçuruma
Korkuyordu biri elini uzatacak diye
Yanmış bedenini hızla attı aşağıya
Son cümlesini kimse anlayamadı
Yanarken bile ben değil başkaları üzülüyor
Beni bu acı daha fazla yakıyor demişti sanırım

Ülkü Ural
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12129
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Otuz Beş Yaş

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünüyorsunuz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N'eylesin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı Tarancı
nazlisu - avatarı
nazlisu
Ziyaretçi
21 Kasım 2006       Mesaj #12130
nazlisu - avatarı
Ziyaretçi
Seni hayalinle aldattım bu gece
ne yapayım beklemekten bıktım
beklemek zor, beklemek acı veriyor
ruhumu teskin eden tek şey hayalin
içimden haykırmak geliyor
sesimi duyurmak istiyorum
metruk tepelere, ıssız geceye
içimden ağlamak geliyor
ağlamak istiyorum bağıra bağıra
dertlerimi boşamak ve uyumak
sonra sonsuza dek susmak
bir daha konuşmamak kimseyle
yalnız hayalin hariç
o kalsın hep benimle...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya