Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1217

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.427.136 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12161
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İSİM, ŞEHİR, SAVAŞ

Sponsorlu Bağlantılar

- Lebanon -

Su bir bıçak gibi yalıyor sırtımı…
Yaralar kaşınmaya başlayınca iyileşirdi hani…
Masa başında dik otursa bile
Hamal ruhunu hep taşeron yollara bırakan adamlar
Koridorlarda iki büklüm
Selamlama vaziyetinde gezerken,
Bizim burada tek derdimiz ulusal sanılan kutularımızda
Uysal haberler görmekti.
Şehir girişlerinde tabelalara
Artı bir yazacak kadar muzurduk…
Su bir bıçak gibi bileniyor sırtımda…
Yaralar tütün basınca iyileşirdi hani.
Hiç sevinç gözyaşı dökmedi orada analar,
Artık kimseye ıslak bir mektup gelmeyecek oradan…
Ki oranın tek suçu,
Elle çizilemeyecek kadar zor bir bayrağa sahip olmak…
Su bir bıçak gibi yarıyor sırtımı…
Yaralar kabuk bağlayınca iyileşirdi hani.
Bir taşralı genç sevdalının
En büyük bedduasıdır
Yüreğine taş otursun,
Ki hiçbir şiirinin baş harflerini
Esmer güzelin adına adayamadan ölecek…

Volkan İPEK

wfs

gizem_mechul - avatarı
gizem_mechul
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12162
gizem_mechul - avatarı
Ziyaretçi
Açsam rüzgara

Sponsorlu Bağlantılar
Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.
Bir limanda, büyük ve beyaz...
Mercan adalarda bir liman..
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.
Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün

Orhan Veli

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12163
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ARTIK VEDA VAKTİ

Havada nemli ve tuzlu bir serinlik
Karanfil yağları damacanayla
Gül yağları, bergamut, lavanta
Akşam güneşine bulandı
Limanda boydan boya

Ne dedilerse yaptım bavullar hazır
Geçmişi sığdırdım içine
Ağır değilmiş o kadar
Geçiştirmişiz zamanı
Ateş ve su ve güzelim deniz
Buluşmuşlar arasıra

Her yerden akıyor gün
Suyun üstünde esintiler
Bir yolculuk vaktidir şimdi
Köklerinden koparak yolculuk
Yerinde sayarak yolculuk
Rüzgarlara karışıyor kalbim
Yamaçların, yarların en ucunda
Kızıl kuşlar gibi titreyerek

Ey benim güzel aşkım
Sen hiç kış görmedin ki
Poyraz nedir, kar, tipi bilmezsin
Yalnızlık bile
Ağzının kenarında
Açıveren çiçekti

Bütün gece limanlarda
Beni alacak tekneyi aradım
Yabancı yıldızların altında
Bir göktaşı gibiydim
Işığım gitgide eksildi

Unutmazsın beni bilirim
Pencerene yine
Beyaz bir gül bıraktım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12164
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dividers219ik9we8bm5tv0
Kaybedince Anlayacaksın...
dividers219ik9we8bm5tv0
Beni kaybedince anlayacaksın sevdiğimi
Konuştuklarımız gelecek aklına
Aşkımıza, sevdamıza dair.
Sıcacık sarılmalar
Kalp atışlarımız…
Gözlerin buğulanacak,
Silmeye birini arayacaksın…
dividers219ik9we8bm5tv0
Beni kaybedince anlayacaksın yüreğimi
O koca boşluğu doldurduğumu düşüneceksin,
Yeşerttiğim sevgiyi hissedeceksin,
İkimizin adına,
Koca bir sevda yazdığımı,
Altına imzamı attığımı
Göz yaşlarımla…
İçin burkulacak,
Sarılacak birini arayacaksın…
dividers219ik9we8bm5tv0
Beni kaybedince anlayacaksın hayatımı
Sadece senden ibaret dünyamı göreceksin,
Saatlerce konuştuğumu
Sadece senle yaşadığımı,
“Hayat sensiz olmuyor” deyişlerimi hatırlayacak,
İçin titreyecek,
Isıtacak birini arayacaksın…
dividers219ik9we8bm5tv0
Beni kaybedince anlayacaksın aşkımı,
Gözlerinin önüne gelecek;
“Seviyorum” derkenki gözlerimin parıltısı,
Bir sevdanın böyle delice,
Böyle katıksız içten yaşanabildiğini fark edeceksin,
Yüreğin kanayacak,
Yaralarını saracak birini arayacaksın…
Ben çoktan gitmiş olacağım....
dividers219ik9we8bm5tv0

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12165
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben Senden Önce Ölmek İsterim

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni gorebilesin
Fedakarliğimi anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşiyorum yanında senin.
Sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacagız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
Içimden bir şey :
belki diyor.

18.02.1945
Nazım Hikmet Ran
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12166
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eylülün konfetileri

Sol yanımda yine aynı rüzgar…
baharımı götüren bu kar,
söylesene
daha ne kadar yağar?
Ve hangi yağmurlarda
soluklanıp bir yudum hayat
k/anabilir
fesleğen kokulu dudaklardan…

fırtınası var
gözlerimde eylülün
yüreğimde
hüzün bohçası düğümü…

eylülün konfetileri gibi
sayfaları ömrümün
hal-i pür melalimi
anlatsın tüm eflake…
Reaper - avatarı
Reaper
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12167
Reaper - avatarı
Ziyaretçi
Tek Hece

Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Bülbül benim lisanımla ötüştü.
Bir gül için can evinden tutuştu.
Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü.
Yangınımı söndürmedi kar benim...

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim tac ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim...

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...

Yeryüzünde ben ürettim veremi.
Lokman Hekim bulamadı çaremi.
Aslı için kül eyledim Kerem'i.
İbrahim'in atıldığı kor benim...

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di.
Hatrım için yüce dağlar delindi.
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

İlahimle Mevlana'yı döndürdüm.
Yunus'umla öfkeleri dindirdim.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim

Benim için yaratıldı Muhammed
Benim için yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzündeki nur benim


-Cemal Safi-
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12168
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gül uykusu



-bir şarkıdan geçiyordum
kaldırımda unutmuşsun gölgeni-



güneşi kuruttum balkonda
sabah damladı yastık ucuna
uyandık
yaşıyoruz…
düş boyu kiraz buğusu
cebimde sardunya
bir de ayrılık…

uyanış…
sesini içtim göz ucuyla
göz ucum yanık

eşiğimde yağmur damlası
gelişin…
mum bakışlı masal
bir şarkısın gölgesi hicran
ya da bir iç çekiş
ne gerçek ne hayal

payıma güz düştü
son göçünde kırlangıç
ama sen kal

dil artığı kül
söz orucunda şişe yalnızlığı
şarap sızıyor ömrüm kırık

uzanış…
dal eğdim toprağına gül ucuyla
gül ucum yanık


Reaper - avatarı
Reaper
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #12169
Reaper - avatarı
Ziyaretçi
AYNALAR


Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İste yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karsıma,
Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,
Benmişim kendime en büyük ceza!
Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, gunah, hasad yerinde demet;
Merhamet, sucumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, aynada vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.



Necip Fazıl KISAKÜREK
dalgaxyz - avatarı
dalgaxyz
Ziyaretçi
23 Kasım 2006       Mesaj #12170
dalgaxyz - avatarı
Ziyaretçi
Biliyorum kızgınsın. Kırgınsın.Söylemek istemediğin sözler dilinin ucunda.Hani biraz tutmayıp bıraksan kendini, hepsini yüzüme vuracaksın.Zor duruyorsun. Kibarlığından. Ya da doğru kelimeleri arıyorsun hâlâ...Yok... Boşuna arama.Sevginin arkasında bıraktığın her hece kaybolmuş sayılır...Derin bir kuyuda onlar şimdi; ulaşılmaz, karanlık, dipsiz...Bırak orda kalsınlar. Onlar çirkin. Dokunsan elini, dilini yakarlar.Canını acıtırlar. Benim de...Yüzünden, gözlerinden, dudaklarının titremesinden, bilmediğin birmelodiyi ıslığa dökme çabandan anlıyorum işte, kızgınsın...Senin olmayanları bırak, bana kendi kelimelerinle ulaş...Haydi söyle! Bağır, çağır, yüzüme haykır ama kızgınlığını yüreğinde saklama ne olur...Gözlerini kaçırma benden. Büyütme... Her şeyi hemen şimdi söyle.Affedeceksen şimdi affet beni...Zaman yok.Doğru değil bu kadar uzak olman. Kendini uzaklara vurman...Zaman yetmezmiş gibi, bir de araya mesafeler koyman...Yollar, duraklar doğru değil... Bilesin. Boşuna bu kaçışın...Alıp kendini başka yerlere götürmen yeterlideğil. Ben buradayım.Tam burada. Hiç değişmedi yerim. Bildiğin yerdeyim. Bildiğin gibi...Doğru değil bizi parçalaman. Kabul et bunu.İçin böyle istemiyor, farket, anla...Dokunacaksan şimdidokun bana...Zaman yok.Ben de bekleyebilirim kır çiçeklerinin,ıslak çimenler arasından boy atmasını...Ben de bekleyebilirim ılık lodosların coşturduğu bulanık denizin,küçük sandalları sahilde bir o yana, bir bu yana yatırmasını, ben de...Evet, ben de önce şiirler söyleyebilirim sana,sonra küçük çekingen notlar gönderebilirim.Doğru kelimelerin peşinde,ben de küçük adımlarla dolaşabilirim, ben de...Evet ben de bulduğum ilk aydınlık günde yanına gelip,ilk serin geceyi bekleyebilirim sevdiğimi anlatmak için...Ben de yüreğimi nadasa bırakıp bir süre,bir başıma labirentlerinde dolaşabilirim hayatın, ben de...Ama bunu yapmıyorum görüyorsun.Önce sevdiğimi bilmen gerekiyor diye düşünüyorum.Yaşam bunun ardından geliyor. Adımlarım böyle daha sağlam.Buna inanıyorum, bunu yaşıyorum...Hadi sen de yap bunu.Seveceksen şimdi sev beni...Zaman yok!Bu gece uyuyamazsın sen!Çetin bir sızı sarar odanı, sen şimdi ağlarsın da... Umutsuzca akıtırsın göz yaşlarını.Radyonu açmış şiirler dinliyorsun,elinde kalem... Kadere sitem ederek yalnızlığına dizeler arıyorsun şarkımızı söyleyerek... Bu gece üşüyeceksin biraz anılar gelip seni vuracak, üzüleceksin. Isınmak için güneşi bekle bazı geceler soğuk eserim ben, bilirsin.Gece sana emanet... Bu şehri bir kez daha terk ediyorum,gelemediğin bir yer vardı haniİşte oraya. Yine gurbete düştü yolum...Ve bu gece seni uyku tutmaz Biliyorum....
Senin açmadığın bahçeye yağmur düşermiş
Bülbül konarmış gül dalına bana ne, Sensiz hüzün yüklü baharlar Gecenin rengini taşır sabahlar Dört bir yanımda ahlar, siyahlar Düğün varmış köyde Bayram gelirmiş şehre Bana ne!Hep mayısları bekledim, gül bahçelerinin gül yüzünde gül yüzünü aradım. Bülbül oldum dağlara düştüm aşkından. Feryatlarım tutuştu gül rengini aldı ama gül açmadı sığ bahçemde. Gayri sevdalara tutuldum,
bir zaman avundum öylesine.Sönmedi içimdeki yangınlar her baktığımda o yare sana olan vefasızlığımı hatırladım. Dön artık yeniden rüyalarıma terk etme ne olur düşlerimi biçareyim boynu büküğüm. Yok başımı okşayanım, elimden tutanım, renklerinin kuşağına saranım beni de yanına alanım, bu da benden diyenim.Öksüzüm, yetimim işte. Diken kaldım gönül bahçemdegöz yaşı dökemedim yüreğimin çölüne. Hani söz vermiştim asi kalbime senden başkasını sevmeyecektim. Bakmayacaktım bir başka sevdaya. Kaç defa kapına geldim ama dokunamadım utandım çünkü vefasızdım, duyarsızdım.Bilmem kaç defa ihanet ettim aşkıma... Vefasızım gör işte...
Sensiz baharlar, hüzün yüklü bulutlar gibi döner başımda Sensiz baharlar, hazan taşır bağrında.Sensizlik yüreğimde derin çukurlar açtı.Bekletme beni çöl zambağım, tüm vefasızlığımla yinede kapındayım. Sırtıma sardığım çantamda azığım tükendi çeşmelerin suları ne kadar soğuk aksa yüreğimin yangını o kadar artıyor. ırmakların peşinden koşturdum bir yudum diye,boş denizin koynuna sığındılar. Denizlere el açtım bir merhamet dilendim,
yağmurlara karıştılar. Yağmur bekledim baharları gönül ateşime bir damla düşmediler.Yangınım işte Türkülerim sazıma inmiyor, şiirlerim sözüme uymuyor
gecenin perdesi arkasında yıkıldığımı kimseler duymuyor. Göz yaşı ısmarladım nev baharlara
hani doyası ağlamak için. Hani o gül kokunu hissedebilmek için kaç gül kopardım dalından. Sevdanın tadına doya bilmek için tadında bal aradım bulamadım. Yoruldum işte Al beni de kurtar buralardan,buraların karı fazla, boranı fazlatozu fazla, nazı fazla çekilmiyor. Hani baharı da olsa, çiçeği de açsa,bulutsuz gökyüzü, beyaz denizi de olsa sensiz bir anlam ifade etmiyor. Kelimelerim yorgun düştü eğik başlı cümlelerin arasına mısralarım, ritim tutturamadı,katılamadı şiir kervanına. Çöl gecelerinde yıldızlara Leyla’yı soran Mecnun gibi şaşkınım. Sensiz bahar gelmiş, gül açmış bahçelerde,bülbül konmuş dalına,bana ne. Sen yoksun, kokun yok, rengin yok, tadın yok.Seni getirmedikleri için dargınım baharlaraDargınım işte Seni açmadığı için bahçeler kırgınım,.Kırgınım işte!Yinede kapındayım... KISA BİR YAZIYDI... :d

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya