Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1229

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.427.195 Cevap: 12.492
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #12281
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Uykusuz

Sponsorlu Bağlantılar
duvara demire değmekten
gün boyu yorgun
uzanıyorum ranzama
birdenbire kokun

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
25 Kasım 2006       Mesaj #12282
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Geçiyor ömrüm hep seni beklemekle
Soldu günüm derdime dert eklemekle
Sponsorlu Bağlantılar
Bittim bu aşk yolunda emeklemekle
Eridi gönlüm hep seni beklemekle

Dön gel ne olur artık dön gel bana sen
Dudaklarıma mühür oldu son busen
Vedandan sonraki halimi bir görsen
Kalbimdeki sancıyı bir bilebilsen

Dünyam yıkıldı sanki birden başıma
Hançer vurdu felek su kattı aşıma
Hiç mi hiç bakmadı akan gözyaşıma
Bir taş da sen ekledin mezar taşıma

Ümitlerim bir kuş olup uçup gitti
Yokluğun beni uçurumlara itti
Ağlamaktan gözlerimin feri gitti
Bilmiyorum ki aşkımız neden bitti

Gel artık canım sil gözümün yaşını
Eskisi gibi koy omzuma başını
Benimle yarim yine paylaş aşını
Verelim senle bu hayat savaşını.

recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12283
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Gecenin Şarkısı

gecenin şarkısı markısı kimindir
hangi şarkısı üstelik
gecenin şarkısı senin olsun ben istemem
üstelik o şarkı herkesindir
çünkü bulutlar konuşur
kuşlar uyur
ses uyanır
şimdi kimindir gecenin şarkısı

kimi hüzzamdan bir şarkı besteler uykusunda
otlar büyür
ocaklara girilir madenlerde
ne düşler görür insan kimbilir

gece onundur
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12284
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Yürek burukluğu bu olsa gerek
Geçen her bir günde bir öncekini aramak
Dön maziye şöyle bir bak
Bak şu benim gamlı yürek
Nasıl hasret eder
Nasıl arayıp durur
Yaşlı gözlerle köşe bucak
O unutulmaz sevdaları
Efsaneleşmiş şiirleri
Şu yara dair
O Yaratana dair
Şu vatana dair
Bizdeki vuslata dair
Nerede o şair
O şiir
Nerede sair
Çıkmaz artık
Yeni Akifler, Beyatlılar
Kısakürekler, Tanpınarlar
Gelmez artık
Gayri olmaz artık
Sen yorma kendini efendi
Bu şiirdeki son durak sanki.

alone_84 - avatarı
alone_84
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12285
alone_84 - avatarı
Ziyaretçi
Ben Sana Mecburum Bilemezsin

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.

Ölmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.

Belki haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12286
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Her Gün Gönlüm İster Seni Görmeyi

Her gün gönlüm ister seni görmeyi
Korkarım arada söz olur deyi
Ala gözlüm sana umut tutarım
Güzelin ikrarı tez olur deyi

Beni öldürücü derdin elemin
Duydukça dilinden tatlı kelamın
Gönder kölen olam kuru selamın
Çekinme boşuna az olur deyi

Hiç mi haberin yok olan işlerden
Yatamıyom kara kara düşlerden
Seni sakınırım uçan kuşlardan
Güzelsin sevdiğim göz olur deyi

Cilvelenir yar karşımda dururdun
Perçeminden bergüzarlar verirdin
Beni görsen elvan elvan yürürdün
Görsün Derdiçok'a naz olur deyi

DERDİÇOK
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12287
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bir yolculuktur benimkisi son durağını aradığım
Her durak bir başkasına götürüyor amaçsızca
Yalnızlığın öfkesi sarıyor fırsat kolluyor sanki
Yarınıma dünden yakın bugünden çok uzak olan
Son durağımı arayıp duruyorum yıllardır
Yanlışları nerde yaptığımı aramaktan çok
Suratıma tokat gibi inen sensizliğin
Takvimlere sığmayan öyküsünü yaşıyorum
Kan kırmızı olmuş gözlerimden
Akacak yaş bile kalmadı
Gecenin ay ön dördü vaktinde
Her gidenin bir nedeni olsa gerek
"Son durak yolcusu kalmasın"
Öyle çok duymak istedim ki bunu
Yalvar yakar olduğum yalın akşamlarda
Bir teselli bulamadan sürgün geçer gönlüm
İşte yine çalınıyor aynı şarkı
Adım gibi beynime kazınmış kurtulamıyorum
Benliğimde tutunamadığım yaşama arzumu
Çoktan tüketmişim son durağımı ararken
Çabalamaktan bıktım usandım yersizim
Derdimi ummana yaysam kendime geçersizim
Lekesiz gün görmemiş bir aşka yelken açmak!!!!!!!
Çok uzaklarımda kaldı artık vazgeçiyorum
Dönüşü olmayan yollarında aranırken
Bitkinliğim ve çaresizliğim yüzünden
Her akşam bu saatler kendimden geçiyorum
Benimkisi ne densizlik ne yersizlik
Dualarımda saklanır aşk-ı dilberim
Anlasa keşke ne kadar kötü sevgisizlik
Ama artık ben anlıyorum ve biliyorum
Benim son durağım kara toprak... Görüyorum.
alone_84 - avatarı
alone_84
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12288
alone_84 - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Hediyesi

Şimdi saat, sensizliğin ertesi...
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın...
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu.
Bir ben kaldım tenhasında gecenin,
Avutulmamış bir ben...

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun.
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun...

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni...
Ekmek çalmadan doyurabilmek...
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara-sıra, biliyorsun...
Şimdi iyi niyetlerimi,
Bir-bir yargılayıp asıyorum...
Bu son olsun be... bu son olsun!
Bu da benim sana,
Ayrılırken mazeretim olsun!

Şimdi saat yokluğunun belası...
Sensiz gelen sabaha günaydın!
İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...

Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun.
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun...

Kafamı duvara vurmadan,
Tanıyabilmek seni...
Beyninin içindekileri anlayabilmek...
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü,
Bütün saatleri öylece durdurabilmek için,
Çıldırasıya paraladım kendimi...
Lanet olsun!
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be... ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana,
Ayrılırken şikayetim olsun!

gözyaşım, utangaç boynunun
inciden kolyesi olsun.
her damla, vefasız teninde
bir veda busesi olsun.
Isterim, sen de ben gibi yan,
ömrüne hep ağla.
hep ağla, bu benden, son dua,
bu benden, ayrılık hediyesi olsun...
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12289
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
Ne Diye Bağlattın Alnına Kara

Ne diye bağlattın alnına kara
Bilmiyorum yaslı mısın sevdiğim
Çekme beni yeter bu kadar dara
Deli misin uslu musun sevdiğim

Poyraz gibi yükseklerden esersin
Bir söz desem belki bana küsersin
Beni görsen birer birer bakarsın
Sadrıazam nesli misin sevdiğim

Gel dediğim yere gelin erinmen
Beni görüp elvan elvan bürünmen
Neden ikide bir bana görünmen
Kafeslerde besli misin sevdiğim

Halkalı gözlerin kalemdir kaşın
Berk değdi sineme insaf et taşın
Gezdim şu dünyayı bulmadım eşin
Huriler misli misin sevdiğim

Geldi Derdiçok dosta bakmaya
Savaşırken kıyamına kalkmaya
Va'din mi var Kerem gibi yakmaya
Keşiş kızı Aslı mısın sevdiğim

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
26 Kasım 2006       Mesaj #12290
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Her düşen kar tanesinin birbirinden farkı
Her yaşanmış sevdanın ayrı bir tutkusu vardır
Ama hiçbirisi seninkine benzemedi
Hiçbirisi senin baktığın gibi
Hiçbirisi senin sevdiğin gibi sevemedi
Kar yangını düşerken sarhoş gönlüme
Haddimi bilmez eserim kendimce
Dümeni olmayan kalb-i hayatımın
Kaptan-ı Derya sı olsan da
Rotası şaşmış yüreğime yön versen
Ben pusulasını ezelden kaybetmiş
Ay ışında bile kaybolan
Aybaz ruhumun yitik insanıyım
Artık ölümü düşünmek istemiyorum
Sadece seni yaşamak
Sadece seni koklamak istiyorum
Üşüdüğüm ayaz gecelerin matemiyle
Göğsümü acıtan pervasız sızısından
Seninle kurtulmak istiyorum
Bırak içeri gireyim gönül kapından
Sen çoktan mahpusu oldun
Asla çıkamazsın gönül zindanımdan.

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya