Ziyaretçi
Küçük Bir Şikâyet
/ Ayrılık yüzünden...
Acının yüzsüzlüğünden.../
Ellerinin dokusunu alan
Gözlerine alev sıçratan
Bir ayrılık olsun yaşadığın...
Diyebildiklerin
Asla hissettiklerin kadar olamasın...
Yağmur toprağı
Toprak ağacı
Tanımazdan gelsin...
Göz göre göre
Denizi yaksın bir adam
Senden başkası görmesin
Kimse yakalamasın...
Bir de üstüne
En iyi bildiğin yollar
Adımlarına çatsın...
Sen sakın kaybolma!
-Umut var ya!
Ağıt-ertesi sabahlara uyan
Gece ettiğin tüm dualar
Gitmemiş ve başucunda
Seni bekliyor olsun...
Dostların görsün / Haline üzülsün:
“Akıl” desin...
Kilitle bakışlarını uzaklara
Sakın incinme...
Boncuklarını hapset
Düşürme yanaklarına
Zor da olsa gülümse
Başını salla...
-Haklılar ya!
/Onlar haklı, aşk haksız...
Gözlerinden belli...
Tersi olsaydı
Kırmızı, seni terk ederdi.../
Dağlara git...
Yanında ne çaren
Ne tahammülün olsun...
Birden farkına var ki
Sığındığın ağaç
Senden de yalnız olsun...
-Ağaç kadar olamaz mı insan?
Düşün... Düşün... Düşün...
Avunacak şeyler de bul tabii
Ne olursa olsun ‘insan’ kalmak gibi...
Umut gelsin aklına / Toprağı avuçla...
-Yarına çıkacaksın ya!
Günlük telâşlarına dön sonra...
Hiçbir şey 'beklemeden'
Kaç uykuya...
Biliyorsun zaten:
Acın senden evvel varır sabaha...
................
/ 'Küçük' bir şikâyetti Tanrım
Biliyorum, 'insan dayanmalı...'
Ama hastalık sancılı olunca
İlâç bari tatlı olmalı.../
Sponsorlu Bağlantılar
/ Ayrılık yüzünden...
Acının yüzsüzlüğünden.../
Ellerinin dokusunu alan
Gözlerine alev sıçratan
Bir ayrılık olsun yaşadığın...
Diyebildiklerin
Asla hissettiklerin kadar olamasın...
Yağmur toprağı
Toprak ağacı
Tanımazdan gelsin...
Göz göre göre
Denizi yaksın bir adam
Senden başkası görmesin
Kimse yakalamasın...
Bir de üstüne
En iyi bildiğin yollar
Adımlarına çatsın...
Sen sakın kaybolma!
-Umut var ya!
Ağıt-ertesi sabahlara uyan
Gece ettiğin tüm dualar
Gitmemiş ve başucunda
Seni bekliyor olsun...
Dostların görsün / Haline üzülsün:
“Akıl” desin...
Kilitle bakışlarını uzaklara
Sakın incinme...
Boncuklarını hapset
Düşürme yanaklarına
Zor da olsa gülümse
Başını salla...
-Haklılar ya!
/Onlar haklı, aşk haksız...
Gözlerinden belli...
Tersi olsaydı
Kırmızı, seni terk ederdi.../
Dağlara git...
Yanında ne çaren
Ne tahammülün olsun...
Birden farkına var ki
Sığındığın ağaç
Senden de yalnız olsun...
-Ağaç kadar olamaz mı insan?
Düşün... Düşün... Düşün...
Avunacak şeyler de bul tabii
Ne olursa olsun ‘insan’ kalmak gibi...
Umut gelsin aklına / Toprağı avuçla...
-Yarına çıkacaksın ya!
Günlük telâşlarına dön sonra...
Hiçbir şey 'beklemeden'
Kaç uykuya...
Biliyorsun zaten:
Acın senden evvel varır sabaha...
................
/ 'Küçük' bir şikâyetti Tanrım
Biliyorum, 'insan dayanmalı...'
Ama hastalık sancılı olunca
İlâç bari tatlı olmalı.../