Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1244

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.427.214 Cevap: 12.492
AY_ISIGI - avatarı
AY_ISIGI
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12431
AY_ISIGI - avatarı
Ziyaretçi
BEN SENI SEN YOKKENDE SEVDIM..

Sponsorlu Bağlantılar
Ben seni severken
Sen yanımda yoktun ki!
Ben seni özlerken
Sen bilmiyordun ki!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen yokken bakışların vardı
Beynime kazınmış
Nereye baksam oradaydılar,
Ben seni sensiz sevdim..
Göremesem de, rüyamdaydın,
Sevmesen de, kalbimin derinliklerinde ydin
Ve kimse seni oradan çıkaramayac ak.
Sen bile!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da, hayalin vardı,
Sen olmasan da, şarkılar vardı;
Seni hatırlatan...
Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın.
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da,yıldızlar vardı,
Sen olmasan da,bulutlar vardı,
Sen olmasan da,günbatımları vardı,
Sen olmasan da,denizler vardı...
Ben seni sensiz sevdim...
Aslında sen hep vardın,
Aynı şehirde,ayn ı sokakta,
“Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum”ama;
Ben seni sensiz sevdim...
Ne olurdu sende beni sevseydin?
Ne olurdu bu kadar gözyaşı dökmeseydim?
Ama inanıyorum ki sen uyandıracaksın beni,
Hani kıyamet koptuğunda...
Ben seni sensiz sevdim...
Neden sevdim bilmiyorum ama çok sevdim!!!

ReaLin - avatarı
ReaLin
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12432
ReaLin - avatarı
Ziyaretçi
AĞIT

Sponsorlu Bağlantılar
Yurt yuva kıldığın tenli mereği
Düzüp koşmak idin tepir eleği
Şu kavdan yaptığın tecir tereği
Divan-ı Bâri’ye yadigâr götür

Elinde ördüğün çöpür ağını
Kâhan eylediğin kelem bağını
Şu kabal biçtiğin sap orağını
Al ulu Tanrı’ya bergüzar götür

Yetim gömleğini diken iğneyi
Her gün yal verdiğin topal ineği
Ayran topladığın şu ak küleği
Mahşer yığnağına sakla, sar götür

Üç kot arpa, beş kot çavdar ekerdik
Kesmik ekmeğine hasret çekerdik
Namertlere ağı merde şekerdik
Sözünü tekrar et iftihar götür

İle kısmet balsa bize pay taştı
Yokluktan derdimiz deryalar aştı
Açlıkla uğraşmak hayli savaştı
Çektiğin mihnetten ah ü zâr götür

Yetim kalmış idin emzik tavında
Gamınla kardeştin gençlik çağında
Bir gül yeşertmedi vuslat bağında
Gönül yaraların hep berat götür

De ki Kadir Mevlâm bize ilişme
Dünyada sızıyan çıbanı deşme
Celâli Baba’dan sorma, söyleşme
Bu dertli çobandan bir selam götür

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12433
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,
beni yaktırırsın,
odanda ocağın
üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf,
beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama
biz
o zamana kadar
o kadar karışacağız ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile
zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak iki çiçek açacak :
biri
sen
biri de
ben.
Ben
daha olumlu düşünüyorum
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor.
kIzIn1i - avatarı
kIzIn1i
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12434
kIzIn1i - avatarı
Ziyaretçi
kaybetmeden1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12435
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
mevsimsiz kar

Ola ki yürürüm bir başka aşka
ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
unutma ki tek aşk olduğum sensin
âşık olduğum değil.



Karanlıkla süzülüyor içime yıkım
dur diyorum yıkılıyorum
uçurumları başucuma koyuyorum sonra
okşuyorum saçlarını rüzgarda
sıcak ılık bir koku siniyor yüreğime
gitme diyorum gitme düşüyorum
sonra beni soruyorlar bana
tanımıyorum diyorum daha hiç karşılaşmadık
aynı çizgide bilge susu mu dinliyorlar ben sustukça
yazık bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar
önce bir bir sonra hepsi
sonra mı bir ben kalıyorum bir de yalnızlık
uçurumlar yıkımlar ben ve yalnızlık.


Zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi
yatıyoruz yan yana öpüşüyoruz sevişiyoruz da hatta
her şey oyunun yasaklarına uygun bir yasak oluyor sonra
tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz telli kanlı düğün işte.



Üşüyor saçlar biliyorum dargın mısın
bu baharda mayısa bıraktığım gibi misin hala
vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğinde hüzün
hala kaçıyor musun gözlerini bırakarak birilerinde
hala ellerinden tutup sevgileri dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun
kendin kadar aklımdasın.
Hala öyle savruk bir gök
hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
ve aşkını şaşırmış bir tanrı.
Çoğalan sızısıyla mutlu bir yara.



Öyle misin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım
öyle bıraktığım gibi misin
gerçeği yakmada hala usta mısın
yoksa çırak mı yanarken yalanda
saçlarıma dolanan aydınlığımsın
somutlaştıramadığım tek imgemsin şiirede
anlattıkça eksilen tek anlam
anlattıkça eksilen tek anlam.
Hala bıraktığım gibi misin.
Yoksa beni bıraktığın gibi mi
kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma.
Kaç mevsimsiz kar düştü benim toprağıma.
Hala bıraktığım gibi misin.????
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12436
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yapay Arkadaşlık


İstanbul dediler be usta çok övdüler buraları çok övdüler….

İstanbul dediler çok övdüler dövdüler sövdüler çile yine
Ama yıkılmadım arkadaş kurbanı olmadım kötü yola dalmadım bıkmadım
Hep gözümü yumdum ama artıq açma vakti geldi
Nekadar pislik varmış bu dünyada bir kız uğruna canını verecek insanlar var hala..
Koçum beni ii dinle sözlerim nasihat olsun benden size kulağında küpe.
Bir kız uğruna türk türkü dövüyor ana avrat küfürler düz gidiyor
Yapma yapma değermi bi kıza ortalığı kan götürüyor
Çocuk eve doğru edim adımlarla ilerliyor ama ne ne görüyor
Sevgilisi başka biri ile fingirdeşmekte değermiymiş o *****ye ??

Sana sana baka baka geliyorum yanına arkadaş dedim bastım bağrıma
Bana bana baka baka vurdun beni arkadan yılan gibi soktun göz yaşıma bakmadan
Arkadaş sandığın yılanlar sokar seni arkadan yalanlar söler sana hiç acımadan
Kapatırsın gözlerini açınca görürsün gerçekleri gerçek olansa yalan
Yılanın gözlerinden sana bakan seni arkadan vuran arkadasın yılan hayvan
Budur işte arkadaşlık istanbulda İstanbul istanbulda

Savruldum sağdan sola atıldım lanete karışmadım pisliklere bulaşmadım
Para için namusla oynamadım şerefimi batırmadım diye bağırıyorum…
Karanlıklarda yürüyorum kaltakları görüyorum istedikleri para
İnsan gibi yaşamak varken ne bu dehşet kapanmaz yara
Bıktım artıq böle yaşamaktan ne olur bitsin artıq bu karanlık rüya
Sahte para yıktı bizi hayatım olmuş pembe dizi…
Kalmışım şimdi tek başıma hayatımın nedeni varsa anlat bana
Rüyalarımdaki mutlu yol nerde hadi söle hasret kalmışım sana…

Sana sana baka baka geliyorum yanına arkadaş dedim bastım bağrıma
Bana bana baka baka vurdun beni arkadan yılan gibi soktun göz yaşıma bakmadan
Arkadaş sandığın yılanlar sokar seni arkadan yalanlar söler sana hiç acımadan
Kapatırsın gözlerini açınca görürsün gerçekleri gerçek olansa yalan
Yılanın gözlerinden sana bakan seni arkadan vuran arkadasın yılan hayvan
Budur işte arkadaşlık istanbulda İstanbul istanbulda

Yine gece çöküyor uzandım yatağa bakıyorum tavana kara kara
Nedir bu çile keder bitmeyecekmi be usta çocukluğumu yaşayamadım ben daha
Buda geçer elbet günün birinde tahminimce
Hayatımı kağıda geçiren kalem elimde yazıyorum gerçekleri sadece…

DOSTUM DOĞRU DÜZGÜN ARKADAŞ KALMAMIŞ BU DÜNYADA BEA YAAA
KİME GÜVENSEM SIRTIMDAN VURUYOR BEEE
iwosky - avatarı
iwosky
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12437
iwosky - avatarı
Ziyaretçi
Biliyorum

Anlamadın beni
baktın, ama göremedin
Gözlerimdeki derinliği,
Bilmem ki daha nasıl anlatılırdı,
Bir insana sevgi
Baştan başa sevdaydım sana,
Bir çılgın, belki bir deli
Anladım..
Olmazmış aşka kölelerin değeri
olsaydı
Bırakıpta gitmezdin beni...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12438
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

SU GİBİ
Şimdi sen su olduğunu düşün. Su kadar özel,
su kadar faydalı ve su kadar çok... Tükenmez...

İnanıyorum ki, gerçekten de öylesin. Ama ister çesmelerden dökül,
ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak, dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani; seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın...

Unutma! Daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin...
Gürültünün parçası olursun sadece.

Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü; su nasılsa burada,
lüzum yok ki suyu kana kana içmeye diye düsünürler...
Aynen, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi!

Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden
su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi, hep sabahın
en sakin anını bekledi suyun durgun yerlerini bulabilmek için,
gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler. Onlar için
en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda...

Sen, hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel,
su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez...

Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi
yaşatıcı ol, su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil!..

Sen bir su ol... Ama rahmet ol, afet değil!
Su isen tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma,
ocaklarını söndürme, sana felaket denmesin!

Su isen bir bardağa sığabil ki; damarlara giresin!..

Su yüce Allahın insanlar için yarattığı en büyük nimetlerden biri...
Suya benzediğini unutma! Su gibi özel, su gibi güzel,
su gibi faydalı, su gibi lüzumlu ve su gibi bitmez,
tükenmez olduğunu da unutma.

Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de
kiyametler koparıcı olabileceğini unutma...

Unutma; senin işin rahmet olmak, afet değil !

Vadiler varken önünde ve ovalar varken,
yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini
ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene.

Ve yaşayabilirsin dünya dönmesine devam ettiği müddetçe...

Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve
kaçılan olursun; seller, afetler gibi...

Tercih elindeydi hep ve hep de senin ellerinde olacak...

Ya tutmayı öğreneceksin dilini veya hiç durmadan
konuştuğun için, sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan
birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara!

Ama yapman gereken şu, değil mi?
Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini.
Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini,
kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin
anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini...

Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının
ne kadarı olduğunu düşüneceksin...

Ve konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az
ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın...

Ahmak olmayan yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde
olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, vakit yaklaştığında,
vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de
fikrini bildireceğin kişinin kıyıya yanaşmasını bekleyeceksin!..

Demeyeceksinki, ben canım isteyince giderim iskeleye,
vapur da o saniyede gelmek zorunda!..

Demeyeceksin ki, aklıma geleni aklıma geldiği biçimde
söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek,
anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!..

Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın,
ama maalesef değil...

Ağzını açıp şelaleden dökülen suyu içmeye çalışan
bir tavşan gördün mü hiç ?..

Veya önüne çıikan ağaçları dahi sürükleyen bir selden
susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü ?

Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler,
beyni olan her yaratık gibi!

Hadi... Sen şimdi su olduğunu düşün, ve kendini su gibi hisset...

Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı...

Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez, tükenmez olduğunu hatırla...

Ama yine su gibi bir küçük bardağın içine sığdır ki kendini;
girebilmeyi öğren insanların damarlarına.

Hayat ver...
Vazgeçilmez ol !!..
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12439
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Islak kirpiklere takıp kalan
Zamana meydan okuyan
Biz de öylesine yaşadık seninle
Öylesine sevdik
Hatırla aşkım...
Kahır dolu rüzgarlar esiyor içimde
Yıkılıp kalıyorum bu sağır akşamlarda
Beni sensizliğe nikahladılar
Yenildim duygularıma
Yenildim gururuma ağlayamadım
Şimdi sanadır bu ağlayışım
Hatırla aşkım..
Gözümde dağlar gibi büyüyor hasretin
Gelip gelip özlemin doluyor içime
Yokluğunda şair kesildi gönlüm
Artık hep hüzzamdan çalıyor şarkılarım
Sen de nasıl sever nasıl söylerdin
Hatırla aşkım..
Oysa nelere katlandı bu gönül
Ne acılara halay çekti bu yürek
Ne ihanetlere gülüp geçti bu gözler
Bir yokluğuna alışamadım
Bir de sensiz bu akşamlara
Unutamam demiştin giderken bana
Ben de unutamadım
Bu bizim son yeminimizdi
Hatırla aşkım..
Biliyorum şimdi saçlarını yaban eller okşuyor
Gözlerine başka gözler gülüyor
Gözlerin ki gördüğüm gözlerin en güzeliydi
Varsın adı hasret olsun artık bu sevdanın
Varsın sonu ayrılık olsun bu romanın
Bitmedi bitmeyecek bu şarkım
Nerede olursan ol
Kiminle olursan ol
Hatırla aşkım..
Hatırla
Yanındayken bile özlerdim seni
Şimdi içimde bir başka yangın
Şimdi gözlerimde en ıslak bakışın
Ölmek kaderde var biliyorum
Her şeyin sonu yakın
Ama sen de bil ki
Yağmurlarca sevdim seni
Yağmurlarca sana yandım
Hatırla derya gözlüm
Hatırla Aşkım..

Ahmet Selcuk İlkan


gamble_ - avatarı
gamble_
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #12440
gamble_ - avatarı
Ziyaretçi
İSYANLARDAYIM İNAN

BAK GÜNEŞ BATTI AKŞAM OLUYOR YİNE,
YANLIZLIĞIN KORKUSU,
SENSİZLİĞİN KORKUSU SARDI YİNE İÇİMİ,
SENSİZ TÜM GECELER ZINDANLARDA,
SENSİZ HER ZAMAN İSYANLARDAYIM İNAN...

BAK GECENİN MEHTABI SARDI YİNE İÇİMİ,
BEN YİNE HAYALLERİNLE BAŞBAŞA,
SENSİZLİĞİN YARATTIĞI HÜZÜNLE BAŞBAŞAYIM,
SENSİZ HER ZAMAN MUTSUZLUĞUN ORTASINDA ,
SENSİZ HER ZAMAN İSYANLARDAYIM İNAN...

BAK GEÇİYOR ZAMAN BİR BAHAR HAZANA ERİYOR YİNE,
BEN YİNE ÇARESİZ,
BEN YİNE SON DEMİNDEYİM SENİN,
SENSİZ HERZAMAN KIRIK DÖKÜK,
SENSİZHERZAMAN İSYANLARDAYIM İNAN....

________________________________Saygılarımla&

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya