Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 13

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.422.820 Cevap: 12.492
yelda23 - avatarı
yelda23
Ziyaretçi
14 Aralık 2005       Mesaj #121
yelda23 - avatarı
Ziyaretçi
Ben seni sevdim mi?
Sevdim, kime ne
Sponsorlu Bağlantılar
Tuttum, ta icime oturttum seni
Aldim, oksadim saclarini, optum
Ictim yudum yudum guzelligini
Ben seni sevdim mi?
Sevdim elbette
Bendeydi ozlemlerin en korkuncu
Cildirirdim sen ne kadar uzaksan,
Ask degil, hic doymayan bir seydi bu
Ben seni sevdim mi?
Sevdim dogrusu
Sevdikce tamamlandim, butunlendim
Biri vardi aglayan gecelerce
Biri vardi sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi?
Sevdim en buyuk
En solmayan guller acti icimde
Omrumu degerli kilan bir seydin
Sen benim bozbulanik gencligimde
Ben seni sevdim mi?
Sevdim, oyle ya
Bir cizgiye vardim seninle beraber
Ve bir gun orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni?

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2005       Mesaj #122
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Ne olur izin ver, seni unutayım
Sponsorlu Bağlantılar
Gönlümden gidiver, yeniden doğayım
Bir şey söyle, beni ancak sen anlarsın
Söyle de, bu büyük dertten kurtulayım
Şartlanmışım hüzünlenip ağlamaya
Düşüncelerin içinde kaybolmaya
Sevilmekten değil sevmekten korkarım
Alıştım ben nefretle aldatılmaya
Sen beni duyamazsın, halimi göremezsin
Seninle konuşurum, zaten bilmezsin
Sanmıştım ki beni yalnız sen anlarsın
Ahımı aldın sen, artık gülemezsin...
ENİS KOZLU

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2005       Mesaj #123
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Demek Şimdi Gidiyorsun

Demek şimdi gidiyorsun;
Yazdığımız son şiir, öyle yarım kalacak!.
Demek şimdi gidiyorsun;
Kuşlarımız acıkacak,
Saksılarımız artık sulanmayacak!.
Demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapıştırıp
Aynanın sahtekar yüzüne,
- Oy benim yaralım -
Demek şimdi gidiyorsun;
Beni böyle toz gibi dağıtıp
Merdivenlerin dibine!.

Her şey tamam, diyorsun, git...
Beni viran bir şehir gibi terket..
Haydi git!
Dışarısı ispiyon.. dışarısı ihanet..
Seni bir gören olmasın,
Dikkat et!..

Dostlukmuş.. ölüme yürümekmiş..
Üstüne titremekmiş.. Vefaymış!..
Aşk dediğin, zavallı bir kapıyı,
Duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış...
Bana komaz deyip,
Sancını bir kilo rakıya gömsen de gece yarıları,
- Oy benim yaralım -
Asıl sancı, uyandığında
Bütün odaları boş görünce koyarmış!.

Gitmek istiyorsun, git...
Bir savaşçı asla vedalaşmaz!.
Durma git!
Dışarısı dinamit.. dışarısı enkaz!.
Şunu cebine koy,
Ne olur ne olmaz...

Eylül mağdurlarıydık,
Kimsemiz yoktu...
Yaralarımız aman vermiyordu canımıza..
Kimseye kıymamıştık oysa,
Masumduk...
Rahatsız etmiyordu bizi bu yalancı tarih!
Yırtılan bir pankart gibi,
Şehirlerin ortasına çığ düşürdüyse öfkemiz;
- Oy benim yaralım -
En az bir karıncanın yüreği kadar,
Namuslu ve çalışkandı ellerimiz!.

Artık bitti, diyorsun, git...
Kırılsın kapı-çerçeve, kırılsın bu cam!
Sorma git!
Dışarısı panik, dışarısı izdiham!.
Biliyorum, seni vuracaklar bu akşam...

Ne çok fire verdik üst-üste;
Ne çok arkadaş yitirdik
Bu tozlu yolculukta...
Kimliği tespit edilmemiş,
Ne çok ceset vurdu,
Zeytin güzeli akşamlarımıza!.
Büyük ütopyalar ve büyük dağlar gibi
İçerden çürümüşüz meğerse..
- Oy benim yaralım -
Her gelen ölüm yazmış,
Her giden ayrılık işlemiş,
Bu talihsiz gergefimize...

Kendini arıyorsun, git..
Aptal bir hayat kur,
İçinde beni barındırmayan..
Kalma, git!
Dışarısı barut, dışarısı gardiyan!.
Yine bir tek ben olurum, sana parçalanan...

Demek şimdi gidiyorsun;
Sonunda bizi de çökertiyor
Bu ****** zelzele!.
Demek şimdi gidiyorsun;
Yıkılan bir duvar gibi
Ömrime devrile-devrile...
Demek mecburi istikametlerin,
Ayrılığı gösteren o adaletsiz kavşağında;
- Oy benim yaralım.. maralım! -
Demek şimdi gidiyorsun,
Ve bana bir tek seçenek kalıyor:
Güle-güle!.. güle-güle!..

Beni öldürüyorsun, git..
Kalmasın sende kahrım, kalmasın derdim..
Bakma, git!
Kafamı yumruklayıp
Ardın sıra ağlarsam, namerdim...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2005       Mesaj #124
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
siir Hayallerinden mi sildin

Sen beni hayallerinden mi sildin
yani, şimdi ben gözbebeklerinde
kendimi göremeyecek miyim
desene kupkuru bir sevda kaldı geriye
o da bana son hediye.

Ben hayallerinde olmazsa neyim
hayalet mi, ruh mu, ceset mi.

Vah benim garip sevdam
yitirdin, tükendin, vazgeçildin
umutlar, hayaller bitti
çöktü demek ki temelin.

Gayri, çıkıversin bir köşeden ölüm
beni bilse, hayallerde bile yokum
yaşam ne ki her şeye küsüm.

Direnirdim eskiden inandıklarıma
artık yokum bu kavgada
haklı çıktı içimdeki ses
benden bu kadar artık pes
senin olsun sende kalmasını istediklerin
hayallerinden silmişsin ne diyeyim.
HÜLIA - avatarı
HÜLIA
Ziyaretçi
14 Aralık 2005       Mesaj #125
HÜLIA - avatarı
Ziyaretçi
Ben seni seviyorken
dagarcik10090
Öylece bakakaldım gözlerine..
Umut dolu, yalvaran gözlerimle
Senden bir cevap bekliyordum
Bu zamansız gidişinin.. beni terkedişinin
Bir sebebi olmalıydı elbet....
Ben tüm gücünü toplayıp karşındayken
Suçumun (!) cezasını çekmeye hazırken
Sen tüm sorularımı yanıtsız bırakarak
Sadece susuyordun...

Ne olursa olsun ağlamamalıydım biliyorum
Akan gözyaşlarım ne seni döndürmeye
Ne de yaptıklarını silmeye yetmez
Üstelik sanada söz vermiştim ya..
Bir daha hiç ağlamayacağım diye
En çokta bu yüzden ağlamamalıydım işte..
Kahretsinki ben hala senin için yaşıyorum
Sen istediğin için ağlayamıyor..
Ve yine sen istediğin için gülemiyorum

İçim öylesine.. ölesiye seninle doluki
Ben hergün bu sevginin bedelini ödüyorum
Yıllarca süren bu kabustan uyanamıyorum
Yeter artık! Sevgilim dön de yüzümü güldür..
Geceme güneş ol... Ayazıma ateş...
Ben Seni Seviyorken
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2005       Mesaj #126
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
MONA ROZA
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karsi kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yagmur igri igri düser topraga
Ulur aya karsi kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakisin ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Acma pencereni perdeleri çek..

Zeytin agaçlari sögüt gölgesi
Bende çikar günes aydinliga
Bir nisan yüzügü, bir kapi sesi
Seni hatirlatiyor her zaman bana
Zeytin agaclari, sögüt gölgesi

Zambaklar en issiz yerlerde açar
Ve vardir her vahsi çiçekte gurur
Bir mumun ardinda bekleyen rüzgar
Isiksiz ruhumu sallar da durur
Zambaklar en issiz yerlerde acar

Ellerin ellerin ve parmaklarin
Bir nar çiçegini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadin
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmaklarin

Zaman ne de cabuk geciyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göge bu kadar
Zaman ne de çabuk geciyor Mona

Aksamlari gelir incir kuslari
Konar bahcenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sari
Ahhh! beni vursalar bir kus yerine
Aksamlari gelir incir kuslari

Ki ben Mona Roza bulurum seni
Incir kuslarinin bakislarinda
Hayatla doldurur bu bos yelkeni
O masum bakislar su kenarinda
Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza
Henuz dinlemedin benden türküler
Benim askim sigmaz öyle her saza
En güzel sarkiyi bir kursun söyler
Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza

Artik inan bana muhacir kizi
Dinle ve kabul et itirafimi
Bir soguk, bir garip, bir mavi sizi
Alev alev sardi her tarafimi
Artik inan bana muhacir kizi

Yagmurlardan sonra büyürmüs basak
Meyvalar sabirla olgunlasirmis
Birgün gözlerimin ta içine bak
Anlarsin ölüler niçin yasarmis
Yagmulardan sonra büyürmüs basak

Altin bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanli kus tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapali gece güne
Altin bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller


Sezai Karakoc
Son düzenleyen Blue Blood; 15 Aralık 2005 18:08
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2005       Mesaj #127
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
FİLM BİTTİ..

SEN GİDİYORDUN YENİ SEVDALARA,
BEN KALIYORDUM SENİN SEVDANLA.
HEP BÖYLE OLDU ZATEN BEN SEVDİM,SEN BİLDİN.
OYUNDU OYNADIĞIN KURALINI SEN KOYDUN
FİNALİNİ SEN YAPTIN..

ARKANA BİLE BAKMADIN,GEREK DUYMADIN.
ALIŞMIŞTIN BÖYLE SAHNELERE,
YABANCISI DEĞİLDİN.
ROLLER AYNI,BAŞ ROL OYUNCUSU AYNI.
SEN YENİ BİR ROL KAPTIN HAYATTAN
BEN GERÇEĞE YOL ALDIM....

HAYAT BİR FİLMDİ SENİN İÇİN,
BAŞ ROL OYUNCUSU ÖLMEZDİ HİÇ BİR ZAMAN.
OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ OLUR.
YAPILMASI GEREKEN YAPILIRDI
ÖLDÜRÜLÜRDÜ BAŞ ROL YARDIMCISI...

**ÖYLESİNE GİT Kİ GİTMEMİŞ GİBİ**

Gelişin gibi sessiz olsun gidişin…
haydi git:
ardın sıra baktığıma,
her biri canımdan bin parça söken
kırmızımsı güller bıraktığıma aldırmadan…
acımadan perişan hâlime
ve kulak asmadan
gitmesin diye
sessizce yalvaran kalbime…

Haydi git!..
Öylesine git ki gitmemiş gibi
sıcaklığın tâzeliğini korusun hep
kıyıda, köşede
kaldığımda ısıtacak beni
Hep taze buğusu yüreğimde sevginin
hiçbir şey bitmemiş gibi
Hep içimde kalsın izleri
Gözlerinin buğulu eylülsü rengi…

Haydi git!..
Her kapı çalınışında sevineyim
sen çalmışçasına,
mutlulukla dolayım,
seni karşılamışçasına…
hasretinle dolarak
hiç ayrılmamışçasına…

Haydi git!..
gözlerin arkada kalmadan,
vedâ etmeden ağlayarak ve ağlatmadan..
dayanacağım her ne olursa olsun sensizliğe
gökler, yerler olsun şahit!..
sabrım bitmeden haydi...
aklım gitmeden haydi…
yoksa sen olacaksın ölümümün sebebi
dayanabilirsen
öylece gitmeye haydi...
öylesine git ki hiç gitmemiş gibi..
Verdiysen kesinkes gitmeye karar
öyle bir iz bırak ki…bitmemiş gibi
yelda23 - avatarı
yelda23
Ziyaretçi
15 Aralık 2005       Mesaj #128
yelda23 - avatarı
Ziyaretçi
Istanbul!!! Istanbul!!

Deli etme insani,
Sen neredesin, ben neredeyim.
Rahat birak yakami
Ben seni coktan unuttum
Ne gece isiklarin kaldi aklimda,
Ne de sabah mahmurlugun.
Ben baska sabahlara uyaniyorum,
Ruhsuz.
Ben baska ruzgarlarla usuyorum,
Gamsiz.
Lodoslarinin dovdugu
Rihtimlar yok burada.
Bogaz vapurlarinin duduklerini ise
Hic duymamislar.
Simitciler “gevreeek” diye
Bagirmamis hic.
Kestaneci de yok,
Kestaneci sobasi da
O yuzden soguk burada
Insanlarin yurekleri, elleri..
Istanbul!! Istanbul!!!
Deli etme insani,
Sen neredesin, ben neredeyim.
Beni hatirlamasan da olur…
Ben seni coktan unuttum Istanbul..
Ah bir de yuregim unutsa.
yasmine - avatarı
yasmine
Ziyaretçi
15 Aralık 2005       Mesaj #129
yasmine - avatarı
Ziyaretçi
**DAĞ RÜZGARI **
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git, gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış
Bilmiyordum
Yine de dayanmaya çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanıbaşımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman içinde
Ben olmasamda olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim o tek aydınlık

Bir nefes de benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın

Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok

Ümit Yaşar


* * BİRGÜN SENİ SEVDİĞİMİ ANLARSIN ! **

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın,
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
Zaman bir çiçek gibi büyür kabrimde kendiliğinden
Bir gün seni sevdiğimi anlarsın

Ümit Yaşar Oğuzcan



* * BENİM KORKUM ÖLÜM DEĞİL **
Geçen gün senin yanında aklıma ölümüm geldi
Sensizlik bir mızrak gibi saplandı kalbime
O son anı hatırladım, o seni koyup gidişimi
İlk defa bu kadar üzüldüm dünyaya geldiğime
Ölüm! kaçınılmaz sonuç o soğuk kelime
Bir gün ucuz bir ****** gibi koynuma girecek
Yüzümde gezinecek pis ve iğrenç elleri
Korkudan büyümüş gözlerimde hayaller can verecek
Biliyorum üzüleceksin, ama bir gerçek
Bir yerde sevişmek gibi, bir yerde yaşamak kadar
Ne hazin sıcaklığımızın bizi terketmesi
Ve yüzümüze birbiri ardınca kapanan kapılar
Ergeç uzanır bir el son kampanyayı çalar
Anlarız kaçınılmaz anın geldiğini
Şehre bir bomba düşmüş gibi aynalar, camlar kırılır
İnsan arar da bir türlü bulamaz güzelliğini.
Kimse benim kadar bilemez ölümün rezilliğini
Seni koyup gitmenin hüznünü ben anlarım
Çünkü ben sende buldum kendimi, sende sevdim
Senin yanında seninle değerlendi zamanlarım
Ne acı gün kadehlerin boş kalması, şarkıların yarım
Mevsimlerin birbiri ardınca bir anda bitivermesi
Ansızın toprakla dolması gözlerimizin
Karnımıza o çirkin böceklerin girmesi
Kim bilir ölüm belki de bir çilenin sona ermesi
Belki güzeldir, şu sefil dünyaya boş gözle bakmak
Ne çare ki sen varsın, o dünyada sen varsın
Benim korkum ölüm değil, seni yalnız bırakmak

Son düzenleyen Blue Blood; 15 Aralık 2005 18:04
HÜLIA - avatarı
HÜLIA
Ziyaretçi
16 Aralık 2005       Mesaj #130
HÜLIA - avatarı
Ziyaretçi
sengelmedin
Gün battı
Çoktan açtı gece sefaları
hasret bahçesinin
Kuşlar çoktan döndü yuvalarına
Sulara selam veriyor
akşamın hüznü
Yağmurlar geldi ellerinde güllerle,
Gelincikler geldi kapıma,
kan rengi karanfiller geldi
Sen gelmedin…
Yelda gecelerde,
Hercai menekşeler ortağı oldu düşlerimin
Uzun bir türküyle düştü
yalnızlığıma martılar
Ayın sevdası geldi
gelinlik göçmen bir kızın
yarım kalmış bohçasıyla
Kayan bir yıldızın gözyaşı geldi,
elemi geldi,
yası geldi;
Sen gelmedin…
Ümit kayığında
kürek mahkumuydu hayallerim
Sabahları önce resmin girdi bütün odalarıma
Saçlarındı gölgesi mahzun ikindilerimin
Adın yazılı kaldı sokaklarında gönül şehrimin
Söndü hasret rüzgârından,
vuslatın yanan mumu
Erguvanlar geri geldi
yaz ortasında,
Erken sonbaharlarda
sardunyalar geldi,
Sen gelmedin…
Kırık bir vazoda bıraktın can elmasımı
Geceler geldi,
gündüzler geldi,
türküler geldi,
gemiler geldi,
son trenler geldi,
Sen gelmedin…

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya