Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 146

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.433.755 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1451
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Vururdum Seni

Sponsorlu Bağlantılar
Gülmeyi unutmuş bu benim yüzüm
Hiç gülemiyorsa sensin nedeni
İçkiye tiryaki oldum sayende
Bütün bu hallere sen koydun beni

Ayrılmamak için yalvaran sendin
Terkedip giden sen oldun yine
Bu kadar sevmemiş olsaydım eğer
Kaşının üstünden vururdum seni

Ayıran sebebin ne olduğunu
Nedense bir türlü anlayamadım
İçime işleyen bakışlarına
Sahte de olsa tam doyamadım

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1452
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
EN ZAYIF ANIMDA

Sponsorlu Bağlantılar
Daha düne kadar sensiz olamam,
Ben senin gölgende varım diyordun.
Sensiz okuyamam ,sensiz yazamam,
Sensiz aklım bile yarım diyordun.
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Şarapla tütünle açtım arayı,
Bir de sen terk ettin bahtı karayı,
Bir seni düşündüm bir sigarayı,
Demek ki şeytanca bir tuzak kurdun.
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Bir yandan gönlümün işret çağrısı,
Bir yandan midemin ince sancısı,
Tetiği vaktinde çektin doğrusu,
Demek ki aylarca pusuda durdun,
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Övgüye değerdi oyun takatin,
Alkışlık bir roldü her hareketin,
Giderken vicdanın ve sadakatin,
Lügatçe manası ne diye sordun,
Sen beni en zayıf anımda vurdun.

Hayrını umsan da hain kararın,
Eyvah’la telafi olmaz zararın,
Yarama tuz bastı ani firarın,
Düşerken tuttuğum son dalı kırdın.
Sen beni en zayıf anımda vurdun

erdemli_devil - avatarı
erdemli_devil
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1453
erdemli_devil - avatarı
Ziyaretçi
Biz dost hasretini
yüreğimize kazımışız,
Dostumuz ağladığında
Hiç gülmemişiz,
Dost sesin duymayınca
Yok bilmemişiz.

Dost dostunun dostluğuna hayran.

Bir meltem estiğinde kopuveren
Yüzeye yakın kök müydük,
Biz dostluğumuzu sindirdik
Meşe kökünde büyüttük,
Her mevsim PELİT’imizi
Dost yarene dağıttık.

Dost dostunun dostluğuna kurban.

Dostun dostça dostunadır sitemi
Lakin ne adını unuttuk nede gölgeni,
Hoş muhabbetimiz bitti sanma
Kalbimizdeki tahtın sahibi yareni,
Sarmasınıda biliriz sebebi bizsek
Kalbindeki dosta yanık yaranı.

Dost dostunun yoluna hayran.

Arayıp sormuyorsak unuttuk sanma
Alındı mesaj kendimize geldik,
Ayrı olsa da gözlerimiz sözlerimiz
Biz dost kalbini kalbimizde bildik,
Suya yazdığın yazılar silinmez
Dostluğumuz bakidir, yaren-i REFİK.

Dost dostunun yoluna kurban.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1454
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Nisan

Havada şiir kokusu var, yağmur yağıyor
Belki nisan yağıyor, belki yağmur
Şiirsi ve çocuksu bir aydayız
Nisandayız.
Yağıyor yağmur usul usul.

Islanan sevdalı başımız mı
Havada nisan kokusu var
Buram buram sevda kokusu var
Yüreklerimiz çocuk
Islanan-sulanan yüreklerimiz

Şaşkın
Sakar
Esrik.
erdemli_devil - avatarı
erdemli_devil
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1455
erdemli_devil - avatarı
Ziyaretçi
siir Dosta Doğruİçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Menekşe, nergis. ıtır, gül
Kokar gider dosta doğru

Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru

Gel bende gör, sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru

Beynim fırın, bağrım tandır
Yanarım hayli zamandır
Sevgim bir yavru ceylandir
Şeker gider dosta doğru

Ne saklarım ne gizlerim
Yalnızca onu özlerim
Tabutta bile gözlerim
Bakar gider dosta doğru
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1456
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Haberin Var Mı?

rüzgara seni sevdiğimi söyledim
gelip kulağına fısıldasın diye
yağmura ellerimle dokundum
teninin her hücresine değsin diye
kuşlarla sohbet ettim
sana yalnızlığını unuttursun diye
yıldızları bir bir öptüm
dudaklarında parlasınlar diye
aşkımı ayın üzerine yazdım
baktığında okuyasın diye
güneşe ateşimi verdim
sevişirken seni kavursun diye
HABERİN VAR MI
erdemli_devil - avatarı
erdemli_devil
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1457
erdemli_devil - avatarı
Ziyaretçi
SENSİZ
Yağmurun tadı yok sensiz
Ne kış ne bahar
Mehtap bile inek gibi bakar
Mavi bir boşluk deniz.
Tadı kalmadı şarkıların
İçki kadehi soğuk
Dün , bugün , yarın
Manasız donuk
Sen olsaydın eğer
Seninle gelseydi yağmur
Kar , tipi , çamur
Koymazdı bu kadar .
Mehtap göz kırpardı tatlı tatlı
Zeki ve çapkın
Ses ve ışık dolardı deniz
Dalgalar cana yakın .
Varsın bağırsın sarhoşlar , satıcılar
Kar kış kıyamet kopsun
Bahar canı isterse olsun
Akşam da olmayaydı sabahta
Beraberdik sevapta , beraberdik günahta
Yağmurun tadı yok sensiz
Ne kış ne bahar
Mehtap bile inek gibi bakar ,
Mavi bir boşluk deniz ...
iSYaN-OZde_BiRiz - avatarı
iSYaN-OZde_BiRiz
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1458
iSYaN-OZde_BiRiz - avatarı
Ziyaretçi

GECENİN KARANLIĞI

Seni arıyor gözlerim bomboş kaldırımlarda,
Teninin kokusunu arıyorum,gecenin karanlığında.
O an bir ses ile irkiliyorum
Evet! Onun sesi diyorum içimden.
Dönüp bakı
yorum ki sadece bir hayal imiş.
Beni çağırıyor sanki gecenin sessizliği ve kendimi bırakıyorum dipsiz bir karanlığın içine.
Birden içim ürperiyor,sanki bir ses beni çağırıyor.
Ve ona doğru yürüyorum.
Taa ki o acı fren sesini duyana kadar…
Bakıyorum, mahşeri kalabalık toplanmış.
Her kafadan bir ses yükseliyor;
Daha ne kadar gençmi
ş diyorlar.
ilip aralarından bende bakıyorum;
Ama, ama nasıl olur, bu benim.
Orada yatan ben isem, peki ben kimim?
Anlı
yorum ki artık ben burada değilim…!
iSY@N & DJ-word_Pl@Y
JeLiBoN - avatarı
JeLiBoN
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1459
JeLiBoN - avatarı
Ziyaretçi
renk

ölügülüşünde yaşambüyüye akran güneş yaşam! ne renksin?dörtduvar tarlalardapamuk toplayan zenci güneş! ne renksin?tanbut8tamtamla döllenen ormanblues çığlığında dans orman! ne renksin?gölgesinde çarmıh kıymığı koyu fillere öykünendöl! ne renksin?tanbut8zincir çağı kitabesigökte kinin acısıçağ! ne renksin?teninde insan yarasısu unutkan toprak kurugök! ne renksin?tanbut8alaz sevdalı bebekimliksiz zıbın tutsak ateşsevda! ne renksin?sahiplidir kubbelerboyanır küçükzencileroğlum! ne renksin?

iSYaN-OZde_BiRiz - avatarı
iSYaN-OZde_BiRiz
Ziyaretçi
28 Nisan 2006       Mesaj #1460
iSYaN-OZde_BiRiz - avatarı
Ziyaretçi
SAKLANBAÇ
LİRMİSİNİZ SAKLANBAÇI ?
HEPİMİZ OYNAMIŞIZDIR O OYUNU.
AMA SADECE İNSANLAR MI OYNAR SAKLANBAÇI?
DUUGULARINDA SAKLANBAÇI YOKMUDURZCE?
ONLARDA ZAMANINDA OYNAMIŞLAR ELBET.
AMA BİZİMKİNDEN BİRAZ FARKLI OLARAK…..
Toplanmış bir gün sıkı dostlar. Tutku, gurur, mutluluk, hasret, yalan ve aşk. Saklanbaç oynamak istemişler. Çılgınlık ebe olup saymaya başlamış. Mutluluk, bulutlara saklanmış. Tutku dağların arkasına. Hasret fazla uzaklaşamayıp ormana saklanmış. Yalan güneşe saklanıcam demiş; ama yalan söylemiş. Göle saklanmış. Gurur ise gururundan saklanıcak yer bulamayınca, oynamaktan vazgeçip terk etmiş orayı. Ama nedense aşk saklanacağı yer konusunda çok kararsız kalmış. Ancak çılgınlık neredeyse saymayı bitirmek üzereymiş. “97-98-99-100” dediği anda sıçrayıp güllerin arasına saklanmış aşk. Çılgınlık aramaya başladığı gibi hepsini bir,bir bulmuş. Ancak aşk hariç…! Hasret, aşkın hasretine dayanamayıp, yerini söyleyivermiş çılgınlığa. Oda eline çatal şeklinde bir mızrak alarak güllerin arasına saplamaya başlamış. Ta ki acı dolu bir feryat onu durdurana kadar. Aşk elleriyle yüzünü kapayarak çıkmış saklandığı yerden. Parmaklarını arasından kanlar süzülüyormuş. Çılgınlık “ne yaptım ben! Gözünü kör ettim. Söyle, söyle senin için ne yapabilirim?” diye sormuş pişman bir halde. Aşkta; “evet gözümü kör ettin. Ama bundan sonra kılavuzum sen olabilirisin.” Diye teselli etmiş onu. Ve birleşmişler. İşte o günden beri aşkın gözü kördür. Ancak bulunduğu her yerde çılgınlıkta vardır….!

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya