Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 171

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.433.812 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mayıs 2006       Mesaj #1701
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu sabah erken uyandım anne!
Dikenleri nasır tutmuş güz gülleri kokuyordu dışarıda
Sponsorlu Bağlantılar
Güneş kadar soğuktu odam anne
Soğuktu sol yanımda kıvrılıp yatan yalnızlığım
Duvarlar yine konuşmuyordu benimle
Bu sabahta ağladım
Ve şehir yine ıslandı anne

Bu sabah erken uyandım anne!
Hasret kızılı gök bile daha kalkmadan sıcacık yatağından
Sancılarım saplandıkça bedenime
Avuntu şurupları içtim aç karnıma
Geçmedi be anne
Sende biliyorsun yalandan ölmez insan ama
Geçmedi işte...!

Çikolata rengi ve acı kahve tadında bir sabah
Saat çok erken anne
Gözlerimden sığıntı hüzünler akıyor uyku yerine
Uykularımı kaçıran
Kaçıncı süslü intihar bu boğazıma bağladığım
Sabret dedin diye bekliyorum
Yoksa çoktan ölmüştüm anne

Belik belik ör kadersizliğimi
Umut rengi kurdeleyle bağla hayata
Sana benzeyen yanlarıma yanma için için
Ben seni de seviyorum acıyı da
Böyle ağladığıma bakma anne

Ellerimde çoban türküleri kanarken
İki satır daha yaklaştı aşk toprağa
Ve düştü düşecek kurtar anne
Gücüm tükendi
Babam duymasın ama
Üşüyorum
Hem de çok
Çok üşüyorum anne

Kurda kuzu teslim edercesine
Benim de aklım yüreğime emanet
Ne yapsam susmuyor içimdeki bu sessizlik anne
Üzüldüğümü kimse bilmesin
Sakın kimseye söyleme
Bu bir rüyaysa sen uyandır beni anne
Değilse
En sevdiğim yalanı söyle
Söyle de uyuyayım
Ama yarın daha da erken uyandır beni anne...!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mayıs 2006       Mesaj #1702
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gül ile Kadın
Bayım
Sponsorlu Bağlantılar

siz hiç ruju silik sesiyle kadını
ve gülü solan ilk yapraklarıyla
konuşurken duymadınız mı

Hayır bayım

dağlanmış olsa da dil
tenlerine vuran bir al var
ki ateşten kalmadır bu

Evet bayım

siz yanılıyorsunuz

kader ile keder ayrılmaz
bütündür aslında
gül ile kadın


Bayım
size bir sır vereyim

iyi dinleyin
kadınla gül baş başa kaldığında

(ki tarihsel bir yanılgıdır alevin lal olduğu)

Bayım
nasıl görmezsiniz

gözlerindeki buğuyu kadının
ve tene çekilişini gülün

çünkü ikisi de ipek taşır
ten ile tin arasında
gözyaşlarına bandıkları


Haklısınız bayım
haklısınız belki

şairler bildikleri bu dili
kimseyle paylaşmazlar ama

Ama bayım

siz pencerenizdeki buğuyu
avucunuzla siliyorsunuz hala

nasıl anlayacaksınız ki
konuştuklarını gül ile kadının

venüsün_kızı - avatarı
venüsün_kızı
Ziyaretçi
14 Mayıs 2006       Mesaj #1703
venüsün_kızı - avatarı
Ziyaretçi
SORMASINLAR
Mecnun’a Leyla sorulduğunda
Ferhat’a Şirin sorulduğunda
Bülbül’e gül sorulduğunda
Bana seni sormasınlar

Kıyamet günü geldiğinde
Hesaplar sorulduğunda
Terazin dengede olduğunda
Bana seni sormasınlar


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mayıs 2006       Mesaj #1704
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Üç Kişiliktir
yüzümde metresine dantelli don almış
taşralı tüccar mutluluğu var
yüzümde kırık bir şişeyi andıran
yanık izi var baba beni tahrik et
yaralı bir kuşun yanına göm beni
tek koluyla savaşarak tarihe geçen
bir halk kahramanı gibi abart kendini

acı dediğin yaşadıklarının izi değil
yaşamayı ıskaladıklarındır asıl
baba beni ahşap bir ev gibi düşün
yıkık dökük bir han gibi
uyurken saçımı okşa, uyanınca kundakla

herkes bilir; iki kişi sohbet edebilir ancak
bir kişi daha girmezse hayatlarına
aşk falan yoktur. aşk üç kişiliktir baba
cinayet içinse yüzlerce kişi gerekir

metresine molotof kokteyli taşıyan
pis bakışlı kambur bir oğlan kadar mutluyum
dönmemi bekleme boşuna, vuracaksan
sırtımdan vur beni baba
ne yana dönsem arkamda kalıyor hayat
ne yana dönsem sütü taşırmış
bir kadın telaşı: yüzüme bak baba;

sapından koparılmış gül kırmızısı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mayıs 2006       Mesaj #1705
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sen De Gittin Ya..!
xuH88558
Sendin son durağı umutlarımın
Seninle güzeldi bu yer, bu dünya
Gönüllü mahkumdum kirpiklerine
Ne desem boş artık, sen de gittin ya!

Paslanmaz kilitler vurdun gönlüme
Bitti o heyecan, bitti o rüya
Yine başbaşayım kendi gölgemle
Ne desem boş artık, sen de gittin ya!

Bir ben sindiremedim yokluğunu
Aslında tükendin, sen de bittin ya!
Bir hasretin kaldı bende hepsi bu
Ne desem boş artık, sen de gittin ya!
xuH88558
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mayıs 2006       Mesaj #1706
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölü Sevgiler
Yüreğinin eski sandıklarından çıkardığın mutsuzluklar
Ve mumyalanmış umutlar götürdüler seni,
Gece gibi kara kaoslarının merkezine.
Kimbilir,
Karanlıklar prensidir belki senin özlediğin
Belki tanıdığın,
Belki de hiç görmediğin...

Sen,
Bir hayal dünyasında gibi kendinle;
Bir "an" gibi benimle kaldın...

Ben bütün ışıklarını yaktım koridorların.
Attığım her adımın ardında hem,
Gün gibi aydınlık bir "ben" bırakarak
Geçip gittim yüreğinden.
Göremezdin, göremedin de!
Çünkü hep karanlıktaydın sen!
Çünkü tutkularının mazisindeki
Mahsenlerden çıkıp gelmiştin.

Bir an bile benim yaktığım ışıklara takılmadı gözün,
Çünkü -sen- ışığa kördün..

Belki mahsenlerindeki yalnızlığının kurbanı olduk,
Belki de hayvani arzuların esirliğindeydi yanlış olan...

Ne iksirler hazırlamışsındır sarmaşık mırıltılarınla bilmem,
Kandırıp kendini çıkıp derinliklerinden
Ve hiç düşünmeden beni sımsıkı boğan...

Ne bu böyle canımı yakan, kanatan, kanımı ısıtan;
Gölge kuytularında hazırlanmış bir zehir mi yoksa?
Ardından,
Yavaş yavaş aklımı başımdan alacak gibi olan...

Neyseki sana olan hislerimi zaman içinde eritebileceğim.
Ama vakit gerek bana bu iksir için.

Hem,

Anlamını resmedip görmek manasını,
Bu "hiç" in...


Karanlıklarını bıraktın şimdi bende.
Karanlıklarındaki acıları, sana ait umursadığım
Ama konuşmadığın korkularını hem..

Bir de tutarsız bencilliğinde kaybettiğimiz dost tarafımız;
Üstelik bir daha asla bulamayacağımız...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Mayıs 2006       Mesaj #1707
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ben ve Sen

Aramızda bir uçurum
Kıyılarında çiçek boşluğunda çiçek kokusu
Bir ucunda sen diğer ucunda ben
Sana ağlar gözlerim seni göremeden
Sana çarpar yüreğim seni her an özleyen
Bir kıyıda sen bir kıyıda ben
Aramızda sonsuzluk var seni benden esirgeyen
Ya sensiz acı çekmek yada sonsuzlukta
Sensizlik ile ölüm arasında bir tercih yaptım
Sensiz yaşamaktansa bedenimi boşluğa bıraktım.




Gözümde büyür mesafeler
Bir şeyler düğümlenir boğazıma
Dar gelir o zaman bomboş sokaklar
Sığdıramam yüreğimi koça şehre
Hiçbir şey istemem yalnızlığıma senden başka
Bir tek hayalin yeter ıslak gözlerime
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
15 Mayıs 2006       Mesaj #1708
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
DOSTLAR IRMAK GİBİDİR
Dostlar ırmak gibidir...
Kiminin suyu az,kiminin çok.
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca,
Kiminde ruhunuz boyanır boydan boya...
İnsanlar vardır;üstü nilüferlerle kaplı,bulanık bir göl gibi...
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici,aldatıcı,
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı...
Ne zaman ne geleceğini bilmezsiniz,
Sokulmaktan korkarsınız,güvenemezsiniz !
İnsanlar vardır,
Derin bir okyanus...
İlk anda ürkütür,korkutur sizi.
Derinliklerde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız,
Daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.
İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu...
Yaklaşmaya gelmez,alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler !
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.
İnsanlar vardır,sakin bir dere...
İnsanı rahatlatır,huzur verir gönüllere
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk
Sesinde,görüntüsünde tatlı bir durgunluk.
İnsanlar vardır,çeşit çeşit,tip tip,
Her biri başka bir karaktere sahip,
Görmeli incelemeli,doğruyu bulmalı
Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı...
İnsanlar vardır;berrak, pırıl pırıl bir deniz...
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda,
Korkmadan dalarsınız, sizi sarıp bir anda,
İçi dışı birdir çekinme ondan
Her sözü içtendir,her davranışı candan...
CAN YÜCEL
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
15 Mayıs 2006       Mesaj #1709
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
UNUTTUM

Portakal çiçeklerinden bir kolye yaptım

Amber kokusu içinde gül’ün rengini tuttum

Gönlümün gönül şube reisine vereyim dedim

Peri lisanının unuttum...


Zamanların bir ana

Meleklerin divana

Durduğu bir ülke gördüm

Sırları unuttum...


Mevlânâ’dan bir sesle

Bursa’dan bir hevesle

Kutlu Kent’e gireyim dedim

24 kapının birinde Üveys’i unuttum...


mum alevinde lale’nin lâ’ali

karanlığın kucağında kucaklamış zühâli

gecenin nûr sembolü gördüm Hilâl’i

kendimi unuttum...


Söğüt’te bir çınar gölgesinde

Osmanlı deseniyle

Dilberler kilim dokuyor bir rüya gördüm

Nasıldı unuttum...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mayıs 2006       Mesaj #1710
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
icon12 Sevecegim Seni

nasil seviyordun beni, hatirliyor musun?
bana "senden asla vazgecmem" diyordun
biliyorum simdi gidiyorsun
gidiyorsun, ama sonum olursun!


sana yalvarmayacagim "kal" diye
diz cöküp önünde aglamayacagim "gitme" diye
duramam artik sensiz bu sehirde
senin izin var, senin kokun var heryerde!


masamda resmin, var kulagimda sesin
su dünyada sevilecek adam bir tek sen misin?
hic acimadan herseyi bitirdin
demekki sen adam degilmissin!


git hadi durma, bakma ardina
at beni hadi kör karanligi
söyle ne neden oldu bu ayriliga
bimiyorum dayanirmiyim yalnizliga!


hasret sancisi simdiden yakiyor icimi
biliyorum özleyecegim seni sevmeyi
söyle, benden vazgectin mi?
Git, ama sunu bilki, ölenedek sevecegim seni!!!!!

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya