Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 179

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.434.243 Cevap: 12.492
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1781
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
ISLAK MENDİL

Sponsorlu Bağlantılar
Madem ki bu gece ayrılacağız.
İstemem bir daha güneş doğmasın.
Madem ki son defa sarılacağız,
İste gözyaşını kimse görmesin.

Nasıl nuturum sevgilim seni
Ölume götürür hasretin beni
Islak mendilini yırtık resmini
Al Götür sevgilim bende kalmasın..

Neyleyim doğacak güneşi artık
Neyleyim olacak sabahı artık
Sevgilim bizde mi ayrılacaktık
Git veda etmeden duyan olmasın..

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1782
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kaldım Sensiz

Sponsorlu Bağlantılar
Buralara hasretin
çöktü bir ayaz gibi
her dem titretir oldu
şu cılız bedenimi.

Senden sonra dalıma
bir damla su gelmedi
gözlerim hep nemliydi
yüzüm hiç gülmedi.

Kaldım sensiz, zehir olur günlerim
kırıp penceremden yollarını gözlerim
her şeyi unuttum adın tel ezberim
gel yetiş kara gözlüm çok beterim.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1783
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tinctura Auri


I.
O yaprağı yerine koy! Mevsimler bilmez
tadını şarabın, o köhne ay da yorulur
susmaktan, kimbilir kaçıncı teknedir
batan bu sularda, bu sularda kurulur
pusu; döner kendimizden kendimize dil!
Bir çeviri yanlışıdır, yuvasını yadırgayan
dokunuşlar ve kuşlar, başımız eğik,
geçeriz akşamın hanlarında uyuklayarak
ve çalar tepemizde o ürkünç çan!

Sonra ayağı kırık bir iskemlede geçirilen
loş saati güzlerin, sereserpe yatılan
toprak, yapışır avuçlarımıza ölgün kil!
Kim bilebilir, belleğimizdeki göçmen
kuşların gittiğini, kimbilir hangi diyarlara
ve beynimde durmadan kanayan yara,
baktıkça eskiyen yüzüm, son alışkanlığım,
som akışkanlığım, bendim o kadırga.


II.
O sözcüğü yerine koy! Kitabın içinde tut
yasını, iğne deliğinden geçir her şeyi; sesimi,
sanma ki söylenmedi deniz gören odalarda
aktığımız bir yastıktan bir yastığa, elimden
tutan tek heceli taş, düşerken kör kuyulara.
Ters çevrilmiş bir kayık ol, ne olursa o zaman
olsun, albatros yaralansın bakışlarınla, göze
güzel görünsün ahtapotlar, eşele toprağını
bu hepimizi katleden ülkenin, beynim ve
dilim, nasıl da kanıyor ahh!

Sana gelince ey cani okur!
Kolla kendini, koru tenini benden,
ey uyumlu aşkların egemen böceği,
tinim bir kara kasırga; susma! Sana göre
değil bu doygun zaman, seyrek ve garip
bir mürekkeple çizilmişsin sen; bulutsu!
oysa pervanedir şair ahh! Yaklaştıkça
uzaklaşır şiir; koru kendini!
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1784
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bir Gün Uyanacaksın Serin Sabaha

Bir gün uyanacaksın serin sabaha
İşe gitmek gelmeyecek içinden
Yalın ayak vuracaksın kendini sokaklara
Ruhun çıplak
Yüreğin çıplak
Düşüneceksin zamanı
Zaman geçiyor
Sen özlediklerinin içinde kaybolmuş
Kaybediyorsun
Kaybolan özlemlerinde kaybediyorsun kendini
Derin bir ah düşecek çıplak yüreğinden
Bir ah düşecek çıplak ayak izlerine
Sokak taşlarının arasına dolacak isyanın

Bir gün uyanacaksın serin sabaha
Her şeyi ardında bırakacaksın
Atacaksın kendini bir sahil kenarına
Dalgaların sesine vereceksin kendini
Yalnızlığında bir sevinç kaplayacak ruhunu
Yalnız olmadığını anlayacaksın
Sana dokunan dalga sesinde sen olacaksın
Bakışlarına dolan mavide sen olacaksın
Ardında kalanların kalabalıklığında kalacak yalnızlığın
Dalgalar aşkı fısıldayacak
Uzun süredir ilk kez yüreğin duyacak bu kadar derinden
İlk kez ruhuna ulaşacak aşkın sesi
Anlayacaksın özlemişsin yaşamayı
Özlemişsin yaşamayı yarını düşünmeden
Özlemişsin aşkı
Bir yaşayamadıklarını düşüneceksin
Yaşadığını sandığın şeyleri düşüneceksin
Bir de yaşamak istediklerini
Özlemlerini düşüneceksin
Dalgaların sesi bastıramayacak isyanını
Bir derin ah dökülecek çıplak ruhundan
Bir ah dökülecek çıplak ayaklarına
Denize karışacak isyanın

Bir gün uyanacaksın serin sabaha
Geceden kalan bir rüyanın kırıntılarıyla
Teninde emanet ürpertilerle
Atacaksın kendini bir ormanın içine
Ormanın sesleri dolacak ruhuna
Sevişmeleri anacaksın
Uzak bir ülkenin yitik şehrini anar gibi
Yeşil bir yaprağa dokunacak parmakların
Bir çiğ damlası düşecek
Kolundan akacak parmaklarına
Dudaklarına gidecek ellerin
Bir ıslaklık kalacak dudaklarında
Aklına yitik geceler gelecek
Dudaklarının prangaladığı öpüşlerin ıslaklığını anacaksın
Ruhuna değmeyen dokunuşlara düşecek aklın
Sevişmeyi ne kadar özlediğini anlayacaksın
Bir ah düşecek kurumuş dudaklarından
Bir ah düşecek çıplak ayaklarına
Ormanın yüreğine karışacak isyanın

Bir gün uyanacaksın serin sabaha
Yatağındaki soğukluğa gidecek aklın
Ayaklarına vuran ağırlığı tutacaksın
Özgürlüğünü anacaksın
Çok eskilerde kalan bir çocukluk anısı gibi
Özgürlüğünü özlediğini anlayacaksın
Gözlerindeki ışıltıyı özlediğini anlayacaksın
Çocuksu kahkahanı özlediğini anlayacaksın
Yakmayı özlediğini anlayacaksın
Yanmayı özlediğini anlayacaksın
Baktığın her nesnede
Kendini görmeyi özlediğini anlayacaksın
Doğrulacaksın yavaşça
Bakacaksın odandaki eşyalara
Yabancı gelecek her şey
Anlamsız gelecek bütün çabalar
Bir ah dökülecek beyaz çarşafına
Özlemlerin büyütmüş isyanını
Bir karanfil açacak ahlarının düştüğü yerde
İsyanlar çiçek açtırırmış, anlayacaksın
Veya erteleyeceksin kendini yaşamayı yeniden
Dün ertelediğin gibi
Ve daha önceki gün ertelediğin gibi
Ya da koparacaksın kendi isyanından yeşeren karanfili
Takacaksın göğsüne kırılan prangaların müjdesi gibi
Yaşayacaksın aşkı
Yaşayacaksın özgürlüğü
Yaşayacaksın yeniden kendini
Anlayacaksın bilmediklerin bildiklerinin içinde gizli
Ve anlayacaksın cesaretin korkularının içinde
Ve anlayacaksın, özgürlüğün sadece senin elinde….




arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1785
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Saatin Beşindeyim Acıların İçinde

Bu gece yine soğuk bir düşle uyandım
Hala üşüyordu parmaklarım
Bakışlarım seni aradı karanlıkta
Umut yoktu oysa bu olasılıkta

Kısık bir sevda ateşiyle sigaramı yaktım
Efkarım dağıldı odama
Duman duman oldu bakışlarım
Saatin beşindeyim acıların içinde

Özleminle dans ederken yüreğim
Acı bir sevda türküsüydü söylenen
Uzaklarda
‘Sonbaharda ‘ diyordu belli belirsiz sesiyle
Diyordu ki kavuşmak sonbaharda...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1786
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
siir014
Hatırına Düşeceğim

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın Ağlayacak.!

Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
Iliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın...!

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir şiirimi mırıldanacaksın
Hıçkıracaksın..!

Gönlünden atamadığın gibi kafandan'da
Silemeyeceksin beni, düşlerine gireceğim her gece
Ince bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın..!

Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin herşeyi
Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
Kıvranacaksın.!!

KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1787
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
Duygular Gergedan Olur
Her günün bitiminde
Dövülgen yüreğim kararır
Başlar gergefte hayaller dokumaya
Duygular gergedan olur
Büyür de büyür

Yarasalar kol gezer penceremin önünde
Kanım vurur beynime
Tufanlar fırtınalar kopar
Zavallı yüreğimde
Karanlık bir sis gibi çöker odama
Mehtap penceremden bir hançer gibi
Saplanır karanlığın bağrına
Feryadım patlar yıldızlar gibi
Delik deşik eder gökyüzünü
Alıcı kuşlar gibi
Düşünceler üşüşür üstüme
Her defasında derin bir çentik atar
Duygular gergedan olur

Ne zaman son bulur
Bu karanlık sağır geceler
Ne zaman düşünceler
Simsiyah bir hüzün olmaz
Ne zaman fırtınalar
Bir sabun köpüğü gibi söner
Duygular gergedan olur
Bir çığ gibi
Büyür de büyür
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1788
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Susuyorsun

Güneş kadar sessiz bakıyorsun gözlerime,
Rüzgâr gibi fısıldayarak esiyorsun yanımdan,
Hani, hani bir gülüşün olurdu ya gamzelerin görünürdü,
Ha işte o anı ne olur yüzünden hiç silme.
Susuyorsun;
Nefesin dipsiz kuyularda infaz mı bekliyor nedir?
Neden suratın bu kadar asık bana karşı?
Gözlerini yere indirme, bitkin durma bu kadar.
Ya, ya senin için yazdığım onca şiir ne için.
Susuyorsun;
Son bir kez olsun dokunamaz mıyım ellerine,
Yüreğime koy avuçlarını, hisset içimden geçen kıpırtıları,
Bakmıyorsun bana, yüzünü çevirme ne olur.
Bütün sevmeler boş mu olacak artık.
Gittin;
Ve bana bıraktığın tek emanetin suskunluğun.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1789
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Simeranya’da Aşk

kanayan suskularda
çehresi solmuş aşktan geriye
iki yürek gölgesiydi
akkor denizlerine fırlattığımız
mendil bile sallayamadan ardından
yakamozlara gömdük esrikliğini
sonra sürgün ettik
ruhumuzu simeranya’ya



sahte cennetlere düştük
irem bahçelerince aldatıcı
aymaz aydınlığımızda
farklı dillerden konuşur olduk sevdâyı
kimi vefâ kimi de aldatış
ama hep o aşka adanış
hep râm oluşlarımız
handede raks eyleyen sözlere



tutanaklarında infâza kırılmış kalemler
üçayakların yağlı urganında boynu
ve vâveylâsı arşa çıkar vicdânın
kaderler hep kederdir simeranya’da



yaktığımız ateşlerde gelgitlerimiz
kanadı tutuştukça pervânenin
döker küllerini korlar üstüne
şahmaran yapar dansını
semâzenler tutar yasını
boyar figâna ebrûli dağları
ağlasak aşkın sanrısı düşer
gözlerden beyâbân yalımlarına
firâkın ceste ceste fevvâresinden



âşiyânında bir kızıl günün
kaknüsün küllerinden devinip
belki bir simurg doğar
efsâne olur dillerde
müptelâsı olduğumuz aşkları
sükûta kanatır yalnızlığımız
kalabalıklarda
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #1790
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Şiirler Ölmez

Neleri anlattım şu satırlarda,
Biliyorum asla şiirler ölmez.
Hepsinin mâzisi var anılarda,
İnsanlık ölse de şiirler ölmez.

Sarın benim tabutuma bu şiirimi,
Şairlerle ziyaret edin kabrimi,
Mezartaşıma yazın bu sözlerimi,
Şairler ölse de şiirler ölmez.

.......in son sözlerine kulak verin,
Ben ölüyorum dizelerime devam edin,
artık son nefesim şunu iyi bilin,
Ummanlar ölse de şiirler ölmez.

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya