Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 263

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.435.426 Cevap: 12.492
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #2621
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
cicek004 Kızıl Bir Güldür Hayat

Sponsorlu Bağlantılar
Kaçıncı basamağında
olursan ol yaşamın,
karamsarlığa kapılıp
umutsuzluk hırkasını giyme sakın…
Boyun eğme kadere,
çekiver ipini umutsuzluğun,
ilmek ilmek sökülsün…

Taptaze
umut çiçekleri ek
gönül bahçene,
gerisi gelir elbet bir gün…

Yenik düşmez
karanlığa aydınlık,
yumma güneşe gözlerini,
acıları gizler karanlık...
Bir merdiven daya gökyüzüne,
yıldız topla…
Saçlarını tara
pırıl pırıl güneşin…
Sitem etme
düşlerine yağan kara,
damla damla
erir elbet bir gün…

Susturma yüreğini,
kalkar her boran, her sis
her şey unutulur…
En umutsuz bir anda
yağan yağmur,
toprakta
capcanlı bir umut olur…
Bir bahar dalının coşkusunu
tomur tomur
sana da verir elbet bir gün…

Gözyaşıyla dolup taşmaz deniz,
meraklanma…
Uçurtmasını yitiren
çocuğun
gözyaşları kurur,
üzüntüsü durur...
Ararsan;
ipinden kurtulmuş
serseri bir uçurtmanın
özgürlük sevinci
seni de bulur,
bulur elbet bir gün…

Yaprak ödünçtür dallarda,
önemli olan;
umuttan yoksun kalıp
gözlerde ışığı söndürmemek,
direnci yitirmemek…
Dikenli de olsa
kızıl bir güldür hayat,
soldurmadan yaşamak / yaşatmak gerek…
Yeşile düşman bir bahçıvana
kendini sevdirmez çiçek,
yaprak yaprak
ölür elbet bir gün…

Yık barikatları,
erit prangaları halka halka,
zaman defterini kapat…
Dört mevsimi var,
her daim kış olmaz hayat…
Kızıl gülden
derin bir soluk al
tekrar merhaba de yaşama...
Acıdan ıstıraptan arıtılmış,
damla damla
sevgiden damıtılmış,
yepyeni bir dünya yarat...

İnsan;
yere çakılı
yalnız bir ağaç değildir,
tek başına rüzgârı bekleyen…
Yeni yüzler dene,
asla vazgeçme sevmekten...
Sünger çek maziye,
yak ne varsa kötü
gönlünün ocağında…
Geç karşısına,
sevgi kahvesini,
dostluk kahvesini yudumla
umudun şefkatli kucağında…

Bırak,
saçlarını okşasın rüzgar,
apak kar yağsın karanlıklarına…
Her şafakta,
doğan güneşi karşıla,
batarken kızıllığını şarap şişelerine doldur,
yıllansın…
Unut sonbaharı,
başka baharlar ara,
çisil çisil
hep yağmur yağsın
hayat harmanına,
ağaçlar tomurcuklansın…
Aç yüreğinin kapılarını,
sen uçur bir kuş da,
özgürce kanat çırpmanın
tadına varsın…

Bahardaki uyanışı,
gök kuşağındaki gülüşü,
zarafetini gülün,
muhteşem hazzını
bir bebeğin omzundaki gamzeden öpüşün…
Lapa lapa yağan karın sesini,
köpük köpük aşkı,
soluk soluğa,
çimler üstündeki sevişmeleri düşün…

Yaşamak:
zor da olsa ne güzel…
öyle mi ya ölüm,
öyle mi ya ölüm?

Ocak, 2005
Tahsin Özmen

cicek004cicek004
Kızıl Bir Güldür Hayat

Kaçıncı basamağında
olursan ol yaşamın,
karamsarlığa kapılıp
umutsuzluk hırkasını giyme sakın…
Boyun eğme kadere,
çekiver ipini umutsuzluğun,
ilmek ilmek sökülsün…

Taptaze
umut çiçekleri ek
gönül bahçene,
gerisi gelir elbet bir gün…

Yenik düşmez
karanlığa aydınlık,
yumma güneşe gözlerini,
acıları gizler karanlık...
Bir merdiven daya gökyüzüne,
yıldız topla…
Saçlarını tara
pırıl pırıl güneşin…
Sitem etme
düşlerine yağan kara,
damla damla
erir elbet bir gün…

Susturma yüreğini,
kalkar her boran, her sis
her şey unutulur…
En umutsuz bir anda
yağan yağmur,
toprakta
capcanlı bir umut olur…
Bir bahar dalının coşkusunu
tomur tomur
sana da verir elbet bir gün…

Gözyaşıyla dolup taşmaz deniz,
meraklanma…
Uçurtmasını yitiren
çocuğun
gözyaşları kurur,
üzüntüsü durur...
Ararsan;
ipinden kurtulmuş
serseri bir uçurtmanın
özgürlük sevinci
seni de bulur,
bulur elbet bir gün…

Yaprak ödünçtür dallarda,
önemli olan;
umuttan yoksun kalıp
gözlerde ışığı söndürmemek,
direnci yitirmemek…
Dikenli de olsa
kızıl bir güldür hayat,
soldurmadan yaşamak / yaşatmak gerek…
Yeşile düşman bir bahçıvana
kendini sevdirmez çiçek,
yaprak yaprak
ölür elbet bir gün…

Yık barikatları,
erit prangaları halka halka,
zaman defterini kapat…
Dört mevsimi var,
her daim kış olmaz hayat…
Kızıl gülden
derin bir soluk al
tekrar merhaba de yaşama...
Acıdan ıstıraptan arıtılmış,
damla damla
sevgiden damıtılmış,
yepyeni bir dünya yarat...

İnsan;
yere çakılı
yalnız bir ağaç değildir,
tek başına rüzgârı bekleyen…
Yeni yüzler dene,
asla vazgeçme sevmekten...
Sünger çek maziye,
yak ne varsa kötü
gönlünün ocağında…
Geç karşısına,
sevgi kahvesini,
dostluk kahvesini yudumla
umudun şefkatli kucağında…

Bırak,
saçlarını okşasın rüzgar,
apak kar yağsın karanlıklarına…
Her şafakta,
doğan güneşi karşıla,
batarken kızıllığını şarap şişelerine doldur,
yıllansın…
Unut sonbaharı,
başka baharlar ara,
çisil çisil
hep yağmur yağsın
hayat harmanına,
ağaçlar tomurcuklansın…
Aç yüreğinin kapılarını,
sen uçur bir kuş da,
özgürce kanat çırpmanın
tadına varsın…

Bahardaki uyanışı,
gök kuşağındaki gülüşü,
zarafetini gülün,
muhteşem hazzını
bir bebeğin omzundaki gamzeden öpüşün…
Lapa lapa yağan karın sesini,
köpük köpük aşkı,
soluk soluğa,
çimler üstündeki sevişmeleri düşün…

Yaşamak:
zor da olsa ne güzel…
öyle mi ya ölüm,
öyle mi ya ölüm?

Ocak, 2005
Tahsin Özmen

cicek004
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #2622
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
BELKİ UMURSARSIN

Sponsorlu Bağlantılar

Umursamazlığınburda kalsın,
Biraz sevgi doldur götür;
Yanlızlığında arkadaş olur.
Biliyorum acılarla çit ördün,
Geçit vermeyecek yollar.
Beni benden aşıyor,
Hasretin duvarları.
İnadın burda kalsın,
Sen ne inatlar tutarsın.
Gözyaşlarını bırakma.
İçimdeki efkarımı artırıyor,
Bereketleniyor;
Sel oluyorum.
Önce cieğrimi verdim;
Sonra aldın canımı.
Umursamazlığın burda kalsın,
Belki umursarsın;
Kimbilir,
Kimi.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #2623
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ben de Ağlarım


Ben de ağlarım ,
Bazen ,
Dolu ,dolu bulut gibi
Bardaktan boşanırcasına seller gibi ,
Bazense ,
Yavrusunu kaybetmiş anne feryadında
Kaybettiğini yeniden bulma tadında ,
Bende ağlarım
Ama yalnızken
Birileri olmasın isterim yanımda
Ağlarken görmesinler,
Benim de güçsüz olduğum
Anların var olduğunu bilmesinler diye.

Ben de ağlarım ,
Bazen ,
Sevdiklerini kaybeden insan gibi
Ölüsüne ağlayan her canlı gibi ,
Bazense ,
Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi
Karnı acıkan kedinin mırnaması gibi ,
Ben de ağlarım
Ama yalnızken
Birileri olmasın isterim yanımda
Ağlarken görmesinler ,
Benim de güçsüz olduğum
Anların var olduğunu bilmesinler diye.

Ben de ağlarım,
Bazen ,
Sevdiğim kişinin omzunda
Ağla içine akmasın diyen anne koynunda,
Bazense ,
Bir ağacın gölgesinde
Göz yaşlarım çabuk kurusun diye güneşin böğründe,
Ben de ağlarım,
Ama yalnızken
Birileri olmasın isterim yanımda
Ağlarken görmesiler,
Benim de güçsüz olduğum
Anların var olduğunu bilmesinler diye.

Ben de ağlarım,
İnsanım,et ve kemiktenim ben de
Hislerim de olur üzüntülerim de,
Hasretimde olur sevincimde ,
Bazen üzüntüden bazense sevinçten
Ben de ağlarım ama yalnızken
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #2624
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bir tek sen varsın benim için


Yarın hiç bir şey bugünkü gibi olmayacak bunu biliyorum içimden sen geçiceksin gidiceksin bir yerlere ama biliyorum sevda biticek bir gün bir yerlerde insanlar hep acı çekicek ama yine de biliyorum sen uzaklarda da olsan benim yanımda hepyanı başımda taa şuramda yüreciğimde olucaksın sen içim de bitmeyen bir alev bir hal aklımda kalıcaksınsın
SEN OLMASAN BİT MEZ BU SEVDA.......
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #2625
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ben de Bittim


Ne kadar koşsam da yetişemiyorum
Kendimi ne kadar toplasam da cesaret edemiyorum
Her gün seni izliyorum sadece
Kumsala indiğin ilk gün kumlara gömüldüm sanki
Mavi elbisen denizin rengini almış
Gözlerin ise benim çok sevdiğim yeşilliği
Solmasını istemediğim çiçek gibisin
Yanına geldiğim ilk gün gözümden gitmiyor
Heyecandan konuşamadım bile
İsmini kumlara yazmıştım
Azgın dalgalara inat
Başlamıştı aşkımız
Kumsalın bittiği o kulübede ki gece aklımdan gitmiyor
Sıcak havaya inat sana sarılışım doyasıya öpüşüm
Kumların üzerinde dans ettiğimiz gün
Yani aşkımızın baharı
Yazıma yaz kattın canıma da can
Kalbime ilaç oldun
Seninle mutlu oldum seninle sevdim
Ayrılık olmasa bide
Yaz bitiyor
Çiçekler yamacına dönüyor demek
Son fotoğraf istiyorum
Neden vermiyorsun
Seni daha çok sevmem için mi?
Ya da unutmak için mi?
Cevap ver lütfen
Günbatımını beklememe gerek yok artık
Benim günüm bitti zaten
Bize bu aşk biter dediler
İnanmadım
Onlar sadece aşkın bittiğini zannediyor ama
Bilmiyorlar ki
Ben de bittim
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #2626
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
DUYARSIZLIĞA İSYANIM VAR ARKADAŞ

Duyarsızlığa isyanım var arkadaş
Zorluyor vicdanımın sınırlarını, yoksulluk ve duyarsızlıklar,
Ne bir çare var, nede çareyi arayan,
Yüreklerdeyse sesiz bir bekleyiş var,
Dalgalanıyor göklerde, ay yıldızlı bayrağım,
O bile melul melul ve hüzünlü,
Dalgalanışında bile bir başka hüzün var,
Yok olmuş gündüzler, akşamları da aynı,
Mutluluk kalmadı insanlarda, hele de o çocuklar,
Sofralar boş, bomboş kalmış umutlar
Bir bir sarardı yüzlerde bakışlar, döküldü birer birer yapraklar
Hani dört mevsimi yaşardı yurdum,
İnsanlar hep sonbaharı, kışı yaşadılar,
Yürekler katılaşmış, gülmeyi unuttuk,
Hiçbir şeyin tadı bile yok artık,
Çorbasında bırak yağı, tuzunu bile çaldılar
Hani üç öğün yemeği?.. bir öğüne bile muhtaç kaldılar,
Hadi anlatın, dediklerim doğrumu yoksa yalanmı,
Yoksa bir politikacı edasıyla mı konuşuyorum,
Yoksa bir ideoloji mi satıyorum ben,
Yoksa yaptığım siyasetmi, adını siz koyun,
Utanmayın, çalmaya devam edin yalan sazınzı,
Daha ne kadar inleyecek bu millet, bu vatan
Nerede sosyal demokratlar, nerede sağcısı, Nerede solcular.
Nerede muhafazakarlar, nerede milliyetçi diye geçinen o yobazlar, o riyakarlar
Siz mi yalan söylediniz, yoksa yalancı olan dilleriniz mi
Bu mu benim ülkem, bu mu vatanım
Sancı çeker olmuş toprağım, yerindeyse rahat değil şehit yatanım
Ne sevgi kaldı nede aşk, denizleri doldurur olmuş riyakarlık seli

Hey gidi Mustafa Kemal, sen gittin gideli hala perişan bu millet
Düzelmedi halli, gülmedi yüzü, ne kudreti kaldı, nede dayanacak taakat
Ah bir ayıltıla bilse, o damarlardaki sarhoş kanı
Namerde muhtaç olma dedin, koyma yurduna düşman,
Biz dışarıda beklerken, içerden yıktılar menfaat ve ihtiras düşmanları
Hani yeni bir dünya kurulsa, kim yürütecek bu gemiyi,
Kim yönetecek senin gibi bu ülkeyi kim
Yuvalar mutsuz kalmış, insanı mutsuz, mevsimler mutsuz
Yazan Şebap mutsuz okuyanı mutsuz
Boyun bükmüş ağaçlar, her köşesine örmüş örümcek, ağını
Sesiz kaldıkça bu millet, bitmez bu eziyet ve zulüm,
Köstebeklerse yine üreyecek, kervanını yürütecek bir bir
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #2627
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Gelinciklerle Yazabilmek İçin Seni

(I)
Otel odalarının ekşi kokusunda duyunca yalnızlığını
Dağıtma umudu
Bozkırda bir çiçek kadarsın unutma.

Gece ortalarında soğuk tadıdır ranzalar
Dağıtma sevdayı,
Günebakanlar kadar doğrulamasan da
Bir otel odasında kalan
Yalnız bir adam sevdasındasındır
Aslında...

(II)
Yürü geceleri,
Duysa da zemheri keskinliğini ayak parmakların
Sen bakma yağan yağmura
Pis bulvarların çamuruna.

Çıkar alabildiğine;
Yalnız,pis ıslanabilme özgürlüğünün
Tadını.

İşte o anlarda
Gönlün yırtıcı bir kaplan
Görünüşün ürkek bir ceylandır
Ama sen “her şeye rağmen”
İnsansın unutma
Dağıtma direnci...

(III)
Öykün rüzgarlara
Delişmen sevdaların göbeğine çökmüş
Engin dağların tanrılığındasın.

İnsansın
İnsan
İn
Irmaklara
Bir kerevit arılığındaki yaşamı kucakla
Bu ırmaklara yükle umudu.
Ama koş
Bekleme,
Kan yürüyen patikalarda dur biraz.
Akan acıları dinle
Duru sulara gebedir zaman
Bakabiliyorsan acılara yılmadan
Korkmadan
İnsansın işte
Bırakma gülmeyi...

(IV)
Kurtla koyunun masalıdır bu yaşanan,
Kaldırdığında kafanı görebiliyorsan eğer bu kumpanyayı
Unutma;
Ne kurt olabilmektir
Şavk karanlığında,
Ne de güneşler altında miskin bir koyun.
En kötüsü çoban olmaktır ne dersin?

Kurtla koyunun masalıdır bu yaşanan
Ne kurt olmalı, ne koyun, ne çoban
İnsan olabilmektir, insanım diyebilmektir aslolan...

(V)
Belki de
En güzeli,
Bırakıp bu kenti
Çoban olmalarda yakalamaktır sevdayı
Mavi kavallı bir çoban.

Anla beni
Gelinciklerle yazabilmek için seni
Dağlarına yurdumun,
Seviyorum diyebilmek için
Denizleyin sevdama.
Bunca dizeler insanım diyebilmek için...

Öde acılarla borcunu
Geçici yalnızlıklar sorgusundasın.
Kanıyla sevda yazanların gökyüzüne
Adını taşıyabilmek için çocuklara,
Bir başına
Zulme sevdayı giydirebiliyorsan
Önemlidir belki de
Mavi kavallı bir çoban olmak.

Şaşırma!
Yalnız kavalı mavi çobanlarındır bu türkü
Dağıtma yaşam erincini...

(VII)
Konumların gömleğini soyun
Sana verilen kimlikleri savur rüzgara.

Uza, büyü ırmak ol
Gümbürtülü bir sevda ırmağı.
Ulaş özgür dağlara
Kuşlar kadar yetkinleş
Yerçekimine inat.

Serp gönenç çiçeklerini küskün dağlara
Acılar bahçesinin bahçıvanısın,
Sula toprakları
Rengarenk çiçekler üret ki
Acılar kapansın.

Sayrılı çocukları eğlendir biraz
Ama boğma sevgiden.
Ağlıyorsun,
Kim dayanabilir ki çocuklara
Dağıt onların kederini...

(VIII)
Bir ayrılık türküsü duyulan
Varoşların sokaklarından,
Bir çocuğun özlem yüklü elleri
Zorluyor demirleri.
Dağıt acıları, savur umarsızlıkları
Sen de,
Sen de zorla güzel günleri...

1987 Düzce

Bülent Top
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #2628
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
DİKUDİAKİ VE KELEBEK


Gece yarısı trenlerinden birine bindim
Sen ya gelmedin
Yada geciktigini söyledin
Son sigaralardan birini yaktım
Ya celladım agzıma tutuşturdu
Yada gömlegimin sol cebinde kırılmış buldum
Son defa el sallamak istedim
Bensiz yaşanacak güzelliklere
Ya elim baglı idi
Ya da göz yaşlarımı siliyordum
NE FARKEDER Kİ
Ya sen celladım idin
Yada bana bitti bu aşk dedin...





************


Yıllarönce bir mezarın başında
İki kadeh rakı ile
Konuşan bir kız görmüştüm
Uzaktan seyrettim
Kendi kadehinden yudum alıyor
Diger kadehten bir yudum topraga döküyordu
Yanına gittim
Anlıyorum seni dedim seviyordun
Ve şimdi burda ama seni duymuyor ki
Duysa bile içemezki
Bu imkansız dedim
Kız gözlerime dikti gözlerini
Biliyorum imkansız ama anlamsız degil dedi
İmkansız ama anlamsız degil.


************



Dinlemiyordun
Dilimi kestim bir gece yarısı
Gezdigimiz yerlerde yalnızlık vardı
Gözlerimi çıkarıp attım çöp kutusuna
Şiirlerim sıktı seni
Parmaklarımı bıraktım
Marongoz hızarında
Ellerimle parçaladım bir gece yarısı penisimi
Uyanmasın diye başka kadına
*****rgit dedin bir akşam üstü
Gitmemek için ayaklarımı kestim yanı başında
Kalbim durdu kendi kendine bir sabah
O tarih nisan bir gibiydi

***********


Bir hayalsin
Rüyalarımda bir gün gercekleşecek
Bir tohumsun gönlümde
Bir gün filizlenecek
Söz verdi tanrımda
Yardım edecek
Seni korumak için
Melekler gönderecek

************


Sakın umudunu yitirme diyordu
Bütün aşk doktorları
Allahtan umut kesilmez
Senin yüregine kurban biri vardır
Ve çıkar gelir bir gün
Belki yolu uzundur yani yoldadır
Belki işi uzamıştır yani ordadır
Belkide edilmiş bir sözü
Kesilmiş bir raconu vardır
Yani sana kurbandır
Ama gelemez gelemez gelemez

**************
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #2629
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ben de Geliyorum


Hayatta en çok seni sevmiştim.
Çünkü hayatımın kendisi sendin.
Sende seni sevmiştim,
Şişedeki şarabı sever gibi.

Sensiz bir hayat düşünemiyordum.
Çünkü sensiz düşünemiyordum bile.
Sensiz nefes alamıyordum.
Sanki kendi denizimde boğuluyordum.

Delicesine sevmiştim seni.
Ayrılmıştık artık ikimizde.
Her şeyden vazgeçtim .
Bir senden geçemedim.

Düşündüm sensiz nasıl yaşanır diye.
Sonra anladım sensiz yaşanamayacağını.
Ve yağmurlu bir gecede karar verdim;
Yer aç sevdiğim bende geliyorum bende…
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #2630
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
SENSİZLİĞİN IZDIRABI

4738 kez okundu

Yapayalnız bir sahil yolunda ben
Çaresizliğime yanmaz oldu, ay ve yıldızlar
Kapkaranlığa gömülmüşüm sanki,
Ne senin sitemin, nede sahile vurup kırılan o dalgalar
Nede sevenlerin sevdası kaldı, yalnızlığımı bozan
Anlatamıyorum sitemimi kimseye
Yalnızım yine, yapa yalnız bir sahil yolunda

Her sıradan, sıra dışı akıyor bak hayat
Sensizliğine bir sır olmuş, bir karalık geçe
Ve sensizliğin ruhuma verdiği, işkence
Tek kalan yanı başımda, boş bir şarap şişesi
Oda mahzun ve mutsuz, yalnız bakıyor bana
Ve sensizliğin hahrını yudumluyorum bir bir
Çaresizliğime kahrediyorum, bazen de küfür
Ve bu arada yavaş yavaş sarhoş oluyorum galiba

Bir mahkeme kurdum o an içimde
Hakim oldum, mahkum ettim hayatı
Savcı oldum amma, savunamadım kendimi
Ve bir daha sensizliğin sesizliğine itmiş oldum kendimi


Tam bu arada, sanki bir kıvılcım çakılmıştı,
Sahil lambalarının yandığını fark ettim
Bununla birlikte ruhumun ta derinliklerinden
Bir şeylerin kıpırdadığını his ettim
Sanki Sensizliğin sesizliğine uzanmış bir tal
Ve Umutsuzluğumu kırıyorum bir bir
Tekrar sevmeye, hayata bağlanmaya karar veriyorum
Her şeye rağmen
Yaşamanın güzel olduğuna, karar veriyorum tek celsede
İdama mahkü ediyorum ümittsizliklerimi
Yelken açıyorum tekrar yaşamaya ve hayata
Ve karar verdim O gece sahil yolunda
Her şeyden azar azar, ders çıkartım geçen yaşamdan
Şimdi oturmuş, umutsuzlara ışık, bir mum yakıyorum

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya