Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 267

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.435.482 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2661
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çiçekler Açar Ya Hani

Sponsorlu Bağlantılar


Baharda çiçekler açar ya hani
Hani çiçekler gülerken ağlar ya ırmaklar
Sen gülerken ağlıyorum var mı haberin

Dünya yalan derler hiç duymadın mı
Yıllardır kan ağlar yanarım
Sen yanmadın mı
Yakanlar yanar inanmadın mı

Nasıl olsa tükenir ömrün sen de ölürsün
Bana yaptıklarından hesap verirsin
Ölüp gidenleri sen görmedin mi
Ölüm gerçeğini bilemedin mi
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2662
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
aşığım demekle aşık olunmuyor

Sponsorlu Bağlantılar

Aşk aşk diye inliyoruz durmadan,
Duygularımız akıp gidiyor satırlara,
Kelimeler,dizeler,şiirler,ardı sıra
Geçek aşk'ı yaşıyormuyuz aceba?

Şimdiki aklım olsay dı eğer,
Sorardım kendime,aşık olmadan önce
Bu güç,bu hırs,bu azim varmı diye.
Sorardım sevdiğime
Beni sevmek yürek ister,
Sende bu yürek var mı diye.

Aşığım demekle aşık olunmuyor,
Sevmek,ölesiye sevmek yetmiyor.
Sevği karşılık ister,özveri ister.
Aşk verdiği kadarını almak ister.

Aşığım demekle aşık olunmuyor,
Bozulmuş'sa terazinin bir kefe'si
Gelmiyor sa verdiğin sevği geriye
Kabuslar görürsün tüm gecelerin de.

Aşığım demekle aşık olunmuyor
Çalışacaksın,üreteceksin,hep vereceksin.
Seviyorsa o da seni,senin sevdiğin gibi,
Elbet dönecektir sana,verdiğin sevgi.




Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2663
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GELİRİM.........
Şimdi uzak bir kenttesin
Ve yağmur yağıyorsa,
düşüyorsam yüreğine tane tane

Gelirim, serilirim sular gibi kıyılarına
Gelirim, karışırım martıların çığlıklarına
Gelirim, sokulurum derin seher uykularına.

Çok uzaklarda bir kadın
Yüreğinin perdelerini sımsıkı kapatmıştı.
Belki de bu perdelerden bunalmıştı
Karanlığa alışan gözleri
Yüreğinin kaynarında yanıyordu
İçinde köpekbalıklarının boğulduğu
Bir kızıldeniz saklıyordu.
Kirpiklerinin kıyısında
İlk damla ayrıldı buluttan
Sonra ikincisi, üçüncüsü...
Issız sokaklarda kırmızı kiremitlerden
Toz yükseliyordu.

Hangi kaçış uğultusunu dindirebilir
içinizdeki mavi karlı ormanın?
Hangi çınar dallarının kırıldığı yerden inlemez?
Sonunda doğal yanı olmuşsa ömrünüzün
O sağnaktan arda kalan.
Sargılar sarabilir mi yaralarınızı,
O liman, yürekte değilse eğer
artık neye sığınır insan?

Bir ırmağın sesini alıp
Gitmek istiyorum sevdiğim hoşçakal.
Bak; işte akşam oldu.
Ve suskunsa tüm sokaklar
camlardaysan şehir ışıklarında

Gelirim, serilirim sular gibi kıyılarına
Gelirim, karışırım martıların çığlıklarına
Gelirim, sokulurum derin seher uykularına.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2664
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ben Sana Aşık Olacağım


Biliyorum;
Ama elimde değil söylememek bir gerçeklik vaat etmese de "merhaba"
deyişin....
Yüzüme bakmadan konuşabilsen de elimde değil işte.....
Ben de bakamıyorum senin yüzüne...

Seni,
"elsiz" ezberliyorum... Belki hiç dokunmayacaksın bana
bir gülün yaprağına dokunur gibi dokunacağım ben;
Sana değil; yine bir gül yaprağına...

Seni,
"dilsiz" tanıyorum. seni ne zaman düşünmesem susuveriyorsun
kulaklarımda.
Senden baska düş, hayal yok!
Sen duvarlarımda alışılmış bir yalnızlıksın...
Konuşamıyoruz "merhaba"dan başka kelime ...
"nasılsın"lar zoraki çıkıyor dudaklarımızdan duymuyoruz, eminim....

Seni,
"kör" bilmek de işime gelirdi belki bir cam yansımasında;
Ya da yağmurlu bir yalnızlığında yolculuğunun, dışarıyı izlemediğini
varsaymak
anlamsız bir bakışa, belki biraz da siyaha bürünmesi gözlerinin...

Kendimi
"hissiz"liğine inandıramıyorum şu yazdıkların var ya; olmasa onlar...
Uzaksın işte bana. "olamaz"sın.

Tüm noktalı virgüllerimle birlikte ben, sana aşık olacağım.
Şiirler umurumda değil! şarkılar hepsinin boğazını sıkacağım
duyduğum her güzel melodiye susacağım artık;
Çünkü ben, sana aşık olacağım.

Seni ilk okuduğum şiirde olduğum gibi ...
Seni ilk gördüğüm resimde olduğum gibi ...
Seni ilk tanıdığım günde olduğum gibi ...

Ve dün, ve bugün olduğum gibi ... Yarın da
Ben, sana aşık olacağım.

Aynı kaldırımlarda üşümüş olabiliriz bir ihtimal,
Bu sebepten seviyorum artık onları.

Belki aynı yağmura tutulduk.
Aynı anda bakmışız ki ayışığına.
Ben sana aşık olacağım.

"sus" diyecek gözlerin bana.
Biliyorsun, bir daha bakamayacağım onlara.
"sus" diyeceksin duyamayacağım sesini de.
Beni reddedişini bile çok gördüm kendime.
Bir hayal şiiri yaratacağım ve onun içinde
Ben, sana aşık olacağım.

"sus" diyemeyecek yazdıkların bana.
Ben de "sus"olamayacağım yazdıklarımda...
Seni yazacağım; çünkü artık "varsamvarım". Çünkü,
Ben sana aşık olacağım ...

İçimde senden başka bir sen var artık
Ve.... Ben onu sonsuza kadar yaşatacağım...

Bir hayal kenti yaratacağım (bu değil) ve onun içinde
Ben,sana aşık olacağım.

Genç değil aptalım, hal bilmem, mazeret bilmem ...
"ama" diye başladığın hiç bir cümle ilgilendirmiyor beni.
Yirmi yaşımın heyecanına kapılacağım ve ben ...
Sen bilmediğin için beni, gönlünce yazacaksın şiirlerini...
Senin yazdığını okurken ben o şiirde de bir başka "ben" yaratacağım...
Böylelikle sen de "beni" anlatacaksın...
Sana bir değişiklik yapacağım ve...
BEN SANA ASIK OLACAĞIM!...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2665
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karanlık Sabah



Karanlıktan aydınlığa doğru giden bir yol
Sessiz, soğuk ve yağmurlu
Yürüyorum
Sana varabilmek
Senin olabilmek için yürüyorum

Güneş kendini göstermek için o kadar nazlanıyor ki
Hiç doğmayacak galiba diyorum içimden
Ve Eminönü'nün sabah sessizliğini bozan bir ses
HAYDE SICAK SİMİT ÇITIR ÇITIR
İşte güneş göründü
Bir gün geçmesine rağmen
Seni o kadar çok özlemişim ki

Dolaşıyorum gençlik yıllarımı geçirdiğim
İlk kavgamı ettiğim, ilk aşık olduğum sokakları
Neyse yürümeye devam ediyorum
Dedim ya güzelim
Sana varabilmek
Senin olabilmek için yürüyorum

Ahşap bir evin önünde duruyorum
Gözlerim ikinci katın penceresine dikiliyor
Camdan çıkıp bana gülümseyecek
O şirin kızı bekliyorum
Onun o gözlerindeki ışıltıyı
Umudu, sevgiyi görmeyi
O kadar çok istiyorum ki

Tam bir saat kapının önünde bekliyorum
Sen o evden taşınalı
Bu mahalleden, gönlümden kopalı
Aylar, yıllar olmasına rağmen

Geceler hiç olmasa keşke hayatımda
Odanın ışıklarını yakma ihtiyacı duymasam
Karanlıkla birlikte üzerime çöken baskı olmasa
Dert olmasa, keder olmasa
En azından sen olmasaydın hayatımda


Yerini tutmuyor şimdi delicesine sarıldığım yastık
Ellerim ellerini, gözlerim gözlerini
Kısacası bedenim seni istiyor

Nasıl da çıkmıştın karşıma sıcak bir yaz akşamı
Ah keşke gözlerim kör olsaydı da görmeseydi
Keşke kalpsizin biri olsaydım da sevmeseydim
Ve keşke bunağın teki olsaydım da
Unutabilseydim seni.............
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2666
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yanıbaşıma sensizlik yağdı her gece
Bir ani ölüm ansızın pusuladı benliğimi
Ve sevda tütülü saatlerde
Bir masum karanfil yalayıp geçti
Bütün sevdalıların alnını
Yanıbaşıma sensizlik düştü her gece
Sıla rengi gözlerin işgal etti düşüncelerimi
Sensiz kaç yalnızlık uğurladım canevimden
Düşlerimi kirli havasına terkettim İstanbul´un
Tanımadığım üç beş kişiye ödünç verdim meteliklerimi
Ve bu bela kokulu şehrin sokaklarında
Kaç kişi gördü
Hasretinin zehir izmaritlerini ezdiğimi
Kimler bildi sensiz soluklarımda intihar koktuğunu
Soğuk bir gecenin sırtında nöbetteyken hayat
Kaçı anladı yaralı aklımda misafir yokluğunu
Hasretimden kimler haberdar
Beni İstanbul´a kim öğretti
Nerden geliyor bu infilak sesleri
Yüreğimdeki yangını kim ihbar etti
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2667
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Rıhtımdaki Martı



Bir köşesine rıhtımın kurulmuş öylece
sinmiş köşesine
bana bakmayın dokunmayın bana der gibi
durmuş öylece
kimbilir ne denizler aştı o ufak ayakları
kimbilir ne deryalar gördü yaşlı kanatları
sesi yükselir görür şafakları
bilir heryerdeki ufukları
durmuş öylece
sinmiş....
gözlerinde ufak ufak gerilimler
geriliyorlar birer birer
bir hırs belki son intikam
belki bir patlama acıların içinde
bilinmez neler hissediyor gözlerinde
bir özgürlük ruhunda
bir umut, hayat savaşında
bir direniş zıtlıklara
bir haykırış insanlara
durmuş öylece
sinmiş...
yosunların arasında
iskelenin başında
büyük bir gururla
büyük bir nefretle
bütün benliğiyle atakta
savaşta sonuna kadar
yok olana kadar
yok edilene kadar
savaşta, barışta bile kendisiyle
aşk, sevgi yok dünyasında
amaç, hedef yok kafasında
tek ülküsü savaşmak, daha çok ekmek almak
daha çok martı kovmak
durmuş öylece
sinmiş.......
uçup gidecek sonsuzluğa
uçup gidecek son hızla
bir huzur belirecek kanatlarında
zirveye ulaşacak sonunda
kendini aşacak belki de
belki de atlayacak engin dalgalar üstünden
belki de çıkacak atmosferden
habersiz sevgiden
kinle dolmuş içi
hırsla soluyor nefesi
durmul öylece
sinmil......
rıhtımdaki martı
rıhtımdaki martı o
dikkat edilmeyen o
rıhtımdaki martı
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2668
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Sönerken Yıldızlar Gelincikler Gülünce

Yolun hiç de uzak değil umut biliyorum
Sesin yağmurla birlikte tutuklu tel örgülerin arkasında
Bulamıyorum seni beni unut gidiyorum

...
Ve kuğuların kucakladığı, kentin denizsiz kıyısı

Uzak düşler hala gemi mendireğine çekili korsan sevgilere
Hasret düş kırklığı ölü sayrısı
Güvercin taklaları art arda
Kırmızı gece usulca bekler
Ah acıları tütsülü acıları
Büyük harfle başlayan aşkımızı
Kırılmaz kinle
Sönerken yıldızlar gelincikler gülünce
Sen gelene kadar

...
Yasak dizelere girebilirdi ancak kaçak sözcükler
Ancak ölüm hüzünlü şiirlere
Acemi yüreğim girerken yirmisine

Bilemiyorum gözlerim kimde?


Kaan İnce
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2669
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YÜREĞİNDE YER VARMI?
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Hisset!
Hisset, Parmaklarına değen kağıdın içinde
Dolaşan damarlarımı...
Hisset damarlarımın, kanımın
Seni aramak için
Deliler gibi dolaşmasını...

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Dinle; duyuyor musun yüreğimin ritmini?
Gönlümde esen rüzgârları dinle...
Nefesimi tutmasam
Gözlerindeki derin ovalarda titreyen
Bütün yeşillikler kül olur,
Sazlar büyür simsiyah,
Kuruyan gözpınarlarında...

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Yazık! Mekanlar durduruyorsa seni.
Ve yazık, kendini bağladıysan maddelere...
İpsiz bir uçurtmayım ben... Ve kuyruksuz
Saçlarının çizgilerinde süzülen...
Rüzgârım sensin.
Susma ve sakın gözlerini kapatma, düşerim!
Yüreğinde yer var mı?

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Ve bir kaynak suyundan oluşan derenin
Üzerine düşen yaprak gibi;
Düşürüyor musun gülüşlerini
Ve öpüşlerini sesimin üstüne?
Akıyor musun benimle beraber,
Akıyor musun yıldızlara doğru?
Yıldızlar... Yıldızlar neden böylesine vefasız?
Neden her üşüyüşümde
Lapa lapa yağıyorlar avuçlarıma,
Neden eriyip kayboluyorlar?

Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Bilmiyorum. Bilmek istemiyorum...
Ama parmaklarının ucunda şu an ne olur hisset beni...
Hisset!
Hisset, damarlarımdaki kanımın,
Seni aramak için deliler gibi dolaşmasını...
Söylemiştim değil mi?
İpsiz bir uçurtmayım ben...Ve kuyruksuz...
Saçlarının çizgilerinde süzülen...
Rüzgarım sensin.
Susma ve sakın gözlerini kapatma, düşerim.
Yüreğinde yer var mı?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #2670
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Benim Korkum Ölüm Değil



Geçen gün senin yanında aklıma ölümüm geldi
Sensizlik bir mızrak gibi saplandı kalbime
O son anı hatırladım, o seni koyup gidişimi
İlk defa bu kadar üzüldüm dünyaya geldiğime
Ölüm! kaçınılmaz sonuç o soğuk kelime
Bir gün ucuz bir ****** gibi koynuma girecek
Yüzümde gezinecek pis ve iğrenç elleri
Korkudan büyümüş gözlerimde hayaller can verecek
Biliyorum üzüleceksin, ama bir gerçek
Bir yerde sevişmek gibi, bir yerde yaşamak kadar
Ne hazin sıcaklığımızın bizi terketmesi
Ve yüzümüze birbiri ardınca kapanan kapılar
Ergeç uzanır bir el son kampanyayı çalar
Anlarız kaçınılmaz anın geldiğini
Şehre bir bomba düşmüş gibi aynalar, camlar kırılır
İnsan arar da bir türlü bulamaz güzelliğini.
Kimse benim kadar bilemez ölümün rezilliğini
Seni koyup gitmenin hüznünü ben anlarım
Çünkü ben sende buldum kendimi, sende sevdim
Senin yanında seninle değerlendi zamanlarım
Ne acı gün kadehlerin boş kalması, şarkıların yarım
Mevsimlerin birbiri ardınca bir anda bitivermesi
Ansızın toprakla dolması gözlerimizin
Karnımıza o çirkin böceklerin girmesi
Kim bilir ölüm belki de bir çilenin sona ermesi
Belki güzeldir, şu sefil dünyaya boş gözle bakmak
Ne çare ki sen varsın, o dünyada sen varsın
Benim korkum ölüm değil, seni yalnız bırakmak

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya