Gülüşünden Bir Yudum Ver Ömrümden Yedi Yıl AL
Şiirlerinin ilk hecesi yap,
Yeniden doğuş sebebimi.
Cümlelerinle ısıt,
İhanetlerin soğuttuğu yüreğimi.
Bittiğimde yeni başlangıcım,
Çıkmaz sokaklarımda yeni bir yol,
Terini akıt ellerime damla damla,
Yalnızlığımın ilacı ol.
Üşüdüğümde gamzelerini ser,
Sahipsiz gamzelerimin üzerine.
Gülüşünden bir yudum ver,
Ömrümden yedi yıl al...
BİR HASRET HİKAYESİ
Bir yatağan palası gibi oturdun yüreğime.
İçimde sızı oldu, alnımda yazı sevdan.
Kanadı kırılmış turna gibi,
Geri kaldım sevda katarından.
Avuçlarıma çizdim güzelliğini,
Mürekkebi yüreğimden damlayan kan.
Her mevsim ayrı sevdim gözlerini,
Haber sordum seni gören turnalardan.
Gözlerinde hüzün var mıydı dedim,
Bakışlarıyla beni arar mıydı dedim.
Geçip giden turna katarlarına imrendim.
Sana varacaklar diye...
Acıyı sevdim, hüznü sevdim.
Elâ gözlerini sevdiğim gibi.
Sen olunca yolun sonunda,
Gelemesem de sana; hasretini sevdim.
Hasretin her rengini yaşadım,
Sana hasretken.
Yağmuru sevdim sırılsıklam.
Güneşi sevdim sımsıcak.
Bulutları sevdim özgürce.
Ama en çok seni sevdim salkım saçak.
Gülü sevdim, adını sevdiğim kadar olmasa da.
Çare aramadım yürek sızıma başka yerlerde.
Hep senden bir haber bekledim hasretle.
Hasretini sevdim yüreğimde.
Haber sordum hep turnalardan,
Ne zaman gelir diye...
KIRMIZI AKŞAMLAR
Yüreğimden ayrılık şarkıları geçiyorsa ,
Gene adımlarım sana doğrudur.
Kırmızı olur akşamlarım,
Odam mum ışığı,
Denizin kokusunu özlüyorsam,
Gene dümeni sana kırmışımdır
Hüzün olur mısralarım,
Yüreğim bir kar soğuğu,
Ve gözlerim yağmur kadar ıslaksa,
Odam seni özlemiş demektir.
DESEMKİ ELLERİNİ İSTİYORUM
umutları yarına erteleyip
sana çiziyorum yollarımı...
tutup tutup,
matkaplara vuruyorum bağrımı;
döküm döküm etlerim...bak!
geceye sarıyorum yaralarımı,
ağlayarak...
yıldızlar bilir ençok,
birde düşlerim,
birde taş yatak...
oysa sen!
kırktabir gelirsin,
kırkta bir uzanırsın yanıma,nazlanarak...
ve yağmurlar,
ve hüzünler,
ve seni taşlarına dizdiğim yollar,
ve hasret!...
ebabil kuşlarının dönüşü gibi,
durup durup kıvrılırım sana...
göçün sancılarını yazıyorum şiirlerime
oku ve anlat!...
gökte nasıl üçgen çizerse turnalar,
yüreğimi çizdim sana!
çizgisi metrelerce kanat...
geliyorum işte kapına
maviliğinde uçarak..
umutları yarına erteleyip,
sana çizdim yollarımı...
tutup tutup,
derinliğine vuruyorum kendimi karanlığın...
yılanlar kayıyor dağlardan ovalarıma,
ben burgaçlarında solungaç!..
korkuyorum sevdiceğim,elimde değil!..
dağlara kaçıyorum yeniden
seni de yanıma alarak...
ve emeğm,
ve ekmeğim,
ve bebekliğim,masumluğum,
ve gençliğim,
ve beş para etmez geçmişim, ömrüm...
ve de yalnızlığımı yaşayan köyüm,
ağlıyor arkamdan el sallayarak...
sen doruklardasın ya,
sen çağrısındasın ya sevdanın;
işte yollardayım,
işte yokuşlardayım,yalınayak...
işte turnalarda,
işte ebabil kuşlarıyla bulutlarda
işte yanındayım,
ve ellerim koynumda,aç bak!..
sımsıcak...
umutları yarına erteleyip,
sana çizdim yollarımı...
usulcacık,
ama usulcacık sevdiceğim!...
hayaline dalıyorum...
ısınıyor taş yatak..
gece yorgan,
kollarım yastık,
desem ki sırtım kan revan,
desem ki sırtım delik deşik,
desem ki yılanlar çöreklenmiş bağrıma,
desem ki korkuyorum,yalnızım...
desem ki ellerini istiyorum...
desem ki leylim vaktini bekliyorum,
gel artık!...
NE ZAMAN SENİ DÜŞÜNSEM
Ne zaman seni düşünsem ,
Ne zaman sen gelsen aklıma
İçimden havalanıyor kanadı kırık bir martı.
Gelip konuyor uzaklarıma.
Kıpırdıyor yaprakları saksıdaki çiçeğin.
Ve ardından
Susuyor keman.
Bir ağacın yaprakları
Düşüyor ayaklarıma.
Ne zaman seni düşünsem
Ne zaman sen gelsen aklıma,
Acı bir tebessüm
Gelip oturuyor dudaklarıma.
Notası kırılmış melodilerin
Buruk sesi geliyor kulaklarıma.
Bir kuş düşüyor
Daldaki yuvasından / çırpınarak
Sıcak avuçlarıma.
Ne zaman seni düşünsem,
Ne zaman sen gelsen aklıma,
Kaldıramayacağım bir ağırlık
Çöküyor yapraklarıma.
Umutlara taş basıyor yokluğun
Kar düşüyor
Henüz tomurcuk umutlarıma.
Ne zaman seni düşünsem
Ne zaman sen gelsen aklıma
Dalıyorum dipsiz bir kuyuya
Yalnız başıma.
Ve ardından
Boğuluyorum
İçine düştüğüm denizlerimde.
Yeniliyorum
Kendi denizimin dalgalarına.
Seni düşünmek istemiyorum artık.
Çölde yalnız başına yaşayan bir kaktüs gibi,
Tüketmek istiyorum ömrümü bir başıma.
Alıştım nasıl olsa yıllardır,
Hem yokluğuna
Hem yalnızlığıma.
UTANGAÇ GECELERİN ANISINI
Anlamadığım bir dilde yazılıyor hasret,
Alabildiğine titreyen dudaklarının,
Yağmur sonrası zamanlarına,
Unutuyorsun mevsimin ilk açan çiçeklerini,
Çığlık çığlığa kayaları mesken tutan martıları,
Düşlerinin çaresizliğinde bir garip,
Binbir suskunlukla öpüyorsun uykusuzlukları,
Buluyorsun kendini ne varsa içinden,
Yüzleşip dağların yalnızlığından,
Nefret oluyorsun sevdanın ellerinden,
Yaşamak bu mu diyorsun bensizliğe,
Ve katlanmak günü günden eksilterek,
Yaşanmamış her zamandaki sensizliğe,
Ve ben,
Kimsenin yakamadığı bir ateşten düşüyorum geceye,
Kimsenin dokunamadığı unutulmuş bir hayalden,
Bir bardak su ile yıkanıyorum sessizliğe,
Sabırsız bir çocuk gibi seviyorum seni,
Yazıyorum adını anlaşılmayan her dildeki cümleye,
Unutma ki,
Bu bir itiraftır hüzün çıkmazlarına,
Mevsimsiz tutkuların ilk kez sende uyandığı,
Yağmurların yüreğinde yağdığı zamanlarına,
Ve ben,
Çıkıpta binlercesi sevda içinden,
Hiç tereddüt etmeden,
Çökeceğim akşamlarına,suskunluğa hançerli bir yürek gibi,
Kan rengi acılardan bir kalemde umutsuzca ayaklanıp,
Kimbilir,
Hangi belkisiz bekleyişe sonumu katacağım gözlerinden,
Ardımsıra,
Sen yine susacaksın biliyorum,
Yine kör gecelere dar gelecek hayallerin,
Umutları göreceksin gökyüzünden,
Kanadı kırık güvercinlerin korkusunda ölümü,
Kimsesizliği sende bileceksin,
Yokluğun acısını bir nefeste çekip içine,
Bu aşkı yüreğinden hiç silemeyeceksin,
Ve ben,
Olmadığın her yerde,
Anlamadığın her dilde yazacağım hasreti yüreğine,
Soğuk duvarların önünde ağlayacağım,
Buza kesen yalnızlıklarımda sınırsızca özleyip,
Bekleyeceğim ölümü bu çaresiz,
Sabahlarına yaprak dökümü geçiren gecelerimde,
Sonra giderayak,
Mevsimi tüketen bir rüzgardan savrulacağım,
Sarılamadığım kollarına,
Denizlerin suskunluğunu kuşatan dalgalarından,
Titreyen dudaklarına yağmur damlası kalacağım,
Ve sen,
Çıkıpta binlercesi sevda içinden,
En güzel şiiri okuyacaksın yalnızlığına,
Ben kirpiklerinde tutunamayan son gözyaşı,
Son yağmur damlası,
Utangaç gecelerden düşeceğim zamansız ayrılığına...