Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 324

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.438.214 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3231
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bekleyenler İçin

Sponsorlu Bağlantılar


Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Her şey bana seni hatırlatıyor
Gökyüzüne baksam
Gözlerinin binlercesini görürüm
Bir rüzgar değse yüzüme
Ellerini düşünmeden edemem
Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
Tadı senden gelir
Yediğim yemişlerin
İçtiğim içkilerin
Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
Bu emsalsiz hüzün
Seni beklediğim içindir

Resmine bakamaz oldum
Uykulardan korkuyorum artık
Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
Şu ayna karşısında güzelliğini seyretmeni
Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada

Ve şu saat geldiğin anda
Durabilir sevincinden
Zaman çıldırabilir
Çünkü benim dünyamda
Ölümsüzlük, seni sevmek demektir.

Bir çocuk doğmayı bekler
Bir ağır hasta ölmeyi
Bitkiler yağmur ve güneşi bekler
Yalnız bir kadın sevilmeyi
Ve düşün ki bir adam
İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
Seni bekler
Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi

Sen gelinceye kadar
Pencerem kapalı duracak
Rüzgar gelmesin diye
Artık perdeleri açmayacağım
Gün ışığı girmesin diye
Sonra kahrolacağım
Bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
Ve günlerce gecelerce haykıracağım
Nerdesin diye, Nerdesin?

Bir gün bu kapıdan sen gireceksin
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlıyacağım.



Ümit Yaşar Oğuzcan
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3232
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bırak Gitsin

Sponsorlu Bağlantılar

Sen gönlümün kapısını
Boşa çalma giremezsin
Bıraktığın acıların
Sızısını bilemezsin

Bir yakar ki ta derinden
Titretiyor temelimden
Gittiğin o günden beri
Kan geliyor yüreğimden

Yaptığını anlamamı
İsteme ki anlayamam
Yeterince yaktın beni
Daha fazla dayanamam

Ellerini ellerime
Uzatma ki tutamazsın
Sen bu aşkın lokmasını
Bal eğleyip yutamazsın

Bırak öyle dokunmadan
Nere gidecekse gitsin
Ben aşkınla yok olmadan
Bırak bitecekse bitsin

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3233
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölüme Gazel



Ne kötü bir dünya bu; sevgisiz, acımasız
Yaşarken dolu dizgin, ölüvermek apansız

Sen, en güzel yerinde olsan bile yaşamın
Alırlar, götürürler bir yerlere zamansız

Bütün o sevdiklerin, dostların, yakınların
Koyup giderler seni orada yapayalnız

Çalkalanır gidersin kapkara bir boşlukta
Ne sevinç, ne de keder; artık her şey anlamsız

Hakkın yok üşümeye, ağlamaya, gülmeye
Unutma! ölüsün sen, boş bir kalıpsın cansız

Her şey geride kaldı, ne sandın yalan dünya
Gördüğün gibi işte; bir ölüm var yalansız.



Ümit Yaşar Oğuzcan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3234
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Mahşer Güneşi


Geceler gündüzleri
gündüzler geceleri
kovaladıkça kovalıyor
Saatler günlerin
günler haftaların
düşmüş de peşine
yıllar da dizi dizi dizilmiş
yılların ardına peşi sıra
Amansız bir kovalamaca
amansız bir tâkip sürüp
gidiyor zaman yaratıldığından
bu yana hep
Bu böyle devam edecek
Tâ ki kıyâmet kopana dek
Tâ ki ufukta mahşer güneşi
Parıl parıl parıldayana dek.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3235
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Geceyle Konuştum



Karanlık güneşi götürdüğünde
Geceyle konuştum kendi kendime
Şafağın şebnemi gözüktüğünde
Geceyle konuştum kendi kendime

İçim sızlar, ağladığımda
Bir başka diyara uğradığımda
Ansızın uykudan uyandığımda
Geceyle konuştum kendi kendime

Ah vah edip sızlandığımda
Sevincimde ve de kızgınlığımda
Yeri gelip ben de nazlandığımda
Geceyle konuştum kendi kendime

Hasret çekip, ruhu efkar basınca
Kuşlar yuvadan göçüp uçunca
Hak'kın yoluna birgün adım atınca
Geceyle konuştum kendi kendime

Ecel kapıma dayandığında
Son bir nefesle kıvrandığımda
Can bedenden ayrıldığında
Geceyle konuştum kendi kendime
DefectEd - avatarı
DefectEd
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3236
DefectEd - avatarı
Ziyaretçi
AŞK MÖNÜSÜ

Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3237
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Sevipte Sevilmeyenler icindir
Bu Siiri tüm sevipte sevilmeyenlere...
Bu Siiri sevgi dolu ümitlerle, sevenlere..
Hani o bin cile cekipte, güldürülmeyenlere..
Bu Siiri hayatin gercek yüzünü görenlere armagan ediyorum....
Msn Rose

Hayallerimde hale yasiyorsun..
Rüyalarimda sanki beni izliyorsun...
Yüzüme gülerek bana yalan söylüyorsun ...
Kizim sen insafsissin.. beni aglatiyorsun..
Msn Rose
Et tirnaktan ayrilmaz.. ben senden nasil ayriliyim ...
Bu sevgim seni aglatmaz... peki ben nasil aglamiyim..
Sevipte, sevilmeyenler kavusmaz... simdi ise yanlizim..
Hatiralar ve anilar unutulmaz.. o zaman ben nasil unutiyim..
Msn Rose
Her unuttum dedigim an.. yine hatirladim
Her sevmiyorum dedigim an.. yine agladim...
Sanki bitmez bir aci.. belime baglanmis..
Ben sana degil güzelim .. SENIN O YALAN DOLU GÖZLERINE INANDIMMsn Rose
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3238
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gülölümü



Herhangi bir evin
herhangi bir odasında
kırmızı bir gül ölümü solumakta

I

sen şimdi kara bir kuşkusun
kalabalık bir şehrin yitiklerinde
mavi ellerini de siyaha boyuyorum
öylece kalıyorsun kendi cehenneminde

II

herşey çok boyutlu
ellerinde yumuşacık bir İstanbul
ellerin yine mavi
İstanbul
martıların,
geçip giden suların,
gemilerin çığlığında şimdi.

III

Madem ki öleceğim
bir deniz ortasında ölmeliyim
ya da bir gece yolculuğunda
ve
mutlaka mavi olmalı kefenim

IV

gölgelerimiz
yan yana uzamıştı cadde boyu
kızkulesi sağımızda
kalıyordu
tütün, şarap ve balık kokuyorduk
ve
zaman korkmadan geçiyordu
suların üzerinden
İstanbul
beyoğlu sokaklarında
dileniyordu,
balık tutuyordu boğazın serin sularında,
çığlıkçığlığaydı.
köprüler
enikonu serilmişti
suların üzerine

insanlar boyuna yoksullardı
bir çocuk
hiç durmadan simit satıyordu
bir adam
yoksul sandalyesinin dibinde
köprü altında
upuzun yatıyordu.
herkes kendi dünyasındaydı.
biz
neresindeydik
kendimizin?
masmavi, ipincecik bir ipti yaşamak
en çok sustuğumuz yerde kanıyordu
yalnızlıklarımız eşitlenmişti
bundandı belki durup durup
hüzünlenmeler de
en güzel yanılışım demek isterdim
ellerinin maviliğine

Temmuz 1989


Seyhan Can
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3239
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Üzerine
Gün doğmamış düşler,
Sayıkladığında kırık rüzgar baladlarını
Kaç aşk boyudur zaman
Bilir misin?


Sessizliğime saklanıp
Dolaşırken kuytularımda
Hayat yalınayak bir öpücük,
Baharsa düşmekte saçlarından.

Kahküllerinde damıttığım gözyaşlarım
Ruhunda imbiklenişler ,
Hayallerimi yatırışlarım!!!
Sonrası bir dala tutunma arzusuyla
Goncalarında jale olmak.

O gecenin sabahında
Sen daha gözlerini açmadan,
Süren rüyalarının bir yerinden
Sokuluvereceğim irem bahçelerine.


Biliyorsun ki
Dünden kalan ve de yarına ait
Her şeyi yaktım gözlerinde...

Şimdi senle sarılıp sımsıkı
Poz vereceğiz güneşe ve
Ölümsüz kılmak için zamanı
Tâb olacağız gökyüzüne.

Odanın bir yerlerinde unutulmuş
Bir zamanların şaşaalı Müzik Dolabından
Bir kırkbeşlik sarıverecek sevdayı.
Ardından
Sana yazdığım o şarkının
La minör çırpınışları aksedecek
Şöminenin alaz senkromlarında.

“Gözlerine uygun renk bulamadım
Hangisi olsa içim yanıyor
Tenine uygun çiçek bulamadım
Hepsi kokusunu senden alıyor…” ***

Bittiğinde Şarkımız ;
Uzanıp söyleyen dudaklara,
Kaydedeceğim Veda buselerini
Sevda demirbaşlarına.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Temmuz 2006       Mesaj #3240
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi




GÖLGE AŞKLAR KUARTETİ


Gün döndü sevda yüklü kanatlara
Döküldü tan kuşku sürgünlerine…


Bir sevda yankılanır hazan düşlerimde
Rüzgar yalarcasına geçer kıraçlarımı
Dönemeçlerimde giz sevdalar
Titremelerle girilmiş koyunlarda şüphelerim

Bilirim ki
Aşk ötesidir uzanışlarım…

Dolunay ürküsü nazarların
Gölge aşklar kuarteti misali
Yoksul davul vuruşlarıyla
Damla damla hazana dönüşen aşk

Gecenin sabaha selamı gibi
Baharda çiçek olur konfetiler
Kamelyalarım sarar sevda sürgünlerini
Manolya beyazlarında erer sukûta

Bu sevda
Açılan ellerin restidir…

Anarken şiir düşlerin oylumlarını
Pusulada mealsiz belli belirsiz sapmalar
Kuzey güney med cezirlerinin
Esaret ateşinde yalnızlıklar.

Çıkarırım tüm senfonilerden
Fa diyez yakarışları
Bilesin…

Aşk
Sadece aşk olmalı

Ataklarında vurgulu sazlar suskun
Ortada sadece kemane dansları salınmalı
Ay ağlamaklı
Yürek yitik
Sevda başıboş dalyanlarda

Havaysa aşka dönük…


Suyu ısınmış sazların
Titrek bam tellerinde örtülü sevdalar
Rakkas kıvrımlarında ayın dördü
Ebem kuşakları yıkmakta horonu

Dersin
Gecenin dönümü ayrılık
Sabah hasrete vuslat

Dersin
Bir gece uzantısı sevişmelerin
Yaprak sesleri akmış bahar gözlerine
Yüreği hala tutsak kuşku sürgünlerimin …

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya