Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 398

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.438.396 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3971
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gidersen Yıkılır Bu Kent

Sponsorlu Bağlantılar
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlarda gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yanlızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Birde seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birhanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlarda ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3972
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Çaresizim

Sponsorlu Bağlantılar


Sevgim avuçlarımda uyandım yine bu sabah
Bir baktım yoksun
Sevgimi bırakmışsın öksüz
Hemen aldım avuçlarıma
Sen bıraktın,
Ben koyacak yer bulamadım...
Cam kenarına koysam güneş alır,
İçerisi zaten nemli
Başkasına göstermemeli
Avuçlarımda sevgim
ÇARESİZLİĞİ BİLİR MİSİN?
BİLDİĞİNDEN DAHA ÇARESİZİM ...


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3973
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Buğdayın Öyküsü



Yeşile hasret,
Toprak damları arsız,
Ve kör bir bıçağa benzeyen
Rüzgarı amansız
Bir dağ başındayım.

Köyün kırkbeşliğinden,
Boyun eğmiş yazgısına
Çulsuz oğlu
Ahmet'in;
Karanlık ambarındayım.
Ben:dam diplerinde
Koca kafalı çocukların,
Ben ömür tüketenlerin tarlada
Kızlı kızanlı
Ben:boğazlarında
Bir lokma ekmek,
Biricik aşıyım,
Ben:dağda taşta Anadolu'mun
Yaşam savaşıyım.

Etrafını kuşburnu çalılarının,
Ve dikenli otların
Çevirdiği yokuş tarlada
Gidiyorlar
Çizgi çizgi
Ağır ağır
Ahmet'in öküzü önce
Çulsuz Ahmet arkada

Menteşeleri hayli çürümüş kapım
Açıldı aydınlığa doğru
Fadik kızı gördüm eşikte
Rengini benden almış saçları
Belik belik
Gözleri
Süzgün süzgün

Dağıttılar her birimi bir yana
Dudaklarında besmele,
Ellerinde bereket
Ve gözlerinde umutla

Topraklar dünyanın her yerinde
Topraklar verimli
Topraklar kıraç
Toprakları işliyor insanlar
Kiminin var biçerdöverleri,
Kimi toprak yoğuruyor elleri

Önce yağmurla buluştu toprak ana
Sonra gelinliğini giydi bembeyaz.
Dağlarda kurtlar uludu,
Nağmeleri taşıdı deli rüzgar
Ta uzaklara...

Soğuk kış gecelerinde
Ne yaptı çulsuzlar bilmiyorum
Ve ben
Sıcacık toprağımın altında
Sessiz sedasız
Ağlayanları dinliyorum.

Geceler gündüzleri
Gündüzler geceleri kovaladı
Görüldü ilk yazın ucu
Harlayıverdi çiçek çimen
İlk filizini verdiğinde dünyaya,
Bir kadın gibi,
Mutluydu toprak ana da

Yüzü kızardı,
Bedeni terledi,
Ovalarda gelincik çiçeğinden,
Ve dağlarda sel sularından
Kimseye yol vermedi.
Gün ışıdı mı dağlarda rengarenk,
Önce beni aydınlatır.
Yel esti mi bıçak gibi,
Dağılır önce benim saçlarım

Dünyadan haberim yok çok şükür,
Yeter bana toprağım çulsuzlarım
Çiçekler meyveye durduğunda
Ağaçlarda
Güneş yandığında,
Alev alev tepemizde,
Topraklarla beraber
Otlar da kurudu
Ağırlaşan başağım
Ve uzayan boyumla
Rüzgar ne yöne,
Ben o yöne,
Rüzgar hızlı,
Ben dalgalı,
Rüzgar yanık,
Ben sevdalı,

Geldi zamanı deyip
Bismillah çekti çulsuzlar
Derinden derine.
Ellerinde keskin orakları,
Damarları oluk oluk
Vurdular güneşte sarı,
Rüzgarda alacalı
Saplarım üzerine.

Nasırlı elinde orağı sımsıkı
Perçemlerine ak düşmüş
Çulsuzun karısı,
Ve buğday başaklarına karışan
Fadik kız terliyor.
Bu ter düştüğünde yere,
Aktığında alınlardan damla damla,
Bil ki bu alın köylünündür
Bil ki bu köylü dertlidir
Bu derdi açlıktandır,
Açlığı başkasındandır.

Her çalının çizikleri
Ellerinde ayaklarında
Vurdular on gün on gece orakları
Taşıdılar sapları harmana
Hiç yorulmadan
Bir Ahmet'in öküzünün
Bir Fadik kızın sırtında,
Rüzgar çıkıp etrafa savrulmadan.
Düvenin altında onca ezildim
İnanın üzülmedim hiç.
Biliyorum bu üretimdir
Ekmek parasıdır.
Acı çeken ben değil
Köylünün kanayan yarasıdır
Topladılar harmanda ezilmişimi
Verdiler makineye
Makine dedim aldanmayın
Tahtadır içi pervaneli
Sakın motorlu bir şey sanmayın.
Samanı buraya atacaklar
Bütün gece kan ter içinde
Beni samanımdan ayıracaklar
Yol yok, yolak yok
Motor nereden gelsin.
Elektrik de neymiş
Gel ki burada ay ışığını göresin
Uyanır kuş böcek
Köyün sessizliğinde taze saman kokuları gelir
Diğer harmanlardan
Canları çıkmıştır, yorulmuştur çulsuzlar
Gözleri kapanırcasına uykusuzdurlar.
Çalışmak gerek yaşam uyku dinlemez
Buğdaylar bekler çulsuzları
Değirmene götürmeden ezilmez
Köpüklü dağ suyunun altında
Döner taş ağır ağır
Ezer bizleri bembeyaz ve tertemiz
Bunca ay kahrını çektiniz toprağın
Yok mudur buncacık hisseniz

Bıldır gibi her yıl,
Yine dişleri kan dolacak,
Yine toprak yoğuracak elleri,
Yine dikecekler gözleri semaya,
Yine beni ekecekler.
Nice çekti çulsuzlar,
Nice çekecekler...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3974
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Söndürün ışıkları odam karanlık kalsın
Sensizliği yaşarken bu sessizlikte, gelmeyecekse...
Söndürün yıldızları bana bir tek ay kalsın
Derinliklerdeki seni anlatacağım

Bu gece solmasın, gün doğmasın
İçimdeki sevda gecemde kalsın
Adı bende, yaşanan mazide, o beni hatırlasın...

Kim yakmış bu sokak lambalarını o dönmedi ki
Koyu mavilikler içersindeyim, bu gecenin sabahında gel
Dolunay bak bu gece her yer aydınlık
İstiyorum ki sen yoksan eğer olsun her yer karanlık

Almadım üzerime henüz sensiz kimliğimi
Öyle dolusun ki hala yüreğimde..
Oysa bitiyormuş her şey, başlıyor ardında kendince düşünceler
Okuduğun satırları düşünüyorum birer birer...

Hissediyorum eksikliğini sen olmayınca
Dolaşan kan değil artık damarlarımda..
İnceden inceye acıtıyor, kaplıyor içimi bir hüzün
Bir ben mi mahzun bir benim mi bu hüzün...

Yok ki takatım gel demeye
Öyle yıkkınım ki öyle biçare
Bilmem gel desem de...

İstemiyorum bu gece sabah olmasın
Geceler sen gibi sırdaşım oldu
Yosun tutmuş hayaller,
Yaşanan dün gibi boğazıma tutundu...

Ay senden daha yakın bu gece bana
Bakmayacağım yüzüne doğacak günün..
Ağlamıyorum aslında akıyor kendiliğinden yaşlar
Bu sevda mı bilmiyorum...

Var üzerimde bir ağırlık
Yakıyor geçerken her zerremi bu karanlık
Ne oluyorsa bilmiyorum bana da bu gece
Doluyor gözlerim bir biri ardına dokunduğum her hecede...

İşte yine dağılmışım işte yine paramparça
Hadi topla beni hadi yine paramparça...

Uzak bir yerlere gitmeyi düşünüyorum uzun zamandır
Sensizlik bitse de ben gitmesem
Sessizlik biterse ya sen gelmezsen
Ya her şey tamam olur da
Sana tutunamazsam...

Üşütmüyor bu rüzgarlı hava nedense beni
Yangın olmuş sarmış bedenimi
Eserse essin o keskin rüzgar
Dallar kırık, yaprak kırık, yürek kırık,
Ama hala çok sıcak...

Azad edeceğim umutlarımı göğe yalvarıp
Kalacak acım avuçlarımda...
düşünürdüm hep gidecek mi
bir başıma bırakıp da beni
giderken seslenecektim
"gidiyorsun ya mutluluklar sana"
ama sen gideli epey olmuş
ben anlayalı bi kaç saniye...
bir kez daha sarıl bana..
yokluğunu bilmesin yüreğim...
hani bedenim dayanır da..
dayanamaz körpecik yüreğim...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3975
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Vakit Gece Yarısı



Yine düşüncelerim gökler gibi karanlık
Yine ellerimle boşluğu tutuyorum
Bütün öfkesiyle üstüme geliyor şehir
Ve ben saklanmayı yine unutuyorum

Vakit gece yarısı
Korkularım cesaretleniyor bana
Oysa vakit gece yarısı uyumam lazım
Nerede o çocukluğumdaki uykular
Beşik beşik sallandığım dünya
Nerede oyuncaklarım
Saf masum gülümsemem
Onlar nereye gittiler

Vakit gece yarısı
Beynimi kemiriyor nedense sessizlik
Sessizlik niçin uygun düşer gecelere
Ah... sonbahar seni kaç kere kaybedip
Kaç kere böyle yanımda buldum
Donmuş damarlarımda yaşamanın sevinci
Yürek kuşum umuda çırpmıyor artık

Vakit gece yarısı
Bir ara kayboluyorum
Kendimden çevremden her şeyden habersiz
Öyle bir hâl ki bu tarifi yok benzersiz
Yutkunarak boşluğu soluyorum
Fırlayıp gidiyor göğsümden yüreğim
Kendimden uzağım kilometrelerce
Bu değişik mekanda sıkıntıyla gezerken
Yatakta çırpınan bir beden buluyorum

Vakit gece yarısı
Yetmiyor gibi kendimi dişlediğim
Karanlığı yarıyor bir yüz gülümseyerek
Tanıdık bir simâ âşinâ bir çehre
Ah...diyorum yine mi sen yine mi
Hep hayalini kurup her an düşlediğim
Yine mi sen yine mi yine mi sen
Ne olur sanki bir gün evet bir gün
Etinle kemiğinle varolup gerçekleşsen

Vakit gece yarısı
Neşeli bir günün rahatlığında
Uyumuştur şimdi mutlu insanlar
Sen de sıcak yatağında uyuyorsundur
Oysa ben uykuyla henüz anlaşamadım
Bilirsin benimle anlaşmak biraz zordur

Vakit gece yarısı
Yine düşüncelerim gökler gibi karanlık
Yine ellerimle karanlığı tutuyorum
Bütün öfkesiyle üstüme geliyor şehir
Ve ben saklanmayı yine unutuyorum
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3976
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Çaresizim Ben



Sensizlik canıma yetiyor artık
Her gün ağlıyorum çaresizim ben
Umudum tükenip bitiyor artık
Her gün ağlıyorum çaresizim ben

Korkuyorum bir gün çlıdıracağım
Kadere feleğe saldıracağım
Belkide kendimi öldüreceğim
Her gün ağlıyorum çaresizim ben

Günler geçti gitti sen yoksun yine
Derdimin sayısı ulaştı bine
Kavuşmak imkansız ah bile bile
Her gün ağlıyorum çaresizim ben

Latifim dizimde derman kalmadı
Derdimi serecek harman kalmadı
Aşkın sarayında ferman kalmadı
Her gün ağlıyorum çaresizim ben
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3977
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ya Benimsin Ya Benim Gezdirme peşinden nafile beni
Yaktırma yıktırma bana alemi
Benim kadar kimse sevemez seni
Ya benimsin,ya benimsin,ya benim

Eyvallahım olmaz bir başkasına
İstersen gel dene istersen sına
Sokmam hiç kimseyi yar dünyasına
Ya benimsin,ya benimsin,ya benim

Ne gül istiyorum ne bağ ne bahçe
Ne saray ne koltuk ne il ne ilçe
Bu sevda uğrunda ömrümde geçse
Ya benimsin,ya benimsin,ya benim

Yayılsa dünyaya kol kol tellallar
Kulaktan kulağa geçse fermanlar
Elimden alamaz gelse krallar
Ya benimsin,ya benimsin,ya benim

Bu dünya bir yana sen bir yanasın
Seninle yaşarım içimde cansın
Sen bana,bu dünya ellere kalsın
Ya benimsin,ya benimsin,ya benim..
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3978
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Çaresizliğim



Çaresizligimin çaresini
Bazen gülen gözlerde
Bazen aglayan sözlerde aradım
Bazen herşeye karşı direndim
Bazen en ufak bir esintiyle yıkıldım
Ama sonunda gene hep ben
ÇARESİZ KALDIM
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3979
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gün'e Karşı



Gün ilan etmek sevgilere, beni
Rahatsız ediyor. Kutlamam kutlayamam
Günlere bölünemez ömrüm. Bir bütünse
Yaşamak, o zaman aynı olmalı insanlığım.
Sevgiyi zaman üstü taşımalıyım, dünya’da
Yürek yüreğe yaşamalıyım.

Mühürlenen kalbe güneş doğar mı
Sevgi yağmur olup gökten yağar mı
Hiç anne sevgisi gün’e sığar mı
Ne vardı sevgiye bir gün seçecek
Sevgililer günü gelip geçecek

Sonsuz olmalıdır sevgi dâima
Günlük gösteriler bir damla imâ
Yıl boyunca kızgın öfkeli simâ
Aşk denen şurubu nasıl içecek
Ne vardı sevgiye bir gün seçecek

Kopmaz bağlar ile bizi bağlayan
Sınırsız olmalı sevgiye zaman
Gelecekse gelsin tezelden o an
Dünya yalan insan fâni göçecek
Aşk denen şurubu nasıl içecek

Göstermelik sevgi gün’e ad olmuş
Hediyelik aşk’lar vitrine dolmuş
Bir mayıs gününde çiçekler solmuş
Körpe fidanları ömür biçecek
Dünya yalan insan fâni göçecek.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Temmuz 2006       Mesaj #3980
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ya Evde Yoksan

Aşkınla ne garip hallere düştüm.
Her şeyim tamam da bir sendin noksan,
Yağmur taş demeden yollara düştüm.
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Elbisem gündelik,pabucum delik,
Haberin olsa da sobayı yaksan.
Yağmur iliğime geçti üstelik,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Sarhoşsan kapıyı çaldığım anda,
******ler gibi açık saçıksan,
Bir de ufak rakı varsa masan da,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Bakkala gitmeme lüzum kalmasa,
Durumu anlardın,takvime baksan,
Allah vere misafirin olmasa,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Kıvırcık marulun vardır inşallah,
Bir salata yapsan,bol limon sıksan,
Senin de iştahın iyi maşallah,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Sabahlara kadar içsek,sevişsek,
Ne ben işe gitsem,ne sen ayıksan,
Derin bir uykunu içine düşsek,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Ne kadar üşüdüm,nasıl acıktım,
İlk önce sıcacık banyoya soksan,
Sanırsın şu anda denizden çıktım,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Yanlış mı aklım da kaldı acaba?
Muhabbet sokağı numara doksan,
Boşa mı gidecek ,bu kadar çaba,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Ya yolu kaybettim,ya ben kayboldum,
Ne olur bir yerden karşıma çıksan,
Tepeden tırnağa sırılsıklamım,
İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya