Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 418

Ukala Şairim

Sponsorlu Bağlantılar

Tutun ellerimi
Aşkı unutayım şiirlerimde
Tutun dilimi
Aşk ne demek diye sorayım ?
Vurun be acımayın
Vurun
Linç edin
Uslanayım artık
Utanarak da olsa anlatsın biri bana
Belki anlarım
Nasihat alma yaşımda çoktan geçmişken
Bu devirde para konusu dışında konu kalmamış
Aşk olur mu ?

VUlaşılamayan Biri


Ekmek gibi içsem seni
Su gibi hatırlasam
Her damlasında sevdam boğulsa
Diye düşünsem
Seni düşünmek acı verse de
Seni hiç unutmasam
Bir film şeridi olsan
Çift rakamlı bir koltukta oturup
Seni izlesem
Bitmesen hiç hep gülümsesen
Hep gülüşünü düşünsem
Karanlık olmasa yanımda
Havluya silip de
Yok etmesem göz yaşlarımı
Yüzüme karanlığı örtmesen
Unutmasan beni
Bak
Her tarafım ateş içinde
Görmüyorsun şimdi
Yanan yüreğimde
Atılan çığlıkların sesini

Gözyaşı Şişeleri




Bilir misin?
Nasıl bir duygudur yazamamak.

Bilir misin?
Ne zordur
İçimdeki seni büsbütün anlatamamak...

Bilir misin nasıldır seni unutamamak.
Tanır mısın bu acıyı,
Yüreğinin tellerinde nasıl bir şarkıdır yalnızlık.

Bilemezsin ki beni her aradığında,
Ne zor sana bir merhaba demek...
Her merhabanda yine silbaştan hayaller,
Hatıralarını önce kelimelere,
Sonra hecelere
Sonra harflere bölüp, seni düşünmek ne zordur
Sen nereden bilirsin?

Bilemezsin sensizliği,
Bilemezsin ki ne çok oldu gözyaşı şişeleri.

Bilemezsin güller ellerin olamaksızın bana ne çirkin geldiğini,
Bilir misin uzaklardayım,
Bilir misin gözbebeğimin içindesin,
Bilir misin böyle yakın,
Böylesi uzakken ne zordur sıla.
Ne zordur bu sevdayla türkü dinlemek,
Ne zordur ömrün her gününü yokluğunda idam etmek...

Unutmak İstiyorum

Adının her an dilime dolanmasından
Yangınlarda içimin yanmasından
Bıktım seni sensiz yaşamaktan
Unutmak istiyorum.

Her gün gelir mi arar mı diye beklemekten
Aşk şarkıları çalıp söylemekten dinlemekten
Bıktım seni her şey den fazla sevmekten
Unutmak istiyorum

Resimlerine bakmaktan
Bakıp ta ağlamaktan
Bıktım uykusuz kalmaktan
Unutmak istiyorum.

Ben seni bunca severken
Seni aşkı başka insanlarda arıyorsun
Seni hep terk ettiler, yine kaşınıyorsun
Bıktım, İnşallah Allah’ından bulursun
Unutmak istiyorum.

Gül Bestesi



Gül mevsimi geldi mi her şey bize yâr olur
Gönüller gül kokarken geceler nehâr olur

Bad-ı saba getirir diyâr-ı gülden koku
Figan eden bülbüle şifayâb rüzgâr olur

Gözyaşıyla yoğrulur şebnemler yanağında
Dönüşür yağmurlara damlalar cuybâr olur

Yağmur damlalarıyla yıkanırken gülistan
Dile gelir goncalar çiçekler gülnâr olur

Gül derip gül yüzünden armağanlar taşısam
Çoraklaşan şu dünya yemyeşil diyâr olur

Gül renginle boyanır kuşanır özlemini
Kalbim aşkınla yanıp tutuşarak var olur

Ey bülbülün sevdası sultanı gülistanın
Sensiz bütün mevsimler bize sonbahar olur

Yare Hayret



Yarim bu siteme layık olacak
Ne yaptım ne ettim anlayamadım
Sinemi derinden yaralayacak
Bu hançer nedendir anlayamadım

Yalancı dostların meclisi tuzak
Orada tövbeler şaraba uzak
Lütfedip eğil de gözlerime bak
Görmeden vurmana inanamadım

Ben vurma dedikçe vurursun daha
Dilimde ne gezer şuh bir kahkaha
Nihavend ve Kürdi bir de fasıl ha
İnan gözyaşımı durduramadım

Bezmimi yad elde kurdurur muyum?
Sakiyi pervane oldurur muyum?
Kadehimi sensiz doldurur muyum?
Bu tavrı yazık ki kaldıramadım

Tavrımı bilirsin gelince aşka
Bilmem ki bir bilen var mı ki başka?
Canımı acıttı bu zalim şaka
Acımı göğsüme sığdıramadım

İçimden göklere kalkan kafile
Bana hicret gelir sana nafile
Biraz közüm vardı döndürdün küle
Onu da bir daha yaktıramadım

Sevdama fanilik kirini vurdun
Sonra da ateşten kafesler kurdun
Gönlüme sormadın neresi yurdun
Konduğum mekanı tanıyamadım

Okudum ye's ile kendimden geçtim
Hicran pınarından zehrini içtim
Anladım gözünde zaten bir hiçtim
Hiçliği varlığa koşturamadım

umarım


hayatın da dört mevsimi var
bunu bu gün anladım.
sonbaharda soluyorsun yapraklar gibi
sonra savruluyorsun,
üşüyorsun.
kış gelmiş,anlamamışsın.
sonra birden sönük bir güneş çıkıyor ortaya.
yeniden açıyorsun.
ilkbahardaki gibi
sonra yaz geliyor,
çıkıyor güneşin tepeye.
hiç olmadığın kadar mutlusun
özgürsün
umarım;
sen de hayatında hep yaz mevsimini yaşars

SON BAHAR


Kapı girişinde gülüşün kalmıştır
Koltuk örtüsünde gözyaşın
Damaklarımda son pişirdiğin yemeğin tadı
Ben zaten özlemiştim ağlamayı

Topuklarından düşen çamurları ararım ayakkabılıkta
Askıdan kokun gelir burnuma
Yorganımda tokadın kalmıştır
Bana en çok yalnızlık yakışmıştır

Aynada saçların savrulur
Kulaklarımdadır hala son söylediğin türkü
Yanık bir kahve içerim
Bir sabah gelirsin diye seni beklerim

Ben hala merdivenlerde senin arkandan çıkarım eve
Abartılı basarım kapı ziline
Ayakkabılarımı dışarıda bırakırım
Gülüşümü ayakkabılıkta.