Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 43

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.442.299 Cevap: 12.492
di-lara - avatarı
di-lara
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #421
di-lara - avatarı
Ziyaretçi
600aslica4fn

Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Sponsorlu Bağlantılar

Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal

gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum

gidiyorum
başımda gam gözlerimde nem
toplayıp önüme düşen gölgelerimi
bütün hatıraları bırakıp geride
ardımdan çekip kapıyı usulca
başımı alıp gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için

hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki, hiç yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir bostanın hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan

çekip gidiyorum bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
rüzgarların uğultusunda kaybolmaya gidiyorum

Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında çıkıp yola
dağlı bir ırmak gibi çarpa çarpa kıyılara
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum

bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içinde iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp götürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal



Nuri CAN
di-lara - avatarı
di-lara
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #422
di-lara - avatarı
Ziyaretçi
guzej3li

Sponsorlu Bağlantılar
Hoşçakal Gönlümün Nazlısı

Gidiyorum buralardan yalınayak ve üzgün
önümdeki uçurumlara aldırmadan
varsın hayallerim kurduğum yerde kalsın
o gerçekleşmeyen hayallerim.
ardımda yaralı bir yürek
kederli bir ömür
ve yoksul anılar bırakarak
çekip gidiyorum sevdiğim
hoşçakal gönlümün nazlısı, bağrımın sızısı
hoşçakal

gidiyorum başım önümde, gözümde nem
duramam artık ey aşk, ey sevdiğim
hüzne ve kedere boğulduğum bu şehirde
duramam
hiç bir anı kabul etmiyor beni
bedenim buz gibi soğuk
yüreğim param parça keder
kış kadar soğuk ellerim
ardımda yoksul bir sevda
ve bana ait ne varsa
bırakıp gidiyorum sevdiğim
hoşça kal anlımın yazısı, kaderimin küskünü
hoşçakal

bütün yaprakları dökülmüş
dalları kırılmış bir ağaç gibi hıçkırarak
ve bırakarak ardımdan sırtımı yasladığım
çınar ağacını yaslı
meçhule giden acılar yüklü bir gemide
uğuldayan rüzgarlara sarıp sesimi
şarkıların sustuğu, aşkların vurulduğu
limanlara gidiyorum sevdiğim
hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
hoşçakal

bir yıldız daha kaymadan gözlerimden
yüreğimden bir arzu daha sönmeden
gidiyorum ey aşk, ey sevdiğim
bir daha yağmamalı bu ihanet yağmurları
ağlamamalı bu yürek bir daha
bir acıyı, başka bir acıyla sarıp
alıp dağların ve yıldızların gölgesini
yüzümde kış, bakışlarımda kar
yorgun akan bir ırmak misali
kimsesiz sokaklara bırakıp yanlızlığımı
gidiyorum sevdiğim
hoşça kal gecelerimin yıldızı, karlı dağların yalnız kızı
hoşça kal

bütün borçlarını ödedim bu sokakların, alacağımı aldım
geri dönmez bir mevsimdeyim artık, duramam ey aşk
bu şehre sığamam bu hüzünle
yoksa acılar üşütür beni
kar kavurur anılarımı
donar bakışlarım
üşürüm... üşürüm ey aşk

sorma nereye, hangi dağın ardına?
ne kadar uzağa varır yolum?
kim yoldaş olur bana ?
dönüp gelir miyim yine bahar geldiğinde ?
çiçek açtığında mor dağlar
sorma

sazımdaki hüznü
içimdeki sızıyı
boynu bükük karanfilimi
ve yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
sırılsıklam yalnızlığımı alıp yanıma gidiyorum
hoşça kal bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
hoşçakal


Nuri CAN

di-lara - avatarı
di-lara
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #423
di-lara - avatarı
Ziyaretçi
zgrlke2ce


Bu şiiri sesli dinlemek için. Tuşlayın
http://members.lycos.nl/nurican/sustumhanedannurican.mp3


Sustum!


Sustum!
Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
kendimle konuşuyorum şimdi yalnız...
yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime
kimse duymuyor...
sustum
sustu dudağımdaki şarkı, gözlerimdeki şiir
yaraları yalayan rüzgar
sokaklarında kahrolduğum şehir
gözlerim konuşuyor yalnız!

sustum!
bin ah sürüp dudaklarıma
ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
sustu benimle deniz,
sustu deli dalgalar, sustu martılar...
umutlarımı sarıp rüzgarlara
uzaklara savuruyorum her gece
yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne
kimse görmüyor...

saçı ağarmış hayaller
nemli kirpiklerle
bulutlandığında gözlerim
gökte şimşek olup çakıyorum
kimse görmüyor...

Sustum!
tuz basıp yaralarıma!
sustum
içinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi
yaslanıp yalnızlığın duvarına
gül döküp kalabalıklara
kimsesiz geziyorum gönül ülkemi her gece
kimse bilmiyor...

sustum!
sustu benimle gök, sustu dağ, sustu toprak
acılar konuşuyor şimdi yalnız
yaralı gönlümün sızıları konuşuyor
tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir
atıyorum uçurumlardan
kimse görmüyor

sustum!
saçlarını kokluyorum rüzgarların
dudaklarından öpüyorum hayatı
içimde incecik bir sevgi ürperiyor
sarı hüzünler dökülüyor gönül bahçeme
gelmiyor beklediğim bahar
yaralar merhem tutmuyor
gözyaşı olup dökülüyorum kaldırımlara
mendil silmiyor
yağmur dinmiyor
sevdiğim bilmiyor

sustum
sustu benimle sarı sabır, sustu hasret, sustu zaman
sustum
yalnız gözlerimle dokunuyorum hayata
kimse duymuyor

sustum!
İçimdeki dalgalar kabardıkça volkanlar gibi
sustum
sustu dudaklarım, sustu gözyaşlarım
sustu gözlerimdeki şiir
gönlümdeki nehir
bulutlar haykırdı isyanımı
şimşekler haykırdı
sadece ben duydum
sadece ben

ey beşiğini sallayıp boğduğum hayat
kucağımda büyütüp öldürdüğüm sevgi
yaralar merhem tutmuyor
geceler avutmuyor
ben sustum
acılarım konuşuyor yalnız

ben sustum!
susmuyor yüreğimi kavuran kasırga
pencereme vuran yağmur damlaları
susmuyor her gece dışarda inleyen rüzgar
gelmiyor bahar
kuşlar sevinmiyor
yıldızlar küs
ay üzgün
güneş doğmuyor
acılar dinmiyor
içimde binlerce şiir kanıyor her gece
kimse bilmiyor

sustum!
sustu benimle sarı sabır, sustu hasret,
sustu hayat
sustu zaman
acılar konuşuyor yalnız
acılarım konuşuyor
kimse duymuyor...
duymuyor...
duymu...
duy...

Nuri CAN
www.nuricann.com
di-lara - avatarı
di-lara
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #424
di-lara - avatarı
Ziyaretçi

Seven Yüreğime Sor Beni

serseri0233 sevgili27
pen3305ay


Seven Yüreğime Sor Beni

Her gece kan-ter içinde uyanıyorsam eğer
hasretin ateş olup giriyorsa koynuma
ıslanıyorsa kirpiklerim seni her andığımda
her düşündüğümde hızla çarpıyorsa kalbim
sensiz bir kez olsun gülmüyorsam bu şehirde
savruluyorsam sokak sokak
ürperiyorsam yaprak yaprak
esip geçen rüzgarlara sor beni

hasret ateşleri yağıyorsa üzerime her gece
kül ateş, ateş alev, alev kor olup yakıyorsa
kahroluyorsa kalbim seni her andığımda
ve tanımıyorsa hiç bir kural yüreğim
kaçmak istedikçe sana dönüyorsam yine
ölüyorsam aşkından her gün dirhem dirhem
ateş - alev sevdalara sor beni

seninle gözgöze geldiğimde
ben lal olmuş bülbül, sen gül oluyorsan
düğümleniyorsa boğazım
çıkmıyorsa sesim, daralıyorsa nefesim
konuşamıyorsam tek bir kelime
depremsi bir titreme başlıyorsa bedenimde
ve çözülüveriyorsa dizlerimin bağı
deli - divane gönlüme sor beni

kirpiklerimden süzülen damlalar
islatiyorsa yüreğimi her gece
hep bulutlarda saklıyorsam seni
düşüyorsan içime tane tane her yağmur yağıdığında
kirpiklerimin kıyısında martı olup uçuyorsan
susuyorsa denizler seni düşündüğümde
gelip seriliyorsan kıyılarıma sular gibi
gelip sokuluyorsan uykularıma
gelip sokuluyorsan rüyalarıma
sensiz geçen gecelere sor beni

damarlarımda aşk olup dolaşıyorsan
şiir olup doluyorsan kulaklarıma
masmavi bir coşku oluyorsan bedenimde aşkça
çıkıp ırmaklarla dertleşiyorsam her gece
ay gibi akıyorsan yüreğime beyaz tüller içinde
yalnız yıldızlarla paylaşıyorsam seni sevdiğimi
sana anlatamıyorsam
bir kır çiçeği hüzün saçıyorsa gözlerime
su olup akıyorsam, ateş olup yakıyorsam
ve beceremiyorsam sensiz yaşamayı ve ölmeyi
şu seni ölümüne seven yüreğime sor beni


Nuri CAN
www.nuricann.com
di-lara - avatarı
di-lara
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #425
di-lara - avatarı
Ziyaretçi
F1020026



Toplan Gidiyoruz Ey Kalbim


Haydi toplan akşam oldu
vakit doldu
toplan gidiyoruz ey kalbim
kırkikindi yağmurlarına kalamam
kaldıramam bunca ağrıyı, ihaneti
biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana
bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm
sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden
bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı
çekip gidiyorum buralardan
içimdeki cesetleri çiğneyerek
kalbimdeki mahşere

bak akşam
vakit tamam
duruldu işte bulanık denizler
dürüp ömrümün defterini
toplan gidiyoruz ey kalbim

yorgunum
bir sonbahar ezgisi gibi bekleyemem son yaprakta
sevgisi iğdiş edilmiş tarihlere koma beni ey kalbim
bak güz yağmurları iniyor acılar ve ihanetler üstüne
çırılçıplak ve sevgisiz kalmış bir şiirim
kimsesiz bir kış ortasında
ne gülen gözleri ısıtıyor artık çocukların
ne de sevdalı bakışları yeniyetme aşıkların

bütün dinlerden kovuldum
bütün ülkelerden
bütün yüreklerden kovuldum
Msn Star”Aliye gülümsesem Muaviye öldürür beni”
hangi tanrıya sığınsam yaramın merhemi yok

biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana
bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm
sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden
yeni bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı
sevdalı bir kuş yükleyip kanatlarına acılarımı
alıp gitsin beni buralardan

hamuru çürümüş dostluğun, vefanın, aşkın
vefasız mevsimlere bırakma beni ey kalbim
ağlatma beni sevda kapılarında
***** kapılarında eğme boynumu
kurşunlar sıkılsada canevime
çiğnetme yoksulluğumu ayaklar altında
bırak başım dik, içim ezik kalsın
onurlulara mahsus bir makamda ağırla beni
satılmışlığın, alçaklığın, ihanetin ortasında koma

biliyorum bu düş sığmaz kirlenmiş sokaklara
bu sevda sığmaz
bakmayın gözlerime
nasıl saklarım yüreğimdeki incinmişlikleri
kınalı bir kelebek konunca saçlarıma

ah! Benim de hayallerim vardı
baharlarım vardı, yazlarım vardı
kuşlar göçüp gitti yüreğimden
gökyüzüm yaralı kaldı
bir isyan giydirip gözlerime
dipsiz uçurumlara yuvarladım umutlarımı

aşk diyordum talan oldu, yalan oldu ömrüm
tınısı kırık bir keman sızısıyım artık
yok gideceğim başka bir liman
bak duruldu işte bulanık denizler
haydi toplan vakit tamam
toplan gidiyoruz ey kalbim
boşalsın ince duygularımın sırtındaki yük

paranın sevgiye ihanetini gördüm
insanın önünde diz çöküp ibadetini
dünler harabe yarınlar umut değil
hüznün neresinden dönsem, kırgınım

öpmeye uzandığım bütün dudaklar frengili


Nuri Can
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #426
arwen - avatarı
Ziyaretçi
BİRBİRİ ARDINA GELİYORSA MUTSUZLUKLAR
KESKİN BİR BIÇAK GİBİ SAPLANIYORSA ACILAR
KÖŞEBAŞLARINI TUTMUŞSA UMUTSUZLUKLAR
VE UÇURUMLARDA YANKILANIYORSA AŞKIN SON ÇIĞLIKLARI
AYRILIK GÜZELDİR...



Msn Brokenheart Msn Brokenheart Msn Brokenheart

EN KALABALIK YERLERDE BÜYÜYORSA KİMSESİZLİĞİN
BİNLERCE KAHKAHAYA KARIŞIYORSA GÖZYAŞLARIN
SON ÇİVİYİ ÇAKIYORSAN YORGUN SABRINA
DAHA KİRPİKLERİNDE CAN VERİYORSA HAYALLERİN
VE DİLİNİN UCUNDAYSA EN ÇILGIN KÜFÜRLER
YALNIZLIK GÜZELDİR.....
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #427
arwen - avatarı
Ziyaretçi

GÜVENDİĞİN YÜREKLERE KARLAR YAĞMIŞSA
BUZ TUTMUŞSA O SIMSICAK BAKIŞLAR
SEN YANGINLAR İÇİNDE ÜŞÜYORSAN
VE BİR ZAVALLILIKSA ARTIK O ÇOK SEVMEK
ÖLMEK GÜZELDİR...


HAYATIMDA NE TAT NE TUZ
SENSİZ ODAM BUZ KESTİ BUZ
GECELERİM HEP UYKUSUZ
SOL YANIMI BOŞ BIRAKTIN...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #428
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Desem ki Ellerini İstiyorum

umutları yarına erteleyip
sana çiziyorum yollarımı...
tutup tutup,
matkaplara vuruyorum bağrımı;
döküm döküm etlerim...bak!
geceye sarıyorum yaralarımı,
ağlayarak...
yıldızlar bilir ençok,
birde düşlerim,
birde taş yatak...
oysa sen!
kırktabir gelirsin,
kırkta bir uzanırsın yanıma,nazlanarak...

ve yağmurlar,
ve hüzünler,
ve seni taşlarına dizdiğim yollar,
ve hasret!...
ebabil kuşlarının dönüşü gibi,
durup durup kıvrılırım sana...
göçün sancılarını yazıyorum şiirlerime
oku ve anlat!...

gökte nasıl üçgen çizerse turnalar,
yüreğimi çizdim sana!
çizgisi metrelerce kanat...
geliyorum işte kapına
maviliğinde uçarak..

umutları yarına erteleyip,
sana çizdim yollarımı...
tutup tutup,
derinliğine vuruyorum kendimi karanlığın...
yılanlar kayıyor dağlardan ovalarıma,
ben burgaçlarında solungaç!..
korkuyorum sevdiceğim,elimde değil!..
dağlara kaçıyorum yeniden
seni de yanıma alarak...

ve emeğm,
ve ekmeğim,
ve bebekliğim,masumluğum,
ve gençliğim,
ve beş para etmez geçmişim, ömrüm...
ve de yalnızlığımı yaşayan köyüm,
ağlıyor arkamdan el sallayarak...

sen doruklardasın ya,
sen çağrısındasın ya sevdanın;
işte yollardayım,
işte yokuşlardayım,yalınayak...
işte turnalarda,
işte ebabil kuşlarıyla bulutlarda
işte yanındayım,
ve ellerim koynumda,aç bak!..
sımsıcak...

umutları yarına erteleyip,
sana çizdim yollarımı...
usulcacık,
ama usulcacık sevdiceğim!...
hayaline dalıyorum...
ısınıyor taş yatak..

gece yorgan,
kollarım yastık,
desem ki sırtım kan revan,
desem ki sırtım delik deşik,
desem ki yılanlar çöreklenmiş bağrıma,
desem ki korkuyorum,yalnızım...
desem ki ellerini istiyorum...
desem ki leylim vaktini bekliyorum,
gel artık!...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #429
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HASRETİN DAYANILMAZ OLDU


Vebalı bir hastaymışım gibi benden kaçıyorsun.

Neden hala, kendini benden gizliyorsun,

Sensizlik bir işkence, sana olan özlemin adı da kara sevda olsun,

Anlamıyor musun hasretin dayanılmaz oldu!!


Artık yanında olmak istiyorum,

Sana sarılmayı,elini tutmayı, saçlarını okşamayı özlüyorum,

Seni doyasıya koklamayı ve içime çekmeyi bekliyorum,

Hasretin dayanılmaz oldu!


Anla artık; seni dünden daha çok sevdiğimi, yarın da bugün den daha çok seveceğimi.

Neden ikimizde sadece yazıyoruz, sağır ve dilsiz gibi.

Hiç mi özlemiyor sun, hiç mi sevmiyorsun beni?

Anlamıyor musun hasretin dayanılmaz oldu!


Biliyor musun seni görememenin acısını ve hasretini,

İçimde yanan güneşin ateşini,

Nasıl anlatmalıyım ki sana olan özlemi mi?

Sevdiceğim, hasretin dayanılmaz oldu!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Şubat 2006       Mesaj #430
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SUSKUNUM SANA
503bar

Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde

Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum

Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum

Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya