Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 445

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.300 Cevap: 12.492
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4441
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Deniz Feneri

Karanlığa kandil olmuş,
Sponsorlu Bağlantılar
Yürüyor Deniz Feneri.

Kimsesize kimse olmuş,

Oluyor Deniz Feneri.

Dolaşır halkın içinde,

Pür edepli bir biçimde,

Sıcaklığı var içimde,

Gülüyor Deniz Feneri.

Dinler mazlumun derdini,

Herkes rahata erdi mi,

Zengin fakire verdimi,

Doluyor Deniz Feneri.

Gönüllü yardımı seçti,

Yardım için serden geçti,

Ahireti mekân seçti,

Biliyor Deniz Feneri.

Ve gönüllü çıktı yola,

Herkes güle herkes ola,

Dilsiz bile geldi dile,

Görüyor Deniz Feneri.

Der Hızır’ı örnek aldık,

Mevlana’yla size geldik,

Aç olunca biz aç olduk,

Geliyor Deniz Feneri.

Gönüllü yaktı feneri,

Gönlüme nakşoldu yeri,

Dua onun asıl kari,

Sürüyor Deniz Feneri,

İlham oldu bütün yurda

Yokluk nerde var orada

Hem denizde hem karada

Yürüyor Deniz Feneri

Son düzenleyen Blue Blood; 17 Temmuz 2006 03:05
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4442
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ezgisi Mavi

Sponsorlu Bağlantılar

Usul usul açıyorsun içimde
düş ırmağı bir göğü güzelliyorsun
bir ezgi düşürüyorsun mavi
kanatlanıp güzü elliyorsun

Usul usul açıyorsun içimde
uzun bir zamanı demliyorsun
yokluktan geliyorsun hünerli
bir ömrü yeniden deniyorsun

Usul usul açıyorsun içimde
sözcük sözcük çoğalıyorsun
bir imge oluyorsun bu şiirde
dokunduğum an kanıyorsun

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4443
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Deniz Ol

mevsimler iklimsiz
aylardan Nisandı
gamsız-kedersiz
bir yağmur bulutu sanki
şimdi yüzüne astığın hüzün
gül yaprağı gibi ıslak
boşaldı boşalacak gözlerin
kederini öptüm dudaklarının


dudaklarında şarkıların
bir elim uzaktı sana
bir elim o sahillerde
-denize uzandığımız kıyıda-
başı bulutlarda
bir elim zirvesini okşardı düşlerin
gülüşlerin meneviş kokar senin


elimi sürsem bahar olurum
ülkem ırmakları gibisin bu gün
köpük köpük akıyor
yine büründüğün hüzün
dokunma toprağına


varsın yalnız kalsın o gelincik
dokunma bu gün


yasaklarını çiğnedim
düş ile ten arası bir kasırga

belki de bir volkan ağzı
o deniz suskun şimdi
ellerim kıyıda bir sandal
gidip gidip geldim
adresi yok cehennemin
gel sen deniz ol bu gün


al beni içine
dalga dalga savur
üşüdüm...




İrKiLiŞ (Deniz'di Adın)
Deniz' di Adın
dikenleri gönlüme battı yine geçmişin
Sana Deniz diyeceğim,
kimse tanımaz seni
çocukluğumun masum
çaresiz bebeği,
seni andım, yirmidört yıl sonra,
düştün ansızın aklıma
Yaşın onikiydi;
senden bir an için çalmışlardı,
tüm bedenini
küçük kadınım!
suçun neydi?
bu çark nasıldı?
bu neyin diyetiydi?
Gece gibi siyah saçların,
iki belik halinde;
süzülürdü iki yanına,
örgüsünde, gizliydi saflığın!
çocukluğun!
çaldılar!
bir an için,
tüm benliğini, geleceğini...
kalem tutmak için,
gelmiştin okula...
belki...
düzelecekti düzen;
senin içinde güneş doğacaktı,
okuyarak....
anlaşıldı ve....
kaydını sildikleri gün,
gelecek umudun,
bitti...
...
...
sonra gittin/
...
duydum...
gülyüzün solmuş...
tavan arasında ipte kalmış
boynunla birlikte, tüm hayatın...
Son düzenleyen Blue Blood; 17 Temmuz 2006 03:07
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4444
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık Portresi

Sen hüznümün ressamı
Gidişinle yüzümde bıraktığın asık suratlı resmi
Ve yalnızlığın portresi bedenimi
Sevda yokuşundaki kırık merdivene astın

Hangi dağda ceylan ölse
Sisini kaybetmiş sinsi bir yağmur
Gelir yaralarıma damlar

Gözlerindeki merhemi yanlış aşklara sürdüğünden beri
Vicdanı körelmiş paslı bir hançer
Uykusuz gecelerimi kanatır

Oysa ki sen
Gönlüme kurulmuş çilingir sofrasının tek misafiriydin
Hayatın her sahnesini aşkımıza kaldırır,
Leyla ile mecnunun şerefine içerdik...

Şimdi nikotin kokulu bedenimle
Yokluğunu söndürdüğüm akşamlarda
Korsan hayaller kurup
Yeni bir sevda yarattım kendime

Vicdansız bakışlarındaki buzları eritebilmek için
Çıktığım yağmur dualarının kurak toprağı değilsin artık.
Ve anladım ki,
Okul tahtalarına yazdığım isminden geriye kalan
Tebeşir değil teneşir tozuymuş...


Yasal Uyarı

Son kullanma tarihi geçmeden sevdanın
aç yüreğini tekrar bak hayata
Açmadan önce iyice çalkala
Dibe çökmüş merhametini..
Hainlerin ulaşamayacağı yerde ve oda sıcaklığında muhafaza et,
masum bakışlarını
Haricen kullan istersen,
on sekiz yaşından büyüklere anlatma hayallerini
İçindeki çocuğu öldürmesinler timsah gözyaşları dökerken...
kullanmadan önce oku, güzelliğini koruyacak bütün duaları..
Ateşle yaklaşma yeni dinmiş kül sancıma
Çevirerek aç içini bana, aşk girdabına yakalansın boşluğum
Tescilli güvenirliliğimle seninim artık
Her hakkı sende saklı umutlarımın...

Beklenmeyen bir etki görüldüğünde vazgeç, ölümsüz sevgimden
On beş gün içinde iade et beğenmezsen benliğimi.
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4445
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Deniz Kızı
Aşkın gözyaşlarını ilkokulda tanıdım
Ayrılığın,kıskançlığın ne olduğunu,
Mavi deniz gözlerde aşkı,
Saman sarısı saçlarda ayrılığı öğrendim...
Öyle temizdi ki sevdiğim ve savunmasız...
Ben ne yaparım derdim Firuzan'sız...!
Yıllar geçti,aşklar yürek dağladı
Tövbeler edildi binlerce kez bozularak..
Bitti derken başlamalar..
Gitmeler,dönüşleri
Dönüşler,yeni başlangıçlar getirdi..
Altın kafes içinde mesken yaptı
Yüreğim okyanus dibinde...
Karanlıklarda kimse ulaşamasın diye
Bir deniz kızı geldi, sözü anahtar
Açtı kilitleri,aldı yüreğimi
Koydu yüreğine...
Çıktık diplerden, zirvelere
Sıcacık elleri ellerimde...
Isındı sanki dünya
Yağmurlar sevinç çığlığında..
Salıncak kurdum sevdama
Gökkuşağının her tonuna
Güneş baktı,ay baktı
Huriler cennette bizi kıskandı...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4446
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm



Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır

Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde bir gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar


Ataol Behramoğlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4447
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
87d7e99dfb4pt

AL KENDİNİ GİT BENDEN ...

gull538na

Uçurum bu aşkın sonu
Aşka çıkmadan yollar
Gitmeli sesim kulaklarından
Yollar bana çıkmamalı
Bende seni beklememeliyim
Gelmeyeceğine inandır beni
Kapat gözlerini gözlerime
İzin verme seni sevmeme
Korkularımı haklı çıkarma
Yaklaştırma yüreğini bana
Git gidebildiğin kadar uzağa
Bu kadar yakınımda hissetmeyeyim seni
Seni sevme ihtimallerimi al ve git benden
Üzüldüğünü görürsem tutamam kendimi
Kilit vuramam gözyaşlarıma
Görmek istemiyorsan gözyaşlarımı
Al kendini git benden
Dudaklarım gitmeni söylerken
Biliyorum gözlerim gidişine ağlayacak
Gitmemen için yalvaracak
Ama sen bilmelisin gitmen gerek
Ben başa çıkabilirim hüzünle
Ama dayanamam senin üzülmene
Üzülmeni görmektense
Razıyım sensiz olayım
Ellerim ellerinle buluşmadan
Ve zorlaşmadan yalnız kalmak
Al kendini git benden...


gull538na
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4448
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Beyaz Kâğıt



Beyaz kâğıt üstüne yazdım Aşk'ın adını..
Bir de berâberinde mütebessim çehreni.
Ve artık duymuyorum, acıların imdâdını.
Çünkü artık mutluyum, aradım buldum seni..

Yere batsın bu dünya! Bana bir sen yetersin.
Hakîkatten habersiz düzen; ölsün! Gebersin!
Sen, daha önce, hiç tatmadığım kedersin
Mutluluğa ulaştım, seviyorum ben seni..

Bu nasıl duygudur ki, yaktı beni kavurdu
Feleğin çemberiyle uzaklara savurdu.
'Bin' içinde 'Bir' oldum, ki yalnızlıkla yoğurdu
Öyle derin pişirdi de, tanıdım benliğimi..

Bir kalın örtü girdi, sevgiliyle arama
Defol yanımdan ayrılık.. Beni bir daha arama!
Merhemler acı verir, tuzlar şifadır yarama.
Tersliklerle sarılmışım, hatırlamam güldüğümü!

Ama! Umutla doldum, nâm-ı diğer şarj oldum.
Acıları içmişim, şişe şişe, yudum yudum.
İnsanlar olgunlaşır. Birbir çile çekerek..
Sanırım, olgunlaştım ve çözerim kördüğümü...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4449
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Rüya


Düşümde
bir krat var
dizginleri elimde
sanki kırılmaz kemiklerim
hele bir düşsem yere
rüzgar eser güneş yakar
umurumda değil kime ne
öyle bir gidiyorum ki!
ohoo!Gölgem daha nerde
biraz sinirliyim biraz sevdalı
öyle bir gidiyorum ki!
bir dağ çiksa karşıma
ezer geçerim her halde
düş içinde düş gibiyim
gözümü pembeler bürümüş
kanımsa deli akıyor
öyle bir gidiyorum ki!
kan dolu gözlerim inadına gülüyor
sarmaşık bir rüzgar
deli divane peşimde
kılıcımı çektiğim gibi ayaklar altına seriyorum onu
bir hamlede
öyle bir gidiyorum ki!
unutmuşum sarıldığım kalplerde içinde
artık seraplar görüyorum
susamışım haliyle
sonra seraplar içinde karanlık
öyle bir gidiyorum ki!
düşlerim bile şaşırdı
umutsuzluğumun haline
yolun sonu derler ya
sonsuz bir uçurum çıkıyor karşıma
artık deli kanım aksa ne olur akmasa
seraplar sel olup taşsa ne olur
ne olur kuruyup çatlasa
hem kıramam artık kimsenin kalbini derken
bırakıyorum kendimi boşluğa
öyle bir gidiyorum ki!
o an aklımda bir dua
eğer kaderimde o yoksa
ne olur Allah'ım beni de al yanına
onla olmayacak biliyorum
ve şimdi düşünüyorum
ya annem uyandırmazsa
ya da duam kabul olsa...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #4450
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Fark Edememişim



Ertesilere ertelediğim sevgilerimi
Dünlerde kaybetmişim
Herkeste seni sevmişim
Kendimi bitirmişim
Fark edememişim.....

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya