Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 465

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.333 Cevap: 12.492
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4641
kambis - avatarı
Ziyaretçi
KALP AĞRISI

Sponsorlu Bağlantılar
İşte yine başbaşayiz içimin acisi
yine birlikteyiz
ver elini
sus ve ne olur incitme beni

Ey kalbimin agrisi
ver elini
cikalim seninle soluksuz kalmadan sessizce
bu karanlik ve ugultulu ormandan

Icimin acisi, kalbimin agrisi, askim
iste yine basbasayiz
ver elini
sus ve ne olur incitme beni .......
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4642
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anlayamazsın

Sponsorlu Bağlantılar
Göğüslediğim iplerde sen varsın
Tutamam bu şehri avuçlarımda
Ellerim dünden sancılı ellerim
Dokunma ellerime yanarsın

Ateşten sırılsıklam saçlarım
Yüreğim mayınların kucağı
Sevme beni sevmelere tutsağım
Beni her gece iplere asarsın

Bu benim son ölümüm olacak
Tepeden tırnağa zor bir yasağım
Bu benim son ölümüm diyorum
Sen bu sevdayı anlayamazsın

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4643
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Gece Nöbetimetin
daha az seviyorum seni
giderek daha az
unutur gibi seviyorum
azala azala
aramızdaki uzaklığın karanlığında

geceler kısalıp, gündüzler uzuyor böyle olunca
daha az seviyorum seni
kendini iyileştiren bir yara gibi
daha az
ve zamanla

sen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini
uzak dağ kışlalarında
görmüyoruz birbirimizi
usul usul sis iniyor
kopmuş yollara
ışığı hafif, uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin
bir çığ gibi uyuyorsun rüyalarımda
sevgilim sevgilim
yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da

artık daha az seviyorum seni
unutur gibi, ölür gibi daha az
yeniden ödetiyorum kendime
onca aşkın öğretemediğini
kolay değildi
yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben
kaç acı birden imtihan etti beni
bir tek gece vardır insanın hayatında
ömür boyu sürer nöbeti
bu da öyleydi,
iyi ol, sağ ol, uzak ol
ama bir daha görme beni kare

Murathan Mungan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4644
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
UNUT DEME BANA UNUTAMAM
yanında huzuru bulmuşken,
sevgini yürekten sezmişken,
gözlerinde kendimi görmüşken,
unut deme bana unutamam...
sen sonsuz düşlerimsin,
sen çocukça gülüşlerimsin,
sen gizemli bakışlarımsın,
unut deme bana unutamam...
gecenin sisli sokaklarında,
yağmurun ıslak yaşlarında,
saklı umutlarımsın sen,
unut deme bana unutamam...
zamansız kapı çalınışları gibi,
zamansız bir sevdaya düştüm bende,
yalansız,riyasız bambaşka
duru bir aşk var elimizde,
unut deme bana unutamam...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4645
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ve Gönlüm Kışa Döner

Bulutlar neden bu renk ve rüzgâr neden taa tepeden dökülüyor başıma?
Neden “neden”lerin içinde de ayrı nedenler pusuya yatmış?
Neden çığlık çığlığa geçiyor üstümden kuşlar; yangın yerinden geçer gibi...
Ve neden kaçırıyorlar seni uzaklara?..

Ben, bütün mektuplarımda “kendimi” gönderiyorum parça parça;
Her zerrem koklasın diye seni...
Ben, her satırı senin için yazıyorum;
Senden öğrendim diye her harfi!..

Kesilirken bütün ağaçlar kesiliyor ağaçlarım.
Bütün dallar kırılırken dallarım kırılıyor...
Bütün ocaklar yanarken kor sıçrıyor yüreğime...
Ve gönlüm;
Kışa dönüyor.

Mevsimler ifadesiz, mevsimler renksiz ve mevsimler tıpkısının aynısı!..
Mevsimler aynı tavuğun bir folluğa bıraktığı dört yumurta gibi;
Hangisini kırsan yapış yapış ve kasvet sarısı!..

Gülüşlerin açtığı,
Ve çiçeklerin güldüğü bir mevsim vardı, değil mi?
Ve “güneş” dedikleri bir şey!..
Hani bütün dalların üzerinde yemyeşil yapraklar olurdu da serçeler saklambaç oynardı aralarında...
Hani kelebekler; rüzgâra kapılmış ebrûlar gibi savrulurdu havada.
Hani, nerde bu “hani”ler, ve neden şimdi ben garkolmadayım renksizliklere?

Neden nokta nokta damlıyor tenime hazan yaprakları?..
Neden soluk soluğa ve çığlık çığlığa kuşlar, yangın yerinden kaçar gibi; seni kaçırıyorlar uzaklara?
Ve neden her mektubumda bir parçam eksiliyor?

Kesilirken bütün ağaçlar, kesiliyor ağaçlarım.
Bütün dallar kırılırken dallarım kırılıyor.
Ocaklar yanarken kor düşüyoryüreğime...
Ve gönlüm; Kışa dönüyor.
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4646
kambis - avatarı
Ziyaretçi
ACIYLA ERİR YÜZÜNE AŞIK ÇOCUK

Ne zaman yüzüne baksam
yalnızlığın o mutlu gerilimi
O öksüz göl hızla derinleşir
biliyorum,acılarım hiç bitmeyecek,bu öyle bir yeşil
Ne zaman gözlerinin içine baksam,biliyorum
ikimizi de aşar,o kapının ardındaki masal
bense yüreğimin bu hallerinden korkar,kalırım
bir hız trenine bindirilmiş küçük bir çocuk gibi
geçip giden yüzlerine bakar kalırım
Ömrün kısalığı çarpar camlara
ateş hızla yayılır içerilere
Akşam olur,evler dolar boşalır
acıyla erir,yüzüne aşık çocuk
Ne zaman gözlerinin içine baksam,bliyorum
İkimizi de aşar,o kapının ardındaki masal
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4647
arwen - avatarı
Ziyaretçi
sevme vakti




tam ona dokunurken gözlerimle
aslında aşka dokunmuşum bilmeden kalbimle
sıradan, ufacık bir kedi yavrusu kadar çekiciydi
bir koca dağ kadar ulaşılmaz
durgun bir göl kadar sakin ve vakur
ve ;
senin kadar güzelini hiç görmemişti
bu saka kuşu
ve ;
hiç kimseye bu kadar uçmadı yorgun kanatlarıyla
seni seven kalbi değil ,
perilerin getirdiği
ölümün bile bitiremediği sevgiydi.
koca bir ada vapuru geçti yüreğimden sanki
tam da aşıkların sevme vaktinde.

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4648
kambis - avatarı
Ziyaretçi
BOŞLUĞUNU SOLUDUĞUN HAYAT


Öğrendiğin her şey,
susup arkanı döndüğün,
yenildiğini unutup,
güzelliğini sonuna dek yaktığın herşey
seni senden kurtarmıyorsa
ne anlamı var hayatının sana sevgili...
Masumiyetin kimi zulümden kurtardı, söylesene
Hem bu arzuda onun adı bile geçmez...
İstikbalin sıradan bir ayrıntı
bu telaşta
Ne yapsan göğsünde hayatına yabancı bir zaman
birikiyor...
Borçlu değildin ömrüne üstelik...
Ama ne yapsan boşluğa açılan
bir kapı oluyor hayat,
ne yapsan büyüyor o boşluk...
Ne yapsan suçlu değilsin,
sadece yerçekiminden muafsın...
O derin ıstırabınsa
seni hayata alışmaktan koruyor sadece...
Oysa bu bile umurunda değil...
Geleceğin ellerinde sıcaklığı üşüyen
bir mum sadece... Gördüm...
Geleceğin ellerine yapışan o soğukluk...
Durmadan ömrüne yapışan bu gerçeği soluyorsun sen...
Durmadan o aşkı soluyorsun...
Durmadan ciğerlerini yakan o büyük soğumayı...
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4649
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi

Geceye Şiir
metin

1

Kalbim bir çiçektir, gündüzler ölgün;
Gelin, gelin, onu açın geceler!
Beni yâdedermiş gibi, bütün gün
Ötün kulağımda, çın çın, geceler!

Geceler çekmeyin benimçin hüzün,
Gelin siz, ruhumu tenimden süzün;
Bırakın nâşımı yerde gündüzün,
Gölgemi alın da kaçın geceler!

2

İnsanlar içinde en yalnız insan;
Düşün, taş duvara başın gömülü!
Ve kapan sükûta, granitten, taştan,
Mazgallı bir kale gibi örülü.

Gözünü tavandan ayırma ki, sen,
Üşürsün, gölgeni yerde görürsen.
Dikilir karşına, mumu söndürsen.
Ölüler içinde en yalnız ölü... kare


Necip Fazıl Kısakürek
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Temmuz 2006       Mesaj #4650
arwen - avatarı
Ziyaretçi
****gelemedim***




geldim de yanıbaşına,
belki bir sokak,
belki iki üç adım var,
aramızda.
sanki sesin,
eskisi gibi aşkımızı,
fısıldamakta,
sanki;
teninin kokusu var,
nefes nefes,
içime çektiğim havada,
gözün görmez,
ruhun duymaz,
geldim de yanı başına.....

dünü anlatayım,
dinle;
oturmuşum Galata'da
bir yanım deniz,
bir yanım mahşeri kalabalık,
her yanım sen,
her yanım sen.

vakit akşamüstü,
sensizliğine gelmişim ,
bu şehrin,
elimde bir fincan,
taze demlenmiş,
dumanı üstünde,
tavşan kanı tabirinden,
sımsıcak çay,
her değişinde dudaklarım,
seni yudumlarım,seni yudumlarım.

gün aşıyor ağır ağır,
koşuşturma aynı,
yokluğun aynı,
milyonların içinde,
yapayalnızım...
yokluğun darmadağınık etmiş,
bir başıma kalakalmışım...

dalmış gözlerime,
deniz kur yapar,
yakamoz yakamoz,
aşk'a davet eder gibi,
sanki...
ah ne umrumda ki;
elimde soğuyup giden,
sevdiğim;
fincan çayı,
sensiz mi içecektim,
ayaklarımın altından,
kayıp giden sahili,
sensiz mi geçecektim,
sensiz acıkıp sonra,
balık ekmeği;
sensiz mi yiyecektim,
çiğnerken lokmaları,
gülen gözlerine,
sensiz mi gülecektim,
......

cesaretim yoktu,
dokunmaya tuşlara,
cesaretim yoktu,
sesini duymaya,
belki gönlüm kırıktı,
atıl bıraktığın sevdaya,
ve geldiğim gibi,
içimdeki yangınla,
döndüm geriye,
sevdiceğim seni bıraktım,
ruhun duymadı,
bıraktım o şehirde,
sevgin yine kalmadı,
geldi yüreğimde,
benimle geldiğim yere..

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya