Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 52

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.303 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #511
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Kendim Ve Hepimiz Gibi
Sponsorlu Bağlantılar

Bir gün herşeyinle dimdik
Her türlü kavgaya hazır
Çıplak gergin
Her sözü verecek kadar aceleci
Tutamayacak kadar unutkan
Sade çaresizken kadın
Genelde erkek..
Kendi sözlerinin gölgesine hayran
Hiçbir şey gerçek değil alkışlar yalan
Hala bir çift çarpık bacak
Kendi resmi resmiyle barışık
Küs eskisiyle ve eski sevgililerin hepsiyle
Ama hala çok güzel
Hakkında konuşmak senin
Ben senden bahsediyorum yine
Kime darlansa kalbim kimin kılığında.
Ne zaman aklım çıksa yerinden
Tuzu ayarında gözyaşlarıyla
Dönmeyeceğime inandığım günlerde
Bu seyrüseferden
(bu seyrüsefer sözünün burada geçme sebebi
Tamamen kelimeyi sevdiğimden)
Diyorum işte bu sefer oğlum
İşte bu sefer
Olacak olmakta olan
Yanacak yanmakta olan
Yok çare akacak akmakta olan düşecek...
Ama hala çok güzel
Hakkında konuşmak senin
Düşünmek seni en ayıp kılıklarda
En düşmüş saatlerde
Hala güzel
Hakkında konuşmak senin...
Otuzu geçmişiz hiç haketmeyecek kağıtlarla
Oysa boş kağıt vermişiz geçmeyelim
Kalalım diye o sınıflarda
Yalnız çirkince geçmiş bir gençliğin ağıtı
Bu kadar acıksız olurdu zaten
Çocuktum kürtlerin kuyruğundan bahsedilirdi
Nicedir uyruğundan bahsediliyor
Ve kim ne söylese bu mühim mesele hakkında
Mühim kanamalar tespit ediliyor hastanın dosyasında
Ve diyorum ki ben bazen
Bu iki sevgilinin arasında
Ve ikisinin eşit derecede akrabası
İlk kez bir düğünde adam hem erkek hem kız tarafı
Bağırıyorum şaka yollu
Olacak olmakta olan
Yanacak yanmakta olan
Akacak akmakta olan..
Düşecek..
Ama hala çok güzel
Hakkında konuşmak senin.
Bir beyhude çabasına daha girişmek
Seni methetmenin. .
Sana küfretmenin.
Hala güzel
Hakkında konuşmak senin
Kökünü kendi sökmüş bir inatçı adamdır yurdum
Hangi toprağa denk gelmişse
Oraya salmış kılcallarını
Ve hepsinden başka çiçek türemiş,
Seçebildiğince yaban otlarının arasında..
Çok şahane insanlardır
Kendini soyacak kadar ahmak hırsızları ayırırsan
Çok iyi şiirler yazdım
Kötülerinin tamamını çıkarırsan.....
Ama hala güzel
Hakkında konuşmak senin
Hatta aleyhinde!
Bağır çağır hatta
Yeri gelirse çok sağlam bir kaç gözyaşı eşliğinde
Güzel...
Hala güzel
Hakkında konuşmak senin
Dinimin dolanması her görüşmede
Her karşılaşmada
Yani her eski sevgililer bayramında hayatın,
Güzel.
Rakının ikinci dublesinde ilk karşımıza çıkanı
Öptüren şey ne ise
Bir şölenlik hatıra mı yoksa çift dingilli bir acı mı
Yanısıra neyse artık o şey,
Hanı bir bıçak saplaması kadar hasmane
Ve bildiğin cennet davetiyesi kılığında bir şey
İşte ne ise o şey ....o güzel ...
Hala güzel hakkında konuşmak senin......

Yılmaz Erdoğan

kaman5o - avatarı
kaman5o
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #512
kaman5o - avatarı
Ziyaretçi
teşekürler
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #513
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir Adın Kalmalı

Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Birde o kahreden gurbet
Sen say ki ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihaneti
Hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan
Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken
sevmek için çok geç

İbrahim Sadri

Msn Wiltedrose Msn Wiltedrose Msn Wiltedrose Msn Wiltedrose Msn Wiltedrose

Dilini Kana Bulama
Dilini kana bulama
Susta öldür beni n'olur
Gönlünün darağacına
Asta öldür beni n'olur

Dolaştır donan kanımı
Ruhun ile yak canımı
Körükleyip yangınımı
Este öldür beni n'olur

Sevdam nasib alacaksa
Hasret yetim kalacaksa
Sonu vuslat olacaksa
Küste öldür beni n'olur

Hasretinle yana yana
Ömrü tükettim uğruna
Bir taş misali bağrına
Basta öldür beni n'olur
Moonay - avatarı
Moonay
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #514
Moonay - avatarı
Ziyaretçi
Eğer

Eğer ağlıyorsan bir gün gülersin
Eğer dilek varsa haktan dilersin,
Eğer ses güzelse yürek delersin
Eğer inanırsan bu böyle kardeş...

Eğer neşe varsa zevke dalarsın,
Eğer su olursan kaba dolarsın,
Eğer çiçek isen birgün solarsın
Eğer inanırsan bu böyle kardeş...

Eğer şair isen şiir yazarsın
Eğer ördek isen gölde yüzersin,
Eğer güzel isen gözün süzersin
Eğer hak verirsen bu böyle kardeş.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #515
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Düştüm / Yüreğime Değmeden Gözlerin...



Ne büyürsün ne ölürsün yanıpta köz olursan aşk ile...

Bir deli sevdaydı yaşamanın varlığı
Bir hayın boşluk doldu ellerime
Bir hayın kuytu kalabalık oldu yokluğuna

Tek kişilik bir oyundu kuşandığım
Tek kişilik üşüme uğultusu
En derin nefesinde kayboldum cigaranın
Rüzgarın en keskin yanına sırt verdim o gece
Ve resimleri artık siyah beyaz anıların
Yaşanmışlıkların arefesinde hüküm giyerken düşler
Öylece yalınayak kaldım o gece
Hayat yolunda adımlarım kırılgan

düştüm…

Aşkı Veysel ' de sonlandırdığını sandı dünya
Veysel in gören yüreğinde boğulmuştu aşk
Ben o aşkı yoğurdum karanlığın orta yerinde
Kan kızılı gözyaşlarımla suladım
Hançerlenmiş yalnızlıkların sarhoşluğunda

Çocuksu yanımı avuçlarıma aldım
Çocukça tebessümlere saldım dudağımı o gece
Çatlayan dudaklarımı rüzgara verdim
Üzerime yağdı şehir uğultuları
Yol kenarı yeşilliğiydi içimde ki burukluk
İki adım sonrası tüneldi
İki adım sonrası karanlık
Işıkları sönmüş bir İstanbul dokundu bedenime
Hoyrat bir sızı gibi
Apansız yakalandım
Yokluğuna o gece
Parçalanmış bir çift adım dolandı ayaklarıma

düştüm…

Düştüm
Kuytu yanına sevdanın
Düştüm
Hayatın ellerinden

Yüreğime değmeden gözlerin

Düştüm...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #516
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cellat Tutsağı Bir Geceydi...


adımladığın sokakların kanamasıydı
ellerimde depreşen
ayağının dokunuşu sızlatıyordu
oysa sen bilmiyordun
ne çok merakına düşer yüreğim
ne çok adın takılır
ayazına gençliğimin

cellat tutsağı bir geceydi
o sessiz sedasız konuşmanın artığı
bir yanda yanık bir yüz suretinde istanbul
bir yanda gidişinin buz kesmişliği
yorgun bir haykırış ağzımı dolduran

yenilgi kisvesinde kahır

bir uzak diyardı
yıllar geçirdiğim tenha
hep yabancı yüzler
ardımda yabancı izler

kuytularda susuşum
aynalarda küsüşüm

yokluğundan...

talan olan her şehir benim
şehir şehir talan olan benim
savaş mağlubu

düşlerde can çekişir gece
gecenin kuytusunda can verir düşler
boğulmuş bir şafak uzaktan el eder

gün doğumu sancısında uykusuzluğum...

zemheride yanışım
ağulardan kanışım

yokluğundan...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #517
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ADI BENDE SAKLI
Bölünür sancıyla uykular
Sığınak Degil en kuytular
Gökte ay on dört
Ben dolunay
Son hatıramı sinene sar
Bu kadarına razıyım yar
Uzak diyarlarda evli barklı
Mutluluk en çok onun hakki
Bu yorgun kırık hikayenin de
Adi bende saklı
Dalda muhabbette kumrular
Bana ayrılığı sordular
Dedim yangın, afet
Dedim kar
Dedim adet aşkı vururlar

ERKEK GUZELIMsn Wink
Gözlerim Gözlerine Kitlenir
Doyamam Seyretmelere Seni
Özlerim Bir Kaç Saat Fazla Gelir
Yağızım Yiğidim Erkek Güzeli

Gel De Eğ, Eğ Şu Asi Başını
Kaçırma Gel Şu Olgun Yaşımı
Anladım Korkunu Telaşını
Görünce Çakmak Çakmak Yeşillerini

Seni Pamuklara Sarmalar Sararım
Ne Bedel İsterim Ne Hesap Sorarım
Ne Sitemle Güzel Kalbini Yorarım
Sakınma Tatlı Dillerini

Gözlerim Gözlerine Kitlenir
Doyamam Seyretmelere Seni
Özlerim Bir Kaç Saat Fazla Gelir
Yağızım Yiğidim Erkek Güzeli

Gel De Eğ, Eğ Şu Asi Başını
Kaçırma Gel Şu Olgun Yaşımı
Anladım Korkunu Telaşını
Görünce Çakmak Çakmak Yeşillerini

Seni Pamuklara Sarmalar Sararım
Ne Bedel İsterim Ne Hesap Sorarım
Ne Sitemle Güzel Kalbini Yorarım
Sakınma Tatlı Dillerini

Ben Yazdım Ben Bozdum
Kaç Sevdayı Gezdim
Aşkın Aslını Sezdim
Hadi Gel Al Sonuna Kadar
Sonuna Kadar, Sonuna Kadar Al Al...

Seni Pamuklara Sarmalar Sararım
Ne Bedel İsterim Ne Hesap Sorarım
Ne Sitemle Güzel Kalbini Yorarım
Sakınma Tatlı Dillerini

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #518
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Haydi git...
Birazdan şafak atacak,
Yükselirken güneş tepelerden.
Şahit olmasın bırakıp gidişine!
Bilmesin gittiğini,pencereme konacak kuşlar,
Son kez bir öpücük kondur menekşeye;
Gözlerime bakmazsan,birde dudaklarıma.

Haydi git...
Tan yeri ağarmadan,insanlar uyanmadan yeni güne,
Soğumadan yatağın,yastığın,uçmadan kokun odamdan.
Görmeden! duvardaki resmim gidişini...
Son kez kokla,okşadığın saçlarımı,
Titremesin ellerin,titreyen bedenime değdiğinde.
Arkana bakmadan git...biliyorum artık,
Bu gidişinin dönüşü olmadığını!!!


EVET BELKİ BİZİMKİSİDE DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR YOL AYRIMINA GELMİŞ BİR AŞKA VİRGÜL KOYAMAZSIN KOYSAN KOYSAN NOKTA KOYABİLİRSİN...!
AMA ASLA ELVEDA DEMEYECEĞİM
Moonay - avatarı
Moonay
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #519
Moonay - avatarı
Ziyaretçi
Nasihat

Bir doruktur bulunduğunuz tepe yalnızlığınızda
Gölün sis perdesi öteyi göstermez baktığınızda.

Sonbaharı umursamazlar nice zevksiz ve körler
Oysa her sonbaharda canlılar birikimlerini örter.

Bir yalnızlık pelerini sarınca olgun insanları
Bazı garibeler aldatır onları, bu olur kârları.

Gerçek değerler asla gerçek doyuma ulaşamazlar
Ateşle su anlaşır da, onlar herkesle anlaşamazlar.

Gör, güneş, gün şaşmaz ki hergün selamlar yalnızları
Yalnızlar değil midir ağlayan, aldatan anasının kızları

Ömür, acı çekmek için gerçekten pek kısa
Gün olur harman olur bakarsın aşınmış asa.

Bahar yarınlar için bir şeyler doğuracak
Zaman bizleri acıya elbette doyuracak.

"Emirdağı bir geçmeyle yol olmaz
Altın yere düşmeyinen pul olmaz."

Türkülerde pek çok gerçek saklıdır
İnsanı asıl yoran, ince düşünen aklıdır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Şubat 2006       Mesaj #520
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BENI UNUTMA

Bir gun gelirde unuturmus insan
En sevdigi hatiralari bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurdugu zaman
Beni unutma
Cunku ben her gece o saatlerde
Seni yasar ve seni dusunurum
Hayal icinde perisan yururum
Sen de karanligin sustugu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gulusun
Bir avuc su gibi icime, ey yar
Senin de basinda o cilgin ruzgar
Deli deli esiverirse bir gun
Beni unutma
Ben ayagimda carik, elimde asa
Senin icin su yollara dusmusum
Senelerce sonra sana donusum
Bir mahser gunune de raslasa
Beni unutma
Hala duruyorsa yesil elbisen
Onbir gun benim icin giy
Saksidaki penbe karanfilde cig
Ve bahcende yorgun bir kus gorursen
Beni unutma
Buyuk acilara tutustugum gun
Cok uzaklarda da olsan yine gel
Bu olurcesine sevdigine gel
Ne olur Tanriya kavustugum gun
Beni unutma
UMIT YASAR

Son düzenleyen Blue Blood; 21 Şubat 2006 16:54

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya