Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 563

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.642 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5621
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İğrenmek- Sevmek Farkı

Sponsorlu Bağlantılar

Bir serçe böcek yakaladığı zaman kendisini dünyanın en mutlusu sanır
Çünkü zannederki bundan daha güzel yiyecek olamaz diye,
Oysa bir güvercin iğrenir o yemden.
Biz insanız, insanda bazen mutluluğu kendisi yaratır
Hemde çok defa tam da
Bir diğerinin cehennem ettiği, iğrendiği yerde.

Bizde iç değerlerimizden bir şeyler kaybetmeyelim.
Ne kadar geçmişe bağlı olsakda , iğrenmeden yaşamayı öğrenelim,
İğrenmeden sevelim........

Dünya bir akımdır,sürükler veya batırır bizi
Bizler bu akımda yüzüyoruz, yönetmiyoruz.
Horoz ötünce güneş doğmaz,güneş doğunca horoz öter.

Kör olan göremez tanrının kıvılcımlarını,sinyallerini....

Birbirimizi süzgeçten geçirip cüruf olarak görmeden
Kendimizi beğenmişlik denizinde boğmadan
Her insanda bir renk olduğunu anlayarak..............

Bunu ancak gözlemleyen anlar vede hiç şaşırmaz mesela,

Karnı tok olan , aç beynin felsefesini çözemez
Sen aç kalırsan yahut o doyarsa anlarsın felsefesini.......

En iyisi şöyle düşünmeli bin yıllık çınar yaşadıda, bir günlük böcek
yaşamadımı.

Bizde kısa yaşamımızda kendimiz dışında bir canlıyı sevelim
Bu kedide olsa, köpekde, çoçukda,kendi evimizdeki bir yapma bir çicek olsa
bile.......

Ama sevelim
Kendimiz dışında birini iğrenmeden

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5622
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İhanetin Kalmasaydı Bari

Sponsorlu Bağlantılar


Bakışların vardı ;
Beni alıp götüren,
Baktıkça,derinliğinde yüzdüren.
Bakışlarını severdim,
Bakışların kalsaydı bari..

Sözlerin vardı ;
Sessizliğimi bölen,
Söyledikçe,sonsuzluğunda eriten.
Sözlerini severdim,
Sözlerin kalsaydı bari..

Gülüşün vardı ;
Gönlüme giren,
Gülümsedikçe,gölgesinde dinlendiren.
Gülüşünü severdim,
Gülüşün kalsaydı bari..

İhanetin vardı ;
İnsanlıktan bezdiren,
İhanet ettikçe,iliklerime işleyen,
İhanetini hiç sevmedim ki,
İhanetin kalmasaydı bari..

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5623
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dilindeki ve Aklındaki Dehliz



dilindeki
ve aklındaki
dehliz

her şey usul usul bir yolculuktu, ne zaman kırılan
bir dal gibi içimi ürpertse vardığın vahalar... ve
akşamlar sohbetlerle aydınlandığında, karanlık
suya düşen bir nergis kendini bir yolculuğa

bırakırdı dilinin peşi sıra denizlere açılarak;
acının diliyle yoğrulurmuş hayat ve sonra her şey
yıkılırmış dilin yanlış bir oynayışıyla, anladım.

lanetlerden kurduğum bu kemirgen hayat, bir gündüzün
kendini yavaş yavaş yosunlanan bir anıya bırakmasıyla,
sırıtan bir zamana dönüştü, yaktığın çıralar bir bir kendine
ışık verirken; beyhude bir bekleyişmiş gölgenin eksik bir

zamanı tamamlaması. son düğüm hep en sert atılanıymış
son yağmurlar en ıslatanı, akşamlar en karanlığı ve sözler
bir dilin yalnızlığında daha da acıtırmış zamanı, anladım.

ama dil hayatı nasıl heder edermiş bahçelerden geçerken
ve nasıl bir yolculukmuş yalnızlık herkesin kıyısında yaşadığı;
âh o unutuş... anlamıyorum. bu karanlık gider mi ki kendi başına.

artık acımayacak kalbim bilesin, zamana su serptim,
yüzüne tuz ektim, dağladım sözlerini çünkü; bilesin.
akşamlar artık sadece irinli bir sargı, sözlerini saklayan
ve gözlerindeki tedirginlik artık yakmıyor içimi,
kanıyorum durmadan akşam üstleri, bilesin.

dostluklar akşamları otururmuş insanın yüreğine
ve yine akşamları bozulurmuş yakılan ateşlerin etrafındaki
taşlar; gözlerinden öpüyorum, isterim ki dilimi yakmayasın
ve unutmayasın akşamları hangi nehirlerin deltalara aktığını;
bırakarak kendini, gözlerini yutacak dilinin ve aklının dehlizlerine.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5624
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İki Gözüm

Dayan İki Gözüm
Acılarımı çöllere bir bıraksam
Ölüm kokan yatağımda
Rüzgarda yerimden delicesine fırlasam
Ateşte açan çiçekleriyle dolduracağım eteğini
Ve yıldızlarla parlatacağım gözbebeğini

Sensizlikte
Gözyaşım Aras gibi bulanık akar
Acılarını bir anlatsam Kızılırmak' a
Benimle her gece sana ağlar
Ve içim hep sana için için sızlar

Dayan İki Gözüm
Hatırlar mısın?
Çıplak ayağımda denize değmemişti ayaklarım demiştin
Üç düğmeli kefeni üzerimden bir çıkarsam
Umutlarınla kırlarda delicesine bir koşsam
Avuçlarımda denizleri bırakacağım kıyına
Koynumda sakladığım
Meltem kokulu baharları bırakacağım kapına.

Sensizlikte
Sıva tutmaz duvarlara çarpıyor kanadım
Sanki her gece
Ölüme kundaklanıyor sensiz yarınım
Ve dağ yollarında
Siyaha bürünmüş ağıtlar besteliyorum
Yavru serçelerimi matemle besliyorum.

Dayan İki Gözüm
Ovamdaki tüm ceylanları bir emzirsem
Yatağımda hastalığımı bir yensem
Cennetin kokularıyla sana koşacağım
Yüreğimi sonsuza dek sevdana bırakacağım.
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5625
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


İstanbul


Boğazı bir başka
İnsanları bir başka
Gören düşer aşka
Ey İstanbul Canım İstanbul

Gemiler öttürür siren
Bu güzelliği Tanrıdın veren
İstanbuldan yoktur başka güzel yer
Ey İstanbul Canım İstanbul

Gözdesisin sen her yerin
Bunları yazan ben kulunun
Adı çıkmış İstanbul'un
Ey İstanbul Canım İstanbul

Kadıköy'ü Üsküdar'ı
Yetmiş iki millet burası
Çoluğuyla çocuğuyla
Ey İstanbul Canım İstanbul

Kumkapı’da balıkçılar
Gece çok güzeldir ışıklar
Kol kola gezer aşıklar
Ey İstanbul Canım İstanbul

Işıl Işıl Galata Kulesi
Bitsin artık halkın çilesi
Bitmez bu şehrin hilesi
Ey İstanbul Canım İstanbul
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5626
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İki Gün



Seni iki gün öyle delice sevdim ki,
Hayallerimi bile attım bir kenara...
Boşalttım kalbimi,
Bütünüyle yer açtım sana.
...
kimseleri almadım rüyalarıma,
davet ettim düşüncelerime seni,
bütün güzelliğinle seni.
...
Seni iki gün öyle delice sevdim ki,
Bu akşam bitiverdi...
Sahi neydi bu kalbimdeki esinti?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5627
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GİDEBİLİRSİN

Madem ki içinde o ateş söndü
Bir daha yakmadan gidebilirsin
Aklımda kalmasın bu son bakışlar
Yüzüme bakmadan gidebilirsin

Yıllardır verdi in kederi görme
Üstüme yıktı ın kaderi görme
Ömrümden çaldı ın günleri görme
Beni de görmeden gidebilirsin

Sen düşün yaranı kimler saracak
Sen düşün gönlünü kim avutacak
Bir an önce kaybol oldu olacak
Bir veda etmeden gidebilirsin

Demek ben suçluyum bir tek sen haklı
Ben zalim bir düşman sense zavallı
En güzeli alıp beni asmalı
Beni affetmeden gidebilirsin

Zorlama kendini veda etmeye
Zorlama gözünden yaşlar dökmeye
Mecbur da de ilsin birşey demeye
Hiç bir şey demeden gidebilirsin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5628
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seni Yaşamadan Ölmeyeceğim



aşka özgü zakkum bahçelerinde
gene acılarla kalıyorum ben
deniz ölesiye yakın ayaklarıma
ey ülkemin pusatsız kahramanları
erzurum garında, banklar üstünde
sükût-u hayâle uğrayan kalbim
geceyi kavrayan parmaklarımla
bu hasret, bu hicran zelzelesinden
beni kurtarmaya gücünüz yetmez
çünkü mutsuzluğun mekteplerinde
ıstırâp dersleri alıyorum ben

gittikçe yaklaşan bir âfet gibi
intihâr yanılgısıyla
yollar beni esârete çekiyor
şehrâyin şarkıları söylüyorum içimden
şarkılar ki, hep aynı nakaratla bitiyor
sen bir garip delisin
gözleri perdelisin

erzurum garında, banklar üstünde
susuzluktan ağlayan bir güvercin
içime vuruyor kanatlarını
nağmelerin ateşinde parlayan
kuşlar bölük bölük hayatıma giriyor
bütün çığlıkları kuşanmış ölüm
dudaklarında siyanür
oysa bilmiyor ki, bu yolculuktan
yollar tükense de, dönmeyeceğim
seni yaşamadan ölmeyeceğim
o çin hârikası bakışlarını
o pekin gözlerini
gözlerin ki, gece donanmasıdır
yoksul ve yabancı mısralarımın

bedenimde çıban çıban ağrılar
ben bu ağrılardan zevk alıyorum
ejder tepesinde bunalıyorum
bir yanda kum fırtınası
diğer yanda esrârengiz
karakalem çalışması bir deniz
rüzgârla, yağmurla ve yıldızlarla
başlamak üzere son âyinimiz

erzurum garında gece yarısı
bankların üstüne şimşekler konar
bazen bir yıldırım gezinir saçlarımda
bazen bir melek saatler boyu
yakama ölümsüz çiçekler takar
erzurum garında gece yarısı
hıçkırıklar boğazıma tıkanır
nemrut ateşiyle sabaha kadar
içimde binlerce ibrahim yanar

koltuğumda efsaneler kitabı
kafdağından nergis devşiriyorum
başını dayamış omuzlarıma
o eski, o yaşlı zümrüdüanka
ben bir çin sarhoşu samanyolunda
denizi tartışan bakışlarını
geçmişime asla gömmeyeceğim
seni yaşamadan ölmeyeceğim

perdeler kalkıp da sabah olunca
aldırma aras’ın öyle bulanık
öyle mahzun aktığına
palandöken yine sisli, aldırma
ben hem sise hem çamura alıştım
senelerdir bu acıyla buluştum
mutluluk ne zaman çıksa karşıma
yalnızlık bir zindan, çöker başıma
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5629
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


*Yaren


Kırıldı kanadım gurbette kaldım
Derdimi unutup hülyana daldım
Bahardım, kendimi hazana saldım
Kanayan yaramı dağlarım yaren

Görürüm kendimi o gözlerinde
Bulurum tebessüm can sözlerinde
Uyusaydım bir kez dost dizlerinde
Nehir oldu yürek çağlarım yaren

Yıldız kadar uzak bana ellerin
Acı söyler şimdi baldan dillerin
Kurudu mu bana akan sellerin
Aktıkça sözümü bağlarım yaren

Çekmedi kanadın dostça bir nazım
Dinlemedin sözüm kırıldı sazım
Lal ettin dilimi kış oldu yazım
Özledikçe seni ağlarım yaren
Serpil Doğan
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #5630
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İki Günlük Aşk


anladım ki; benden hoşlanıyorsun
çünkü benimde seni sevdiğimi anlamışsın
ne olduysa ayrılmışız, iki gün sonra
geçenlerde gördüm, yeni aşkını
işte o zaman anladım
sen beni çoktan unutmuşsun
ama bilmeni istediğim bir şey var ki;
ben seni asla unutmayacağım

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya