Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 584

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.655 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5831
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İstemiyorum

Sponsorlu Bağlantılar



Sabah olur, güneş doğar üzerimize,
Uykuyla karışık günaydın dersin, deme istemiyorum..
Sırtımda çanta, ellerim bomboş, gözlerim bomboş ama başım yine dolu
Derdin nedir dersin, deme istemiyorum..
Herkes başlar hep bir ağızdan şarkıya,
Herkes oyuna, herkes alkışa, herkes meydana,
Ben yine köşeme çekilir, kısık gözlerle izlerim,
Sen de katıl dersin, hayır, istemiyorum..
Önceleri güldün yüzüme hiç ağlatmayacakmış gibi
Aklımı aldın başımdan , gözlerimi benden, kalbimi kendimden
Sonraysa gözünü kırpmadan vurdun arkamdan
Hiç yüreğin sızlamadan bıçakladın tam sırtımdan
Şimdiyse dertsiz tasasız yüzüme gülüyorsun,
Arkanı dönüp bakıyorsun boş bakışlarla
Ve konuşuyorsun hiçbirşey yapmamış gibi
Senin bildiğini ben, benim bildiğimi sen biliyorsun
Ama sen hala ihanette ısrar ediyorsun
Sonra da başını çeviriyorsun, gözlerimin içine bakıyorsun..
Hayır ,bakma , artık onu da istemiyorum..
Bakışlarım seni kahretmeye yeter
Yürüyüşümse sana vereceğim cevaba bedel
Kısık gözlerim, hep seni arar, seni gözler
Ama artık söyle gözlemesinler
Gözlemesinler, çünkü artık onu da istemiyorum..
Artık çekip git hayatımdan, defol git dünyamdan
Son bir açık kapı bırakma bana
Belki geri döner deme , ne bana ne kendine,
Bağla ayaklarımı, zincir vur bileklerime
Ve tüm umutları, tüm ümitleri yok et bir çırpıda
Asla geri dönmeyecek şekilde
Git , mutlu olduğun yere
Ve kapat kapıları sonuna kadar
En az benim giremeyeceğim kadar
Artık geri dön deme,
Deme çünkü dönmek de istemiyorum..
Birçok şeyi istemiyorum ama,
İstememeyi istiyorum aslında..
Gözlerimi sana zorla kapatmak ya da..
Günün anlam ve önemini belirtmek kendi başıma
Kendimi engelleyememek istemiyorum
Peki ya ne istiyorsun diye sorarsan..
Ya seni, ya sensizliği..
İkisinin arasını değil, yalnızca birini istiyorum..
Ve bir gün hiçbiri bana bugünleri getirmeyecek,
Hiçbiri geriye dönme şansı vermeyecek
Ve hiçbiri, dönüp herşeyden vazgeçmeme izin vermeyecek...
Adım gibi biliyorum...

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5832
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Aklıma Sen Gelince
ÖLÜM BAŞUCUMDAYDI
Sponsorlu Bağlantılar




AKLIMA SEN GELİNCE

Yıldızın vardı karşımda tüm gece
Yorgunum, sensizlik bana işkence
Yalvardım Allah'a emanetini al diye
Caydım, vermedim aklıma sen gelince


Sanki Kızıldağ devrildi üzerime
Ve Kızılırmakta boğulur gibiyim
Tüketmekti niyetim damarlarımda ki kanı
Göz yaşıma değiştim aklıma sen gelince


Ölüm başucumdaydı dün gece
Yapamadım aklıma sen gelince
Sevdiğim, taptığım, yaşam nedenim
Ağlarmıydın? DENİZ öldü denince
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5833
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sessizce Gel

Karanlığını böl
Geç saatlerinde gecenin
Tenhalara atıl bulmak için beni
Sus! Bağırma sakın!
Giz olmalı gelişin...
Fısıldasan adımı duyarım
Koş en koyusuna doğru
Dipsiz karanlıkların
Beyazı olmayan bir dünyada
Perişanım
Ayaklarım prangada
Günahı boynumda yılların
Aşinasıyım çok evvelden
Bu ayrılıkların
Gel hayat dediğim
Görkemli zindanıma
Usandım gayrı
Yokluğun tak etti canıma
Gel, aydınlıkları da
Peşinde getir
Korkum yok güzelim
Elinden olsun yeter ki ölümüm...


Gürcan Günay
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5834
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Hasretimsin
Dilek Kadıoğlu



Gözlerim bir yudum uykuya hasret,
Ömrüm bir yudum nefesine,
Yüreğim bir yudum sevgine,
Elim ellerine, başım dizlerine,
Ayaklarım yoluna hasret..
Hasretimsin. Sevdiğim.
Bütün hasretlerimsin aslında sen,
Sensiz geçen gecelerde,
Uyumayı unutturdu hasretin bana,
Gözümden kayan yıldızların ardından,
En büyük dostum olur kalemim ve kağıtlar,
Şiir dizeleri çıkar iki dudağımın arasından,
Şiirin başında sen, ortasında sen, sonunda yine sen,
Sevgiliye duyulan hasreti anlatır aslında yazılanlar,
Yine böyle bir gecede kalemim ve kağıdım elimde,
Ne kadar anlarsın sevdiğim O da senin yüreğinde..
Hergün ayrı bir hüzün çeker yüreğim,
Hergün ayrı bir yeri kanar yüreğimin,
Zormudu be.. bu kadar zormuydu,
Anlamak, anlamaya çalışmak yüreğimi,
Bendeki o sonsuz sevgini,
Rüyalarımda sen, hayellerimde sen, düşlerimde sen,
Ömrümün geri kalanı sen, sen, sen,
Ben beni yitirmişim be sevdiğim, ben hep sen.
Yüreğimde coşan sevda çağlıyanıyla,
Yazıyorum yine sana..
Hani o çok sevdiğin yıldızlar vardı ya,
Bu gecede gözümden kaydılar,
O yıldızları topla o yıldızları topla avucunda sevdiğim
Gülüş olarak getir bana.
Kimbilir sevdiğim,
Gözümden kayan yıldızlar belki son noktayı koyar
Kimbilir sevdiğim, Aldığım son nefesdir bu,
Kimbilir sevdiğim Sensiz geçirdiğim son gecemdir bu,
Kimbilir sevdiğim,
Belki yazılan son şiirdir bu sevgiliye,
Kimbilir sevdiğim,
Belki son seslenişim, son haykırışımdır bu sana,
Kimbilir sevdiğim, Belki bu sondur,
Kimbilir sevdiğim, Hasretin sonum olur.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5835
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yorgun Insanlar Mahşerinde Bir Yagmur Sesi



ey yalnizligimin sonsuz işaretleri
rüzgâra emanet tüm irgat caddeleri

gözlerimde yillardir büyür gider bir hüzün
şahika kanadinda üşür yildirim bekçileri

yanliş anlatildi gülde kaybolan resimlerim
avareligim yasak afişlerin mahşeri

anlasana yillardir hep sana yagiyorum
çildiriyor bahar küheylanlari şimdi

bir kalem ucunun silip silip biraktigi iz
gibi ben bir güleç köleyim her yerde yeni

siz benim degişmeyen giysilerimsiniz
rüzgâra emanet ey irgat caddeleri
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5836
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Gece Saçlı Kadın
Bir kadın, gecenin karanlığında...Bir kadın, saçları gecenin karalığında...




Bir kadın,
balkonda oturmuş sigarasını tüttürüyor,
dumanını vermiş rüzgara,
gönderiyor çok uzaklara...
sevdasını gönderiyor
uzak diyarlarda bir yar'a...
gözleri yıldızlara dikilmiş,
yıldızlar parlıyor gözlerinde.
derin bir nefes çekiyor sigarasından,
gecenin huzuru doluyor ciğerlerine o nefesle.
dudaklarında bir gülümseme,
bir tebessüm asılır ay yüzüne.
içinde huzur, içinde sevda,
içinde mazi, içinde acı,
içinde bir harman duygular.
tebessümüne gözyaşı damlar,
ay yüzü düşer gözyaşına,
parlar gözlerinde yakamozlar...
bir kadın, gecenin karanlığında,
bir kadın, saçları gecenin karalığında,
sevda sözleri asılı dudağında,
sevdası yanar sigarasında,
sevdası duman olur savrulur rüzgarlarda...
gülümser gecenin yalnızlığında...
bir sevda saklar gecelerin zulasında,
yani kendi koynunda,
yani tam şurasında.
bir umut büyütür küçücük yüreğinde,
sessiz bir çığlıktır umudu gecelerde.
son nefesi çeker sigarasından,
izmariti savurur geceye balkonundan,
umutları yiter gider gecede o izmaritle.
göğe bakar,
yıldızlara ve parlayan aya,
bir fısıltı dökülür dudağından,
karışır rüzgara savrulur sözcükler,
savrulur sevda çok uzaklara.
bir yıldız kayar göğünde,
bir sevda kanar gönlünde...
kapar gözlerini gece saçlı kadın,
bir dilek tutar yüreğinde,
sevdiğinin ellerini tutar hayalinde.
söner gözlerinde yıldızlar,
söner yakamozlar.
yüreğinde bir sevda,
yüreğinde bir yangın,
yüreğinde bir adam.
içeri girer kadın,
yatağına uzanır ve gözlerini kapatır...
düşünde bir sevda,
düşünde bir adam,
düşünde bir yangın,
düşünde yıldız yıldız bir gece...
ve yüzünde bir gülümseme...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5837
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bülbül şakır hak diye gül bahçesinde
Güller feyiz alır da, zikre dalar her gece

Coştukça coşar bülbül, sesiyle inlemekte
Duyan duymayan her gül, Hakk’a boyun eğmekte

Yine günlerden bir gün, bülbül öter cezp ile
Birden kalakaldı, karşısında ak gülü görünce

“Ya Rab ne güzeller yaratırsın, sevmek için bizlere
Sevmemek elde mi ki, böyle bir gül görünce”

Bülbül yandı aşk ile, solmada gün be gün
Lakin haberi yoktu bu aşktan, o ak gülün

O yüzünü Hakk’a dönmüş, bülbüllerden ona ne
Bülbül ise en güzel şarkısını, ak güle söylemekte

Derken günün birinde kuraklık aldı gitti
Güllerden her biri bir damla suya hasretti

Güneş yaktıkça yaktı, güller telef olmakta
Bahçedeki çiçekler, birer birer solmakta

Ak gül yalvardı, onu yaradan Allah’a
“Ne olur bir damla su, zikrim yarım kalmada”

“Getiremezsem sonunu, sana kavuşamam ben
Bir damla daha ver, sonra al beni hemen”

Bülbül acı ile duydu, gülün narin sesini
Lakin damla su yok ki, tamamlasın zikrini

Düşündü aşk ile, bir gülü bir kendini
Aşkı için verse ne çıkardı kalbini

Karar verince böyle, mutlu oldu aniden
Gitti gülün yanına, dedi “telaşlanma birden

Seni Hakk’a vardıracak bir damla su değil mi?
İşte sana veriyorum, al bu aşık kalbimi”

Bülbül dayadı kalbini, gülün en iri dikenine
Diken battıkça battı, gül başladı zikrine

Akan damla kan değil, gönül dolusu sevda
O sevda ulaştırdı, bülbül ile gülü Hakk’a

Ertesi gün gelenler, baktılar her yer tarumar
Boynu bükük bir gül kalmış, rengi al mı al

Dibinde koca bir yürek, vermiş kendini güle
Tutmuş Hakk’ın yolunu gül ile birlikte

Almalı sözlerimden, her er kişi bir hisse
Hakk’a sevgi ile varılır, eğer Hak ister ise

Lakin saf olmalı, gönüldeki o duygu
Ne kıskançlık ne hile, karışmamış bir olgu

Karşılıksız sevmeli, beklemeden menfaat
Almadan vermeli insan, etmeli hep feragat

O zaman Hakk’ı bulur kişi, halkın içinde
Beyhude geçmez ömür, yaşar sonsuz sevgide

NEB-İ
tulse - avatarı
tulse
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5838
tulse - avatarı
Ziyaretçi
Gidişini Anlatıyorum

Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun

Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay

Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.

Rıfat Ilgaz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5839
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bazen özlüyorum seni!!!
Bazen özlüyorum seni
Sanki hiçbirşey olmamış gibi...
Giden çoktan giden,
Biten çoktan biten
Sanki ikimizde birbirimizi
Hiçliklerimize terketmemiş gibi...
Uzaklardan çalan,
Ve öylece aniden
Yanıbaşımda bitiveren
Birkaç melodinin
O birkaç kelimeye sıkıştırılmış nakaratlarında...
Farketmeden gözlerimi ufukta bulduğumda...
Buz gibi bir soğukta...
Ve o hiç sevmediğin içini üşüten ayazlarda...
Birkaç yalan sözde ve gözde...
Belki de hiç istemiyorken,
Senden kalan tek bir kırıntıyı bile
Ve o nefretimde ve nefretimle bile;
İsminin sesini kulaklarımda
Tıpkı seni bildiğim gibi,
Tanıdığım gibi,
Apansız,zamansız ve hazin
Her duyduğumda,
Hiç tanımadığım yüzlerde,
Ve yine hiç istemediğim halde,
Öylesine ararken,senden arta kalanlarda...
Bir eldeki sigarada...
Belkide bazen ince belli bir bardaktaki çayda...
Nasıl olurda giderim derken,
Ve asıl giden ben olmuşken....
Gittiğim yerde kalan yokluğunda...
Sana yağan,
Yokluğunun yokluğuna yağan,
Damlalarda,
O inceden inceye sırılsıklam;
Ve buruk
Yağmurlarda,
Geceleri ordan oraya giderken,
Baktığım pencerelerde...
Bazen senin o çok sevdiğin türkülerde
Hiç sevemediğim halde,
Belki biraz ışıkta,biraz da karanlıklarda...
Geriye kalan hiçbirşeyin olmadığını hatırladığım zamanlarda,
Bazen nedenini hiç bilemediğim gözyaşlarımın bir tanesini de,
Kendimden gizli,senin için akıtırken nedense,
Ve nedense,o tüm içten gülüşlerimin izlerini silerken yüzümden,
Hep sebepsiz yazmak isteyip,
Bir türlü sonunu getiremediğim şiirlerimde ve hikayelerimde,
Sensizlik adına kendime verdiğim tüm yeminlerimde,
Biraz öfke,biraz yalan,biraz siyah,biraz gurur,biraz da acı olan sensizliğimde;
Her saniseyle birlikte esasında benden bir adım daha uzaklaşan,
Ve yüreğimden uzaklaştıkça;biraz daha kaybolan gölgenin ardındaki,
Yaşamımda,
Kendimle baş başa kaldığımda,
Kendime rağmen;
Sensizlikle baş başa kaldığımda,
Sana rağmen,
Herşeye rağmen,
Bazen özlüyorum seni...
Özlemin sen de olanını sanki hiç yaşamamışım gibi,
Özlüyorum seni.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5840
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul, İstanbul Olalı
ist kuslar
“Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bir taşa...”
yani bir sabah, ta Pakistan’dan oraya
bir taşa sarılıp İstanbul olmak gibi
Sezen’in söylediği yani
gebermek aşkından
bu gurbet ellerde...

“Ah İstanbul, İstanbul olalı...”
böyle şair olmadım ben
böyle başlamadı senaryo
lodosundan, kırmızı yıldızından kaptım önce
Marmara’dan tuz içerken
yalnızlık tuğla tuğla birikti
gökyüzü mavi, deniz sahici geldi.
ona hiç dokunmadım ben
bakireydi.
geceydi, mazgallarıma yağmur suyu doldu
ay dolandı, dolandı
İstanbul, İstanbul oldu.

“Gözümün yaşını yüzdürürüm hisara doğru...”
gemiler kalkar iç denizlerimden
filikalar, şilepler, kara yelkenliler...
Asyalı yolcular birer ikişer
güverte salkım saçak, beyaz mendiller
iner iner göksümden yolcular...
bu sabah iyi uyu dedi annem
İstanbul’a yolculuk var


“Düşer içime sabah yıldızı...”
düşer içime boğazda balık
yutkunur kelimeler, söyleyemez.
hep bulutların saçları dağınık
ama rüzgâr aşık ona
ama sokaklar aşık ona
durup durup ardından bakarda
bir daha dönmeyecekmiş gibi kayboluverir...

ben taşlara Kanlıca diyerek dokunduğumda erir
ben elimi saçlarıma götürdüğümde Üsküdar poyrazı eser
Edwar pazarda gözlerimi kaparım,
Kadınlar pazarında otlu peynir yerim.
Mia Vadisinde bir dağ evinde, elimde dutpa-tea fincanı
gözlerimi kaparım
Fatih Cami Bahçesinde kırmızı çay içerim çınara karşı.
Camiler şehrinde, müezzinler konuşur minarelerden
ben soğumuş rutiyi ağzıma kaldırdığımda
tatsız tuzsuz yemeklerden
gözlerimi kaparım
Beyazıt’ta ağzımda erir Ali ustanın gevrek simidi...
Annem seslenir, Sezen çalar
sanki... sanki hiç bitmeyecekmiş gibi
sesler sesler, evler evler...
annem seslenir, Sezen çalar
bu sabah iyi uyu
iyi uyu bu sabah
filikalar, şilepler, kara yelkenliler....
İstanbul’a daha çok var...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya