Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 585

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.655 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5841
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Firak Üzerine Kelimeler

Sponsorlu Bağlantılar
sensizliğin ufkuna kan akmış gözlerimden
yüreğimden damlamış gül üstüne kan sensiz
sebep neydi firaka? hüzün ve hicran neden?
yağmur tanesi gibi düşer yere can sensiz

bahardan mıdır yoksa firaktan mı? .. kar erir
üzülmez kendi için yâri için yâr erir
hicrana keder ağlar,hüzün yanar,zâr erir
tadı yok ayrılığın, olmuyor cihan sensiz

şimdi çöl ortasında bir şakayık soluyor
şimdi bir ceylanın gözlerine yaş doluyor
kederin en yoğun noktası şu gönlüm oluyor
şimdi yıkıldı saray,kalmıştır divan sensiz

fer çekilmiş gözümden, dilim lisansız düşmüş
duygularım duyarsız düşüncem cansız düşmüş
ayrılık hayatıma ne de zamansız düşmüş
mekan hatırlanmıyor ve şimdi zaman sensiz

yokluğunu örüyor iplik iplik ankebut
sanatkar vuslatıma diziyor üç beş tabut
ve duymadığım sesler:“unut sevgili unut”
çok zor geldi ayrılık,hayat pek yaman sensiz

vurdum ayrılık kokan sesini şarkıların
gömdüm bir derin lahde rengini sonbaharın
tutmuşum aylar boyu elinden intizarın
yıl yorgun,ay kasvetli,gün titrek ve an sensiz


sen yoksun hayalin var,hayalin var sen yoksun
hayalinin yüzünde bir tebessüm bin füsun
arz ile arş arası bir tahta oturmuşsun
senle gülüyor vuslat,ağlıyor hicran sensiz

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5842
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yüreğime katık ettim yüreğini - kelam bitti aşkın bildim gereğini

Sponsorlu Bağlantılar


siir
bilcümle acılar uğrağımdır
yaban değilim arkadan okunan dualara
ne zaman bir adım atsam
ne zaman saçlarına dokunsam mutluluğun
şarkılardan bir kırbaç iner yüreğime
hücre cezaları bulur gözlerimi

hüzün esrik bir tebessümdür dudaklarımda
her yağmur bir intikam, yüreğime
yağmuru tanımayacak kadar
galesiz değildi haykırışlar
vuslat, her dem biraz daha ufuk
her dem biraz daha ölüm gökkuşağı
esrarlı bir sima ile çekilen sigara
şiirin ayrılık yüzü, ıssızlığımdır
ışıksızım, yansızım, yalnızım
hayalin dahi yasak, yalnızım
gözlerim velfecr

bağrıma bastığım mavzerim
puslu bir bahar sabahıdır
önce güneş sonra yağmur
namlusu olmayan eyvahıdır
gurbetin

öfkem kanımda, açım, sigarasızım
günler devrilmiyor zaman isyandır
matem çeteliyor yüreğim
yüreğim bir kaçak, bir muharibin anılarıdır yüreğim
hırıltıları kesiliyor feryadın, gece aç it
yürüyorum marşlarım dilimde
yürüyorum denizin sığ suları uçurum
yürüyorum yalnız gurbettir yürünülmeyen
yürüyorum acının ne olduğunu bile bile
yürüyorum acının olduğu yere

kesip atmak mümkün mü sakallarım
eskileşen bir emanettir aynalarda
ben değilim belki yüreğimdir kurşunlanan
ben değilim bahara karşı gelen, susan

saat yâr zamandır, sükutlar suzinâk
yağmur sesi içimde gözlerinin ayrılık hediyesi
haksızlık etmedim aşka, ölümüneydi sevmem
nef’i olduysam bazen siham-ı kaza’dır dünya

dünya, ellerini tuttuğum arafat
âfet-i candır yüreğim ahd-i atik’ten beri
kaldır ve oku yorgun kelimelerimi
yükselen dumanlar ellerimle yaktığım gemilerdir
oku ve dumandan ağıtlar yak saçlarıma

seni sevdim diye sürgündeyim müebbed suçum
çocuklara anlatılan masalım korkudur
bunu hak etmemiştim oysa
ben, yağmur ve karda sokakları bekler
kimsesizliğini alırdım çocukların rüyalarında
kırların kokusu benden sorulurdu
patlayan bisiklet tekerleri çalınan meyveler
defne yaprağını ben bulmadım suçum değil mevsimler
ne söyledimse dinç görünmektir geçen zamana
ne söyledimse denize sarılmaklığımdandır
seni bildim diye ıpıssızım

hasret
gözlerimin şavkında susuz goncagül
ellerimde büyüyen başaklardır, bakışlar
saçlarıyla eyleştiğim gökyüzü hor bakar bana
hor bakar pusatsız karşısına dikildiğim gece
sevdim diye öfke kusar arz-ı kadim
naçarım, ince derdlerle yanar bağrım
ne dinçliğim kalmıştır tufandan beri
ne dikili ağacım kenan ilinde

tedirgin bir heyecanım sesinde
titremiyor, susmuyor belki rüzgar
hani bahara kıyam durunca gül ağacı
hani tuzunu sürersin ya dudaklarına denizin
hani görmüştüm ya yağmurunu gözlerinin
artık heyecanım, aşkın peşinde

ne dedimse övünçtür insanlara
günahsa vebali benim
günahsa sevdanın bu boyutu
alçaklığını haykırmak suçsa ayrılığın alnına
özgür değilse yürüyüşüm bir bulut kadar
sırtımı dönüyorum kurşunla hayat
elinde ölümüm, yüreğim elinde

yüreğime katık ettim yüreğini
kelam bitti aşkın bildim gereğini

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5843
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Acemi Aşık
ikimiz de acemi birer aşıktık o zamanlar
sen yollarda eski bir aşka ağlıyordun
bense kendimi usta zannediyordum bu işlerde
yağmur gibi akıp giden yıllardan geriye ne kaldığını bilmiyordum seni tanıyana dek
ama farkındaydım yinede
ne zaman seninle olsam
tanıdık bir kus cıvıltısıyla uyanıyordum her sabah
şimdi ise kırılgan mektuplar yazıyorum
hangi adrese göndereceğimi bile bilmeden
namımın olsun
ben sende ülkemi sevdim hüzün dolu yağmurlarla tasan boynu bükük nehirleri
ben sende yolları sevdim dallarına hiç bir kusun kopmaya bile yanaşmadığı ağaçlarla kaplı yolları
ikimizde acemi birer asıktık o zamanlar
ve çoğu zaman ne yapacağımızı bile bilmeden serseri dolaşırdık sokaklarda!!!...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5844
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gül İle Bülbül

Neşe ile uçuyordu göklerde,


Özgürdü, mutluydu.


Ve gördü onu toprakta,


Zayıftı, mahzundu.


İçi parçalandı,


Ona acıdı.



Koştu ona, elini uzattı,


Besledi, ona baktı.


Günden güne büyüyordu, güzelleşiyordu,


O, onu korudukça.


Günden güne seviyordu,


O ona baktıkça.



Gül olmak üzere, bir tomurcuk olmuştu.


Öteki,


Kolunu kanadına germişti,


Aşık olmuştu.



Ve işte beklediği gün gelmişti,


Sonunda açmıştı,


Karşısında duruyordu,


Öteki ona burun kıvırıyordu.


Ne de olsa o bir gül, güzel ya.



Ya peki sonra?


Sonrası fena,


Bizimki kendini kaptırmıştı ona,


Ondan ayrılmak mı, asla!



Başından bir an olsun ayrılmıyordu,


Gül de onu hiç sevmiyordu,


Bıraktı bülbülü terk etti,


Bu ayrılık aklına hiç gelmedi.



Yalvardı ona yakardı,


Ne istese yapardı,


Ama gül istemedi,


Ona “beni unut” dedi.



Bizimkisi gururluydu,


Fakat yine de seviyordu,


İçin için eriyordu.



Ondan ayrıldı,


Sevdiği için yaptı,


O istediği için yaptı.



Günler geçti gitti,


Bir gün yine ona yolu düştü,


Bir de ne gördü,


Hayır olamaz bu bir düştü.




Sevdiği sararmış solmuş,


Eski güzelliği yok olmuş


Gül af diledi,


“Ben ettim, sen etme” dedi.


Hala seviyordu o solsa da,


Aşıktı ona ne olsa da.



Bir kere daha denedi,


Gül “olmaz” dedi,


Artık ölmek üzereydi,


Son pişmanlık fayda etmezdi.



Son bir gayretle bülbüle bakıyordu,


Gözleri buğuluydu,


“Seni seviyorum” dedi,


Ve son nefesini verdi.



Ağladı bülbül onun başında


Gül artık onun kolunda,


Fakat ne çare,


Cansızdı artık biçare.



Elleriyle yaptı mezarını,


Düşündü alın yazısını,


Ona dua etti,


Ve bir de yemin.



“Olacak her yerde,


Bir gül bahçesi,


Ve sen onların annesi,


Ve ben onların bekçisi.”
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5845
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ACI UTANMAK



Büyüsün küçülmen,
Bu senin yakının!
Yaklaştın mı sağlığında
Şimdi de uzaksın!

Duyur istersen
İlanlar ne yapsın?
Ana baba kardeş
Yaşarken ne yaptın?

Görseler gazetelerde
Dostlar tedirgin
Bir iki telefon
Yeter üç beş akraba.

Yükler ağır kaldırdınız
Kırık, ezik bir yığın.
Göm, gömülmez
Utancın, uzaklığın.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5846
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın Izdırabı




lale
Vuslat yol biçer zaman biçer bilmem ister miyim sana vuslatı
Aşkın çoğaltsın ki beni hayat-ı cavidan etsin aşkın ızdırabı

Vuslatta var ki ihtimali ayrılığın timsalidir aşkta hamlığın
Hasretin encamı gelmeden sine-i suzan olsun aşkın ızdırabı

İffete ram ederim ol sebepten hafidir bende aşkın büyüsü
Vuslata munatıftır sonrası munkabil çekilmiştir aşkın ızdırabı

Aşk ummanında sabiha benim zifiri asumanda sitare ben
Muradım visal olmasın suzan olsun her bedende aşkın ızdırabı

Nazik ve nazif duygularla an be an çoğaldım ben aşkından
And olsun ki hem vallahi hem billahi bana çıktı aşkın ızdırabı

Tur olsun turab olsun zerre-i ummanda vuslata erdim seninle
Vuslat istemem illallah… yaksın beni çırasında aşkın ızdırabı…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5847
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma

Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.

Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!

Seni sevdim ben.

Yanarak, yıkılarak

Aklıma her geldiğinde ağlayarak....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5848
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşk budur!..




f 7
Bana sen lazımsın! Dediğimde
İvedilikler kölen olsun (mu)! Dedi tahayyüller,
Laciverde kan koyup can vermeye çalışan aczim
Senden önceki ne varsa, hepsini yakmış
Şimdi rüzgar estikçe yüzüne toz olur
Maziden geriye kalmış küller…

*

Aslı var mı dersin? Sıfırın altında yaşam sürüyorken
Aşk kıpırtılarından tetiklenip çığ düşmüş eteklerine
İki gönül arasında gidip gelmeler, imkansız oldu
Ve yüreğimin yarsısında, cemre haberleri
Zor şartlara., Sevinç gam (mı) oldu…

*

Bana sen lazımsın! Diyebilmek
Fizik ötesi kanunları, bu sevdaya geçerli değil
Ezilirken dahi gülebilmek! İsterdim seninle olmak
Bana beni hissettir yeter ki, ismin önemli değil
Bir buruk tebessüme bahtiyar olmak, yardan
Aşk budur!.. Cinsiyet lazım değil…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5849
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ölüm Gazeli



yol
ömür dediğin bir varmış bir yokmuş gider
bunca çile, bin kaygı, geldiği gibi gider

yalan dünya efendim, hemencek unuttuğumuz
elde kalan nedir, benim dediğin uçar gider

delice öfke, kırık kalp, yeter gayrı yenildiğimiz
bir’den başlar hayat, bir’e doğru gider

garip sözler garip, dışarıda hesap üstüne hesap
kalktı göç eyledi canım, dost iline gider

yakın oluşta hüner, gerisi oyun, sayılı günler
adrese teslim emanet, gerçek yurduna gider

ses verdiğim dünyada kim var kim yok
ân gelir vedâ makamında, her kişi yalnız gider
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #5850
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir gün beni terkedip baskasinin olursan,
Ellerimi birakip baska bir el tutarsan,
Benim kalbim yerine baska bir kalbe taparsan,
Gözlerim sana düsman gözyaslarim sana ecel olsun!
Hani hiç gitmeyecekdn hani hep sewecekdin.
Yüregim bunaa nasill dayansinnn..

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya