Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 605

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.678 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6041
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dört ayakları vardı

Sponsorlu Bağlantılar


Kendine has;
Kimi zaman bir ahşap, kimi zaman bir plastik
Kimi zaman da demirden bir çehreydi suratsız yüzü
Kaç kıç kokladı
Kaçını taşıdı omuzsuz sırtında
Kaç tanesini devirdi deri kılıfında.

Kimi zaman bir kahve çemberinde
Masaya kardeş oldu,
Kimi zaman lüks bir restauranda beyzade kimlikler
Veyahut bir bar köşesinde kaçamak bakışların ikameti.

Ayakta kalanlara hep uzak
Makamını kaybedenlere tuzak oldu
Bizim sandalye.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6042
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kalbe Düşen Damlalar

Sponsorlu Bağlantılar


Ah bitmeyen sabahın sıcak yarası!
Seni okyanuslar ötesine
Ne kadar da atmak isterdim
Bir seninle tatmadan bu kahreden ayrılığı
Yokluğun halen kanlı bir mızrap gibi dururken
İçimde bir yerlerde
Sen hasretleri taşıma acısına sürükleyip durdun beni
Alışmak ne mümkün yokluğuna yokluklara
Ve dayanmak kanlı mızraklara

Gök kubbeye hıçkırıklarımı yolluyorum her akşamın
Sabaha duran karanlıklarında
Yetim sevdalar ağlar oldu sen gideli
Ozanlar tele dokunmayı unuttu
Mızrap ilk defa üşeniyordu bamteline dokunmaya
Kalemler yazma grevine çoktan çıkmışlar
İlham kapıları çoktan kapandı yüzüme
Gözyaşlarının o masum ilikliği yalamaz oldu yanakları
Gönlümün göğsüne taktiğin yıldızlar çok sönük yokluğunda
Göz kırpmıyorlar artık bana.
Ve inan bir ah koparsam yüreğimin derinliklerinden
Fırlatsam onu göklere hepsini söndürecek.
Yolunu kaybetmiş bir kayık misali
Yokluğunun gurbet denizlerini.
Bilemezsin sana ne kadar bu muhtaç
Kararan bu bahtıma
Bembeyaz bir fırça çekmeyecek misin
Sen ey efsunlu rüyalarımın utanmaz güzeli
Rüyalarıma gelmiyorsan kokunu gönder,
Hasretini yolla rüzgarlarla
Gözyaşlarını gönder bulutlarla
Hıçkırıklarını ulaştır yağmurlarla
Ulaştır ki ızdırabıma es ağlasın bu çorak gözler
Canlansın bu çorak yüzler
Ya da bir hasret türküsü uçur ta uzaklardan bu fani garibe
Su batan güneşe yemin olsun ki işiteceğim
Yeter ki bana bunu çok görme ceylan gözlü yar
Kimsenin bulamadığı bu gurbet çölünde dolaşıp duruyorum
Gönlüme bu koru atıp gittiğinden beri
Yitirilmiş cennet yolundayım
Sana geliyorum ama sensiz bir benle

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6043
kambis - avatarı
Ziyaretçi
GECE BAŞLARKEN
hiçbir zaman gitmeyeceğim yerlerde
görmediğim ve adını bilmediğim çiçekler açar
uçsuz bucaksız ovalarda
bozkırın ortasında
hiçbir zaman gitmeyeceğim yerlerde
güneşler doğar ve akşamlar başlar
görmediğim ve adını bilmediğim insanlar
özlemi ve kavuşmayı yaşar
doğumlar ve ölümler yan yana koşar
masamda Nazım’ın şiirleri bana bakar
ve ben dayayıp alnımı cama
sönen bir günümün ardından geceme başlarım
Atila IŞIK
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6044
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kalbim




Ellerinde çiçekler,
Aşk kokuyor çiçekler.
Gözlerinde bulutlar,
Ağlıyor bulutlar.
Kulaklarında nefesim,
Sen diyor sesim.
Dudaklarında dudaklarım,
Seni söylüyor dudaklarım.
Her yerinde dilim,
Sadece seni söylüyor dilim.
Teninde tenim,
Sen kokuyor tenim.
Gönlünde gönlüm,
Seni seviyor gönlüm.
Herşeyinde herşeyim,
Sadece senin herşeyim.
Kalbinde kalbim,
Senin için atıyor kalbim...
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6045
kambis - avatarı
Ziyaretçi
BEN VE SEN
Ben toprağım, kızgın güneş altında kavrulan
Sen yağmurumsun damla damla ferahlatan
Ben geceyim, zindan karanlıklarda kaybolan
Sen gündüzümsün, etrafıma ışık saçan
Ben bir maziyim, acılarla dopdolu olan
Sen umutlu yarınlarımsın, hüsranımı unutturan
Ben bir bedenim; belirsiz, canlı mı cansız mı olan
Sen nefesim, yudum yudum yaşama bağlayan
Ben bir aşığım; gözü kör, kulağı sağır olan
Sen bir meleksin, sevgiyle elimden tutan
Ben bir tanrı kuluyum; çaresiz her şeye razı olan
Sen benim güzel kaderimsin, şu alnıma yazılan
Öyleyse sence mümkün mü benim sensiz yaşamam?
Canan Halıcı
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6046
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kalbim Unut Bu Şiiri




Uğuldayan ve hep uğuldayan
Bir orman kadar üşüyorum şimdi
Yanlış rüzgarlar esiyor dallarımda
Yanlış ve zehirli çiçekler açıyor
Kanımda kocaman gözleriyle bir cığlık

Su ve ses kadar beklediğim
Ne kaldı geride,bilmiyorum
Uzanıp uyumak istiyorum gölgeme
Yine sarılmak o kocaman gozlerin
Uğuldayan rüzgarlarına

Bir acıyı yaşarım bi zehirden
Çicekler üretirim kömür karası
Uçurum kadar bir yalnızlık
Yaratırım kendime,atlarım
Anısı yoktur küçük rüzgarların

Yapraklarım yok artık kuşlarım yok
Büsbütün viran oldu dağlarım
Ezberimdeki türküler de savrulup gitti
Ömrümün karşılığı kalmadı sesimde
Sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü

Yanlış daha baştan yanlış
Bir şiirdi bu,biliyorum
Ye belki ömrümüzün yakın geçmişi
Bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
Kalbim unut bu şiiri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6047
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Beyaz



Ağlamaktan kirpiklerimin gözlerime küstüğü,
Rengini yitiren yorgun ve puslu ala gözlerime
Yalnızlığımın karası düştüğünde karar verdim beyaz yaşamaya.

Gündüzdeki karanlıları
Gece rüyalarımda beyazla yoğurdum
Yoldaş ettim onları.

Savaşlarda barış olsun diye gösterdiğimiz bayraktaki beyazı,
Son yolculukta, son kostüm olarak giyeriz terk ederken dünyayı.

Güneşin rengiyle eşdeğerken
Tarladan soframıza geldiğinde yediğimiz ekmeğin gölgesi de beyaz.

Zifaf gecesine girmeden giydiğimiz
Her genç kızın rüyası gelinlik
Aynı gecede namusa serilen çarşaf beyaz.

Gece, karanlığı ışıtan ay dede
Gündüz, göklerde uçuşan bulut beyaz.

Bayram günlerinde delikanlıların giydiği fiyakalı gömlek beyaz.

Acısı, kanayan bir yara olan ayrılığın simgesi güller,
Gözyaşımızı sildiğimiz kağıt mendiller,
Baharın müjdecisi, aşk falı baktığımız papatyalar beyaz.

Hırçın denizin sahile vuran köpükleri
Güvertedeki subayın çaktığı selam
Barış temsilcisi güvercinler beyaz.

Bir kar tanesinin mevsime attığı imza
Hiçbir zaman üşümeyen kardan adam
Yollardaki şeritler
Adana’da yetişen pamuk
Van canavarina kardeş kedimiz beyaz.

Yazdigim sekseninci şiirim,
Yolun sonunda görmekten korktugum mezar taşim
Zamana yenik düşen saçlarimdaki aklar beyaz.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6048
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kalbim&Kalbin



Korkma! Bir tanem
Susma! Sevdiğim
Çekinme! düğümlenmesin boğazına boşuna
Söyle! İçine dert olmasın
Bırak! ne olacaksa olsun
Bırak! inceldiği yerden kopsun ipler
Bırak! zaman her şeyin ilacı
mutluluğun için her şeye alışırım ben
sadece bedenimdeki yürek kaldırmıyor
heyecanımı yenemiyor artık !!!
……
her türlü olumsuzluğa hazırladım kendimi
seviyorsan da sevmiyorsan da söyle can
Yeter ki ! kalbime zulmetme, zalim olma
Biliyor musun? şu an yaşamıyorum zaten
Niye mi can?
Senin için yanan ,
Senin için tutuşan ,
Senin için başka yüreklerle vuruşan ,
Kalbim!
Çarpmıyor! atmıyor! Durdu!
İşte bu yüzden be can, işte bu yüzden ..
……
Hayır ! hayır ! sakın ha,
Korkma bir tanem, korkma!
Sorumlusu sen değilsin inan
Ve biliyor musun can ?
her gece Allah’a dualardayım
Günlerin azaplı olmasın ,
Donuk bir yüzün, gülmeyen siman olmasın
her gece Allah’a dualardayım can
Senin o güzel kalbin
Çarpsın! Atsın! Durmasın!
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6049
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Neydi beni size böylesine bağlayan?
Anlam verememiştim doğrusu.
Sürekli sizi düşünmek, sizi görmeyi istemek.
İncitmemek için merhaba bile diyememek…
Günümü aydınlatan gözlerinizi özler oldum geceler boyu.
Sesinize ses vermek istesem de çekindim hep.
Gözleriniz gel diyor bana ama sözleriniz…
Neden her adımda duraksıyorum, geri çekiliyorum.
Sessiz, dilsiz bir çığlıksınız içimde.
Çözemedim bir türlü, kimsiniz?
Derken anladım bir gün, tanıdım sizi.
Evet dedim, sizsiniz o.
Yokluğunda yüreğine hapsolduğum, varlığında yitirmekten korktuğumsunuz…
Kalbimi bıraktım avuçlarınıza, farkında değil misiniz?
Ah birde siz kalbinizi bir parça aralayabilseniz…
EDA BAYDAR
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6050
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kalbimde Kanayan Yaramsın




Sigaramın son nefesinde
Seni ciğerlerime kadar çektim
İçkimin son damlasında
Seni içtim

Sen kadehimdeki içkiydin
Seni her içtiğimde sarhoş gibi oluyorum
Sen silahımın namlusunda duran bir çift kurşunumdun
Sen özgürlüğümdün benim
İçimdeki çocuktun
Kalbimde kanayan yaramdın benim

Şimdi ne oldu
Kadehimdeki son damla içkiyi içtin
Namluda duran bir çift kurşunu kafama sıktın
Özgürlüğümü elimden aldın
İçimdeki çocuğu öldürdün
Ve kalbimdeki kanayan yarağa bir avuç tuz bastın

Şimdi yaşayan bir ölüden hiçbir farkım yok
Ne yaşamdan zevk alıyorum
Nede sevmekten

Beni önce yaktın
Sonra küllerimi her bir yere savurdun
Ne bileyim ilerde belki sende seversin
İnşallah seversinde
Acı çekmenin ne olduğunu
Geçte olsa anlarsın be insafsız

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya