Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 609

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.678 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6081
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Viran Kalpler Sokağı

Sponsorlu Bağlantılar


Yani o ne ki sanki -o- ağzında kahkaha çiçeği
öyle geçilmez viran kalpler sokağından

Bak bu sokak adından belli
bu ad bu sokağa sebebsiz verilmedi

Seninse saçların SAMSON
güzelliğin APOLLON
sırtındaki parka değil, marka
zaten marka konuşuyorsun baştan ayağa
-babam sağolsun-
burcun sağlam, yıldızın parlak
şanslı doğmuşsun aslanım, şanslı doğmuşsun
cebinde bol sıfırlı çekler halay çekiyor
sende kafayı çekiyorsun gece gündüz
neşen gıcır, keyfin keka
Allah ziyade etsin, ama
başka hayatlara hiç mi saygı yok sende
dikkatini süsünden ayırda biraz
durup şöyle etrafına bir göz at
bak bakalım var mı burda sendeki şatafat

burda bahar gelmeden başlar güz
işte tanı bu gençleri
YETER-KADER-HİCRAN-NALAN-GARİP-FAKİR
kimi yetim kimi öksüz
hepsi alacakaranlıkta işe gider gelir
kavruk yapılı
gözleri sönük, avurtları çökük

Sen de nisbet yaparcasına
iriyarı, besili
şen şakrak
haşarı, uçarı, aylak
bir de ağzında kahkaha çiçeği
üstüne üstlük

Ne sakar şeysin sen öyle
koskoca kentte başka yer yokmuş gibi
tut da bu sokağa tosla

Bundan böyle besmeleyle çık yola

Hadi aslanım bas git, sana uğurlar ola
bas git havanı başka iklimlere at
koskoca kentte sokak mı bulamadın
burda almazlar
cakanı git de kendin gibi çakallara sat

Bu sokak adından belli
Bu ad bu sokağa sebebsiz verilmedi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6082
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sensiz Sabah Olmuyor

Sponsorlu Bağlantılar
Burada hep aynı şeyleri yapıyorum
Seni tanımayan kimse kalmadı.
Herkes gözlerinin ela olduğunu,
Başıma aşk diye bela olduğunu biliyor.
Ve herkes, her sabah, daha uyanır uyanmaz ,
Benim dün gece sabaha kadar resminle ne konuştuğumu soruyor.
Ama dün gece olan oldu…
Bana yeni bir resmini gönder,
Bendeki göz yaşımda boğuldu.

Olmadık şeyler geliyor aklıma
En kötü yanı bu olmalı yalnızlığın
Sevdiğimden adım gibi eminim ama…
Yinede bir kurt kemiriyor içimi
Ya bıraktığım gibi bulamazsam seni,
Ya hüznün elleri, tutmuşsa ellerini…
Sabah ezanları okunuyor.
Dualar ediyorum.
Nasıl olsa gün geçer,
İçim rahat olsun….
Bana bir haber gönder, haber gönder…

Sensiz sabah olmuyor, Uyanıyorum ansızın
Sensiz gün doğmuyor, Yalnızım çok yalnızım.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6083
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yosunun, Kumun, Otanan Yaranın Şiiri



bu fırtına uzaklara bakma özrümdür/ört üstümü
beni doğur, beni kına, beni sahiplen
ıslak tenimde çürüyen, ölüm gülüşünüzdür
terli kaslarımı paylaşamayan simya.

sözü dağlayan usta körüklerin ateşi / kalbimi
eşeliyor, kızgın bedevinin uçurduğu şahin.
miadı bitmiş içli bir söze dokunur gibi
kalbimin her atışında korkunun çetelesi.

ağlamak düşünme özrümdür / sarıl bana!
bakışında saklanan vahşi bozgunun kanattığı sır.
ölü bir martıyım, kanat izlerimi örtmüştü karanlık
nemli duvarlarda çürüyen kaçıncı çığlığımdı?

hangi yağmuru sahiplensem bulut oluyor / öp beni
öp beni iki kaşımın arasından, yorgun bakışında sakla
mumları sönmüş yatırlar,dumanı tütmeyen savaş kuleleri
en son öpmüştü beni.
gülüşün tasviriniz (gibi) mahzundu.

aşk sözcüğünü kanatıyorsun eski mektupların
sigara yanığında... nasıl yokluktu ağlamak
ürkmüş suyılanı gibi akarken boynuma!
siyah-beyaz fotoğrafın kırığından akmak

nasıl intihar? kalbim tasviriniz gibi mahzundur /
dövüşür gibi konuşma öyle
dışarıda alabildiğine sonbahar. sararmış sarmaşık
güncesiydi saçların. hiç konuşulmayan ama hiç
öpülmeyen alnımdan
fırtınanın kanattığı martı çığlığı.

tuzun, zeytinin, hiçbir kızın güz mevsimindeyim
kanaviçesinde erken ayrılığın korkusu
en uzak kıyıda acıyan o yorgun taflan
gül kıvamında yolcunun anılarına aldığı günce.

çiğ damlasının buhar olma korkusundayım
ebruli bakışına saklanan erden düşün salkımı
tuhaf bir gülüş karanlıkseloldu içimdeki çavlan
kalemi kırılmış şairin çığlığına karışıyor.

kavgaya katılamamak yaşama özrümdür / uyut beni!
kadınım kaparolu yeleğime işletmiş yangınını.yolculuk,
heykelleri devrilmiş devrimin nemodası.-
ah gövdem!
gözyaşlarına boğulan bir annenin duasına uçuyor.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6084
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir gece yarısı sancısısın SEN!!
Bir prangasın gecenin karanlığında ayaklarıma saplanan!!
Bir hayalsin SEN, olur olmaz zamanlarda görünüp kaybolan...
Kahramanı olmayan bir masalsın SEN...
Bir ağıtsın SEN Hiçbir şeye yakılmış...
Su gibisin her gece sızıyorsun beynime.
Hayatsın, gerçeksin SEN!
Bir gece yarısı esen bir rüzgarsın SEN...
Saçlarımın arasından geçip giden bir rüzgar..
Gece yarısı ayak seslerimsin.

Bir parça ay gibisin, sürekli parlayan..İnsan korkuyor senden..
Ansızın ortaya çıkan bir sancısın, olur olmaz zamanlarda kendini hatırlatan...

Yalnızlığımsın... Bu yüzden mi seviyorum yalnızlığı?? Her gece geliyorsun yanıma garip bir tebessüm ve inanılmaz bir sessizlikte gülümsüyorsun bana... Ağzımı bile açmıyorum, büyü bozulup peri masalı bitecek diye... Penceremde bir ışık, ruhumu güneş gibi ısıtıyor... Seviyorum yalnızlığı sen varsın diye.. Yalnızlığımın yeni bir tarifi var artık. Sen olmasaydın Sevmezdim belki geceleri.
Sen varsın nefesimde..

Varsın üzerimden gitsin yıllar, Yalanda olsa, Hayalde olsa, Sessizlikte olsa benim rüyam bu.. KİMENEKİ.........

Kafamı Çevirdiğim Her Yerdesin.....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6085
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
O Büyük Aşk Bitti Artık

Selam salmış o yar bana
Beni halâ seviyormuş
Saçı başı darmadağın
Gözyaşları döküyormuş

Yaptığından pişman olmuş
Bana gelmek istiyormuş
Bir benmişim gerçek seven
Artık kabul ediyormuş

Sevdikleri terketmişler
Şimdi tek başına kalmış
Kıymetini bilmemişler
Benim kadar sevmemişler

O büyük aşk bitti artık
Hiç gelmesin orda kalsın
Yaksın bütün resimleri
Hiçbirşeyi bırakmasın

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6086
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Birbirine Karışsın Diye Saçlarımız



sigarasını söndüren berber darman duman dinliyor
söylediklerimi
elindeki makası nerdeyse dünyaya düşürecek
yani biz ayrılınca dünya nereye gittiyse
"kökünden kesin saçlarımı" diye yineliyorum
"sonra toplayıp verin bana, bir ayrılığın andacıdırlar"
dokunurken saç tellerime parmakları titriyor
her zaman özene bezene taradığı
siyah, kıvırcık bir sel boşanıyor ardından
gözlerini yumarken aynalar
yalnızca makasın sesi duyulan
ve kanat çırpışı
kafesinde çılgına dönen sakanın


sevgilim
açtığında postacının getirdiği paketi yarın
içinde senin yüreğini kaldıran dağlar
benim gözlerimi dolanan sis
ve sevişirken çam ağaçlarına takılan saçlarımız
birden herşey, herşey, bir gölde bir sabah ansızın açılışı
gibi
yüzlerce nilüferin
ayrıldığımız gün üzüntüden bayılan zaman
kendine gelince olmadık anda
vapurlar yağacak yüreğinin adalarına yeniden
yeniden dalgalar
yeniden limanlar
yeniden sonu olmayan şarkılar
hepsi
yine birbirine karışsın diye saçlarımız


o zaman yine saçlarını topla sevgilim
ve yüreğinde beklettiğin martıları sal
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6087
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kalbimdedir




Her şeyden o kadar çok emindim ki
Beni sevdiğine çok inanmıştım
Geleceğimden o kadar umutluydum ki
Bırakıp beni gitmezsin sanmıştım.

Sen koşarak gittin başkasına
Yar oldun benim sandığımda
Ben senin gibi gidemiyorum
Sensizlik varken karşımda.

Bir gün seni unuturum diye
Şimdi çok korkuyorum kendimden
Seni sevdiğimden büyük olur diye
Kaçıyorum inan bütün herkes den.

Belki hataların hepsi bendedir
Yaşadığımız her şey içimdedir
Tek korkum vardı sensizlik
Şimdi o korku benim kalbimdedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6088
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ateşböcekleri



ışıkla ilgili bir yazı okuyordum, elektrikler kesildi
boğazından geçerek midesine indi kent gecenin
mum aramadım, oysa vardı
pencereye gittim kalkıp çalışma masamdan
iki sevgiliden söz ediyordu ağaçlar fısıldaşarak bahçede
ağaçların yalnızlıklarından korktum
sonra yollardan söz açtılar, düşledikleri yollardan
işte o zaman ateşböceklerini,
birbirini kovalayan iki yanarsöner ışığı gördüm
gezinen son yıldızlarıydılar yeryüzünün
çaldıkları ağustosböceklerini tahta kafeslere dolduran
bir hırsız çetesi geçti sokaktan
ay siliyordu, siliyordu camlarını terleyen evlerin
bir ırmak kente geri dönmeyeceğini bildiren
bir mektup yazıp akıp gitmişti sudan gerekçelerle


yerçekimini aşk yoksunlarına bırakıp
bir bir çıkardım giysilerimi
ve kapısını araladım uyuduğun odanın
sonra açılmak için dokunmamı bekleyen
pembe gülleri gezdirmeye gittik
ağaçların gözlerini yumduğu küçük koruda
gökyüzümü sarsıyordu ıslak kelebek kanatların
ve geceyi
şu ısırıp durduğun geceyi
gitgide derinleşen karanlıkta gitgide sertleşen geceyi
yıldızların gökfişekleri gibi içimizde patladığı geceyi
çiğlenmiş sabahla birleşen ve küçülen geceyi


her güne böyle başlayalım sevgilim
böyle, ateşböceklerine teşekkür ederek
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6089
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
O Akşam

O siyah gözlerini gördüğüm akşam,
Kayboldum gözlerinin karasında.
Öyle bir tutku ki, delicesine,
İşledi ta iliklerime.
Sandım ki, o an, zamanın durduğu andı.
Ruhum eridi, bir gölge gibi,
O siyah gözlere kandı.
Bilmem ki, o akşam mı?
Yoksa o gözler mi daha siyahtı?
O gözler.
Ah o gözler!
Sanki amansız bir silahtı.
Çevir bakışlarını benden,
Bakma.
Bakıp da yakma,
Desem de aldırma.
Sen bak yine, sen yak yine,
Razıyım yanmaya gözlerinin ateşinden.
Duysan da bir feryat, göğsümün sol köşesinden
Bu, yanan kalbimin inlemesidir.
Gitme!
Sensizlik dayanılmaz,
İşte bu, ölümün ta kendisidir.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ağustos 2006       Mesaj #6090
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dost Bildiklerim

Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
İçimde ümitti dost bildiklerim
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim

Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim

Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim

Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim

Korkar oldum bana " dostum " diyenden
Yoksa yok olandan, varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya