Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 61

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.382 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #601
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Birtek Seni Seveceğim

Sponsorlu Bağlantılar
Uzaklardan bir yerden sesin geliyor
Göremiyorum gözlerinin güzelliğini
Bu hasret bana çok zor geliyor
Kaldıramıyor gönlüm özlemini

Hasretinle dağları deleceğim
Bu aşkla kendime geleceğim
İnan bir ömrüm daha olsaydı
Yine birtek seni seveceğim
Uzak ne ki yanımda gibisin
İçimdesin sanki alev gibisin
Sen nesin bir melek misin
İçimde kavrulan güneş gibisin

Özleminle uyanıyorum her sabah
Yine sesini duyma telaşındayım
Bir haber gelecek diye senden
Yerimde duramıyorum heyecanlıyım

petunyaMeral - avatarı
petunyaMeral
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #602
petunyaMeral - avatarı
Ziyaretçi
Hatıraların var

Sponsorlu Bağlantılar

Beni her gün ağlatan,
Unutuldukça hatırlanan,
Senden bana armağan,
Her yerde hatıraların var.

Maziye mi gömüldü o izler,
Sanma zaman aşkı gizler,
Az mı bekledi bu gözler,
Görmek istediği hatıraların var.

Ne çabuk unutuldu adım,
Hiç mi duyulmadı feryadım?
Her an peşimde adım adım,

Kovalayan hatıraların var


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #603
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ESKİDENDİ ÇOK ESKİDEN
503bar


Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #604
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bana Sor Özlemden Yanıp Tutuşmayı...

Sen özlemeyi bir de bana sor;
Gece olunca yalnızlık sarınca bedenimi,
Bir el tutsun ellerimi diye beklemeyi
Bana sor severken özlemeyi…
Bir ses ararken kulaklarım,
Sessizliğin acı çığlıklarını duymayı,
Gözlerim seni ararken,
Karanlıkta hayalini görmeyi,
Sen bana sor kilometrelerce uzaktan sevmeyi…
Elimi göğsüme sokup,
Okşamayı seni özleyen kalbimi,
Yüreğimin titremesini, içimin aniden ürpermesini…
Şefkatinin eksikliği aklıma gelirken,
Hasretimden süzülen birkaç damlayı,
Bana sor sensiz ağlamayı…
Sensiz saatler çabuk geçsin diye,
Geceye sığınmayı,
Yanımdaymışsın gibi yatakta yorgana sarınmayı,
Bedenimi sarmanı beklemeyi,
Sıcacık teninin kokusunu içime çekmeyi
Sensizken seninle sevişmeyi,
Bana sor…
Bana sor sen özlemeyi
Özlemenin en acı, en yalnız çığlıklarını,
Ben iyi bilirim özlemle yanıp tutuşmayı…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #605
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BEN BİR EYLÜL SEN HAZİRAN

Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki dizboyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilkyaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, off başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor gözbebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım onüçüncü aylara
Ben bir eylül, sen haziran.
Son düzenleyen Blue Blood; 26 Şubat 2006 19:49
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #606
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
DOST

Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
Dokunarak uçalım.

insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.

Cahit KüLEBi
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #607
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
GİZLİ SEVDA

Senin gözlerinden öyle acı
Bir ışık geçer ki bazan...
Melek mi, şeytan mı belli olmaz
Bakar pusularda uzaktan.
Senin ellerin öyle nârin
Bulutlar gibi yüzsün varsın.
Takıp pençeni yüreğime
Baştan başa yırtarsın.

Masallarda iki tel birbirine
Sürtülürse yardıma devler koşar.
Senin saçların öyle gür ki
Rüzgâr esse kıyamet kopar.

Alıp başımı delicesine
Koşmak isterim nere olursa olsun.
Tutarsın devler gibi yolumu,
Ne yana koşsam durdurursun.


Cahit KüLEBi
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #608
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
AYRILIĞIN İLANI

Gidiyormusun diye sorma bana,
Gönderen sensin.
Ne terk etmeyi istedim seni,
Nede daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi.
Senin kadar öfkeliyim bende,
Senin kadar endişeli.

Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana,
Ama inandıramadım seni.
Sen sorgularken beni kafanda,
Ben gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla,
Bir tek sözün bağlardı beni sana,
Oysa sen hep susmanın koynunda.

Aşkın içine bir kez girdimi kuşku,
Teslim alır bedenleride.
Sütten çıkmış ak kaşık değildim,
Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza,

Dünya ki bazen minicik bir odada,
Bazen kentin ortasında şekillendi.
Nasılda güzeldi....
Zaten sen varsın diye her şey güzeldi,
Ama sen buna da inanmadın.

Ah bu sorular....
Yaşamak varken sevdayı,
Delice niye boğarız sularla?
Nasıl ikna edebilirdim seni,
Ben aşk dedikçe,
Sen dur dedin.
Ben seninleyim dedikçe,
Sen hayır dedin.

Zaten az konuşan sen,
Olumsuz ne kadar sözcük varsa,
Sen bulup çıkardın ortaya.
Bense hiçbir şey diyemedim.
Ne kadar zarar vermişim sana meğer,
Nasıl değiştirmişim seni,


Oysa hiç böyle düşünmemiştim,
Kimseye zarar vermek istemezdim ben.
Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmekte istemem.
Ama öyle oldu işte.
Demek ki gitmenin zamanı şimdi.

Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı,
Aklında sevda sözlerimiz bile kalmaz,
Rahat değildin,
Rahat ol artık,
Gözlerini saklaman içinde bir neden kalmadı artık.
Tedirginliğininde sebebi kalktı ortadan.

Biliyormusun bitanem!
Gidişim yürekten değil,
Zorunluluktan.
Sanma ki bu toy sevdayı;
Başka kimliklere taşırım.
Sanma ki;

Benden sakladığın gülüşlerini,
Başka yüzlerde ararım.
Senide götürürüm yüreğimde,
Her zaman yokluğunu taşırım.
Bulup, bulup kaybettim seni bebeğim,
Ne yazık ki toz duman edemedim kuşkularını,

Ne yazık ki kalamadın bana,
Öpüçügümün kokusu kalacak, kapının eşiğinde.
Kokladıkça bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.

Necip Fazıl KISAKÜREK
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #609
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Farklı boyutlara giriyorsun
Farklı zamanlarda,
Başka nesnesin
Günün başka saatlerinde
Her biri gerekli olduğu anda
Sen, o nesnesin bende.

Kah çakmak oluyor
Sigaramı tutuşturuyorsun
Sigaramsın dudaklarımda
Yalnız kaldığım anda.
Kadehsin.
Kadehsin
Sık sık öptüğüm,
Kadehi dolduran içkisin
Yudum yudum içtiğim,
Sensin
Şarkı söyleyen ve şarap dağıtan saki,
Sensin, sen
Güzelliğiyle beni sarhoş eden.

Saatimsin,
Sen oluyorsun zaman
Uyandırıyorsun sabahları,
Akşamları uyutuyor,
Zaman sen oluyorsun
Irmak gibi akıyor,
Sen hayal oluyorsun
Zaman yerinde sayıyor.

Sensin
Dudaklarımda can bulan söz
Her gece yağmur olup yağan
Gözyaşım sensin,
Sen oluyorsun gün
Işıtan ve ısıtan sen...
Seviyorum seni
Gece olduğunda
Gece, sen olduğunda.

Bu şehir sen oluyorsun
Ne zaman sıkılsam.
Sen oluyorsun kaldırımlar
Ayaklarımı sürüklerken
Ve öylece kalakalıyorsun yerinde
Sen oluyorsun ufuk
Ufuk bana uzak
Sen bana uzak.

Sensin işte ellerim,
Tutuyorsam nabzını dünyanın
Sen tut diyorsun da ondan.
Sen, işte sen gözlerim
Dalıyorsam resmine bakıpta
Sen istiyorsun diye...
Ayaklarımda sen,
Beni senden kaçıran
Beni sana getiren
Sensin işte sen, ben.

Sensin,
Elimde titrerken kalemim
Beyazlar üstüne yayılan şiir...
Kah iyi oluyorsun
Okuduğumda coşturan,
Kah kötü olmuyorsun
Yırtıp attığım zaman.

Okuduğum kitapsın,
Sen her cümlesi sevginin...
Sensin, işte sen
Yerinden oynatan
Kabından taşıran
Dağlardan aşıran
Sensin, işte sen
Beni benden alan.

Gülsün,
Koparmaya kıyamadığım
Gülsün, bırak gülsün
Sen olan yüzüm
Sen oluyorsun bülbül
Sevdiğim için,
Sen oluyorsun gül
İstediğim için.

Uykusun
En istediğim anda
Baş ucuma konan.
Gördüğüm an rüyada seni
Sen oluyorsun rüya
Ilık ılık akıyorsun damarlarımda
Sensin kan, kanım sensin,
Akıyorsun damarlarımda.

Sen ölümsün
Öldüğüm zaman,
Beyaz perdelere yansıyan
Bu çehrenin gizemi sensin.
Susan, konuşan,
Gören, görmeyen,
Sensin işte sen, ben.

Kötü, iyi, sonuna koy aşkı
Ve seni koy oraya
Aşkın adısın
Sensin işte Sen.. Ben...
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
26 Şubat 2006       Mesaj #610
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
İLK DEFA İSTİYORUM GEL!

Anam, bir tek sen sen, deva olurdun,
Merhem gibi, ilaç gibi yarama dokunurdun,
İçinden çıkamadığım anlarda, her ağladığımda,
Ben artık seni istiyorum dertlerimin yanında.

Kime anlatılabilir,kime söylenebilir ki,
Söylesem de senden iyi, kim anlayabilir ki,
Beni dizlerinde salla ,yanık ninnilerle uyut,
Hatta hiç uyandırma, yıllarca yıllarca uyut.

Ne yaptımsa olmadı boşa koydum dolmadı,
Dolmuştu hiç almadı, olmadı be anam, olmadı
Her gecenin bir sabahı var diyordun,
Sabahlar nerede ha, niye ben göremiyorum.

Hani bir gece sen girmiştin ya rüyama,
Menekşeyle papatya takmıştın saçlarıma,
Sabırla koruk ,helva olur demiştin,
Hala bekliyorum, ben hiç helva yemedim.

İlk defa istiyorum, ilk defa hadi gel!!
Nasılda yanık ,nasılda yandı kalbimdeki o yer,
Bir sürü deva varmış, gönder bana oradan,
Yada tut ellerimi, al beni bu dünyadan.

Necip Fazıl KISAKÜREK

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya