Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 625

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.708 Cevap: 12.492
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6241
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi

Büyük Yalnızlık
Sponsorlu Bağlantılar
metin

Önce çaresizlik çaldı kapıları
Sonra yoksulluk
Bütün âşina çehreler silindi aynalardan
Bir anda boşaldı dünya
Yapayalnız kaldık

Tez tükendi umut ekmeği
Bitiverdi suların hayali
Çevirdik derin bir karanlığa gözlerimizi
Sen ey büyük yalnızlık
Bir sen terketmedin bizi kare


Ümit Yaşar Oğuzcan

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6242
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Kapına Geldim

Sponsorlu Bağlantılar


Tutamadım verdiğim yeminleri kahrederek
çekmedim mi sendeki nazı boynumu bükerek
unutamadım hayırsızı umudumu keserek
bak yine kapına geldim.

Aydınlık aramaktayım bir ziyadan her yerde
ne kötülük gördün İzmir imbatından kaderde
hasret yelini estirdin derman olmayan derde
bak yine kapına geldim.

Bana ahlar çektirdin darılıp bana boş yere
iç çekip telefonu kapamadın mı kaç kere
savurdun hayallerimi yeryüzünden göklere
bak yine kapına geldim.

Kulak ver artık hem garip hem öksüz seslerime
çare bulamıyorlar vücut dengemin ritmine
insafa gel bak şu imdat diyen son nefesime
bak yine kapına geldim.

İlk heyecanım beklemedim mi senin yolunu
Böyle girme cennete göz ararken uykusunu
Tanrım binlerce dert vermiş yormuş naçar kulunu
bak yine kapına geldim.

Kalbim güvercin gözlerim yaşlı seni düşlerim
duvara akseden gölgemle açmanı beklerim
AÇ KAPINI bitti yokuşlarım hem inişlerim
başka gidecek yerim yok bak yine kapına geldim.

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6243
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlıkmetin
Yalnızlığımı büyütür kalabalık
Gökdelen'in gölgesine siner
Karanfil Sokak kalınlaşır
yoksul kadın çocuklarıyla
çöplerin üzerine konar
gözleri cam kırıkları
sevgilim gelir yalnızlığım büyür
çocukken gökkuşağına düştüğüm
gökyüzü gelir kirli güvercinleriyle.

Kimin öznesiydi mevsimler
işkence öyküleri kimindi
ayrılığın sesi miydi adımnlarım
suyu bekleyen uçurum mu
kanatlandım yalnızlığımla son mevsime
içimde bir kedi yavrusu. kare

A. Kadir
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6244
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Senden kaçtım

Denizin uçsuz bucaksın mavisinde
kıyıya vuran her dalganın sesinde
uzakta uçan martının kanat vuruşunda
senden kaçtım

ağaçların ğüneşle oynaştıgı en tepede
rüzgarın yapraktaki hışırtısında
kulakta bıraktıgı ıslık sesinde
senden kaçtım

her şey seni hatırlatmasın istedim
kaçtım gücüm yettiğince uzaklara
kimsenin bilmediği uçsuz bucaksız
denizle yeşilin koynuna sığındım

ağladım anlatırken sevdamı sessizliğe
kimi zaman mavi derinliklere daldım
kimi yeşil tepelere tırmandım
bulutlarla yarıştım koştum koştum

dalga seslerini sen sandım yanıldım
senden belkide kendimden kaçtım
seni daha çok sevmekten korktum
bırakıp gitmenden yoruldum
seni sevdim, senden kaçtım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6245
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mavi Gece



Bir mavi gecede başlamıştı sevdamız
Ve maviye çalmıştı bütün umutlarım o gece
Unutturmuştun bana karanlığın siyah olduğunu
Ve gözlerinde farkettim ilk kez
Bütün gecelerin mavi olduğunu

Bir mavi geceydi o
Bütün gecelerden güzel
Bir mavi geceydi o
Benim için ömre bedel

Ve sonra...
Bir gidişin vardı ki
Mutluluğuma inat
Bir gidişin vardı ki
Kırıldı içimde kol kanat

Umutlarımın mavisini alıp gittin
Denizlerimin mavisini çalıp gittin
Masmavi dünyama
Simsiyah bir çivi çakıp gittin...

Gittin
Ve sen de her yalan gibi bittin...



Ahmet Selçuk İlkan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6246
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Öldürür Bu Şehir



Her nereye baksam sana benziyor
Öldürür bu şehir, beni öldürür
Çıldırmak iş değil, deli ediyor
Öldürür bu şehir, beni öldürür!

Çekil de git diyor içimden bir his
Dört yanım karanlık dört yanım is
Seni mi saklıyor bu duman bu sis
Öldürür bu şehir beni öldürür!

Nereye sarılsam taş gibi ağır
Bu şehrin yüreği, kulağı sağır
Ya beni kurşunla ya beni çağır
Öldürür bu şehir, beni öldürür!

Senden bir eser mi bu çatık kaşlar
Bu gülmeyen yüzler, bu mağrur bağlar
Bir insan bir ömrü böyle mi yaşar
Öldürür bu şehir, beni öldürür!

Sen gittin kurudu bütün çeşmeler
Işıklar kesildi karardı her yer
Sanki yas tutuyor benle beraber
Öldürür bu şehir, beni öldürür!..



Ahmet Selçuk İlkan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6247
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yağmur, Gül ve Eller



Yel yapraklarımı savurur,
Dört yanım yağmurla örtülü;
Güz vaktim gerçek ya, ne yağmur!

Kafamda hep bir uykusuzluk
Ve masamda bir düşler gülü,
Gecenin içinde, soyunuk.

Ve bir düşünce arasında
Ellerim; beyaz, boş ve bencil,
Bu gül’le gece arasında,

Kopmuş gidiyor dallarımdan...
Hayır, başımdan yana değil
Uykusuzluğum, ellerimden.!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6248
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sen Vardın ya

Sen vardın ya bir zaman
Yaşamak böyle değildi
Gözlerindi ruhumu okşayan
Kokladığım hava nefesindi
Bir başka candım sende yaşayan
O sen böyle değildi
Sen bir başkaydın o zaman

Sen vardın ya bir zaman
Dünya böyle değildi
Her sabah kalbime bir kuş konardı
Yüreğimde büyüyen yangın sendin
Sen sevdikçe yanar yanardı
Sen varken dünya böyle değildi
Sen bir dünya idin o zaman

Sen vardın ya bir zaman
Yaşamak oydu işte, sevmek o
Ellerimi alevler içinde tutardın
Geçer karşımda saatlerce bakardın
Bir gün yağmursan, bir gün kardın
Yaşamak sendin, sevmek sen
Sen dopdoluydun o zaman

Sen vardın ya bir zaman
O zaman yaşamak vardı ölmemecesine
Gözlerinde şiirler okunurdu daima
Bir kalp çizerdik buğulu bir cama
Su gibi dökülürdü saçların avucuma
Sen var mıydın, hayal miydi o yaşamak?
Sen miydin ömrümce yaşadığım tek zaman
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6249
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Süvârî



Şu bakır zirvelerin ardından
Bir süvârî geliyor kan rengi.
Başlıyor şimdi melûl akşamda
Son ışıklarla bulutlar cengi!

Bir bakır tasta alev şimdi havuz,
Suya saplandı kızıl mızraklar.
Açılıp kıvrılarak göklerde
Uçuyor parçalanan bayraklar!



Ahmet Haşim
HÜLIA - avatarı
HÜLIA
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6250
HÜLIA - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık Hediyesi

şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...

şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun

soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!
seni ozledim16

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya