Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 627

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.698 Cevap: 12.492
HÜLIA - avatarı
HÜLIA
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6261
HÜLIA - avatarı
Ziyaretçi
Sen Yoktun Ya!

Sponsorlu Bağlantılar
Yollar hep yokuşa sardı
Gün karanlığa doğru
Dansetmiyordu artık rüzgar
Toprağa küskün yağmur
Bir hüzün çiçeklerde
Boynu bükük yapraklar, ağaçların
Mahcup, sessiz, beklemede

Kabir toprağı örtülmüştü, adeta
Sen yoktun ya..

Boğazımda bir düğüm
Hüzün devşiriyor yaralı yüreğim
Yer arıyor kendine solgun umut,
Rüyalardan medet..
Bekliyorum,
Vefalı bir ses,
Özlüyorum..
Ağlıyorum

Kabir toprağı örtülmüştü, adeta
Sen yoktun ya..

Hani o ateş vardı ya
Hani o saran alev
Hani o sessiz haber
Hani o sensiz haber
Hani o ölüm haber
Ölmüştüm ölmeden
Efsunlu o geceden sonra
Sabahı beklemeden

Kabir toprağı örtülmüştü, adeta
Sen yoktun ya..

Bir ebed bestesiydi sevdam sana
Bir sözdü,
Perde kalmamıştı oysa vuslata
Kurşun gibi saplandı, şimdi
Yani o anda
Hani öldüğüm,
Hani şakaklarımda çıldıran sesin;
Gidiyorum...

Kabir toprağı örtülmüştü, adeta
Sen yoktun ya..

Güller kokmaz oldu artık,
Çiçekler solgun ve ölgün
Çöle döndü mahzun bahar
Güfteler elem üflemekte
Vedâ üflemekte
Cefâ üflemekte,
Alevden bir kor, sinelerde
Beyhûde..

Kabir toprağı örtülmüştü, adeta
Sen yoktun ya..

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6262
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben İnsanım Artık

Sponsorlu Bağlantılar

Yıkılmaya yüz tutmuş
Kendi halinde unutulmuş
Derdi kederi bulmuş
Bir insanım artık...

Dostları menfaat peşinde
Sevdikleri iyi gününde
Kendi yalan dünyası içinde
Kalmış bir insanım artık...

Aşkı sevgiyi unutmuş
Kadehe şişeye boğulmuş
Herşeyden soğumuş
Bir insanım artık...


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6263
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Önündeki dağları düşün
kızgın kumları
azgın suları
dur gitme
birde beni düşün
düşün ki sensizim
hayallerin arasına gömülmüşüm
eşsiz bahçelerde gezerken senle
ateşlere düşmüşüm.

Sen gidersen eğer
bende giderim bu yerlerden
nereye gittiğimi bilmeden
bir kez oturup düşünmeden
arkama bakmadan
yalnızlığımı alıp koynuma
giderim..
Ne yıldızlar çevirir beni yolumdan
nede çok sevdiğim insanlar
sensizsem hepten yalnızım zaten
sensizsem dünya düşmüş gözümden

Artık ölmek
her şeyin bittiği yer değil
artık ölmek
seni terk etmek değil
ölmek kurtuluş demek
kanayan kalbime.

Ve şimdi git
direnmem sana
bende bulamadığın aşkı
başka kollarda ara
haydi git
acıma bana
mutlu ol sen
sadece mutlu ol
ağlamazsın ama
yinede ağlama diyeceğim sana
bırakıp onca geçmişi hiç ardına bakma
koş uzaklaş
hiç dirayetim kalmadı
yoksa senide çekmek var içimden
yanıma
ama sen kaç
git hayatını yaşa
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6264
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yagmur

Bulutlanmış gökyüzü
anlaşılan yine yağmur var
yine ıslanacak umutlarım

belki gözlerim kuru kalacak
belki yağmura karışıp akacak gözyaşlarım
yağmur yağarken düşündüm de
ya sen olmasaydın yağmur
belki hiç akmayacaktı gözyaşlarım diye

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6265
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gidecek misin?

Korkuyorum seni benden alacaklar
Böyle Boynu bükük koyacaklar
Genç yaşta ihtiyar oldun diyecekler
Gitme desem yine gidecek misin?

Mutluluk huzur seninde hakkın
Bu yalan dünyada hiç gülmedi yüzün.
Kötülük yapacaklar budur korkum,
Gitme desem yine gidecek misin?

Yine seni kırıp üzecekler
Dünyanı zindan edecekler,
Herkes seni bana soracaklar
Gitme desem yine gidecek misin?

Sen gidince sanki ne olacak
Başın göklerimi değecek
Şu garip kartal seni ömür boyu sevecek
Gitme desem yine gidecek misin
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6266
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
formylovebullet2
İçimdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalıyorum öylece
Saatlerce bakıyorum
Boş duvarların belli belirsiz yerlerine
Bir şeyler düşünüyor gibiyim
Buğulu gözlerle
Oysa beynim boş, fikirsiz düşüncelerle
Herkes bir şeye üzüldüğümü biliyor gibi
Oysa bir isim koyamıyorum acıma
Ne beni biranda, apansız yıkan
Nelerden sonra anlıyorum gittiğini
İçimdeki güller ağlar ben ağlarım
Şimdi anlıyor gibiyim
Biranda iradesiz oluşumu
Yıkılışımı dertlerimi
Meğer ne çok sevmiş
Bu deli gönül seni
Oysa ardına bakmadan, gidenlerden
değil miydik
Ölenleri gözümüzden, yaş akmadan
gömenlerden değil miydik
Biranda iki duygu taşıyamaz
yürekler derdim
Bir yanda ölümüne sevgi,
bir türlü kopmayış
Şimdi sende yaşıyorum
ve galiba seni şimdi anlıyorum.
formylovebullet1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6267
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kuş İzleri

Her yanda kuş izleri
Oysa vakit çok erken
Yüklenip dizeleri
Uzaklara giderken:
Dudağımda bir çiğdem
Ölürüm kederimden...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6268
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Beni burada bulumayacaksın
Sanma ki 24 şubatı hatırlayacağım
O günü ve seni unutacağım,neden mi?
Beni göremediğin için,
Bense seni tanıyamadığım için
O gün bir facia idi hayatımda
Öyle kalacak
Şu deprem vardı ya onun tarihi olacak
O gün…….. ve ben her yıl o günü
Deprem faciası olarak hatırlayacağım
Aslında ben seni unutmak için sevmemiştim,
Öyle olacak görünen
Neyse sana yolculuğunda
Mutluluklar
“seni düşünen bir yürek var”
deme bana, düşünmediğin ortada

Seni tanımadan önce ağlıyordum
Ağlıyordum ya
Tanıdığım günde
Hala ağlıyorum
Bu sefer sen ağlatıyorsun
Beklememiştim ya senden bunu
Sende öyle çıktın
Hain çıktın

Şimdi anlıyorum,ben seni değil
İçimdeki özlemi
Aşk özlemini sevmişim
Layık değilmişsin sevgime
Kapatmak istiyorum ya seni
Bırakmıyor içimden bir şeyler
Olsun yinede bitireceğim seni
O özlemi de terk edeceğim seninle
HOŞÇA KAL CANIMSIN BENİM
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6269
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sensiz geçen gecelerde
Bir çığ gibi büyüyor
Bir üzgar gibi geçen sattlerde
Seni arıyor bu gözler

Sensizlik bir ateş olmuş, bedenimi yakıyor
Yakıyor hayalleri, istanbulu yakıyor
Bir gece istanbulda bir deprem oluyor
Merkezini sensiz kalan yüreğimi seçiyor

Yalan hayallerim, umutlarım yalan
Sevgisiz kalmakta, kalmamakta yalan
Mezarımda bile sevmişim, inan
Koskocaman bir yürek var seni arayan

Tabutum yas tutmuş, yüreğim tasa
Toprak bile ağlıyor o vefasıza
O vefasız sensin unutulmaya yüz tutmuş
Evet yüz tutmuş ama ölüme beş kala

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Ağustos 2006       Mesaj #6270
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sesleniş / Uğur Mumcu

Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız,
sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler
takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez.
İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren
birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik,
doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız,
arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı.
Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi
verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir
şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında,
yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin
acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük
yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla.
Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi,
taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven
gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar
erkekliklerinden.
Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...
Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti.
Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin
elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin
ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş
kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı
gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık
sustu.
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi
dolaşıyordu derilerimizde. Uydurma davalarla
kapattılar hücrelere. Hastaydık. Yurtdışına gitseydik
kurtulurduk belki. Bir buçuk yaşımızdaki kızlarımızı
öksüz bırakmazdık. Önce, kolumuzu, omuz başından
keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak
fırlattık attık önlerine. Sonra da, otuz iki yaşında
bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Giresun’daki yoksul köylüler, sizin için öldük.
Ege’deki tütün işçileri, sizin için öldük. Doğu’daki
topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul’daki,
Ankara’daki işçiler, sizin için öldük. Adana’da,
paramparça elleriyle ak pamuk toplayan işçiler, sizin
için öldük.
Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma
bizi...
Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize.
Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen
ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara.
Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli
emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek
istediler. Amerikan üsleri kaldırılsın, dedik, sokak
ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım,
unutma bizi...
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi
savunduk; komünist dediler. Ülkemiz bağımsız değil
dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze. Kurtuluş
Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız
bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız.
Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak
istemediler.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline
değmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile
almamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga
vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam
sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz
titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı
gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Asıldık ey halkım, unutma bizi...
Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında
vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu
düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da
susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün
bile, karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri
önünde, öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına,
demokrasi adına, Batı uygarlığı adına, bizleri, bir
şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma
bizi...
Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey
halkım, unutma bizi.
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep
birlikteyiz ey halkım, unutma bizi, unutma bizi,
unutma bizi...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya