Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 632

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.439.733 Cevap: 12.492
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6311
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Tercan Elleri / Davut Sulari

Sponsorlu Bağlantılar
Tercan ellerinden gelen bir güzel
Açmış ak göğsünü sallanır bir hoş
Kınalanmış parmakların ellerin
Oturdu yanıma sallanır bir hoş

Davut Sulari der bağrıma akar
Ateşin hicranın çok canlar yakar
Can alıcı gözle yüzüme bakar
Naz o eda ile sallanır bir hoş

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6312
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Karalar İçinde Bir Beden

Sponsorlu Bağlantılar


İşte sana karalar içinde bir beden
Umuttan bir haber,bekler durur seni.
Yağmurlar yağmayan bir ormanda,
Sen onu düşünürken.

Acılar içinde kıvransa da,
Kalbi artık yok olmuşsa da,
Adıma her ne kadar lanet okusa da,
İçimden atamadığım sen!

Adını koydum senin,
Karalar içinde bir beden.
Kalbinde bir roman var okuyamadığım,
Adı sevgim ve ben!

Amacımı şaşırmışım,
İstesen de gidemem.
Kalbim adını kara listeye almış,
Çağırsan da gelemem artık ben.

Ne taraftayım bilemiyorum,
Sevgin beni derbeder etmiş.
Her gün hayallerimle ağlıyorum,
Sensizlikten bu hayat bana dar gelmiş.

Tat alamıyorum artık yediklerimden,
Sana verdiğim güller kokmuyor.
İçimde bir sen var,
Pişmanlıktan her gün ağlıyor.

Bilmem nasıl biter bu hayat,
Sensiz bir başıma.
Kalbime ağrılar saplanıyor,
Adını her duyuşumda.

Gidiyorum,
Tahammülüm kalmadı sevgisizliğe.
Sende kalan son bir hatıram,
İçindeki okuyamadığım roman.

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6313
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
İşte Yetimlerin Yetimi / Davut Sulari

İşte yetimlerin yetimi benem
Çok cahd ettim gülemedim ne yazık
Bu dünyaya geldiğimden yoksulam
Ben neyim bilemedim ne yazık

Her kimlere el attımsa koptu dal
Ne takadım kaldı ne de mecal
Bir yakınım yok ki olam hasbihal
Fesat hille olamadım ne yazık

Giden gitme mihnet bırakmaz peşin
Gel Davut Sulari yok ahbap eşin
Yaren akraba tavlukat kardeşin
Dediğimde duramadım ne yazık
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6314
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İyimser Bir Gül



Uyandım, seni düşündüm
Birdenbire duvar
Birdenbire gece yarısı...

Sonra devriye parolası
Ve rüzgar
Ve birdenbire kalp ağrısı...

Uyandım, seni düşündüm
Ey yar
Ey göğsümün sol yarısı!

Su bulanınca
Meydanlarda sesin yırtılınca
Hiç dostun kalmayınca
Sarsılmış bir ömrün
Basamaklarından
Görüşüme gel ne olur
İyimser bir gül olsun
Dudaklarında...

Dert etme, iyiyim ben
Ara sıra mahşer
Ara sıra yaşama hırsı...

Sonra mazgal altı zulası
Ve mektuplar
Ve ara sıra hasret belası...

Dert etme, iyiyim ben
Ey yar
Ey hüznümün tütün sarısı...

Kan bulaşınca
Yangınlarda yüzün harlaşınca
Saçların tutuşunca
Zorlanmış bir hükmün
Tutanaklarından
Görüşüme gel ne olur
İyimser bir gül açsın
Yanaklarımda...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6315
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Aşkolsun / Cüneyt Ayral

Aşkla yakışmıyoruz biz
Uyuşamıyoruz birbirimize.
Soğuk bir su damlası gibi
İrkiltiyor beni
Bense karabasan gibi düşüyorum üzerine.
Aşkla yakışmıyoruz biz
Uyuşamıyoruz işte...
Aşk, uçarı
Heyecan ve eylem arıyor.
Bense uzayın gerisine düşmüş
Zamansız zamanda gözlerim.
Aşkla ben...
Olmuyor işte!
LycoN - avatarı
LycoN
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6316
LycoN - avatarı
Ziyaretçi
ANLAYANA

Çıkmaz sokaklardayım. yol bulamıyorum
her gece dikenli yatakta yatakta uyumak
rüyalaramı kalacaktı, seni görmek
dikenüstünde yatmak , bilirmisin
yürürken gölgenle yürümek
hayalinle konuşmak
beni hiç bilemedinki
zaten sen ne bilirsinki !!!
ne anlarsın halimden
ben saNa degil.gözlerindeki kendime aşıgım
ben sana degil gülüşüne aşıgım
ben sana degil. bendeki sana aşıgım
ben sana degil, gözlerindeki yaşa aşıgım
İçimi yakan sana aşıgım
zaman su dökmedi , kor oldu yaktı
zaman da senden yana çıktı
degermiydi, hiç düşündünmü!!!
birde benim gözümle. kendini hiç gördünmü !!!
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6317
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gecelerde / Mustafa Şerif Onaran

Bir hüzün dolu ay ışığında
Gecenin bir ucunda sen, bir ucunda ben.
Rüzgarın esişinden belli zaten
Her şey kendi yalnızlığında.
Dalıp gitmişsin pencereden
Anıların tozunu eler yıldızlar.
Kadife uykularda beyaz rüyalar
Gecelerde başladı bahar.
Soluk almasını duyarsın sanki,
Rüzgar değil yaprağı kımıldatan.
Gecede kaybolana çoban ateşi sevgi,
Ötesi yalan
Hayal etmezsin de neylersin?
Gökyüzü yıldızlarla genişledi.
Unut o kahır yüklü türküleri gönül!
Gecelerde bahar başladı.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6318
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sesleniş / Uğur Mumcu

Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız,
sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler
takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez.
İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren
birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik,
doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız,
arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı.
Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi
verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir
şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında,
yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin
acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük
yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla.
Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi,
taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven
gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar
erkekliklerinden.
Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...
Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti.
Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin
elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin
ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş
kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı
gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık
sustu.
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi
dolaşıyordu derilerimizde. Uydurma davalarla
kapattılar hücrelere. Hastaydık. Yurtdışına gitseydik
kurtulurduk belki. Bir buçuk yaşımızdaki kızlarımızı
öksüz bırakmazdık. Önce, kolumuzu, omuz başından
keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak
fırlattık attık önlerine. Sonra da, otuz iki yaşında
bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Giresun’daki yoksul köylüler, sizin için öldük.
Ege’deki tütün işçileri, sizin için öldük. Doğu’daki
topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul’daki,
Ankara’daki işçiler, sizin için öldük. Adana’da,
paramparça elleriyle ak pamuk toplayan işçiler, sizin
için öldük.
Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma
bizi...
Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize.
Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen
ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara.
Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli
emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek
istediler. Amerikan üsleri kaldırılsın, dedik, sokak
ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım,
unutma bizi...
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi
savunduk; komünist dediler. Ülkemiz bağımsız değil
dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze. Kurtuluş
Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız
bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız.
Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak
istemediler.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline
değmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile
almamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga
vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam
sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz
titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı
gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Asıldık ey halkım, unutma bizi...
Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında
vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu
düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da
susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün
bile, karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri
önünde, öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına,
demokrasi adına, Batı uygarlığı adına, bizleri, bir
şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma
bizi...
Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey
halkım, unutma bizi.
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep
birlikteyiz ey halkım, unutma bizi, unutma bizi,
unutma bizi...
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6319
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Karanlığı Beş Geçe

Yürüyorum sensizlikle beraber gecede
Düşünüyorum, saat karanlığı beş geçe
Açılıyorum yüzmesini bilmediğim gece yarılarına
Siyah yalnızlık özlem sensizlik karıştı bana
Ellerimde yüreğim paylaşıyorum sırlarımı
Yaşanmamış günlere dayıyorum sırtımı
Senle olacağım günü düşünüp
Mutluluk sarıyor her yanımı...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Ağustos 2006       Mesaj #6320
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
@@@Bu Sehir Ve Sen@@@

Omrumun en guzel senelerini
Alip da gittiniz bu sehir ve SEN !
Gonlumun en masum umitlerini
Calip da gittiniz bu sehir ve SEN !

Doktugum yaslara aldirmadiniz
Giden gencligime acimadiniz
Dustugum yerlerden kaldirmadiniz
Basipda gittiniz bu sehir ve SEN !

Beni iyi tanir bu kaldirimlar
Bu kuytu koseler bu tas sokaklar
Sizlerden bir omur alacagim var
Calip da gittiniz bu sehir ve SEN !

Baglayip durdunuz hep ellerimi
Delik desik ettiniz seven kalbimi
Icimde dag gibi hayallerimi
Yikip da gittiniz bu sehir ve SEN !

Biriniz sagirdi duvardan bile
Biriniz kalpsizdi taslardan bile
Butun acilari dizip onume
Kacip da gittiniz bu sehir ve SEN !

Kimsesiz yalnizdim kollarinizda
Herseyimi kaybettim yollarinizda
Simdi son bir hesap var aramizda
Vermeden gittiniz bu sehir ve SEN !

Ben yine yasarim icimde yasla
Ya SIZ ! neylersiniz bu ihtirasla
Bir daha donmek mi buraya asla
Icimde bittiniz bu sehir ve SEN !
Kaybolup gittiniz bu sehir ve SEN ! !

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya