Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 68

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.464 Cevap: 12.492
sussskun - avatarı
sussskun
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #671
sussskun - avatarı
Ziyaretçi
Kendi şiirimi paylaşmak istedim... Ateş düştüğü yeri yaktığı günlere dair bir kaç kelimenin bir araya gelişi..Biraz hüzün, Bir de kÖmür gözün hikayesi

Sponsorlu Bağlantılar

VE YAŞAMAK

Gölerin kaybetmesin hiçbir an esrarını
Gönül bulmuş iken sonunda sultanını
Uykuları bölerek, yad etmek c*****nı
Bütün varını verip, bir defa küsmemektir.

Bir gülüşe sığdırmayı düşünerek yarını
Ve yaşamak yanında en güzel zamanını
Parmakların tararken o güzel saçlarını
Rüzgarına kapılıp, savrulup, ölmemektir

Başında bin bir dert, omzuna yaslayıp
Paylaşmak acıları göz yaşıyla ıslayıp
Yarını iple çekip, saniyeleri sayıp
En hırçın yanlarını, nazında beslemektir

Her gidişin ardından boynunu büküp
Yuvasına dönüşü, bir ceylan gibi ürküp
Ayrılırken kalbini yerinden söküp
Vuslatı bekleyip, türküler söylemektir.

Yudumlarken sigaranın o acı dumanını
Lanetlerken gecenin en karanlık anını
Ve hesaba katarak geçecek yıllarını
Resimlerle avunup ,bir an usanmamaktır.

Başkurt
24.05.2004 Ankara
sussskun - avatarı
sussskun
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #672
sussskun - avatarı
Ziyaretçi
not:
ilk mısradaki ***** işaretlerinin yerinde "cananını" kelimesi var.
Sponsorlu Bağlantılar


VE YAŞAMAK

Gölerin kaybetmesin hiçbir an esrarını
Gönül bulmuş iken sonunda sultanını
Uykuları bölerek, yad etmek cananını
Bütün varını verip, bir defa küsmemektir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #673
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
www antoloji com 187088 197
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #674
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Benim Korkum Ölüm Değil


Geçen gün senin yanında aklıma ölümüm geldi
Sensizlik bir mızrak gibi saplandı kalbime
O son anı hatırladım, o seni koyup gidişimi
İlk defa bu kadar üzüldüm dünyaya geldiğime
Ölüm! kaçınılmaz sonuç o soğuk kelime
Bir gün ucuz bir f.. gibi koynuma girecek
Yüzümde gezinecek pis ve iğrenç elleri
Korkudan büyümüş gözlerimde hayaller can verecek
Biliyorum üzüleceksin, ama bir gerçek
Bir yerde sevişmek gibi, bir yerde yaşamak kadar
Ne hazin sıcaklığımızın bizi terketmesi
Ve yüzümüze birbiri ardınca kapanan kapılar
Ergeç uzanır bir el son kampanyayı çalar
Anlarız kaçınılmaz anın geldiğini
Şehre bir bomba düşmüş gibi aynalar, camlar kırılır
İnsan arar da bir türlü bulamaz güzelliğini.
Kimse benim kadar bilemez ölümün rezilliğini
Seni koyup gitmenin hüznünü ben anlarım
Çünkü ben sende buldum kendimi, sende sevdim
Senin yanında seninle değerlendi zamanlarım
Ne acı gün kadehlerin boş kalması, şarkıların yarım
Mevsimlerin birbiri ardınca bir anda bitivermesi
Ansızın toprakla dolması gözlerimizin
Karnımıza o çirkin böceklerin girmesi
Kim bilir ölüm belki de bir çilenin sona ermesi
Belki güzeldir, şu sefil dünyaya boş gözle bakmak
Ne çare ki sen varsın, o dünyada sen varsın
Benim korkum ölüm değil, seni yalnız bırakmak


Ümit Yaşar OĞUZCAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #675
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


Sevgi Tut ki Aşk

Sevmek
Bir su kadar gönüllü olmak akmaya
Dahası tutku
Bir ateş kadar niyetlenmek yakmaya
Ötesi aşk, gel de aş
Yanmışın arkadaş...
Bunları bildiğin için olsa gerek herhalde
Ne bir iz, ne adres
Ne bir harf, ne bir hece
-Fena fikir değil aslında bence de-
Ansızın kaybolmak ortadan bir gece
Nasıl bir duygu sence?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #676
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ellerimden tut


Nerede, başlar nerede biter sevda sözleri
Bir devasız yara gibi ciğerime düştüğün günden beri
Sayıklıyorum yüzünü yangınlar içinde
Yağmur yağar caddeler ıslanır
Benim gözlerim ezeli ıslak
Şarkılar çalar sahillerde, insanlar tebessüm içinde
Alkole teslim ederler ruhlarını
Ben sana teslim, seni söylerim
Sana gelirim sakat yanımı sürükleyerek
Viran olmuş gönül ülkesine seni sultan kılarım
Gece devrilir ayyaşların üzerine
Balıkçılar ağlarından temizler anılarını
Buz gibi bir bardak mastikada aşkını demlerim
Şimdi gitmek zamanıdır diyorsa da gözlerin
Özgürsün uç artık diyorsada
Kanatları olmayan kuşlar nasıl uçar bilmiyorum
Yada varmıdır benden gayrı kanatsız kuş?
Anamın romatizması gibi nükseder geceleri acın
Ovuşturdukça yüreğimin dizlerini
Gözlerime kan dolar, ellerim beton kadar soğuk
Şimdi kenti beyaza boyuyor doğanın yaşlı elleri
Daha bir sarılmış insanlar örtülerine
Kelebekler göçmüş, kuşlar sığınacak bir çatı derdinde
Çaylar bardaklarda yudumlayamadan buza kesiyor
Senin şehrin geçiyor anılarımın içinde
Hani o adına dar-ül celal dedikleri beyaz şehir
İsmiyle müstesna Yakutiye'nin ağır taş duvarları

Ellerim üşüyor
Soluk alamıyorum zemherinin koynunda
Ellerimden tut
Bu şehirde heryer buz kayar düşerim
Düşersem küser sana düşlerim
Ellerimden tut ki düşmeyelim...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #677
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Güle Hayran Bülbüllerin Yeni Sevdası mı Oldun Gülüm

Gülde kokusunu duyunca
gül kadar kısa yaşar diye koklamaktan korktuğum gülüm
bu kadar da mı doğruydu korkularım.
gül gibi toprakta mı biteceksin de toprağa kondun.
Güle hayran bülbüllerin yeni sevdası mı oldun

Ölüm yıldönümün gülüm bu gün
tutsam bir kerede daha seni kanamadan
ah bilmeden sevdim gülüm ömrünü
ölüm seni benden aldı mı gülüm.

Ölünce güle hayran bülbüllerin yeni sevdası mı oldun sen gülüm
güllere bülbül gibi sevdalanmam ondan mıdır gülüm
her gün senin özleminle,
özlemin kadar çok gülü dikeniyle bastığım bağrıma yaralandım
yaralandığım her hangi bir gün bu gün
ölümünü hatırlatan gün bugün
yaram ne kadar büyük, bilemezsin ki gülüm
sen yerine ben ölmedim.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #678
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kimbilir...
Sehirlerden,insanlardan uzakta bir evimiz olsun isterdim..
Bir penceresinden bakinca ucsuz bucaksiz deniz gorunmeliydi..
vahsi,cilgin bir deniz..
Kimi gun acilip acilip kapimiza kadar gelmeliydi dalgalar,
tuzlu kopukler saclarimizi islatmaliydi.
Geceleri denizin ugultusu kulaklarimizdan hic eksilmemeli ve
serin bir ruzgar esmeliydi ansizin,iliklerimize kadar usumeliydik.
Ocakta yanan odunlarin pariltisinda gozlerimizin en acik rengini gormeliydik,alevlerin sicakligi yuzume vurmaliydi,
optukce yanmaliydi dudaklarin.. Pencereden giren gunun ilk isigi bizi uyanik bulmaliydi.
Sonra gunes biraz yukseldigi zaman uykularin en guzeli,
en dayanilmazi cokmeliydi.
O bir uykunun icinde nefes alisini bile duymaliydim.
Uyanir uyanmaz deniz kiyisina inmeliydik,
mutlulugumuzu kumlarda kopuklerde seyretmeliydi..
Yalniz bir sure denizden usaninca
el ele yakinimizdaki ormana gitmeliydik,
koyu yesil golgeler kararincaya kadar cicekler toplamaliydik seninle,
oradaki her agacin golgesine bir misra yazmaliydin benim icin..
Boylece mevsimler gecmeliydi..
Ruzgardan baskasi calmamaliydi kapimizi .
ve biz bu butun yalan dunyadan, iki yuzlu insanlardan uzakta,
bugune kadar kimsenin tatmadigi hazlari tatmali ,
o kimsenin varamayacagi bir yere varmaliydik.
Kim bilir diyorum;
kim bilir belkide bunlarin hepsi gercek olacak;
deniz kiyisindaki kucuk ev,yakinimizdaki orman,
elimizle yetistirdigimiz cicekler.ve geceler..
Kim bilir belkide asil gercek olan bu yasantimiz,
yalan olan bu sensiz gecen gunler.
Bu dayanilmaz ozlem belkide sonsuz bir beraberlige hazirliyor..
Biz belki dunyaya hic gelmedik.
Belkide coktan sona erdi yasantimiz..
Belki hic birbirimizi gormedik,tanimadik.
Ayri degil beraberiz belkide..
Ama yasiyorsam gelecek gunlerin seni getirecegine inandigim icindir!
Butun bu caresizliklerin ortasinda en guzel gunleri ve kendimi sana hazirliyorum!
Oraya bir gun varacakmiyiz acaba KIMBILIR..


Moonay - avatarı
Moonay
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #679
Moonay - avatarı
Ziyaretçi
Öksüz

"Her gün mektebe gelirken
Kulübesinin önünden
Geçtiğiniz fakir kadın
Pek hastadır, belki yarın
Çocuğu öksüz kalacak;
Bilmem onu kim alacak?
Onlar için
Dua edin!"
- Bugün derste hocaefendi
Bize bunları söyledi.
Kuzum anne, Öksüz nedir?

- Öksüz, Öksüz... Ah! Sen de bir
Yarım öksüz değil misin?
Büyüdün de onun için
Söylüyorum; güzel ninen
Kaç yıl oldu bu alemden
Çekileli... ben halanım;
VakIa ben de ananım.
Baban asker, uzak yerde;
Kim bilir, hangi çöllerde
Sayıklıyor şimdi seni!
Görmedin nineciğini;
Sen dünyaya geldiğin gün
O dünyadan gitti, küskün.

- Ben onu hiç bilmiyorum.

- Evet, bilemezsin yavrum.
Görmedin ki...
- Yalnız bilsem,
Size benzer miydi, ninem?

-Hayır, benzemezdi, fakat
Biz sana benzeriz, şefkat;
Oksüzüz, ben de, baban da.
Bil ki evladım, cihanda
Yarım öksüzler pek çoktur.
Bil de teselli bul biraz.
Hayır, birlikte yaşamaz
Kimsenin anası babası.
Vatan, öksüzler anası
Yaşatırsak, bir o yaşar...
YaşasIn ta haşre kadar!

(1914) Tevfik Fikret
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2006       Mesaj #680
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Beni Sana Yönlendir

Telefon numaranı bana yönlendir bundan sonra
Arayan benden duysun sesini
Ben anlatayım her günün, bütün ömrümün efsanesini
Bütün hilelerini benden bilsinler senin
Bütün yalanlarını ben söyledim sevdaların
Her ayrılığın fâiliyim bundan sonra
Ben yalancı, ben zalim, ben kaçak
Ben sözümde durmaz, ben kazandığı gün çekip giden
Benden bilsinler. Ben her hikayenin katili.
Gamzelerine astığın suçluluğu, gençliğimin firâri fikrine yönlendir
Arayan benden sorsun tarihinin ağır günahlarını
Bırak benden bilsinler bu ayaklanmayı
Bütün ipuçlarını bende arasınlar bu eylemin
Bende kurulsun adaletin mahkemesi
Yakınlarım çeksinler ipimi
Sen yine yalancı şahit, meçhul tanık
Sen hep olduğun gibi kal yani.
Sen yine bana ödet harcadığın bütün kıymetli değerlerin bedelini
Benden bilsin herkes hayata taktığın bu acıları
Ben bağladım masumiyeti haraca
Ben kestim bütün sevmelerin yüklü hesabını
Aşkın sesini duyduğumda kaçacağım ben
Ben bütün uyruksuz oyunların öz vatanı
Ben yalnızlığın acı sitemi
Ben eylemci, ben firâri, ben yok!
Silah kullanmam hiç. Aldatırım ben
Sen dünyanın bütün denizlerini, kuraklığının terkisine yönlendir bundan sonra
Özleyen bende baksın gözlerinin mavi demine
Bırak benden bilsinler sulak yerleşim bölgelerine giden toplu göçleri
Çağların bütün savaşlarında da beni yensinler
Bende arasınlar dünyanın aşka açlığının ekolojik nedenlerini
Sen ölü kuşların kanatsız ruhlarına takılıp cennete git.
Sen yine yalan söyle.
Sen ihanet eder sevgiye
Sen kavgalarımın ilk tokadını atıp kaçıver kalleşçe
Sen sancı ol, deliliğimin koğuşu ol.
Yok, yok. Sen yine..................
Benden bilsinler bu evin viraneliğini
Ben yıktım binaların bütün duvarlarını
Ben korktum yüreğimi açıp öpmekten
Kaçtım işte bir aşkın esaretine düşmekten
Kaçtım işte. Bütün gidişlerin sebebiyim aslında
Ben korkak, ben deli, ben tokatçı.
Ne kadar asil bir eylem olsa da
Boyun eğilmez AŞKA!
İçimde esaretin güftesini duyumsadığım an
geçerim verdiğin her güzellikten.
Ben asırlık sevdaların kelepçesine tüneyen hain kuşun ta kendisiyim.
Sen en iyisi hiçbir şeyini yönlendirme bana
Sen en iyisi beni sırtımdan vurmakla kal
Yalnızca benden götürdüklerinden ibaret bir olay
Yalnızlığımın baş ağrıları yıkan aklımı
Sen bana hiçbir şeyini yönlendirme sakın
Sen aslında kendini benden sakın
Kişiliğine alışmak mümkün gibi
Sigarayı bırakmak gibi yani alışkanlığını üzerimden silkelemek
Yani ilk gün çıkmıyorsun aklımdan
İkinci gün daha çok özlediğim belli olur
Diğer günlerin halini hatırlamıyorum bile
Bildiğim bir şey var hala ara sıra sigara gibi sabrımı yokladığım.
Dumanında bir görünüp kaybolduğum
Sen en iyisi hiçbir şeyini yönlendirme bana
Batak sularda debinip dur
Ara sıra ufkumda görünüp, kır dümenini sonra
İnsanlığın tarihine çektiği bıçağı taşıyamıyor gururum
Yokluğuna alışmayı sanki daha haysiyetli buluyorum
Sen en iyisi benden uzak dur
Ben yalnızlığın acı sitemi
Ben eylemci, ben firâri, ben yok!
Silah kullanmam hiç aldatırım ben!

Uğur Arslan



Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya