Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 71

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.434 Cevap: 12.492
ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #701
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
BİRGÜN MUTLAKA

Sponsorlu Bağlantılar
Bu gün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu
yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür
gümbür bir telaş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne
güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz
kafalılar! Ey sadrazam!
Sevgilim on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvarda, sandviç
yiyoruz, dünyadan konuşuyoruz
Çiçekler açıyor durmadan, savaşlar oluyor, her şey nasıl
bitebilir bir bombayla, nasıl kazanabilir o kirli adamlar
Uzun uzun düşünüyor, sularla yıkıyorum yüzümü, temiz
bir gömlek giyiyorum
Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu han-i yağma
Ama yorgunum şimdi, çok sigara içiyorum, sırtımda kirli
bir pardesü
Kalorifer dumanları çıkıyor göğe, cebimde Vietnamca şiir
kitapları
Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum, öbür
ucundaki ırmakları
Bir kız sessizce ölüyor, sessizce ölüyor orda
Köprülerden geçiyorum, karanlık yağmurlu bir gün, yürüyorum
istasyona
Bu evler hüzünlendiriyor beni, bu derme çatma dünya
İnsanlar, motor sesleri, sis, akıp giden su
Ne yapsam...ne yapsam her yerde bir hüzün tortusu
Alnımı soğuk bir demire dayıyorum, o eski günler geliyor aklıma
Ben de çocuktum, sevgililerim olacaktı elbette
Sinema dönüşlerini düşünüyorum, annemi, her şey nasıl
ölebilir, nasıl unutulur insan
Ey gök! senin altında sessizce yatardım, ey pırıl pırıl
tarlalar
Ne yapsam...ne yapsam...Dekart okuyorum sonradan...
Sakallarım uzuyor, ben bu kızı seviyorum, ufak bir yürüyüş
Çankaya@ ya
Bir pazar, güneşli bir pazar, nasıl coşuyor yüreğim, nasıl karışıyorum insanlara
Bir çocuk bakıyor pencereden hülyalı kocaman gözlü nefis
bir çocuk
Lermontov@ un çocukluk fotoğraflarına benzeyen kardeşi
bakıyor sonra
Ben şiir yazıyorum daktiloda, gazeteleri merak ediyorum,
kuş sesleri geliyor kulağıma
Ben mütevazi bir şairim, sevgilim, her şey coşkulandırıyor
beni
Sanki ağlayacak ne var bakarken bir halk adamına
Bakıyorum adamın kulaklarına, boynuna, gözlerine, kaşlarına
yüzünün oynamasına
Ey halk diyorum, ey çocuk, derken bende bir ağlama
İlençliyorum bütün bireyci şairleri, hale gidiyorum portakal
almaya
İlençliyorum o laf kalabaklıklarını, kurumuş yürekleri,
bireyin kurtuluşunu filan
İlençliyorum o kitap kurtlarını, bağışlıyorum sonradan
Uzun kış gecelerinden sonra kim bilir nasıl olur her şey
Uzun kış gecelerinden sonra, masallarda anlatılan
Durup durup bunları düşünüyorum, bir sevinci bir hüzün
izliyor arkadan
Yüreğim ipe sapa gelmez bir bahar göğü, Türkçe bir yürek
kısaca
Beklemek usandırıyor, telaşlı telaşlı bir şeyler anlatıyorum
sağda solda
Bir otobüse biniyorum, inceliyorum bir böceği tutarak
kanatlarından merakla
Yürürdüm eskiden baharda, o yıkıntıların ve çayırların
olduğu alanlara
Aklıma şiiri gelirdi o yaşlı Amerikalının, sonbaharı anlatan
şiiri
Çayırlar vardı o şiirde, baharı anımsatan ne de olsa
Böylece yeniden hazırlanıyorum bir coşkuya, yeniden
sokaklara fırlamaya
Kendimi atmak için bir uçurumdan balıklama
Büyük ve mavi bir şey izlenimi var bende, gördüğüm
filmlerden mi ne
Bir şapka, telaşlı bir gök, sıcak yapay bir dünya
Anlat anlat bitmiyor, bitmiyor bendeki daüssıla
Bütün sevgilerimi harcayabilirim bir çırpıda, yağmurlu o
yollar geliyor aklıma
Benzin kokuları, ıslak direkler, babamın esmer bir somun
gibi tombul ve sıcak elleri
Uyurdum. Bir de bakmışsın yeni bir film sinemada, şehirde
yeni bir kız, kahvede yeni bir garson
O üzgün ve sabahlıklı dururdu balkonda...
Şimdi ne var hüzünlenecek burda, nedir bu çatlatan
yüreğimi bu telaş
Sanki ölecek gibiyim, sanki birazdan polisler gelecek ya da
Gelip alacaklar kitaplarımı, bu şiiri, sevgilimin
fotoğrafını duvarda
Soracaklar babanın adı ne, nerde doğdun, teşrif eder
misiniz karakola
Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum, öbür
ucundaki ırmakları
Bir kız sessizce ölüyor, sessizce Vietnam@ da
Ağlayarak bir yürek resmi çiziyorum havaya
Uyanıyorum ağlayarak, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey ithalatçılar, ihracatçılar, ey
şeyhülislam!
Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bunu söyleyeceğiz bin defa!
Sonra bin defa daha, Sonra bin defa daha, çoğaltacağız
marşlarla
Ben ve sevgilim ve arkadaşlar yürüyeceğiz bulvarda
Yürüyeceğiz yeniden yaratılmanın coşkusuyla
Yürüyeceğiz çoğala çoğala...

Ataol BEHRAMOĞLU

ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #702
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
SEVGI DUVARI

Sponsorlu Bağlantılar
Sen miydin o yalnizligim miydi yoksa
Kor karanlikta acardik pasli gozlerimizi
Dilimizde aksamdan kalma bir kufur
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim gunum insan arasina cikarmakti seni
Yakanda bir amonyak cicegi
Yalnizligim benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

Kumkapi meyhanelerine dadandik
Onumuzde Altinbas, Altin Zincir, fasulye pilakisi
Ardimizda gorevliler, ekipler, Hizir Pasalar
Sabahlari aciklarda bulurlardi lesimi
Oyle sicakti ki copculerin elleri
Copculerin elleriyle oksardim seni
Yalnizligim benim supurge saclim
Ne kadar kotu kokarsak o kadar iyi

Baktim gokte bir kirmizi bir ucak
Bol celik bol yildiz bol insan
Bir gece Sevgi Duvarini astik
Dustugum yer oyle acik secik ki
Basucumda bi sen varsin bi de evren
Saymiyorum olup olup dirilttiklerimi
Yalnizligim benim cogul turkulerim
Ne kadar yalansiz yasarsak o kadar iyi

Can YÜCEL

ramsstein - avatarı
ramsstein
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #703
ramsstein - avatarı
Ziyaretçi
BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL

bizi bilirsin
avuçla su içmeyi
marifet biliriz,
yenilmeyi bir de
kendi sahamızda..

bizi bilirsin
saçımızı ıslatmayı fiyaka biliriz.
limonla!
tespih yaparız,
düş kırıklarından..

bizi bilirsin
ağzının içinde oturmak isteriz.
ve rutubetin en yakıştığı yer biliriz
ağzını..

bizi bilirsin,
yaşamak biliriz,
vademiz dolduğunda
avuçlarına gömülmeyi..


Ocak 96
İzmir-İstanbul

Yılmaz ERDOĞAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Mart 2006       Mesaj #704
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
siir Adresini Arayan Aşklar


Rüzgar denizi okşuyordu
Puslu havadaki martılar
Kanatlarında çığlık saklıyordu
Deniz çılgın bakıyordu martılara
Haykırıyordu çıplak ağaçlar
Bir hüzün düşmüştü gökyüzüne
Güneşi saklamıştı bulutlar
Bu acılara bakamaz oldum
Nasıl anlatabilsem
Bulut bütün duyguları
Yükleyip götürmüştü
Göç eden bütün aşklar gibi
Adresini arayan aşklar
Pusulası bozulmuş yaşamın
Çemberinde dönüp duruyordu.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2006       Mesaj #705
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
KADINLAR SONBAHAR
Kadınlar sonbahar yapraklarını dökmeye başlar
Titrek dudaklarında sarışın bir keder
Nabız kaybolur kan susar dolaşım yavaşlar
Sisli bir nebuloz gökte yazılmamış şiirler
Dargın sevgililer yalnızlıklarına uzaklaşıyor
Anlaşılmaz çocukluğun ortaokullarından ders zilleri
Kilitli defterlerde kurutulmuş menekşeler
Tehlikeli yolculukların kanat çırpan mendilleri
Sazdan saza azalan hicranlı köçekçeler
Dünkü delikanlıları yaşlılığa taşıyor
Eylül şehirleri yağmurlu gürültülerle alır yerlerini
Deniz kahvelerinde son kadehlerde bulutlar birikir
Ilık bir aydınlıkla yıkayıp yorgun ellerini
Görgülü ihtiyarlar bir bir ortalıktan çekilir
Yaşlandıkça insan dünya başkalaşıyor.
ATTİLA İLHAN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2006       Mesaj #706
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
elveda aşkım
Seni sana bırakıyorum,
Seni sana, sevdiklerine bırakarak gidiyorum gönlünden,
Hayallerimi, ümitlerimi, sevgimi, ve gönlümdeki baharı bırakıyorum sana bir de giderken,
neden mi bırakıyorum?
Hayallerim, senin hayalin olsun ve gerçek olsun diye
Ümitlerim, senin ümitlerin olsun sana yaşama gücü versin diye,
Sevgim, senin ışığın olsun yolunu aydınlatsın karanlığa düşme diye,
Gönlümdeki bahar gibi ömrün hep baharda geçsin, hiç kış görmeyesin diye,
Ben mi?
Bende yaşadıklarımızı anılarımızı, gözyaşlarımı götürüyorum,
Acıları götürüyorum giderken
sana zarar vermesin,
sevdiklerine zarar vermesin diye
Gittiğim yerde ihtiyacım olmayacak sana bıraktıklarıma..
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Mart 2006       Mesaj #707
arwen - avatarı
Ziyaretçi
BÖYLE SÜRÜP GİTMEMELİ BU SEVDA
SENİ SENSİZ YAŞAMAMALIYIM GÜNLER BOYU
AVUNMAMALIYIM HAYALİNLE SAATLERCE
SANA BÖYLE YAKINKEN


HER GECE ISLANMAMALI YANAKLARIM
ŞARKILARDA BULMAMALIYIM KADERİMİ
GÖZGÖZE OLMAMALI YÜREĞİM
SENİ BEKLERKEN...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2006       Mesaj #708
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sen Öl Şimdi Şair! /2
Sen öl şimdi şair! Kesilsin bileklerin
dilinle tükür mürekkebini
Kanına azot karışan ciğerlerinin.
Devrik semalara kurdular cümleyi boz bir tay gibi
Kısrak sütüne tutkun bir oğlandı kendi imgesiyle sevişen şiir
Ensest bekleşmeler çağında bulanık bir katedral gibi yoksun
Çevik kalemlerle çakıldı mum ışığında aydınlanan kümbetlerinin..
Sen öl şimdi şair! Kesilsin bileklerin
dilinle tükür mürekkebini
Som buhrunu işlerken bir ayet gibi toprağın mazbatasına
Afyon kokularıyla oynaşır gibi bekledi mayınlı cümleleri asasında
Kurdu kalemini akşam ****luğuna, bir deli yay gibi
Şiirin kendisiydi şair.. öldürdüğü kendisi..
Sen öl şimdi şair!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2006       Mesaj #709
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
verecek umudum kalmadı benim!
güneş açmış, gökyüzü pırıl pırıl
bahar geldi, diyenlerle yolum ayrıldı benim!
karanlık çöktü gözlerimin perdesine
sağım solum sızlıyor,
kan ağlıyor kanımın her damlası
ben ağlıyorum kendimi
gözlerimden düşüyorum
havayı karanlık görüyorum
kemanlar taksim geçiyor nefesimle
ve defalarca ölüyorum
her soluk alıp verişte...

sevmek ne güzel,
ne güzel kalbin fonda doğaç atması
diyenlere sözüm kalmadı benim!
basiretim adak ağaçlarına bağlandı
sorularımın soru işaretlerini zincir yaptım
verilen sözlerin dağına tırmanıyorum
bu kadar kolay mıydı diyorum
peki kolay nedir diye
soruyorum kendime
zoru içimde çok büyüttüğümdendir
kolaylar kolaylıktan çıkmış diyorum

gökten düşen elmanın
iki yarısını ayrı düşünemem
diyenlerle işim kalmadı benim!
kalbim öteki yarısından ayrılmış
kör sokaklar eşini arıyor
mantığım hayretime gülüyor
ve içim kendine güvenemiyor artık!

ben bunu bilir bunu söylerim
zaman şarap gibi akıverirken
çocuğunmuş gibi oluveriyor sevdiğin
ve ayrılık vakti gelince
daha da koyar adama derim

yalanlar aleminde
tanımadığım nemli gözlere
verecek umudum kalmadı benim!...


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2006       Mesaj #710
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Uykudayken

Uykudayken,
Ne acıları yaşar yürekler,
Bilinmez,
Ne kapılardan boynu bükük döner,
Güller solar,
Aşk'a susuzluk çekerken geceler,
Sevdalı,
Zamansızca umut bekler,
Ve kendim,
Nasıl susadım sana,
Acıkmadım,
Alıştım,
Nasıl karıştım bilmem ki,
Beni susturan yokluğuna,
Uykudayken,
Ne aldanışları terketti yüreğim,
Yalnızlık hançer dokunuşu,
Yaralar açtı bedenimde,
Kapanmaz bildiğim,
Okunmamış bir masalı okurken sayfalar,
Noktalandım zamansızlığa,
Ne başımın dertli mevsimidir bu sevdiğim,
Yazıldım yine kör gecelerdeki uykusuzluğa,
Uykudayken,
Ne mutlulukları böldüm sonsuzluğa,
Bilinmez,
Sen verdin yüreğini,
Ben yolları kapattım her sokağa,
Nasıl koştum sana,nasıl vardım,
Bilmem ki,
Nasıl gözlerinin rengine böyle kolay karıştım,
Sen her gece uykudayken,
Ben hiçbir gece uyuyamamıştım...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya