Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 792

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.433.707 Cevap: 12.492
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7911
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi

İstanbul Sil Gözyaşımı

Sponsorlu Bağlantılar


Acılar ektin yüreğimin nadasına
Üzüntüler verdi hasadı deniz yeşilinin ve gök mavisinin gölgesinde
Her yağmur damlası yaktığın yeri deşti
Zamansız ayrılık acısı gibi izi kaldı yüreğimde
Topkapı’nın surlarına vurdun hassas kalbimi
Toprağında çürüttün koklamaya kıyamadığım sevdiğimi
Ağlattın beni ben gülmeye hasretken
İstanbul sil gözyaşımı

Kader oldu acı sonrası sessizliğim
İsyan eder deliye dönmüş Uğur Mumcu anıtı
Şu ağlamaklı halime
Ey korkulu yüzlerin,kaçak güreşenlerin
Bazı bazı küçücük elinde dev yüreğini tutanların şehri
Nasıl ki sen ağlattın
İstanbul sil gözyaşımı

Sanırdım ki dindirirsin yedi göğsüne bastırıp acımı
Oysa sen yedi kat dibine soktun beni acıların en olmazının
Sitemkârım iki kıtayı birleştiren
Fatih Sultan Mehmet köprüsüne,
Beni ayırdığı için
Ey yaşayamadığım şehir
Yaktın 1453’ten beri ben gibileri
Sürgün ettin beni ağlamaklı hasretlere
İstanbul sil gözyaşımı

Rumeli hisarında, Nisantaşında,
Beyoğlu’nda,Beşiktaş’ta,Kadıköy’de,
Denizin yedi kat dibinde ağlıyorum
İstanbul sil gözyaşımı

Eğer her gözyaşı damlasının hesabini sormayacaksan
Eğer çağlayan acılarımı bitmek bilmez çığlıklarla karmayacaksan
Eğer sevdaya isyan edenleri acılarla susturmayacaksan
Yeter artık bırak
İstanbul silme gözyaşımı

kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7912
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Sevdalar Böyle Başlar

Sponsorlu Bağlantılar
Önce dünyama sesin girdi özlemli, kısık
Bir mutluluk muştusu gibi ta uzaklardan
Çok sonrası öptüğüm o gül dudaklarından
Önce sesindi çağıran beni gür ve aydınlık

Önce küçük ellerin kondu avuçlarıma
Yolunu şaşırmış bir kuş gibi, ürkek
Alıştım herşeyine, her yerine giderek
Saplandın iğnelerce parmak uçlarıma

Önce bir akşamdı gelen seninle dopdolu
İnanılmaz, doyulmaz, anlatılmaz, kanılmaz
Bir akşamdı sevgiden, apaydınlık, bembeyaz
Bir akşamdı, alev alev istekli, duygulu

Herşey gerçekti, öylesine güzel, yalansız
Ağladım sensiz geçen ve geçecek günlere
Sende olumsuzluğun çağrısını duydum önce
Sonra tutuşup, yandım ben, sevdalandım apansız

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7913
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kalk Uyuma

Kalk uyuma
sıçrıyor duygularım
bak ne yazacağım
yağmur bahara çarpıyor
yağmuru yazacağım
tut elimi
titrek yıldızlar gözükmüyor
çaresiz kalmış güneş
bulutların arasında
kalk uyuma
sokul bana
bahar olsun yüreğim
erisin bedenim
tükensin bitsin çaresizliğim
deli desinler bana yağmur bitse de
kalk uyuma
güneş kurutamasın
yansımasında ıslaklığımı
toprak kokusu saçlarında
burcu burcu
kalk uyuma
sarmaşıklara inat
kollarım bedeninde dolansın
kalk uyuma
kış batarken bahar bizi kıskansın
günahı neydi sevginin
uyandırılmak mı
kalk uyuma
sevmeyi öğrenmeden mi uyuyacaksın
umutların rüyasında mısın
kalk uyuma
otur karşıma
zamanıdır
yaramazlık yapmanın.


Serdar San
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7914
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Nazlı Gülüm I


Rüzgârlar semada bulutu sarıp
Yağmurlar toprakta aşkı bulurmuş
Derya-lar kurursa güneşe kanıp
Balıklar çırpınıp öyle ölürmüş.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7915
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seni Bekleyişimin Adı Yok...



Aslında bir kibrit kafi gündüzleri tutuşturup,
Gecenin gerdanına dizi dizi yıldızlar yapmaya.
Hani sabahın boyu yetişse uzanıp öpecek alnından Ay’ı
Bir de hep geç kalınmış ömrün son deminde gelmese ölüm
Belki böylesi dar gelmez giyindiğimiz mutluluklar



Mevsimlerin peşine takılıp ta,
Hüznü oradan oraya taşıyan yağmurlar gibiyim..


Sıcak avuçlarda buhar olup göğe karışan
Soğuk bakışlarda buz kesip anlamdan alabildiğine uzaklaşan


Seni bekleyişimin adı yok,

Hasreti çeke çeke uzaklara götüren çok vagonlu trenlerin de.
Hani giden gider de, geçmişi kalırya geride,
Onu hep yaşlı gözlerle bekleyen.
Zamanla dilindeki özlemi kırıverir zaman, en hassas yerinden

Çok geçmeden, çok geçiyor yokluğunun üzerinden,
Haram saatler diziliyor boğazıma uzadıkça sensizlik,
Tenhasına sere serpe uzandığım düşler de yetmiyor
Yorgun arzularımı kışkırtmaya
Verdiğim sözlere saklanmış militan kılıklı yalanlar yakayı ele veriyor bir bir
Tutuklayıp aynalara hapsediyorum
Sonra vicdanım delil yetersizliğinden serbest bırakıyor

Seni bekleyişimin adı yok
Dursun diye duvarlara çivilediğim zamanın da
Payıma düşen yalnızlığın zirvesinde,
Saçlarımla gizlice siyahını paylaşıyor gece.
O zaman, bu şehir bir kez daha düşüyor gözümden
Kalabalık kaldırımlarında adım adım eziliyor günahlarımın gölgesi

Sanki ben değildim külçe külçe acıların sahibi
Ağır korkuların ezip yel değirmelerine verdiği
Savrulmuş bedenimin, rüzgarında ölmeden dirildiği
Sanki sen değildin bırakıp giden
Üstüne üstlük hiç gelmemişken



Seni bekleyişimin adı yok

Kurulmamış köprülerden geçmeye çalışan benliğimin de
Şiirlerim şahit olsun ki
İki satır arasına sığmıyor yalnızlığım
Ne nokta anlatabiliyor kararsızlığımı
Ne de virgül koyabiliyorum yılların ardına
Yenik düştü keşkelerim oynadığım oyunlara
Yine de teslim olmadım
Ama sen, namluda hüzün
Beni tam on ikiden vurdun

Seni bekleyişimin adı yok

Gelmeyişinin de…!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7916
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tükenmez


Tükenmedik; çık karşıma!

Yeniden hayatıma karış!

Yalnız seninle var olduğuma
Sensiz dünyanın dar olduğuna
Bir tek senin bana yar olduğuna
... ben alıştım, sen de alış!

Çık karşıma; bakışalım!
Başlasın yeniden yarış...
Bakalım ben mi daha çok seveceğim
Sen mi daha çok sevileceksin?

Yok, değer inan, yorulduğuna!

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7917
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Nazlı Gülüm II


Bir acıdır ki yanmaz kavurur
Bir rüzgârdır ki esmez savurur
Bir ateştir ki göğsüme vurur
Yüreğim dağlanır “Nazlı Gül” diye.

Yolcu yolunda gerek Nazlı Gülüm
Tufanlara kapılmadan
Girdaplarda boğulmadan
İlkbahar kokulu yarınlara
Yelken açman dileğiyle.

Ellerimden uçup gidiyorsun işte
Belki özgürlüğüne kavuşacaksın
Güzel mevsimler göreceksin
Sevda mevsimi
Bir defa yaşanır Nazlı Gülüm.

Yine baharlar gelecek
Güller açacak
Sen yoksan eğer gönül bahçemde
Baharlar neye yarar ki.

Bir gün özlersen eğer
Sevenlerin dergâhına git
Hasretini vur dağlara
Dağ dayanır
Ben dayanamam.

Bense Nazlı Gülüm;
S-evgimi yüreğimde
Ç-ınar gibi büyütüp
S-onsuzluğu beklerim.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7918
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
animated rose


Gelecekmisin?

bir gün gelecekmisin?
öyle çok canım yanıyorki sevgilim,
bu sensizlik,bu kimliksizlikten.
bazen tüm dünyanın ağırlığı,
kirpiklerime çöktü sanıyorum.

öyle eriniyorumki sabahları,
gözlerimi açmaya,
sanki gözlerimi açsam,
kirpiklerimin ucundan,
dünya düşecek sanıyorum.

neden bilmem, sen dönmezsen bana,
dünya da dönmez diye korkuyorum,
mevsimler olmaz ,
kar yağmaz,
güneş doğmaz sanıyorum,

birgün gelecekmisin?
ehh geleceksen gel artıkk.
dünyayı kirpiğimin ucunda,
daha fazla tutamıyorum.

animated rose
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
28 Ağustos 2006       Mesaj #7919
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
GİTME KAL

Batan güneşe doğru

Sürerken atımı

'Gitme kal'

Demeni bekliyorum

Ama yalnızca

Rüzgar çekiştiriyor
atkımı..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7920
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hiçbir yerinde yok asaletin ibresi
Sesinde kamaşmasında tensel bir büyünün
Atlas hani libas ve kuytu bakışlı mavi gözlerin
Sanki hepimize bütün şiirleri hala fısıldayan
Bir eski büyük şairmiş gibi
Aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de
Mezbele ve yaralıymış eski yaraların yeniden kanamasından
Hiçbir yerde yok asaletin ibresi
Bir adamın yüzünde ya da yalana çok benzeyen
Bir doğru sözünde belki.....
Saçlarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının
Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında
Ve kokusunda çiçeklerinin kanirej’in
Elbet şiir olacak şairin tesellisi
Ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların
Yazana değilse bile okuyana faydalı
"bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen"
O da üzülmüş aynı benim gibi ....
Benimki daha acıklı değil onunkinden,
Fiyakalı değil onun acısı benimkinden..
Sade güzel olan kelimeler..
Sade kelimeler...
Kelimeler....
Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya
Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım aşık olmadık
Bir elim sana uzanır, öteki berikinin zaten elinde
Bırak yoluma gideyim bildiğimce
Yabancısı olduğum bir şey değil yabancılar
Baktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer erkekler....
Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan
İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git
Lazımsa eğer...
İşte orada duruyor...
Ağzımın bir yerinde...
Almak ister misin dilini sokup aklıma
Sana ait olan herşeyi bir nefeste
Bir göz yumma anında
Bir soğuk telefon konuşmasında
Geri alabilir misin?
Seni benden geri alabilir misin?
Kovabilir misin beni senden?
Sevgilim..
Yoksa sen,
Sevgilim olmayabilir misin?..

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya