Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 793

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.766 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7921
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Nazlı Gülüm III

Sponsorlu Bağlantılar

Ne sensiz gecelere sözüm geçiyor artık
Ne kalbim saat gibi zamanı korkutuyor
Gerçeğimde bir kefen gelinlik kadar güzel
Ölüm bile süslenmiş gelin gibi duruyor.

Şimdi sönük bir hayat karanlıklar ülkesi
Işıklar Nazlı Gülüm arkamızdan vuruyor
Sevip büyüttüğümüz çiçekler öksüz kaldı
Güneşin yokluğunda kökleri de kuruyor.

Biliyorum yakında yok oldu diyecekler
Ağıtlar yükselecek gülşenimde bir sabah
Yeşillik olsun diye tohumlar ekecekler
Çiçekler yas tutacak Nazlı Güle her sabah.

Bakma suskunluğuma yüreğim volkan gibi
Ayrılığın ateşi kalbimde Nazlı Gülüm
Kıyametin koptuğu o dehşetli an gibi
Bir dünya yıkılıyor içimde Nazlı Gülüm.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7922
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kendimi hissetmiyorum sensiz zamanlarda
Söz dinletemiyorum benliğime, hala seviyorum..
Sponsorlu Bağlantılar
Boyası dökülmüş, paslı demir oldu yüreğim
Yağmur yağıyor, puslu gözlerim ağlamaklı.
Hala seni düşünüyorum, dizlerim çözülüyor.
Gizli, uzak kahredici bir aşka düştüm, dönmem, dönemem.

Hayat her zaman doğrusal değil,
Yanlışa düştüğüm zamanlarda oluyor elbet
Ama sen en doğru yanlışımsın
Hala seninleyim, senden şehirlerce uzakta olsamda
Yolların beyaz çizgileri kadar aklımdasın, sonsuz

İnzivaya çekilmiş tınıların sessizliğini alacağım,
Canlanacak, renklenecek hayatın umudunu katacağım,
Çelişkilerin çakışma hızını keseceğim gülüm,
Gerekirse durduracağım dünyamı seni unutmadan,
Diğer beni atacağım sırf sensizliği düşündüğü için

Birgün bitecek bu yorgunluk rahat edeceğim.
Duygularım özgürleşecek ben özgürleşeceğim
Kaçak tedirginliğim bitecek, sarılacağım hayata
Ama hala sendeyim, meşgul ediyorsun tüm beynimi
Kolların kavuşamayacağı kadar büyük sevdam

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7923
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yarım Kaldı Ankara


...Hayatı en orta yerinden çatlatırken
.....Şen kahkahalar atardınız.
...Mevsimsiz açardı ellerinizde çiçekler
.....Bütün anıları savururdunuz rüzgâra
...Dünya umrunuzda değilken.
.....Gittin...
...Yarım kaldı Ankara.
.....Oysa...
...Kaldırımlarda ayak izlerin
.....Birde bahçedeki vişne ağacına
...Uzanan ellerin...
.....Aklıma geldikçe gülerim halâ.
...Şimdi...
.....Özlemle dolaşır durursun
İzmit sokaklarında
Bilirim
Yüreğin halâ... Ankara'da.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7924
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İSTEMEM GELME ARTIK

istemem gelmeni artık
kaçtın sen, ben koştum peşinden
geldin, ben yumdum gözlerimi

istemem gelmeni artık
en gizlisinden bir oyun mu bu
oynamaktan ağladığım

istemem gelmeni artık
sözlerden ötelerde bir yer var anlatamadığım

istemem gelmeni artık
bir gelsen
son olur bu, bu son çığlık
ve bir sükundur göreceğim
gelme...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7925
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
KELEBEK KANADINDA AŞK


Zamanlar
Güneş ekilip, yıldız biçilen zamanlardı.
Hatırlıyorum...

Ya önce sen vardın yürek olarak içimde
Ya da aşk vardı önce
Gelip içimde kestiğin
Hatırlamıyorum...

Ben imkansıza dudak bükerdim
Sense halime gülerdin...
Olsun! O günlerde ben
Biraz mutlu biraz umutlu
Biraz içliydim
Doğrusu en çok da
Kelebeklerin kanadına işlediğin
Aşkından dertliydim...

Ama o zamanlar
Güneş ekilip yıldız biçilen
Zamanlardı
Aşk dediğin belki de
Geceye veda etmeyen bir ay’dı...

Türküler saklardın derinlerinde
Sazından kaçak...
Bilmezdin.
Ben görürdüm duyardım da
Sen bir kez olsun söylemezdin
Korkularını zaten
Kimselere vermezdin...
Ve böylece
Sen yağmura
Yağmur benim gözlerime hasret
Yaşardık...

Heyhat!
Hep ama hep
O imkansıza takıldın da sen
Ve belki de bu yüzden
Aşk gelip bizi sarsınca yüreklerimizden:
Ben ağlardım gözlerim gülerdi...
Sen gülerdin gözlerin susardı...

Şimdi ben
O zamanların renklerini unuttum.
Belki mavi, belki sarı, belki aktı...
Hatırladığım tek şey
Güneşle yıldız arkadaştı...

Bilenler bilirdi
Çok sevmiştik biz
Çok!
Ben gönlümden
Sen dilinden...

Ben unutsam da şimdi
Sen hatırlarsın.
Sesinde ufacık bir hüzün olsa
Ya da acıtan bir özlem gözlerinde
Bembeyaz gecelerinde gelirdim sana bu şehrin...
Gelirdim... Gönlümden...
Ve sen
“Hoş geldin" derdin
Dilinden....
Kocaman bir çocuktum o zamanlar
Belli!
Dil nedir, gönül ne?
Anlamını bildiğim
Şüpheli!

Şimdi söyle bana!
Kaldıysa geriye ne kaldı?
Tek tarafı hesaplı bir sevda
Niyeti bozuk bir dava
Bir de
Sadece dağlara caka satan bir sema...

Ama ben bunların hepsini sevdim.
Şaşacak bir şey yok!
Dedim ya... Ben
Güneş ekilip yıldız biçilen zamanlardan geldim...

Sonraları
Belki de hiç gülmedim
Ve sen
Kelebeklerin ömrünün üç gün olduğunu
Hiç bilmedin!
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7926
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
PARAMPARÇA
Ağaç bütün,
Işık bütün,
Meyve bütün,
Benim dünyam paramparça..

tanbut8

Büyük bir ayna kırılmış,
Kırılıp yere dökülmüş,
Kainat içine düşmüş,
Düşmüş amma paramparça..

tanbut8

Yaprak yaprak yapıştırdım,
Diyar diyar dolaştırdım,
Bir alevdir tutuşturdum,
Yandım amma paramparça...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7927
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gezerim İstanbul'u Senin Gözlerinde
İstanbul’u görürüm senin yeşil gözlerinde,
Aşk vardır,mutluluk vardır,sen varsın İstanbul’da.
Ama bir yerlerde bir İstanbul daha yok.
Ne buralarda,ne de başka bir yerde.
Hiç simit yedin mi oturup Sarıyer’de?
Boğaza karşı oturup kafayı dinledin mi hiç?
İstanbul’u görürüm senin yeşil gözlerinde,
Yemyeşil masmavi,hasret kokan İstanbul…
Gemi deniz fenerine bakar da bulur ya yolu;
Bende tarihi koklayarak buldum İstanbul’u.
Yeşil gözlerinde gördüğüm o İstanbul’u.

Tarihi görürüm İstanbul’da.
Hem de İstanbul vardır tarihte.
Hala koruyor gibi İstanbul’u Fatih’in askeri,
Silinmemiş duruyor tarihin ayak izleri.
Gemiler nasıl da çekilmişti Haliç’te….
Artık başka amaca patlıyor,susmaz top sesleri,
İstanbul da bir başka olur ramazan geceleri.
İnsanın içi burkuluyor İstanbul’dan her geçişte,
En güzel komutan ki İstanbul’u ele geçirmiş.
İstanbul koskoca bir devri değiştirmiş.
İstanbul’dan bir anı vardır belki geçmişte,
Belki İstanbul vardır tarihin derinliklerinde.

Camileri görürüm İstanbul’da.
Minarelerin gözetlediği koca şehir..
Okunan ezanlar sanki gök kubbeyi devirir.
İstanbul bu; dört dinin merkezi…
Nasıl da bağrına basmış her dinden herkezi.
Camiler bir başkadır İstanbul’da.
Bir yanda Sultanahmet,Ayasofya,Eyüp Sultan,
Nasıl da imrenerek yapmış,
Süleymaniye’yi, Mimar Sinan.
İstanbul canım memleketim,,,
Dini öğeleri hep bağrında saklayan,
Topkapıyı görürüm İstanbul’da….

Maviyi koklarım İstanbul’da.
Bir tarafta Karadeniz’i,bir yanda Marmara’yı.
Tadına doyulmaz İstanbul manzaraları.
Ah sabah erken kalkıpta izlesen güneşle ayı,
İzlesen bir tarafta ekmek bekleyen martıları,
Bir de ekmek derdine düşüp simit satanları.
Maviyi koklarım İstanbul’da.
Bir taraftan Haliç’i,bir yandan boğazı,
Boğaz nasılda ayırmış ikiye İstanbul’u,
Bir tarafı Avrupa’nın gülü,
Bir tarafı torosların nazlı kızı.
Hasreti görürüm İstanbul’da.

Şarkılar söylerim İstanbul’da.
En güzel aşk şarkılarını,
Senin için,İstanbul için söylerim.
Yürürken İstanbul’da….
Ben canım,sen canan,İstanbul canan
Daha sevdalanmaz bu kalbim,viran.
Sen,İstanbul’un en güzel yanısın.
Ben İstanbul’a mı aşığım sana mı?
Yok yok ben galiba İstanbul’a aşığım.
Çünkü İstanbul’da sen varsın.
Utangaç aşıkları görürüm İstanbul’da.
En güzel aşkların yaşandığı bu diyarda..

Geceleri yürürüm İstanbul’da.
O ışıltılı parlak geceler…
Yıldızların yerde parladığı geceler..
Bir sokaktan gitar çalar,bir yerde gramofon.
İstanbul işte böyle bir diyar..
Bir yanı eski bir anı,bir yanı pavyon.
Geceleri yürürüm İstanbul’da,
Meşhur Sulukule, Beyoğlu geceleri.
İstanbul; ışıltılı yıldızlı büyük bir salon.
İstanbul’da hiç bitmez gece eğlenceleri..
Gezerim İstanbul’u dün akşamdan kalan…

İnsanları görürüm İstanbul’da.
Bin bir türlü her çeşit insanları…
Kimilerinin cebinde akrep gezer.
Kimi ayakkabı bulamazda çıplak ayak gezer.
Düşmüş İstanbul’a milletimin zengini fakiri,
Ben daha nasıl sevmeyeyim bu şehri….
Aziz Çınar
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7928
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Gönlümdeki Renkler

Mavi; gökyüzü ve deniz,
Yeşil; yemyeşil bir doğa
Elâ gözlü bir güzel,
Sarı deyince çiğdem,
Ve lepiska saçlı bir dilber
Beyaz ise anamın ak sütü
Siyah,asil bir renk ve Karatahta,
Karabahtım olmasın
Kırmızı; ALBAYRAĞIM
TÜRK'ün damarlarındaki asil kan,
Mor; menekşem,mis kokan leylâklar
Kahverengi; gözlerim
Lâcivert akşamlar,
Toz pembe; düşlerim
Hepinizi çok seviyorum,
Benim güzel renklerim.
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
28 Ağustos 2006       Mesaj #7929
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Bilirim gecenin tuhaf göz kırpışını,
Sessizliğe karşı gittiğimde,
Sevdiğimde onun her dokunuşu,
Kocaman bir güç oluyor bende.

Zaman akıyor hızla,
Sonra aniden bölünüyor iki parçaya.
Biliyorum gelecekte ne varsa o olacak.

Yakınlar ,uzaklar beklentilerim,
Bir dairede tutsak inan.
Ateşli rüzğar gibidir isteklerim,
Rüzğar gibi,engelsiz,buyurgan.
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
28 Ağustos 2006       Mesaj #7930
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Aşksız, Meşksiz..

Aşksız, meşksiz ve sevgisiz
Yaşıyorum
Yüklenmişim bedenimi
Taşıyorum
Lakin hayret!
Bütün olan, bitene
Aşksız, meşksiz ve sevgisiz
Nasıl olur?
Ve ben nasıl yaşıyorum?

Aşksız, meşksiz ve sevgisiz...
Şaşıyorum! .

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya