Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 806

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.614 Cevap: 12.492
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8051
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bir Günün Sonunda Arzu Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu numayan,
Sponsorlu Bağlantılar
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nalan;
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrarını ömrün eder ilan.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Alemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde sema kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8052
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Güneş Gözüme Yansıdığında

Sponsorlu Bağlantılar



Yaş akmıştı gözümden üzülmüştün,
Bir şey mi oldu diye, oysa
Beni bir anda bırakıp
Gittiğinde ise, arkana bile bakmadın.

Şimdi...

Ardından su döküyorum
Gözyaşlarım ile
Geri gelmeyeceğini
Bilsem bile...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8053
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Boş Bir Şiir



boş bir şiir
belki seni anlatacağım
ama kendimdeki seni
yani seni değil
sende olan beni
belki de hep beni anlatacağım
bende olan Asya'ya sordum
gelir mi diye
gelmez dedi
yüreği bende dedim
hayır dedi senin yüreğinde
yüreğin dedi
senin avucunda tuttuğun yüreği
o başkasına verdi
tekrar sordum hep küserdi benden
yine öylemi ? hayır dedi
sevseydi küsmezdi
belli ki sevmiyor
hayır dedim sevmeseydi
üç yılda çoktan unuturdum
yalan dedi sevseydi arardı
nerededir dedim
kim ? dedi
..... dedim
dolunay mı dedi yıldız mı?
dolunayım dedim yani Asyam
küçük bir kuşun kanat çırpışında
yuvasına dönen bir kuşun kalbinde
aradığın her yerde dedi
oraları anlat bana dedim
anlatayım dedi
gecenin olmayan sabahında
umut ettiğinde ufukta
edilen dualarda
yalvaran dilinin ucunda
bir ceylanın gözünde, gözbebeğinde
açılan kapıların ardında
güllerin içinde, bir gül bahçesinde
özlediğinde güzel bir kızın yüzünde
aradığında bulamayacağın yerlerde
hayallerinde güzel bir gelinliğin içinde
"ne zaman" dediğinde
zamanın bilinmez köşesinde
bildiğin hiçbiryerde
bilmediğin her yerde.......

gece oldu
sessiz bir gece
şimdi gelir dedim
hayır dedi
belki gökyüzüne akseder
ve oradan da ummanlara
dalmışım dolunayı seyretmeye
sordu "neden derin derin bakıyorsun"
çok uzak dedim ulaşamam ki
hayır dedi yüreğimde demiştin
öyle istedim yalan söyledim
ağlamaya başladı
ağlıyorsun dedim neden ?
üzüldüm dedi gerçekten
ağlaman bile güzel dedim
neden dedi
söyleyemedim, ay gözyaşlarına aksetmişti
içimdeki Asya ağlamıştı
yüreğimin sızladığını hissettim
sevindim
demek ki hala oradaydı
elini tutabilir miyim dedim
hayır dedi ben bir hayalim
senin hayalin
beni ancak yüreğinde hissedersin !.........

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8054
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Camgöz

I
Görmeye güzel ama göremeyen
ıslandığında yağmurdan korkmayan
ruhunun karşı konulamaz kokusu nefesinde
donuk ve ürkek güzellik

çıkmaz sokakta yürüyor
teller gevşek, duvarlar yıkık
inleyen karanlıklar el izleriyle dolu halen
kansa boğuk, sıkışık

sonra...
bayat bir şarabı içiyor
hiç durmadan
biliyor zehirleyecek
ve kulaklarında çınlıyor
-gözler güzeli sever, eski şarap sarhoş eder-

II
pamuk gülü ben kopartmadım efendim
Malen dediler benim adıma

bu evlerin üstündeydi evim
bahçede kara dut
duvar köşesinde ak örümcek yuvası
bardaklar pencere rengi
tohumlar parlak altın
tan yıldızı anlamsız imdi gökte

sonra...
subay ve bir hekimden birer söz aldık
tan sustu
onlar yürüdü.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8055
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ne Diye Varsın




Ne açlığın ne tokluğun
Ne azlığın ne çokluğun
Belli değil varın yoğun
Ne diye varsın, sen nasıl yarsın?
Hiçlikten başka neye yararsın?

Ne sevmekten anlıyorsun
Ne sevene can diyorsun
Sıkıştın mı gidiyorsun
Sen nasıl yarsın, ne diye varsın?
Kaçmaktan başka neye yararsın?

Ne karanlık ne ışıksın
Ne dağınık ne de şıksın
Ağlatmaya alışıksın
Sen nasıl yarsın, ne diye varsın?
Üzmekten başka neye yararsın?

Ne derdime derman oldun
Ne sevindin ne kahroldun
Yüreğime vurdun durdun
Sen nasıl yarsın, ne diye varsın?
Vurmaktan başka neye yararsın?

Ne beyazsın ne karasın
Ne beynimde fırtınasın
Yapan değil hep kıransın
Ne diye varsın, sen nasıl yarsın?
Kırmaktan başka neye yararsın?
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8056
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Can Arkadaşım

O yıllarda her şey viran
O yıllarda her şey dağınıktı

Hayat hep siyah beyaz akardı....

Akşamları langırt bilardo kavgalarını

Hep çalıkuşu kıraathanesi saklardı....

Çiçekli bakkal önündeki .... sohbetlerimize

Tek tanık...yıldızlar vardı..

Kuyruklusu...saman yolu olanı...

Ben hep.....tek başına olanları......

Silik duranları seçer.....sonrada....

Şiirler yazar...şiirler okurdum......



Dertlerimizi arşa çıkarır....

Ağlamaklı halimize naralar atar

Kahkahalarımızı yetmiş ikinci sokaktan

Yüzyirmialtıncı sokağa salardık...

Bu durumdan....

Kimileri şikayetçi..kimileri halimize imrenirdi...

İmrenirdi ,,ya,,,



Hatırlar mısın hayallerimizi

Cepte metelik yoktu.....

Yolda duran külüstür otomobillere

Kurduğumuz hayalleri

Hani ?...tavuklar bile kümes yapmazdı

Sağı solu altı üstü pas ve çürük içindeki

Kırmızı otomobili....



Yada ayaklarımızın içinin kar suyundan vıcık vıcık olduğunu

İliklerimize kadar donup titreye titreye dolaştığımızı

Hani bir sevda üstüne yazdıklarımızı

Sonrada üç beş bira ile seni esir aldığımı

Söyle koçum bir daha bir daha söyle diye hıçkırıklara boğulduğumu



Sonrası yüzyirmialtıncı sokaktaki hicran naralarımı

Kırdığım üstüme başıma dökülen o bira şişelerini...

Sabahlara dek voltaladığımız site yıldızın taşlı tozlu sokaklarını hatırlar mısın?....



Yollardaki maymunluklarımızı kahkahalarımızı

Ya köşedeki ağlamaklı hallerimizi

İçimize kan kustuğumuz o tatlı acı dolu acayip duygularımızı

Karlar altında ki şehrin ....sadece ay ışığında ki o muhteşem halinde

Kurduğumuz masmavi...bembeyaz o çok temiz masum hayallerimizi....

Hatırlamaz mısın....tabi ki hatırlarsın.....bunlar bizim en güzel yıllarımızdı.....

Arabesk bilir ama pek dinlemezdin......

ta ki....o yüreğinin ortasındaki yangın volkanlara dönüştüğü ana kadar...

ah!...kardeşim......biz bu yüzden mi hep dertler insanı olduk.....ha...

dertler insanı.....sen ben hep bu yüzden derdimizden olduk dertler insanı

dinmek bilmeden kanayan yürek yaralarımız bizi çok üzdü....

bu anlarda hep birlikte olur...birlikte sorgulardık....duygularımızı...

birden eserdi...bir gece yarısı yada sabaha karşı..hiç farketmez..yürürdük..

az uzda değil iki saat sonra hep o mekan orası hep öyle kaldı.....

ulus heykel....civarı bizi iyi bilirdi....esasında....sadece telefon kulübeleri...tanırdı.

çok ağıtlarımıza tanık olmuşlar....telefonu sert kapamamıza alışmışlardı....

nede olsa onlar soğuk kış günlerinde sığındığımız küçük kulübeler

aşk fısıltıları söylediğimiz.....en şeker villalarımızdı.....kulübe palasJ

sonrası....hep aynı hikaye kırık kalpler sokağı yüzyirmialtıncı sokak.....L

bir aşağı bir yukarı.....ay ışığında ki türkülerimiz...şarkılarımız

türlü türlü masum hayallerimiz.....

_____Hatırlar mısın can arkadaşım birbirimize sığınışlarımızı...........

artık neredeyse şafak söker...biz ayrılmak istemezdik

ne tu af....şimdi bir çay içmeye vakit ayırmıyoruz...

o soğuk kış günlerinde önce beni eve bırakır...

sonra sen salınırdın....şirin tepeye doğru...

arkandan kaybolana kadar sana bakardım....

bilirdim aslan gibiydin..bir şey olmazdı...

ama ben yinede endişelenir....sabah ilk iş sana uğrardım.....

hemen tok olup olmamamı saymaz...ekmek kızartır yağ ve peynir sürerdin.....

üf!..ne güzel olurdu....valla hiç hayır demezdim.....

üstüne bir demlik çay az gelirdi...

sonrası malum...hayallerimiz başlardı...

aşklarımızı anlatır....garipliğimizi hiçe sayılmışlığımızı sorgular dururduk...

hiç ayrılmazdık....ben sende sen bende kendimizi unutur dururduk...

aslında en hoşumuza gidende buydu....

can kardeşim bu yanlarımızla...bu günlere geldik....

sadece biz biliriz...cidden zor geldik ..

öldük öldük dirildik.....

çok aç kaldık hep sustuk hiç söylemedik....

ne derin mevzudur bu ....

bunu bir sen bir de ben iyi biliriz....

yıllar böyle birbirini kovaladı gitti...

ben hercaice yaşarken...sen izdivaca çekilmiş...

kendi halinde..kendi doğrularınla....birlikte yaşıyordun...

biliyor musun bu halin...en sevdiğim...en doğru yanındı...

seninle ne çok şeyler paylaştık..duygu sellerinde ne çok boğulduk...

ne çok güldük..ne çok ağladık....ne çok yandık....

az isyan etmedik kadere......

yaşadıklarımızı...ne kalın romanlar anlatır..nede benim yazacağım.....binlerce dizeler.....

biliyorum..biliyorsun....yazsam....hayat yetmez...

ve yıllar bizi sürükledi...bugünlere getirdi....

hani az feleğin çemberinde,,,,

değirmen taşı misali ...un ufakta etmedi değil....

neyse can kardeşim...yaşadıklarımız ...bir tesadüften ibaret mi?..yoksa kaderin bir cilvesi mi?..bilmiyorum ..

tek bildiğim şu an yanımda olman.......

sana isyan kaldırıyor...sana kahrediyorum ...

böyle mi olmalıydık...Allah aşkına neredesin ya,,,

duysana sesimi kafamı taşlara duvarlara vuracağım...

söyle ..... buraları dağıtsam kaç yazar?....ha .

ölüyorum .ANLASANA?...

Eriyorum bitiyorum görsene

Dağıldım gidiyorum neredesin

Neredesin can arkadaşım

Koptum darmadağın oldum....

Bu kadar duyarsız olmana katlanamıyorum...

Hırsımdan şimdi..çatlayacağım

Görsene kardeşin kan kardeşin ölüyor

Sarılsana boynuma ağlama desene

Budala mahvoluyorum görmüyor musun

Beni senden başka kim anlar

Kim anlar gözyaşları mı yüreğimi

İçimdeki yangınlarımı söyleeee...kim kim .?..anlar

Anlamıyor musun bu büyük...depremi..........

Bittim!!!BİTTİ!........

İçimdeki.....artçı sancıları anlamıyor musun...

Darmadağın perişanım şimdi...............

Ne soranım ne sırdaşım...nede teselli veren

Bu merhemsiz derdin...dermanı olan yok ..

Ay ışığında...yıldızları sayacağım...şiirler okuyup ağlayacağım kimsem yok......

Yalan insanlar.....gibi....yoksa..yoksa.......yok...yok....

Anla artık.......gözlerime bak....

Yürüyüşüme ,,sessizliğime

Karşında eriyişime...

Sesimin titrekliğine kulak ver

Bazen ani çıkışlarımdan....hiddetimden anla

Bitiyorum...kör....gör artık....kardeşin ölüyor...

Bak şimdi yoksun....bu sen olamazsın

Ne oldu sana?...

Hani beni anlayan tek sen vardın

Hani ilk adımdan sonrakini bir sen bilirdin

Neredesin?... kahretsin neredesin?.....

Bak bu duvarlar hafif kalıyor...un ufak oldular

İsyanım çılgınlığım bir türlü dinmiyor

Döksene kafamdan aşağı buz gibi suları

Gör bee ..artık ölüyorum gör artık

Biliyor musun.....kimseyi senden başka kimseyi yanımda istemiyorum

Bugün yanımda sen olmalısın evet sen...sen olmalısın

AMA YOKSUN YOKSUN KAHRETSİN

Duyarsız nedir senin sorunun

Bir derdin mi var

Benden önemlimi benden ilerimi

Bak yaşayan ceset gibiyim....

Mahvoluyorum.....mahvediyorsun...

Halen görmüyorsun....can çekiştiğimi

Sana olan düşkünlüğümü bilmiyor musun

Bu sen olamazsın....bu benim can kardeşim olamaz...

Yok yok sen bendende dertlisin....

Ben kendimi unuttum....

Söyle nedir derdin...anlat ben yanında olurum....

Vallahi billahi benim bir şeyim yok ..

Umursama...takma kafana...

Ben hep böyle ajitasyon takılan

Bunalım adamın tekiyim ..

Ben duyguların adamı

Yalnızın derbederin tekiyim...

Bitti bende duygular...

Artık yalnız acılar var...

Böyle iç çektiğime bakıp...öyle durma

Sana dayanamam...ağlama...ağlama

Bak bende ağlamıyorum...

İkimizde dimdik ayaktayız

Sonsuza dek birlikte omuz omuza yan yanayız...

Canız kanız kardeşiz kan kardeş.......

ALLAH,ALLAH dayanamıyorum......




melish - avatarı
melish
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8057
melish - avatarı
Ziyaretçi
AŞK BİTMEZ

Bırakacaksın kendini zamana
O seni yavaşta olsa bir yerlere götürür

Belki unuttum diyeceksin
Ama ne çare, kendini kandırabilir misin?

Geçmiş olsun!!!
Senin için o bitti ama unutamayacaksın
Hep izi kalacak.

Çözüm mü??
Bugüne kadar yoktu, olmayacak.

Sadece

AŞK BİTMEZ!!

Seninki AŞKTI BİTMEZ!!!!
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8058
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
Sessizliği üstümüzden atamıyorduk
Bir saçak altında kararsız, yorgun
Saatlerce duruyorduk
Kimse görmüyordu bizi

Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Bir başka türlüydü bu insanlar
Sen bir başka türlüydün
Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
Gözlerin gözlerimde erimekteydi
Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
Beni bırakma diyordun

Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
Bir yalnızlık duyuyorduk
Ağlıyordun, ağlıyordun...

Cebeci İstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiş bir keman teli gibiydik

Ankara Kalesi'nde bir eski çalar saat
Bilmem kaça vuruyordu
Bir yağmur yağıyor inceden ince
İçimizdeki binbir düşünce
Harmanlar misali savruluyordu
Islanmış bir ceylan yavrusu gibi
Tiril tiril titriyordun
Gitsek gitsek diyordun.

Yüreğimin atışından deli gönlümce
Sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
Türküler söylüyordum
Ağlıyordun, ağlıyordun...

Şimdi, şimdi seni düşünüyorum
Cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
Paramparça düşmüş gönül ufkuma
İki yıldız gibi gözlerin
Gel Ey ciğerime saplanan hançer
Gel ey yüreğime oturmuş kurşun
Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
Gel artık
Ne olursun
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8059
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ne Diyorsun Yar




Ne diyorsun bu akşam karşıma geçerek yar?
Güller açmış yanağın, bal akar yaprağından
Nefesin üzerimde baharın kokusu var
Nasıl dayanır kalbim, durmaz mı heyecandan?
Ne diyorsun bu akşam karşıma geçerek yar?

Nefesin üzerimde baharın kokusu var
Dans ediyor biri vals diğeri baş çalgısı
Keman telinden üzgün kalbin titreyişi var
Kıskanır gökyüzünde güneşin el aynası
Ne diyorsun bu akşam karşıma geçerek yar?

Kıskanır gökyüzünde güneşin el aynası
Yanında yıldızların hayran bakışları var
Etrafta han duvarları dudağımda busesi
Kahrolur,mahvolurum söylemese bana yar
Ne diyorsun bu akşam karşıma geçerek yar?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8060
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Benim Adım Özgürlük



Benim adım özgürlük
Sığar mıyım ben
Bu masmavi gökyüzüne
Ya da alabilir mi
Bu topraklar beni koynuna
Benim adım özgürlük
Prangalar vurulabilir mi ayaklarıma
Dört duvar dayanır mı bana
Yemyeşil ovalar, dağlar
Örtebilir mi üzerimi
Ya da musalla taşındaki
Tabutun yeşil örtüsü
Benim adım özgürlük
Benim ben özgürlük
Sevebilir miyim tek kişiyi
Konabilir miyim bir gönüle
Ya da bir tek yürek sevebilir mi beni
Ben herkesin hayali
Ben hürriyet, ben barış
Ben sınırsızlık
Ele avuca sığmayan
Kelimelerin anlatmaya yetmediği
Ben, meskeni ne ahiret ne cennet
Ben, meskeni ne dünya ne kainat
Benim... ben...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya