Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 81

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.496 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #801
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Nasıl özlemem seni

Sponsorlu Bağlantılar

Sabah penceremi araladı rüzgar,
Yağmurun avuçlarında günü selamladı yüreğim,
Gözlerim seni aradı durmadan sevdiğim,
Geceyi unut,gülümse gül'e çalan dudaklarınla,
Çiçekler açsın bahara bırak,rengi içimizde kalsın,
Binlerce kelebek havalansın sevdaya umutlarımızla,
Bir aşk yaşatır bizi,akşamı karşılayan her suskunlukla,
Bir yüreği sevdalı geceler tutar ellerimizden,
Hasrete tutkun yanlarımızla,

Seni nasılda özlerim şimdi,
Sen ne hayaldesin bana,ne bu acı ile yokluğunu tüketen günlerimde,
Ve aşkı anlatmasın hayat,yaşatsın sınırsızca bize,
Bir kendimize kalan aşk ile tutuşan gözlerimizde,
Şiirler okunsun bizi bizde unutan gecelerimize,
Şimsi sen nerdesin sevdiğim,hangi sabaha bırakıpta beni,
Hangi düşte beklemektesin,
Düşsem yollarına mevsimi eskicilere verip,
Gelsem öpsem bir kez seni,uyandırsam uykularından,
Kaçırsam seni içimi yakan Eylül'ün sabırsız sokaklarından,
Yorulsamda bırakmasam sabahlarını,
Yağmurlarında ıslansam,utanmasam aşk'a dokunuşlarından,
Yine beni severmisin,seni seviyorum dermisin sevdiğim,
Söyle bana sen hangi düşte,hangi seferdesin bilmediğim,
Geceyi unut,bir sıcaklığın kalsın bana,bir aşk için atan yüreğin,
Tende savrulan güz gibi şimdi yalnızlık,sen neredesin özlediğim,
Gelsem yanına,koşabilsem düşmeden sonsuza dek kollarına,
Yaşayabilirim belki bir gün elbet,birgün seni görebilirim,
Gözlerine bakıpta sevdiğim,
Şu sensizliği içimden,
Belki de yalnız o vakit silebilirim.....

Moonay - avatarı
Moonay
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #802
Moonay - avatarı
Ziyaretçi
Bir Hayal Üstüne

Sponsorlu Bağlantılar
Bilemem nerdedir şu gönlüme eş
Hayaller dilekler cümlesi beleş
Ben bir ufuk olsam sevgilim güneş
Her gün bende doğsa hep bende batsa

Eğilsem üstüne ince dal gibi
Döksem dertlerimi bir masal gibi
Dalından dökülen portakal gibi
Kucağıma düşse kolumda yatsa

Saçlar bulut bulut el kına kına
Her nefeste geliverse yakına
Birazcık utana biraz sakına
Gönül meyvesini bu bağda tatsa

Hasan Turan gene aşkın tığında
Kolların Tanrı'ya açıldığında
Sarmaş dolaş olsak ay ışığında
Geceler dolusu ömür yaşatsa

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #803
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
EVCİL ACI (1468 Hit)

Su içiyor bardağımdan
Karşımda tam karşımda duruyor
Açsam ağzımı
Benden önce o söylüyor

Yastığımda onun baş izi
Onun serinliği göğüs boşluğumda
Kullanılmamış bir ev gibi
Beni yenibaştan döşüyor

Diyelim ki küçük, yerleşik bir saat içimde
Kendi kendini durmadan kuruyor

Hiç kimse aslında
Bir yerlere gitmiyor
Bütün süreçlerinde
Bir yelken bezi gibi
Rüzgara karşı inip kalkarak
Suyunda dinleniyor

İşte bir ağaç yanlış iki dalıyla
Geceyle günü yine de karıştırıyor
Sonra bütün pencerelerde gökyüzü
Taş baskı gibi hiç değişmiyor

Ben ki bir çocuk kadar yalnızım
Böyle olsa ne çıkar
Bir çocuk bile yalnızlığında
Artık kendini kullanıyor
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #804
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YAĞMUR ŞİİR YAZIYORDU

yağmur şiir yazıyordu Ren üstüne
yapış yapış ıslanıyordu alnı kirli yüzler
yüreğini kendi ayaklarıyla ezenlerin
katran kara ter kusan tenlerinden
irin dökülüyordu aşınmış ellerine
kof bakışlı çürük alınlarıyla
bir zamanlar Munzur çağlayan
Toros’lar kokan gözler
haraç mezat,üç kuruş hesap
her yana saçılmış riyalarını
satışa çıkarıyordu sokak aralarında

inadına o terasta içtiğimiz kahveye
kırk yıl hatır biçmedik biz
ama biliriz ki kenetlenmişti
dost yüzümüzde bir çift yürek
şimdi hüzün kasırgası
kan damlayan yüreğin
toplasak parçalarını
tuza bandırıp acılarını içsek
geçilmemiş ıssızlar gibi
baykuşlara mesken olan
bağrımızın en yangın yeri
susku çığları düşürür us’umuza
vadilerimizde bulanık seller köpürür
mavi balıklarını boğar ırmaklarımız
şimdi yaralarımızı közle dağlasak
her damlası hicran olur dizelerin

bilirim can
şimdi sürgünlüğümüzü taşımaz künyemiz
vurgun yemiş bir yunus gibi dibe vursakta
sesimizi etimize diken gibi batıra batıra
susmayı da biliriz
hadi kaldır başını yukarı
kaldır ki
o kalenin burcundaki bakır şovalye
görsün gözlerinde Munzur gözelerini...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #805
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kaç Kişi Kaldık
eqO89621
uyuyor musun dedi
telefon telinin diğer ucundan
tanıdık bir ses
öfkeli
küs

evet hayır dedim
hem evet
hem hayır

kızdı aşina ses
cevap vermedin
uyuyor musun
benim için uyanacak
ve beni dinleyecek misin

kim kaldı ki dedim
çılgınlığın büyülü sınırında
öte yana geçmeye an kala
herhangi bir günün
belirsiz saatinde

ses

bir dost sesi duymak istediğinde
uyanıp sesiyle seni kucaklayacak
ve konuş dinliyorum diyecek
kaç kişi kaldı
kaç kişi kaldık

sustu yorgun ses

hadi bir şeyler söyle dedim
susma
saçmala istersen
bağır çağır küfret
şarkı söyle bana
ya da ağla
nerdesin neylersin
geçmişte mi
gelecek misin
nerede yitirdin şimdiki zamanı

konuş anlat bana
kaç kişi kaldı
kaç kişi kaldık...

eqO89621
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #806
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEN BENİM HİÇBİR ŞEYİMSİN
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz

Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak

Sen benim hiçbir şeyimsin

Atilla İlhan
KaRa_MeLeK - avatarı
KaRa_MeLeK
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #807
KaRa_MeLeK - avatarı
Ziyaretçi
Aç Kapıyı Yalnızlık

Aç kapıyı yalnızlık, ben geldim
Hayır, ağlamadım, gözlerim yaşlı değil.
Cephedeydim, kurtaramadım yenilmekliği.
Gece yarısı, uyumuştur sokaklar çoktan
Bir sen varsın işte, bir de benim hayaletim...
Bakma öyle, al elimden valizlerimi
Bir şey yok içlerinde; balık kokusu sinmiş üç beş kazak,
Kırık bir ayna, bir kaç tel siyah saç...

Soğuk burası, yağmur kokuyor
Geceleri uyku tutmaz insanı burda
Bak, yıldızları görmem lazım benim dolunayda; çıldırırım
Yıkarım üstüne bu mahzeni, kaçamazsın...

Morarmış, çatlamış ellerim soğuktan görmüyor musun?
Varsa sıcak bir çorba getir bana, tuzlu
Yoksa uğraşma, aç değilim.
Saat yok duvarlarda, o kadar yalın yaşamak
Günışığı da yok, karanlık ruhun gibi yakın sana...

Yalnızlık kapat kapıyı!
Şuraya, şu soğuk taşların üzerine bir yatak ser bana.
Uyumak istiyorum,
Unutmak istiyorum,
Unutulmak istiyorum...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #808
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TUT ELLERİMDEN
Sırat'tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden

Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.

Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.

Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.

Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.

Şüphe "başlangıç"tır, karar "nihayet"
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden
KaRa_MeLeK - avatarı
KaRa_MeLeK
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #809
KaRa_MeLeK - avatarı
Ziyaretçi
seni düşününce
içimi bi hüzün kaplıyo
yüreyim yanıyo taa derinden...
bilmiyorum neden böyle oluyo
ama iiki oluyo
mutlu gibiyim çünkü biraz
seni düşününce
yemek yiyemiyorum
uyuyamıyorum...
dedim ya içimi bi hüzün kaplıyo...
bana naptın böyle bilmiyorum
kimselere anlatamıyorum
hem anlatsam ne deyişicekki
biliyorum bu duygu hiç bitmeyecek
eskiden aşk diye bişe yok sanırdım
uydurma derdim bunlar
hatta arkadaşlarıma kızardım
saçmalamayın diye...
ama artık anlıyorum onları...
aşk diye bişe var
ve insanı çokk deyiştiriyo
insana şiir bile yazdıryo
şarkıların asıl anlamının farkına vardırıyo
deyerli olduğunu hatırlatıyo insanlara...
ama yinede üzgünsün
çünkü onu kaybetme duygusu var hep yüreyinde
unutulma duygusu...
ve en önemlisi ölüm korkusu


ÖZEL
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2006       Mesaj #810
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sonsuz Aşk
Dalga ile kıyının askını bılırmısın
Önce sizden baslayip sonsuza giden
Dalga hep aska kavusma ozlemiyle atılır kıyıya
Dalga seven
kıyı sevilendir
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdigine dalga
ve döner hep geriye
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsizca
işte bende seni boyle severim yar

ya bilirmisin dağ basinda açan uçurum çiçeklerini
bilirler görünmeyeceklerini.....
sevilmeyeceklerini......
koklanmayacaklarını.......
okşanmayacaklarını.......
ama inatla acarlar askla.. sevgiyle.. ozlemle..
hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını
iste bende seni boyle beklerim yar

ya ipek bocegini bilirmisin
onun kozasinin icinde ördüğü o iplige olan askini
bilir o ördügü ipliğin kendisinin ölümü olacağını
ama aşkına feda eder kendini
öyle verir kendini yarenine korkusuzca
iste bende kendimi böyle veririm sana yar

ya ağac ile meyvesinin aşkını bilirmisin
meyvesini vermelidir ağac yeniden doğmak icin
oyle zorludurki ayrilmalari
verir meyvesini agac
meyve tohum olur.
tohum kök olur.
ve yeniden doğar agac kendi meyvesinden
işte bende boyle yar
yok olmayi göze aldım tekrar sende doğmak icin

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya