Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 830

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.531 Cevap: 12.492
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8291
AreX - avatarı
Ziyaretçi
[flash=http://www.resimload.com/141115/pAn_GOR.swf]width=650 height=500[/flash]

Sponsorlu Bağlantılar
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8292
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Elde Var Hüzün

Sponsorlu Bağlantılar
söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüsürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylenirdi mercan koz nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün

o şehrayin fakat çıkar mı akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam aşık incesaz
kadehlerin mehtaba kaldırılması
adeta düğün
hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün


Elinle

Seninle sabahların aydınlığı otların ışıyışı seninle
Sonsuzlukla arınmış ovada çığlıkları koşup giden atların
Kirimi pasımı suyu sabunu bol bir teknede yudun yıkadın
Aldın kaba doğayı düzenledin yeni baştan bir güzel elinle

Su kuşlarıyla allı pullu donanma fenerleriyle ardıçlarla
Bezedin düşsel gelinler örneği bir boydan öbür boya evreni
Adım atmak yeniydi seninle uyumak uyanmak solumak yeni
Mutlulukların çiçek açan denizi göz gördüğünce giden tarla

Kanat vurur başının üstünde döner durmadan bir mavi güvercin
Aydınlığında gecemin boy atan yabancıl bitkilerime azık
Yaşantımı sürdürme gücüm benim günüm geceme düşen ışık
Özgür dileğim kara ağaçlar değin köklü ölüm isteğim

Son düzenleyen Mystic@L; 30 Ağustos 2006 02:05 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
shaggy - avatarı
shaggy
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8293
shaggy - avatarı
Ziyaretçi
aynı tünellerden çıkarken yitirdiğimiz düşler
birlikte kamaşan gövdelerimiz
karanlıktan ışığa ürperen ten
başka yolcularını bekliyor şimdi
kara saplanmış tren
ayrıntıların bağışlamadığı nabzımın vuruşları
bir başkası olarak yaşadığın serüvenlerde
tedirgin gövdelere yerleşen
bukalemundan kalan nem
korktum ve kaçtım alabildiğine
kara saplanmış trenlerin yolcusu olmaktan;

uzak durdum
pişmanlığın kovanındaki içe dönük kurşunlardan
mezatlarda dağıttım neyim var neyim yoksa
unutuşla örtüldü
belleğimin eteklerinde sönen yanardağ
her seferinde erteliyordum büyük vazgeçişi bilet değiştirmekle
oysa hiçbir yolculuk taşımıyordu beni hiç bir yere
başka yolcular değildi bekletilen,yolcular başkalaşıyordu
saplanmış trenlerse aynı tünellerde
ilk karı bekliyordu.


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8294
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Eski Yalnızlık

En eski yalnızlığımdır aşk benim
Gitgide büyüyen, karanlıklarla
Ne zaman sevdiysem tutuştu tenim
Bir ateşin açtığı yanıklarla

Sabahı olmazdı çok gecelerin
Alır, götürürlerdi beni onlar
Öptüğüm elleriyle, korkunç, derin
Bir uçurumun kenarına kadar

Sonra bırakır giderlerdi, üzgün
Bakardım sessizce arkalarından
Sonra umutsuzluk, gözyaşı ve kan

Bütün umutlarım biterdi bir gün
Bir gecenin ortasında kalırdım
Tek başına ben, ve yalnızlığım
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8295
kambis - avatarı
Ziyaretçi
SESLER
uzak
çok uzaklarda
gecenin karanlığını bölen
zayıf
sarı ışıklarıyla
bir tren geçerken sessizce
sonbahara aldanan
içimdeki sevda kuşlarını ekler göç katarlarına
uzaklarda
denize kavuşmanın telaşı ile
boz bulanık bir ırmak akar delice
sesini duyarım
ışıksız ve sevdasız bu sonbahar gecesinde
beni yaşama bağlayan
umutlarım eklenir sularına
mavi iki noktaya benzer gözleriyle
uzaklarda
özlem çiçeklerini büyüten
bir yürek kan ağlar
hıçkırıklarını duyarım
sesler yol gösterse
tutunsam hıçkırıkların ucuna
“ben geldim” desem
silsem gözyaşlarını
nefesinden öpsem
bin yıllık yalnızlığımız bölünür mü ortasından
Atila IŞIK
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8296
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kimse
Yetişmemiş
Kimseye.
Sen ben yer gök,
Bir kuş muyuz?
Kimse
Kimseyi, bütün betiklerinde evrenin,
Anlayamaz.
Sen ben yer gök,
Bir kuş muyuz?
Oğlanlar soluğunun uzunluğu heyy
Karıştır boşlukta heyy
Kızlar soluğuna heyy.
Sen ben yer gök,
Bir kuş muyuz?
Kimse
Eğitmemiş
Kimseyi, ölüm.
Sen ben yer gök,
Bir kuş muyuz?
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8297
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Ben Sensizlik Zenginiyim
Yokluğunda
Yıldızları saydım birer birer
Sensiz her gece için
Bir yıldız kaydırdım gökyüzünden
Şimdi
Kalbimde sonsuz yalnızlık
Hasret yıldızları ile dolu
Bir gökyüzüm var uzağında
Hep eksik yanımsın hayatta
Bir gün tamamen gitmek var ya
O güne kadar kal istemiştim yanımda
Çok geldi sana
Yada
Çok gördün seni bana
Sen yoksun ya
Sensizliğin zenginiyim ben
Ellerim buz tutmuş
Değmedimki senden sonra bir tene
Dokunamadım, yapamadım
Uykulara dalarken hep uzattım elimi
Belki
Bir umut
Rüyalarıma gelirsinde elimi tutarsın
Ama bunu bile çok gördün bana
Her gece bekledim
Ama sen
Hiç gelmedin
Dedim ya
Ben sensizlik zenginiyim
İlknur Er
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8298
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Engel

Bir hevesin peşinde koşarken uyandım.
Duraladım, ruhuma işleyeni aradım.
Ne yöne baktıysam orada buldum, anladım.
Ben aranırken, O benim kalbime kök salmiş.

Mutluluğa koşmak istedim adım adım.
Yolumu kestin, benliğime karıştın.
Benle ben oldun, değistirmeye başladın.
Kısa zamanda sen oldum, amacını taşıdım.


Eski bir hüzünle

Günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya
(kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum)
Unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri
bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara

O uzak kasaba akşamları düşerken aklıma
tecrit’teki yine bir türkü tutturuyor
Ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar
acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor

Yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü
dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni
Ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden
suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına

Uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor
ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen
unutup gitmişim bütün türküleri artık
(kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum)

Kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle
geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu
resmini asıyorum ranzamın başucuna yine
ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında
-Teslim olmayalım halilim kurşun atalım!
Son düzenleyen Mystic@L; 30 Ağustos 2006 03:22 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8299
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Beni seviyormusun
Kadın adamı çok seviyordu...
Yemyeşil ovalarını verdi adama
Yaşam fışkıran.
Beni seviyor musun?
Evet, dedi adam...
Güneşini, ayını verdi kadın
Yıldızları taktı bir bir adamın omuzlarına...
Beni seviyor musun?
Tabi, dedi adam...
Kadın çağladı
Gürül gürül akan pınarını verdi adama.
Beni seviyor musun?
Elbette, dedi adam...
Kadın bağlandı
Yaşam ipini adama verdi.
Bir oldular tek oldular adamla.
Beni seviyor musun?
Biliyorsun, dedi adam...
Kadın dağlarını verdi adama
Tırmandılar doruklara.
Beni seviyor musun?
Aşağılara baktı adam zirveden.
Başkalarını gördü
Sustu adam...
Ağladı kadın...
Gözyaşını verdi adama
Almadı adam...
Kadın onurunu verdi adama
Şaşırdı adam...
Sordu yine usulca kadın
Beni mi seviyorsun?
Onu da seviyorum seni de, dedi adam...
Sustu kadın...
Verecek bir şeyi kalmadığında...
Senin yüreğine ihtiyacım var, dedi adam
Başkasını sevebilmek için...
Çıkarıp yüreğini verdi kadın.
Korktu adam...
Beni sevmiyor musun, dedi adam.
Sesi yoktu kadının söyleyemezdi.
Gözleri yoktu kadının ağlayamazdı.
Kalbi yoktu kadının sevemezdi.
Onuru yoktu kadının yaşayamazdı...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8300
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Engin

Neyin pesindesin Engin, derdin ne senin?
Bu kadar perisânlik harcin degil, kalmadi mi sevenin?
Hep içlenirsin, huzûrun yok mu yaninda kimsenin?
Seni bu halde gören sasirir, zanneder ki kimsen yok
Gerçi sen de haklisin, bos lâflara karnin tok

Seni tanirim ben, hiç böyle görünmezdin
Tüm dostlarin terk etse, yine de yerinmezdin
Dünyâ çok mu ******, sen yilmaz, erinmezdin
Ne bu hâl yâhu Engin, kalk da canlan biraz!..
Mevsim hep kis olmaz ya, gelir elbette yaz...



Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya