Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 834

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.464 Cevap: 12.492
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8331
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar
Son Sevdadır İstanbul


O müstesna gözlerin, sardı bütün gecemi,
Sensiz solan gönlümün, izlerinde İstanbul.
Bir tek sana müptela, bir tek hazan mevsimi,
Yıldızların altında, ıslanırken İstanbul,
O sahilde her sabah, ağlıyorken İstanbul.

Şahit olmuştu bize, şu rıhtımda sandallar,
Kız Kulesi üstünde, uçuşan şu martılar,
Dinmiyor bak kalbimde, o acılar, o yaşlar,
Yine sen hatıramda, canlanırken İstanbul,
O sahilde her sabah, ağlıyorken İstanbul.

Kadıköy'e vapurlar, kalktı bizden habersiz,
Çamlıca'dan bu şehri, seyretmedim ben sensiz,
Yine bülbüller sustu, kaldı gönlüm sevgisiz,
Türabında goncalar, açıyorken İstanbul,
O sahilde her sabah, ağlıyorken İstanbul.

Görüyordum her zaman, ruyalarımda seni,
Bilmem neden unuttun, uzaklarda sen beni,
Şimdi bir bir savruldu, aşkımızın izleri,
Şu Boğaz'da rüzgarlar, esiyorken İstanbul,
O sahilde her sabah, ağlıyorken İstanbul,

Ebrularda nakşetsem, o en güzel resmini,
Alev alev yaksaydın, o küllenen sevgimi,
Şimdi nerdesin bilmem, ne çok özledim seni,
Derin derin maziye, dalıyorken İstanbul,
O sahilde her sabah, ağlıyorken İstanbul.

Gözlerine takılmış, denizlerde maviler,
Ya İstanbul aşkı bu, ya da gönlüm derbeder,
Artık bırakın beni, bırak geçsin seneler,
Şu kalbimin attığı, son nefestir İstanbul,
Belki saran tenimi, son sevdadır İstanbul.

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8332
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ölüme Uyanıs

Sponsorlu Bağlantılar
Uyansam, uyandirilsam simdi, çok geç olmadan.
Bu rüya kötüye gidiyor, uyandirin beni bu uykudan.
Gördüklerim çok gerçekci, acaba yaniliyormuyum?
Herkes yasiyorda, ben mi uyukluyorum!

Yürüdügüm yollarin sonu çikmaz sokak.
Hiç yabanci degil bu yol, ayaklarim önceden geçmis olacak.
Bilmiyorum bu kaçinci geçisim bu yoldan, bir kisir dönence.
Uyanmayi bekliyorum, ayni dönemeci tekrar görünce!

Istiyorum kalkmayi, uyanmayi, herseyi silip bastan baslamayi.
Gayretimi tazeleyip yola koyulmayi, O'nu aramayi.
Bulmayi, beni uyandiracak olani, kapisina köle olmayi.
O ki, beni yasatip, yapan imtihani, ögreten aklimi kullanmayi!

Rüyamda bir dünya var, akarsulari soguk, denizleri derin.
Bir de levhâ var, yaziyor: mânayi maddeden ayirt edin!
Içimde bir fisilti; bir gün ayrilacagim ama bu kadar mi çabuk?
Dünya hayati, bitirmem gereken yolculuk!

Yollar eskisi gibi degil artik, sokaklar da degisik.
Insanlar ayni, lâkin rüyalardan açilmis birer pencerecik.
Bir uyanisa dogru ilerliyorum simdi, içimde haykiris...
Rüyamin sonu belliymis meger, ölüme uyanis!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8333
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerin
Gözlerin,en çok sevdiğim,
Düşmeye başlayıp da,
Dibini bulamadığım,
Bir kayboluş derinde,
Daha da derinde. Özlediğim,
Gözlerinin derinliği kadar,
Sevdalanışım. Gel,
Gözlerinle birlikte gel,
O sıcacık bakışlarını da kat gel,
Sen ve gözlerin,ayrı ayrı sevdiğim,
Sen gözlerinle gel,
Bekliyorum,hep bekledim
Gözlerini al da gel.

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8334
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul'un Taşları

Oturmuşum iSTANBUL'un taşına,
Almışım AYASOFYA'yı karşıma,
Vurulmuşum bir güzelin kaşına,
Oturmuşum iSTANBUL'un taşına,
Düşünüyorum yarınımı tek başına,
Cebinde olmazsa metelik,
Güzel de bakmaz gözlerinin yaşına,
Henüz girse de onsekiz yaşına.
Oturmuşum iSTANBUL'un taşına,
Kalmışım sanki dünyada bir başıma.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8335
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ölümden Önce Diriliş

Yitik sanıyorduk yitmemişiz
Bunca korkutmalara tek tek etrafımıza
çekilen bunca duvarlara stadyumlara
cılız sevgilerle bunca şehzade masalına
yittik sanıyorduk yitmemişiz ne güzel

Yıkımlarla bulurmuşuz kendimizi anladım
bir daha yıkılmamacasına ne güzel
bir sigara söndürürcesine avucumuzda
en ince yerinde derilerimizin
bozgunlarla ezilmelerle zulumlarla

Ne bilirdik nerden başlamalı neresinden
bir yanda türkü bir yanda köpek havlaması
Açmış ağzını esniyordu gırtlağının içini görüyorduk
dişleri dökük bir arslan eskisi
Bir çocuk okuma öğreniyordu

Birden çekiliyorsa deniz
tüm azalıyorsa suyu ırmaklarımızın
bomboş dönüyorsa Yunus´tan kalma bir dolap
martılar hep gagaları boş dalıp dalıp çıkıyorsa
nasıl bilirdik nerden başlamalı neresinden

Bizleriz yürüyen zaman değil
Bizleriz yırtıla çizile kaybede kazana
İşteyin verelim kan içinde ellerimizi de
Biliyoruz artık nerden başlamalı neresinden
Ne zaman sorarlarsa hep varız diyoruz
Bütün çağrılara bütün çağrılara.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8336
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GÖZLERİNE BAKARKEN

Gözlerine bakarken
güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
kayboluyorum...
Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:

sırrını her gün bir parça veren
fakat hiç bir zaman
büsbütün teslim olmayacak olan...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8337
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda
Önümde dağ gibi bir yalnızlık
İçimde yıllanmış yorgunluklar
Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım
Çayımın ilk yudumunda o
Sigaramın son nefesinde o
Anlarsa beni.. bir tek o anlar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8338
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
Ama sen yine de sözlerime aldırma.
Gözlerin zamansız ıslanmasın.
Çünkü, artık çocuk değilsin
Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8339
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ne zaman canım sıkılsa, gitmek isterim uzaklara
Ne vakit seni düşünsem ki düşünmesem olmuyor
Gözlerin gelir aklıma, ah o çocuk gözlerin
Tam göğsüme saplanır, bıçak gibi sözlerin

Ne hayalin terk ediyor beni ne de geriye tek bir umudum kaldı. Yine de ne zaman bir şiir okusam mısralarındasın. Ne zaman bir şarkı dinlesem hala sözlerindesin. Bir kitap okuyorum dökülüyor sayfa aralarındaki kurumuş kır çiçekleri. Uzanıp alamıyorum düştüğü yerden. Ben ölüyorum ve sen bunu bilmiyorsun…

Ne kadar kaçsam kendimden, bir o kadar yakalanırdım
Ne kadar seni istesem, sen hiç yanımda olmazdın
Gözyaşı biriktirdim, gözyaşım ince sızı
Düşündüm de bir zaman, bunu ben hak etmedim

Ne garip bir hayat bu yaşadığım, bir papatya falı gibi; mutluyum/mutsuzum diyerek koparıyorum hayatımın sayfalarını tek tek. Tüketiyorum yaşamı, tükeniyorum ağır ağır. Ben ölüyorum ve sen bunu bilmiyorsun…

Her limandan bir gemi, alır götürür beni
Hayal bu ya üstelik, gitmeler üzer bizi
Geçmiyorsam içinden, sevemedim bu fikri
Gidiyorum inadına, al aşkını ver beni

Öyle çaresiz hissediyorum ki kendimi. Yine yağmur olup yağsan diyorum avuçlarıma, filizlense yine yok olan umutlarım. Yine geceler boyu bıkıp usanmadan yazsam, duvardaki gölgelerde seni bulsam, gözlerim kapansa senin sıcaklığın kaplasa bedenimi. Ama olmayacak biliyorum. Ben ölüyorum ve sen bunu bilmiyorsun…

Sen beni öldürüyorsun
Sen bunu bilmiyorsun
Sen beni öldürüyorsun
Sen bunu hep yapıyorsun

Geceler büyüyor içimde, bir de yalnızlığım. Yıkılan umutlarım, hayallerim de terk ediyor artık birer birer. Gecenin koyu ve can yakan karanlığına inat bir tek çocuk bakan gözlerin terk etmiyor beni. Sen beni öldürüyorsun ve bunu hep yapıyorsun
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ağustos 2006       Mesaj #8340
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ne sen değiş artık ne söylenip dur
Bu tatsız kavgalar bitsin ne olur
Bende bu mutsuzluk sende bu gurur
İnata, kaprise, naza gerek yok
Acı bir siteme söze gerek yok
İnan ki bu sona çok geç kaldık çok

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya