Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 856

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.424.322 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8551
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gecedir;
Çalarsın kapıları
Sponsorlu Bağlantılar
açan olmaz.

Gecedir;
Hem de yıldızsız
göz gözü görmez,
Bir ses duyar irkilirsin,
Sarar korkusu yalnızlığın.
Rüzgâr eser savrulursun,
Düşersin kucağına karanlığın.

Gecedir;
Ararsın yolların bulunmaz,
Gecedir;
Kalbinin gürültüsünden durulmaz,
Üşürsün...
Sevdiğini düşünür, ısınırsın.
Gözleri gelir aklına...
Bir çift yıldız gibi
Asılır kalır karanlık göğe.

Gecedir;
An olur yenersin korkuyu,
An olur canın çeker
Oturursun bir köşeye
Dinlersin geceyi,
hissedersin...
Gözlerini yumup susarsın,
An olur,
gece olursun.




Ahmet Ünal Çam
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8552
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SEN

Sponsorlu Bağlantılar
Bakmadın hıc yuzume

Cevap vermedın sozume

Bastım geldım ızıne

Aldırmadın bıle sen...

Benım ıcın bır rabtın

Yanlız sana taptım

Ya! sen bana ne yaptın? ? ?

Sadece hep aglattın

Senmısın dunyanın sahı

Bulbulu vede ahu

Goz yasıma bak yahu

Irmaklarla yarısıyo

Sus artık yeter

Bulbuller gulunde oter

Hasretın olumden beter

Sende gul degılmıydın..


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8553
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Başka da Hiçbir Şey


acılar ve hüzünler bıraktım ardımda
anlaşılmayan ve yalansız sözcüklerimi
çürüyen gözlerimi, yalnızlığımı bıraktım sana
sen dudaklarımda ay ışığı bir ıslıksın
ayak izlerimin kaldığı İzmir sokaklarında

ağlamanın ayıbını taşıyan gözlerimde gözlerinin izleri
utançlı ve felçli ellerimde ellerinin izleri kaldı
başka da hiçbir şey
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8554
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Bir daha dunyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni uzesin diye
Beni deli divane edesin diye


romantikSeni gormedigim gunler
Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl cururse
İşte oyleyim...


romantikGozleri namuslu namuslu parlar insanların
Gokyuzu inadına mavi
Yasamak inadına guzel
Bu sehirde sen varsan...


romantikButun kadehlerimi hep sana adıyorum
Hep senin icin bu bir bir bosalan siseler
Umutsuzlugum, sarhoslugum senin eserin
Senin yuzunden bu delicesine icmeler

Z.S.U
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8555
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Vakit yaklaştı diyorsun üzgünce
Gitmen gerek artık
Sana kal diyemem ki
Ama son bir defa dudaklarıma
Dokunda öyle git

Bir hatıra kalsın sıcacık öpüşlerinden
Bir hatıra kalsın tatlı gülümseyişinden

Gidiyorsun demek beni mahvederek
Gidiyorsun ...Git bakma arkana
Bir koca dağı devirdin bakışlarınla
Bir çaresiz bıraktın arkanda
Üzülmeni istemem ne olur git
Git ...Git ağladığımı görme

Sil git her şeyi bir kalemde
Unut beni
Ben ki çaresiz delinin biri
Perde kapanıyor akşam oluyor
Bak karanlık çöküyor
Hem kimsede görmeyecek
Göz yaşlarımı
Çünkü beni bıraktığın gibi
Bir karanlık çöküyor
Gidiyorsan çabuk git
Dayanamam bu uzun elvedalara
Sil bir kalemde her şeyi
Unut gitsin unut yaşanan her şeyi
Farz etki hiç yaşanmamış kabul et
Beni yaktığın gibi aşkını da al git
Git artık git
Ağladığımı görme
Ağladığımı görme
Ağladığımı görme.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8556
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
An Düssmesi

büyük yavanlığın zaman
kazandığı susuz gezegenlerin
arazisi! tarifsiz lanetlenişlerin
kuvvetli masumiyetiyle alay
eden merhale! talan
edilmiş yalnızlıkların tersyüz
çevrilerek bekletilmesiyle anlamlanmış
sahte mukaddes, sahte susayış, sahte
sabrediş izi!
toprak ve tüllerin kralı! zehrin bilgisi!
sen rüzgara uzat kalbinin mimarını ve



çöz suyu deryadan, kat mermere,

acıt yeryüzünü!

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8557
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet

sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam

dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8558
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Anlatamadım &&&&&

Keyifli bir gunun sarhoslugunda
Duygularım karısıktı,
Hayallerim dagınık
Yasamak iste soyle, boyle
Dilim tutulur gibi oluyordu
Beni sana anlatamadım.

Nasıl baslasam dedim
Kelimeleri secemedim
Sustum, susa kaldım
Basım one egildi
Kendimi yargıladım.

Mısralara doktum icimi
Onlar seninle konussun
Ben tanık olayım
Anlatılamayan sevginin
Mızrakları onlar olsun.


Z.S.U'dan alintidir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8559
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Goethe'nin Marienbad Ağıdı'ndan:

Gerçi insan acısında susar ama;
bir Tanrı bana söyleme gücü verdi.

Artık ne bekleyebilirim, yeniden
Buluşsam da o gonca çiçekten
Cennet ve cehennem seni bekliyor
Duygular kararsızlık dalgalarında sarsılırken,
Bitsin bu kuşkular artık!
İşte gök kapında
Kaldırıyor yerden seni kollarıyla

İşte cennete kabul edildin, keşke
Değer olsaydın sonsuz güzel hayata
Artık ne istek, ne umut, ne tutku kaldı
Burasıydı yöneldiğin içten çabalarla
Karşında görünce eşsiz güzelliği
Yanık gözyaşlarının kaynağı tükendi

Gün nasıl da hızla çarptı kanatlarını
Zamanı önüne katıp sürer gibi
Akşamki öpücük bir mühür dudaklarda
Yarınki güneşin de aynen göreceği
Sakin bir yürüyüşteydi zaman,
Kız kardeşler gibi, benzer ve benzemeyen

Son öpücüğün nasıl da tatlı kıyıcılığı
Kesiveriyor aşkın kusursuz örgüsünü
Şimdi acele,tedirgin koşan,sakınıp eşiğinden
Ardından alevler içinde bir melek geliyor gibi
Göz, karanlık yola yorgun bakıyor
Dönüp baktı: Kapı kilitli duruyor

Şimdi kendine bile kilitli olan bu gönül
Sanki hiç açılmamış,mutluluk saatlerini
Gökteki bütün yıldızlarla yarışarak
Onun yanında hiç yaşamamış gibi
Usanmış, utanmış, bungun, hüzünlü
Karanlıklar içinde soluksuz gönlü

Bu dünyadan geride ne kaldı?
Sarp kayalar
Kutsal gölgelerle taçlandırılmadı mı?
Ürünler olgunlaşmadı mı?
Yeşillikler canlı,
Irmak ve otlaklar boyunca uzanmıyor mu?
Ve yeryüzü ötesinin büyüklüğü
Biçimli ve biçimsiz kubbelenmiyor mu?

Nasıl da aydınlık ve kırılgan, hafif ve ince
Ciddi bulutlar korosundan altı kanatlı melek
Tıpkı o, yukarıdaki mavi gök
Buhar gibi karışıveren maviliğe
Böylece gördün danslar içinde sevinçli
O, sevgililer sevgilisini.

Yalnızca birkaç dakika izin sana
Onun yerine bir hayli tutup bırakmaya
Yüreğine geri dön, daha kolay bulabilirsin orda
Değişen biçimlere oynarken onu.
Pek çok resim giderek oluşturuyor birini
Böyle binlerce kez ve hep hep sevgili

Kapılarda bekliyordu, karşılar gibi
Adım adım mutlu etti beni
Bir daha koştu son öpücükten sonra
Bir son daha kondurmaya dudaklarıma
Nasılda canlı şimdi anısı
İçimde alevden harflerle yazılı.

O gönül ki, yüksek surlar yaptırmış
İçinde korumak için kendini ve sevdiğini
Onun yerine de sevinç duyuyor bu aşktan
Yalnızca ona açınca kapılarını tanıyor kendini
Böylece kendi sınırları içinde daha özgür
Ve yalnızca ona teşekkür için atıyor yüreği

Sevme gücü ve gereksinim
Karşılıklı sevgiyle yok edildi
Sevinçli tasarılar için umudun neşesi
Karar ve eylem için hemen bulundu
Aşk bir heyecansa seven için,
Ben en hoş örneğiyim bunun.

Beni böyle kılan onun varlığı!
Nasıl bunaltıcı
Bir korku akıl ve beden üstünde, istenmeyen ağırlık:
Tüyler ürpertici hayaller dolu
Yürek boşluğunun ıssızlığında.
Şimdi eşikte umudun bilinen şafağı
Işıyor güneşin yumuşak aydınlığında.

Tanrı'nın verdiği huzuru bu evrende
Akıldan çok mutluluk veren - okuduğumuza göre -
Karşılaştırıyorum aşkın huzuruyla,
Sonsuzca sevdiğin yanındaysa bu dünyada
Gönül rahatlar, bozamaz hiçbir şey o derinde
Duran anlamı, o anlam ait olmaktır sevdiğine...


GOETHE
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #8560
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SUS
Hiç açma ağzını,
Tek kelime söyleme..
Haram edeceksen baharımı,yazımı,
Dindiremeyeceksen sızımı,
Hiç bir şey söyleme..
Sus..!
Küstüreceksen hayatıma beni..
Umutlarımı,hülyalarımı
Yok edeceksen eğer;
Hiç konuşma..!

Boşaltmaksa maksadın
Nefretine bulanmış sintineni,
Sus..!
Kirletmekse niyetin
Mavi dünyamı,
Sanma ki buna değer..
Dilimden düşürmediğim adın
En pak yanım..
Sus,birşey söyleme..!

Ben bazen dalgalanırım böyle.
Büyütürüm uçsuz bucaksız deryamda,
Küçücük çırpıntılarımı.
Çarşaf gibi asude görünsem de öyle,
Bilemezsin,
Hangi fırtınalar var dünyamda.
Bilemezsin.!
Ne deli girdaplara gebe,
Dip akıntılarımı..

Tek kelime söyleme..!
Sus..!
Sende kalkamazsın o zaman altından..
Deprem görmüş dalgalarımla başedemezsin.
Bin yıllık nakışı,
Bir gecede işlerim falezlerine..
İsyanımın deli akışı,
Bir gecede indirir seni tahtından.
Ne inşa ettiğin devasa dalgakıran
Ne de beni hapsettiğin o derin zindan
Sığınacak yer olur sana..

Hiç bir şey söyleme..!
Tek söz etme istersen!

'Hiç Sevmedim'
'Seni Hiç Sevmedim' diyeceksen..

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya